Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 193 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 193 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
EN ÇoK SeViLeN BaBa.......
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: AİLE HAYATI VE YAŞAM :._.·´¯) :: İSLAM'DA AİLE
1 sayfadaki 1 sayfası
EN ÇoK SeViLeN BaBa.......
En Çok Sevilen Baba
Babalarimiz…
Yüregimizdeki güçlü adam, sirtimizi dayadigimiz serin çinar… Üzüntülerimiz karsisinda gözyaslarini içine akitan, bazen sevgisini göstermeyi ar edinen babalarimiz…
Ama bir baba var ki… En güzel, en sevgili baba… Hüznünü, sevincini, muhabbetini hiç gizlemeyen, evlatlarini çok seven, evlatlarinin da en çok sevdigi essiz baba…
Kiyâmete kadar gelen babalara
“Üsve-i Hasene” (en güzel örnek)!..
Evet, babalar; bu sayimiz size özel! Haydi, en güzelden, en özelden ögrenelim babaligi…
Babasinin Süsü
Kiymetli es, vefâkâr dost Hazret-i Hatice, ilk kizi dogdugunda sevgili Peygamberimiz, dogum müjdesini alir almaz sevgili haniminin yanina girdi. Hazret-i Hatice üzgündü, çünkü O’na bir erkek evlat vermek istiyordu. Ancak kiz çocugu olmustu. Câhiliyye bakislarinin O’nu incitmesinden korkuyordu. Peygamberimiz minik yavruyu sevinç ve huzurla kucagina aldi, bagrina basti. Öptü, kokladi. Annesini tebrik etti ve:
“–Kizimin adi Zeynep olsun.” dedi.
Herkes saskindi. Zeynep ha, yani babasinin süsü…
Câhiliye devrinde kiz çocuklarinin kaderini degistirecek ilk adimdi bu…
Bundan böyle kizlar artik utanç degil, babalarinin süsü olacakti.
O, çocuklarina hep en güzel isimleri koydu ve:
“Çocugun babasi üzerindeki haklarindan biri, rûhâniyetli bir isim koymasi ve güzel bir edep vermesidir.” (Beyhakî, Suâbu’l-Îmân, VI, 401-402) buyurarak güzel isimler koyulmasini da tavsiye etti.
Kim Kiz Çocugunu Güzelce Yetistirirse…
Daha sonra Allah Rasûlü söyle buyuracakti:
“Her kim üç kiz çocugunu himâye edip, büyütüp evlendirirse, sonra da onlara lütuf ve iyilikte devâm ederse o kimse cennetliktir.” (Ebû Dâvûd, Edeb 121; Ibn-i Hanbel, III, 97)
Yine o Rahmet Peygamberi:
“Her kim iki kiz çocugunu yetiskinlik çagina dek yetistirip himâye ederse kiyâmet günü o kimseyle yan yana olacagiz.” buyurdu ve parmaklarini bitistirdi. (Müslim, Birr, 149; Ayrica bkz. Tirmizî, Birr, 13)
“Her kim kiz çocuklarini yetistirme yüzünden bir sikintiya ugrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar, onu cehennem atesinden koruyan bir siper olur.” (Buhârî, Zekât 10, Edeb 18; Müslim, Birr, 147; Ayrica bkz. Tirmizî, Birr, 13)
Kim Çocuklarini Terbiye Ederse
Peygamber Efendimiz çocuklarin terbiyesine çok ehemmiyet vermis, ashâbini da bu hususta pek çok hadîs-i serîfi ile egitmistir:
“Çocuklariniza ikrâm edin ve terbiyelerini güzel yapin.” (Ibn-i Mâce, Edeb, 3)
“Bir baba, evlâdina güzel edepten daha kiymetli bir sey hediye edemez.” (Tirmizî, Birr, 33/1952)
“Kisinin, çocugunu (bir kerecik) te’dip etmesi (edeplendirmesi ve uslandirmasi), kendi hakkinda, bir sâ’ miktarinda (yiyecek) tasadduk etmesinden daha hayirlidir.” (Tirmizî, Birr, 33)
“Kisinin öldükten sonra geride biraktigi seylerin en hayirlisi, kendisine duâ eden sâlih bir evlât, sevabi kendisine ulasan sadaka-i câriye, kendisinden sonra halkin amel ettigi bir ilimdir.”(Müslim, Vasiyyet, 14; Tirmizî, Ahkâm, 36)
Çocuklara Kizilmasindan Hoslanmazdi
Bir defasinda Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, üzerine küçük abdestini yapan torununu:
“–Sen nasil Rasûlullâh’in üzerine küçük abdest yaparsin?” diye pataklamaya kalkan Ümmü Fadl’a:
“−Oglumun canini yaktin. Allah sana rahmet etsin!” buyurarak çocuklarin bu tür sikintili hâllerine tahammül etmek gerektigini ifade buyurmustur. (Ibn-i Mâce)
Çocuklara Karsi Çok Merhametliydi
Varlik Nûru, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bir çocuk aglamasi duydugunda namazi kisa keserdi. Bir defasinda evinde namaz esnâsindayken çocuk aglayinca namazini kisa tutmus ve ev halkina:
“–Onlarin aglamalarinin beni üzdügünü bilmiyor musunuz?” buyurmustu.
On yasindan itibaren on yilini Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hizmetinde geçiren Enes -radiyallâhu anh- anlatir:
“Rasûlullâh’a tam on sene hizmet ettim. Bana bir defa bile; «Öf!» demedi. Yaptigim bir seyden dolayi; «Niye böyle yaptin?» diye azarlamadigi gibi, yapmadigim bir sey sebebiyle; «Söyle yapsan olmaz miydi?» da demedi.” (Buhârî, Savm 53, Menâkib 23; Müslim, Fezâil 82)
Çocuklari Arasinda da Adâletliydi
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Hazret-i Fâtima’nin evinde kaldigi bir gün, torunlari olan Hasan ve Hüseyin Efendilerimiz su istediler. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, önce Hazret-i Hasan’a su verdi. Hazret-i Fâtima -radiyallâhu anhâ-, Efendimiz’in Hasan’i daha çok sevdigi hükmüne vardi. Peygamber Efendimiz onun bu düsüncesini düzelttiler:
“–Hayir! Suyu ilk defa Hasan istedigi için ona verdim.” buyurdular ve sonra da söyle ilâve ettiler:
“–Bagis ve ihsanlarinizda çocuklariniza müsâvî (esit) muâmelede bulunun. Eger ben birini üstün tutacak olsaydim, kizlari üstün tutardim.
” (Ibn-i Hanbel, I, 101; Ibn-i Hacer, el-Metâlibu’l-Âliye, IV, 69; Heysemî, IV, 153)
Babalarimiz…
Yüregimizdeki güçlü adam, sirtimizi dayadigimiz serin çinar… Üzüntülerimiz karsisinda gözyaslarini içine akitan, bazen sevgisini göstermeyi ar edinen babalarimiz…
Ama bir baba var ki… En güzel, en sevgili baba… Hüznünü, sevincini, muhabbetini hiç gizlemeyen, evlatlarini çok seven, evlatlarinin da en çok sevdigi essiz baba…
Kiyâmete kadar gelen babalara
“Üsve-i Hasene” (en güzel örnek)!..
Evet, babalar; bu sayimiz size özel! Haydi, en güzelden, en özelden ögrenelim babaligi…
Babasinin Süsü
Kiymetli es, vefâkâr dost Hazret-i Hatice, ilk kizi dogdugunda sevgili Peygamberimiz, dogum müjdesini alir almaz sevgili haniminin yanina girdi. Hazret-i Hatice üzgündü, çünkü O’na bir erkek evlat vermek istiyordu. Ancak kiz çocugu olmustu. Câhiliyye bakislarinin O’nu incitmesinden korkuyordu. Peygamberimiz minik yavruyu sevinç ve huzurla kucagina aldi, bagrina basti. Öptü, kokladi. Annesini tebrik etti ve:
“–Kizimin adi Zeynep olsun.” dedi.
Herkes saskindi. Zeynep ha, yani babasinin süsü…
Câhiliye devrinde kiz çocuklarinin kaderini degistirecek ilk adimdi bu…
Bundan böyle kizlar artik utanç degil, babalarinin süsü olacakti.
O, çocuklarina hep en güzel isimleri koydu ve:
“Çocugun babasi üzerindeki haklarindan biri, rûhâniyetli bir isim koymasi ve güzel bir edep vermesidir.” (Beyhakî, Suâbu’l-Îmân, VI, 401-402) buyurarak güzel isimler koyulmasini da tavsiye etti.
Kim Kiz Çocugunu Güzelce Yetistirirse…
Daha sonra Allah Rasûlü söyle buyuracakti:
“Her kim üç kiz çocugunu himâye edip, büyütüp evlendirirse, sonra da onlara lütuf ve iyilikte devâm ederse o kimse cennetliktir.” (Ebû Dâvûd, Edeb 121; Ibn-i Hanbel, III, 97)
Yine o Rahmet Peygamberi:
“Her kim iki kiz çocugunu yetiskinlik çagina dek yetistirip himâye ederse kiyâmet günü o kimseyle yan yana olacagiz.” buyurdu ve parmaklarini bitistirdi. (Müslim, Birr, 149; Ayrica bkz. Tirmizî, Birr, 13)
“Her kim kiz çocuklarini yetistirme yüzünden bir sikintiya ugrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar, onu cehennem atesinden koruyan bir siper olur.” (Buhârî, Zekât 10, Edeb 18; Müslim, Birr, 147; Ayrica bkz. Tirmizî, Birr, 13)
Kim Çocuklarini Terbiye Ederse
Peygamber Efendimiz çocuklarin terbiyesine çok ehemmiyet vermis, ashâbini da bu hususta pek çok hadîs-i serîfi ile egitmistir:
“Çocuklariniza ikrâm edin ve terbiyelerini güzel yapin.” (Ibn-i Mâce, Edeb, 3)
“Bir baba, evlâdina güzel edepten daha kiymetli bir sey hediye edemez.” (Tirmizî, Birr, 33/1952)
“Kisinin, çocugunu (bir kerecik) te’dip etmesi (edeplendirmesi ve uslandirmasi), kendi hakkinda, bir sâ’ miktarinda (yiyecek) tasadduk etmesinden daha hayirlidir.” (Tirmizî, Birr, 33)
“Kisinin öldükten sonra geride biraktigi seylerin en hayirlisi, kendisine duâ eden sâlih bir evlât, sevabi kendisine ulasan sadaka-i câriye, kendisinden sonra halkin amel ettigi bir ilimdir.”(Müslim, Vasiyyet, 14; Tirmizî, Ahkâm, 36)
Çocuklara Kizilmasindan Hoslanmazdi
Bir defasinda Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, üzerine küçük abdestini yapan torununu:
“–Sen nasil Rasûlullâh’in üzerine küçük abdest yaparsin?” diye pataklamaya kalkan Ümmü Fadl’a:
“−Oglumun canini yaktin. Allah sana rahmet etsin!” buyurarak çocuklarin bu tür sikintili hâllerine tahammül etmek gerektigini ifade buyurmustur. (Ibn-i Mâce)
Çocuklara Karsi Çok Merhametliydi
Varlik Nûru, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bir çocuk aglamasi duydugunda namazi kisa keserdi. Bir defasinda evinde namaz esnâsindayken çocuk aglayinca namazini kisa tutmus ve ev halkina:
“–Onlarin aglamalarinin beni üzdügünü bilmiyor musunuz?” buyurmustu.
On yasindan itibaren on yilini Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hizmetinde geçiren Enes -radiyallâhu anh- anlatir:
“Rasûlullâh’a tam on sene hizmet ettim. Bana bir defa bile; «Öf!» demedi. Yaptigim bir seyden dolayi; «Niye böyle yaptin?» diye azarlamadigi gibi, yapmadigim bir sey sebebiyle; «Söyle yapsan olmaz miydi?» da demedi.” (Buhârî, Savm 53, Menâkib 23; Müslim, Fezâil 82)
Çocuklari Arasinda da Adâletliydi
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Hazret-i Fâtima’nin evinde kaldigi bir gün, torunlari olan Hasan ve Hüseyin Efendilerimiz su istediler. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, önce Hazret-i Hasan’a su verdi. Hazret-i Fâtima -radiyallâhu anhâ-, Efendimiz’in Hasan’i daha çok sevdigi hükmüne vardi. Peygamber Efendimiz onun bu düsüncesini düzelttiler:
“–Hayir! Suyu ilk defa Hasan istedigi için ona verdim.” buyurdular ve sonra da söyle ilâve ettiler:
“–Bagis ve ihsanlarinizda çocuklariniza müsâvî (esit) muâmelede bulunun. Eger ben birini üstün tutacak olsaydim, kizlari üstün tutardim.
” (Ibn-i Hanbel, I, 101; Ibn-i Hacer, el-Metâlibu’l-Âliye, IV, 69; Heysemî, IV, 153)
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Geri: EN ÇoK SeViLeN BaBa.......
Onlara Bakacak Birisi Var mi?
Bir sahâbî, Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’a gelerek:
“–Hicret ve cihâd etmek üzere Sana bey’at ediyorum. Bunlarin sevâbini Allah’tan dilerim.” dedi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Anne ve babandan hayatta olan var mi?” diye sordu. O zât:
“–Evet, her ikisi de hayatta.” dedi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Allah’tan sevap kazanmak istiyorsun degil mi?” diye sordu. Sahâbî:
“–Evet.” deyince Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–(O hâlde) ana ve babanin yanina dön. Onlara iyi bak!” buyurdu. (Buhârî, Cihâd 138, Edeb 3; Müslim, Birr 6)
Ashâb-i kirâmdan baska bir zât da, Yemen’den hicret ederek Medîne-i Münevvere’ye Efendimiz’in huzûruna gelmis ve cihâda katilmak üzere ondan izin istemisti. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile aralarinda söyle bir konusma geçti:
“–Yemen’de kimsen var mi?”
“–Anam-babam var, yâ Rasûlallâh!”
“–Onlar sana izin verdiler mi?”
“–Hayir, vermediler.”
"–Haydi Yemen’e git; onlardan izin iste! Izin verirlerse gel, cihâd et! Vermezlerse, anneni-babani memnun etmeye çalis!”(Ebû Dâvûd, Cihâd, 31/2530)
{
Hepiniz Çobansiniz
Peygamber Efendimiz, bir hadîs-i serîflerinde insanlarin mes’ûliyetlerini söyle beyân buyurmuslardir:“Hepiniz çobansiniz ve hepiniz güttüklerinizden sorumlusunuz… Erkek, âilesinin çobanidir ve sürüsünden sorumludur. Kadin, kocasinin evinin çobanidir ve sürüsünden sorumludur.” (Buhârî, Vesâyâ, 9; Müslim, Imâre, 20)
Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Ey îmân edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakiti insanlar ve taslar olan atesten koruyunuz…” (et-Tahrîm, 6)
Allah Rasûlü bu âyet-i kerîme hakkinda söyle bir açiklamada bulunmustur:
“Onlari, Allâh’in sizi nehyettigi seylerden uzaklastirir ve emrettigi seylere de tesvik edersiniz. Iste bu, onlari cehennemden muhâfaza etmektir.” (Âlûsî, XXVIII, 156)
Bir sahâbî, Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’a gelerek:
“–Hicret ve cihâd etmek üzere Sana bey’at ediyorum. Bunlarin sevâbini Allah’tan dilerim.” dedi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Anne ve babandan hayatta olan var mi?” diye sordu. O zât:
“–Evet, her ikisi de hayatta.” dedi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Allah’tan sevap kazanmak istiyorsun degil mi?” diye sordu. Sahâbî:
“–Evet.” deyince Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–(O hâlde) ana ve babanin yanina dön. Onlara iyi bak!” buyurdu. (Buhârî, Cihâd 138, Edeb 3; Müslim, Birr 6)
Ashâb-i kirâmdan baska bir zât da, Yemen’den hicret ederek Medîne-i Münevvere’ye Efendimiz’in huzûruna gelmis ve cihâda katilmak üzere ondan izin istemisti. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile aralarinda söyle bir konusma geçti:
“–Yemen’de kimsen var mi?”
“–Anam-babam var, yâ Rasûlallâh!”
“–Onlar sana izin verdiler mi?”
“–Hayir, vermediler.”
"–Haydi Yemen’e git; onlardan izin iste! Izin verirlerse gel, cihâd et! Vermezlerse, anneni-babani memnun etmeye çalis!”(Ebû Dâvûd, Cihâd, 31/2530)
{
Hepiniz Çobansiniz
Peygamber Efendimiz, bir hadîs-i serîflerinde insanlarin mes’ûliyetlerini söyle beyân buyurmuslardir:“Hepiniz çobansiniz ve hepiniz güttüklerinizden sorumlusunuz… Erkek, âilesinin çobanidir ve sürüsünden sorumludur. Kadin, kocasinin evinin çobanidir ve sürüsünden sorumludur.” (Buhârî, Vesâyâ, 9; Müslim, Imâre, 20)
Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Ey îmân edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakiti insanlar ve taslar olan atesten koruyunuz…” (et-Tahrîm, 6)
Allah Rasûlü bu âyet-i kerîme hakkinda söyle bir açiklamada bulunmustur:
“Onlari, Allâh’in sizi nehyettigi seylerden uzaklastirir ve emrettigi seylere de tesvik edersiniz. Iste bu, onlari cehennemden muhâfaza etmektir.” (Âlûsî, XXVIII, 156)
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Geri: EN ÇoK SeViLeN BaBa.......
Çocuklarina Sevgisini Gösterirdi
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, çocuklara dâima derin bir muhabbet gösterir; onlari öper, oksar; mübârek parmaklarini tarak yaparak onlarin saçlarini düzeltirdi. Çocuklara muhabbet göstermeyenlerden hoslanmaz; onlari kabalik ve katilikla vasiflandirirdi.
Hazret-i Âise -radiyallâhu anhâ-’nin rivâyet ettigine göre, bir defasinda Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, torunlarini severken ziyâretine Islâm’in merhamet, sefkat, nezâket ve inceliginden uzak bir bedevî geldi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in çocuklari fazlasiyla sevmesine hayret ederek:
“–Yâ Rasûlallâh! Siz çocuklarinizi öper (sever) misiniz? Biz çocuklarimizi öpüp oksamayiz.” dedi.
(Allâh’in evlât nîmetine karsi bedevînin duygusuz ve duyarsizligi, Allah Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’i müteessir etti.) Bedevîye:
“–Allah senin gönlünden merhamet ve sefkati çekip çikarmissa ben ne yapabilirim!..” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 22)
Hadîs-i serîf geregince bir Müslüman gönlü, Allâh’in emânetleri karsisinda muhabbet, sefkat ve merhametle dolu olmali, sefkat ve muhabbeti nasil ve nereye yönelteceginin idrâki içinde yasamalidir.
Çocuklarini Ibâdete Tesvik Ederdi
“Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden bütün günahlari ve mânevî kirleri gidermek istiyor.” (el-Ahzâb, 33) âyet-i kerîmesi gelince, sevgili Peygamberimiz her sabah namazi vakti kizi Hazret-i Fâtima’nin kapisina gitti. Tam alti ay sürdü bu gidisler. Çogu zaman da sabah namazindan sonra ugradigi bilinir Fâtima’ya... Çocuklu bir annenin geceyi uykusuz geçirip uyanamama ihtimali için kizini gözetmeyi ihmal etmedi. Allah Rasûlü, kizina;
“Sâyet Rabbinin emrini yerine getirmekte gevsek davranirsa, bir peygamber olan babasinin bile kiyamette ona yardimci olamayacagini” haber veriyordu. (Ibnü’l- Esir, Üsdü’l-Gâbe, 7175)
Hazret-i Fâtima, namaza kalkiyordu. Ancak Allâh’in Rasûlü, kendi âilesi ve çocuklari üzerindeki ihtimamiyla biz ümmetine örnek oluyordu.
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, çocuklara dâima derin bir muhabbet gösterir; onlari öper, oksar; mübârek parmaklarini tarak yaparak onlarin saçlarini düzeltirdi. Çocuklara muhabbet göstermeyenlerden hoslanmaz; onlari kabalik ve katilikla vasiflandirirdi.
Hazret-i Âise -radiyallâhu anhâ-’nin rivâyet ettigine göre, bir defasinda Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, torunlarini severken ziyâretine Islâm’in merhamet, sefkat, nezâket ve inceliginden uzak bir bedevî geldi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in çocuklari fazlasiyla sevmesine hayret ederek:
“–Yâ Rasûlallâh! Siz çocuklarinizi öper (sever) misiniz? Biz çocuklarimizi öpüp oksamayiz.” dedi.
(Allâh’in evlât nîmetine karsi bedevînin duygusuz ve duyarsizligi, Allah Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’i müteessir etti.) Bedevîye:
“–Allah senin gönlünden merhamet ve sefkati çekip çikarmissa ben ne yapabilirim!..” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 22)
Hadîs-i serîf geregince bir Müslüman gönlü, Allâh’in emânetleri karsisinda muhabbet, sefkat ve merhametle dolu olmali, sefkat ve muhabbeti nasil ve nereye yönelteceginin idrâki içinde yasamalidir.
Çocuklarini Ibâdete Tesvik Ederdi
“Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden bütün günahlari ve mânevî kirleri gidermek istiyor.” (el-Ahzâb, 33) âyet-i kerîmesi gelince, sevgili Peygamberimiz her sabah namazi vakti kizi Hazret-i Fâtima’nin kapisina gitti. Tam alti ay sürdü bu gidisler. Çogu zaman da sabah namazindan sonra ugradigi bilinir Fâtima’ya... Çocuklu bir annenin geceyi uykusuz geçirip uyanamama ihtimali için kizini gözetmeyi ihmal etmedi. Allah Rasûlü, kizina;
“Sâyet Rabbinin emrini yerine getirmekte gevsek davranirsa, bir peygamber olan babasinin bile kiyamette ona yardimci olamayacagini” haber veriyordu. (Ibnü’l- Esir, Üsdü’l-Gâbe, 7175)
Hazret-i Fâtima, namaza kalkiyordu. Ancak Allâh’in Rasûlü, kendi âilesi ve çocuklari üzerindeki ihtimamiyla biz ümmetine örnek oluyordu.
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Geri: EN ÇoK SeViLeN BaBa.......
Yavrularinin Arasini Islah Ediyordu
Ashâb-i kiramdan Sehl bin Sa’d, Hazret-i Ali ile muhterem zevcesi Hazret-i Fâtima arasinda geçen bir hâdiseyi söyle anlatir:
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bir gün kizi Fâtima’nin evine ugramisti. Hazret-i Ali’yi evde bulamadi. Bunun üzerine Fâtima’ya:
“–Amcamin oglu nerede?” diye sordu.
Hazret-i Fâtima:
“–Aramizda bir sey oldu da darildik. Bu sebeple disari çikti ve kaylûleyi (gündüz uykusunu) benim yanimda uyumadi.” dedi.
Rasûlullâh birisine, Hazret-i Ali’yi bulmasini istedi. O adam bir ara kayboldu, sonra dönüp geldi ve:
“–Yâ Rasûlallâh, o mescitte uyuyor.” dedi.
Allah Rasûlü mescide gitti. Bakti ki, Hazret-i Ali yani üzerine yatmis, ridâsi bir yandan siyrilmis, vücûdu topraga bulanmis hâldeydi. Peygamber Efendimiz:
“–Ey Ebû Türâb (Topragin babasi)! Ey Ebû Türâb, kalk!..” diye tozu-topragi Hazret-i Ali’nin bedeninden silkelemeye basladi.
Daha sonra birlikte Hazret-i Ali’nin evine gittiler. Hazret-i Peygamber’in birkaç saat sonra bu evden neseyle çiktigi görüldü. Ashâb-i kiramdan birisi sebebini sorunca, Peygamber Efendimiz:
“–Nasil sevinçli olmayayim; en yakinlarimi baristirdim!” buyurdular.
Bu hâdise Peygamber Efendimiz’in muhterem kizi ile muhterem damadi arasini düzeltme neticesinde ne kadar sevindigini gösteriyor. Böylece O Allâh’in Habîbi, dargin iki müslümanin arasini düzeltmis, bir âile büyügü ve reisi olmak itibariyle de evlatlari arasinda sevgi ve sayginin yerlesmesine rehberlik etmistir. Onun arabuluculugu ve yardimci olmasi sebebiyle bu örnek âilede uzun yillar boyunca huzur ve sükûnet eksik olmamistir.
Rukiye Gönüllü
Ashâb-i kiramdan Sehl bin Sa’d, Hazret-i Ali ile muhterem zevcesi Hazret-i Fâtima arasinda geçen bir hâdiseyi söyle anlatir:
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bir gün kizi Fâtima’nin evine ugramisti. Hazret-i Ali’yi evde bulamadi. Bunun üzerine Fâtima’ya:
“–Amcamin oglu nerede?” diye sordu.
Hazret-i Fâtima:
“–Aramizda bir sey oldu da darildik. Bu sebeple disari çikti ve kaylûleyi (gündüz uykusunu) benim yanimda uyumadi.” dedi.
Rasûlullâh birisine, Hazret-i Ali’yi bulmasini istedi. O adam bir ara kayboldu, sonra dönüp geldi ve:
“–Yâ Rasûlallâh, o mescitte uyuyor.” dedi.
Allah Rasûlü mescide gitti. Bakti ki, Hazret-i Ali yani üzerine yatmis, ridâsi bir yandan siyrilmis, vücûdu topraga bulanmis hâldeydi. Peygamber Efendimiz:
“–Ey Ebû Türâb (Topragin babasi)! Ey Ebû Türâb, kalk!..” diye tozu-topragi Hazret-i Ali’nin bedeninden silkelemeye basladi.
Daha sonra birlikte Hazret-i Ali’nin evine gittiler. Hazret-i Peygamber’in birkaç saat sonra bu evden neseyle çiktigi görüldü. Ashâb-i kiramdan birisi sebebini sorunca, Peygamber Efendimiz:
“–Nasil sevinçli olmayayim; en yakinlarimi baristirdim!” buyurdular.
Bu hâdise Peygamber Efendimiz’in muhterem kizi ile muhterem damadi arasini düzeltme neticesinde ne kadar sevindigini gösteriyor. Böylece O Allâh’in Habîbi, dargin iki müslümanin arasini düzeltmis, bir âile büyügü ve reisi olmak itibariyle de evlatlari arasinda sevgi ve sayginin yerlesmesine rehberlik etmistir. Onun arabuluculugu ve yardimci olmasi sebebiyle bu örnek âilede uzun yillar boyunca huzur ve sükûnet eksik olmamistir.
Rukiye Gönüllü
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: AİLE HAYATI VE YAŞAM :._.·´¯) :: İSLAM'DA AİLE
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN