Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 36 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 36 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
DUA iLe HaYaTa BaĞLaN / ALLAH'a DaYaN
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DUA UFKU YAKARIŞLARIMIZ
1 sayfadaki 1 sayfası
DUA iLe HaYaTa BaĞLaN / ALLAH'a DaYaN
DUASIZ ve sevgisiz olmuyor, yaşanmıyor. Duasız bir hayat, sevgisiz bir hayat, ruhsuz, dipsiz ve karanlık. Yaşanmıyor oralarda. Sevginin, ilginin en kalbî, en ruhî yanıdır dualar. Hani, “gönül gitmeyince ayak da gitmiyor,” derler ya. Hele gönül bir gitmek istesin, hele sevdiklerini bir arasın, hele bir görün nasıl ulaşıyor güller gibi dualar. Mesafelerin kalktığını görürsünüz o zaman. Hayatı hayat eden ve onu gayesine en uygun şekilde büyüten, anlamlı sevgiler ve dualardır hep. Sayısız örnekleri var hayatımızdan ve okuduklarımızdan. Sadece birini arz edeyim.
Bir araştırma yapmışlar bir zamanlar. Aynı bahçeye iki fidan dikmişler. Birisiyle ilgilenmişler; bir bahçıvan her gün gelip sulamış onu. Toprağını bellemiş, dallarını ellemiş, budamış. Arada bir de yapraklarını okşamış, hatta konuşmuş onlarla. Öpmüş filizlerini, yeni sümbüllerini. Diğer fidan da büyümekteymiş yağmurlardan su, rüzgârlardan gıda alarak. İkisi de meyve vermeye başlamışlar aynı baharda. Ne var ki bahçıvanın ilgi gösterdiği ağacın meyveleri hem daha iri, hem daha olgun imiş. Ölçümlerde de besin değeri diğerinden daha yüksek çıkmış. Dahası da var, bu ağaç bahçıvanın geldiği kapıya doğru eğik büyümüş, sevgisiyle. Siz bu iki fidanı bir küveze konulmuş iki bebek olarak da düşünebilirsiniz. Sevginin ne olduğunu o zaman çok daha iyi anlayacaksınız.
Gülümseyen bir dostun yüzünü görmek bile bazen kışı bahara çevirebilir. Ruhumuz bir gün olsun o dost yüzünü görmeden yapamaz. Onun sevgisinden ve ilgisinden mahrum kalamaz. Ne kadar önemlidir bir dostun hayatımızdaki yeri, yokluğunda anlaşılır ancak.
Böyle bir dost insan bütün kâinata karşı sorumludur. Girdiği yere ışık ve hayat götüren insanların sayısını artır Ya Rabbi. Buna güneşin kadar ihtiyacımız var. Zaman zaman soğukluk ve donukluk oluyorsa hayatımızda hep bu gerçek dostların eksikliğindendir.
Sevgimiz sadece insana değil elbette. Oradan tüm varlıklara ve onları Yaratana kadardır. Onun içindir ki ALLAH’la bağlanıyoruz hayata. Sevgimizin, ilgimizin, ne varsa bizde bize ait olmayan o güzel şeylerin, hepsinin yaratıcısı olan ALLAH’la bağlanıyoruz hayata. Baki’nin o güzelim mısraı gibi: “ALLAH’adır tevekkülümüz, itimadımız.”
Bir araştırma yapmışlar bir zamanlar. Aynı bahçeye iki fidan dikmişler. Birisiyle ilgilenmişler; bir bahçıvan her gün gelip sulamış onu. Toprağını bellemiş, dallarını ellemiş, budamış. Arada bir de yapraklarını okşamış, hatta konuşmuş onlarla. Öpmüş filizlerini, yeni sümbüllerini. Diğer fidan da büyümekteymiş yağmurlardan su, rüzgârlardan gıda alarak. İkisi de meyve vermeye başlamışlar aynı baharda. Ne var ki bahçıvanın ilgi gösterdiği ağacın meyveleri hem daha iri, hem daha olgun imiş. Ölçümlerde de besin değeri diğerinden daha yüksek çıkmış. Dahası da var, bu ağaç bahçıvanın geldiği kapıya doğru eğik büyümüş, sevgisiyle. Siz bu iki fidanı bir küveze konulmuş iki bebek olarak da düşünebilirsiniz. Sevginin ne olduğunu o zaman çok daha iyi anlayacaksınız.
Gülümseyen bir dostun yüzünü görmek bile bazen kışı bahara çevirebilir. Ruhumuz bir gün olsun o dost yüzünü görmeden yapamaz. Onun sevgisinden ve ilgisinden mahrum kalamaz. Ne kadar önemlidir bir dostun hayatımızdaki yeri, yokluğunda anlaşılır ancak.
Böyle bir dost insan bütün kâinata karşı sorumludur. Girdiği yere ışık ve hayat götüren insanların sayısını artır Ya Rabbi. Buna güneşin kadar ihtiyacımız var. Zaman zaman soğukluk ve donukluk oluyorsa hayatımızda hep bu gerçek dostların eksikliğindendir.
Sevgimiz sadece insana değil elbette. Oradan tüm varlıklara ve onları Yaratana kadardır. Onun içindir ki ALLAH’la bağlanıyoruz hayata. Sevgimizin, ilgimizin, ne varsa bizde bize ait olmayan o güzel şeylerin, hepsinin yaratıcısı olan ALLAH’la bağlanıyoruz hayata. Baki’nin o güzelim mısraı gibi: “ALLAH’adır tevekkülümüz, itimadımız.”
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: DUA iLe HaYaTa BaĞLaN / ALLAH'a DaYaN
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
İLK YA DA son nefes, hepsinde esas olan ALLAH ile hayata bağlanmak. Kur’an ilk ayetiyle, o gözümün nuru olan besmelesiyle Rahman ve Rahim olan ALLAH’ımızın adıyla başlar. Hayata, her şeye O’nunla başlatır, O’nunla bağlar bizi. Sevginin, merhametin, şefkatin, acıma duygusunun tek ve yegâne sahibi olan ALLAH’la başlatır, Rahman ve Rahimle bağlar hayata. Sayfalar yetmez bunu anlatmaya. Kendisi ile bağlar bizi. Adıyla, şanıyla. Bu dünya hanında yok O’ndan başka hiç kimsemiz. Yok kimseciğimiz, halimizi vaziyetimizi bir bilenimiz yok. Halk eden Halık, yarattığı mahlûkları bilmez mi? Dünyadaki yalnızlıklarını görüp cevap vermez mi? İşte Rahman ve Rahim bu bilişin, anahtar kelimeleridir. Onun içindir ki besmeleyi bir dua bir dilek gibi söyleyince her müşkül hallolur. Zorluklar kolaylaşır, perdeler ve engeller kalkar aradan. Rahman ve Rahim olan ALLAH, ruhumuzu şefkatinin kucağına alır.
UZAKLARDA ama çok uzaklarda sevdiğimiz insanlar var. Dilimiz onlar için duaya durduğunda hiç dinmeyen bir hasreti, bir özlemi gideriyormuş gibi hissederiz kendimizi. Görüşmeyeli nice zaman olmuştur. Ama dualarla ve en iyi dileklerle bir nebze olsun azalır acılar, azalır hasret acıları ve aradaki mesafenin giderek anlamsızlaştığını hissederiz. Ahirette ya da dünyada olmuş o kişi, pek fark etmez. Mekân da, zaman da ALLAH’ın. Dilerse kaldırır, dilerse bitiştirir. Dilerse ruhu kanatlandırır. Dualarımın önündeki her engeli düz eder.
İnsan için, hele de sevdiğim bir insan için dua etmek, inanılmaz ve tarif edilmez bir zevk veriyor. Onunla birlikte oluyorum. Bazen, bu kişinin çok yakınımda olması gerekmiyor. Hiç tanımadığımız, bazen bir resmini gördüğümüz ya da bir sesini duyduğumuz, bir kitapta, bir gazetede veya bir haber kanalında şöylece bir gözümüz ilişmiş o kişi, o her kimse onun için de dua edebiliyorum. Zulmün ve savaşların mağdur ettiği çocuklara, mazlumlara ALLAH’tan şifa dilerken, ruhen onların yanında buluyorum kendimi. Acılarını anlamak, hiç olmazsa dua yoluyla onlarla buluşmak bile, bir nebze sakinleştiriyor ruhumu. Ulu bir görev bu. İnsan, yeryüzünün halifesi. Attığı en küçük adım, söylediği en değersiz bir söz bile kaydediliyor. Her hareketine dikkat ediliyor. Bu kadar önemli bir varlık. Biliyorum boşa gitmediğini dualarımın. Çünkü bu huzuru en başta içimde ben duyuyorum. Hem başkaları için dua etmenin, kendim için ettiğim dualardan daha da etkili olduğunu hissediyorum bazen. Malum, veren el alan elden üstündür. Gönülden veriyorsa insan, karşılık beklemez. Dua hali budur işte. Kendimiz için istediklerimizi ve daha fazlasını başkaları için isteyebilmenin gücü öylesine büyük bir enerji oluşturuyor ki, insan yeniden yaratılıyor sanki ve ilahi vasıflarla donatılıp kâinatla yeniden tanıştırılıyor gibiyiz. Manzaranın görünmeyen tarafını, eşyanın ruhunu işte bu anlarda daha iyi keşfedip, daha iyi sezebiliyorsunuz.
UZAKLARDA ama çok uzaklarda sevdiğimiz insanlar var. Dilimiz onlar için duaya durduğunda hiç dinmeyen bir hasreti, bir özlemi gideriyormuş gibi hissederiz kendimizi. Görüşmeyeli nice zaman olmuştur. Ama dualarla ve en iyi dileklerle bir nebze olsun azalır acılar, azalır hasret acıları ve aradaki mesafenin giderek anlamsızlaştığını hissederiz. Ahirette ya da dünyada olmuş o kişi, pek fark etmez. Mekân da, zaman da ALLAH’ın. Dilerse kaldırır, dilerse bitiştirir. Dilerse ruhu kanatlandırır. Dualarımın önündeki her engeli düz eder.
İnsan için, hele de sevdiğim bir insan için dua etmek, inanılmaz ve tarif edilmez bir zevk veriyor. Onunla birlikte oluyorum. Bazen, bu kişinin çok yakınımda olması gerekmiyor. Hiç tanımadığımız, bazen bir resmini gördüğümüz ya da bir sesini duyduğumuz, bir kitapta, bir gazetede veya bir haber kanalında şöylece bir gözümüz ilişmiş o kişi, o her kimse onun için de dua edebiliyorum. Zulmün ve savaşların mağdur ettiği çocuklara, mazlumlara ALLAH’tan şifa dilerken, ruhen onların yanında buluyorum kendimi. Acılarını anlamak, hiç olmazsa dua yoluyla onlarla buluşmak bile, bir nebze sakinleştiriyor ruhumu. Ulu bir görev bu. İnsan, yeryüzünün halifesi. Attığı en küçük adım, söylediği en değersiz bir söz bile kaydediliyor. Her hareketine dikkat ediliyor. Bu kadar önemli bir varlık. Biliyorum boşa gitmediğini dualarımın. Çünkü bu huzuru en başta içimde ben duyuyorum. Hem başkaları için dua etmenin, kendim için ettiğim dualardan daha da etkili olduğunu hissediyorum bazen. Malum, veren el alan elden üstündür. Gönülden veriyorsa insan, karşılık beklemez. Dua hali budur işte. Kendimiz için istediklerimizi ve daha fazlasını başkaları için isteyebilmenin gücü öylesine büyük bir enerji oluşturuyor ki, insan yeniden yaratılıyor sanki ve ilahi vasıflarla donatılıp kâinatla yeniden tanıştırılıyor gibiyiz. Manzaranın görünmeyen tarafını, eşyanın ruhunu işte bu anlarda daha iyi keşfedip, daha iyi sezebiliyorsunuz.
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: DUA iLe HaYaTa BaĞLaN / ALLAH'a DaYaN
SİZ her şeye dokunabilirsiniz duayla. Ve hiçbir şey sizden uzakta değildir. Daralmanıza, sıkılmanıza gerek yok. Uzaklar yakındır duayla. Kendimizde olanı vermek de bir çeşit dua değil mi? Bu bazen bir tebessüm, bazen iyi bir niyet göstergesi olabiliyor, bazen de bir sevgi sözcüğü. Bazen de bir fakire uzatılan bir dilim ekmek. Bizde olanları elimizde tutmak yerine, başkalarına yönelttiğimizde bize ait ne varsa bize emanet bırakıldığını anlıyoruz. Hatta bize kötülüğü dokunan birinden intikam almak yerine, onu ALLAH’ın yüce takdirine emanet ederken bile ona rahmet ulaşmasını dilersek, ondan bir kötülüğün kalkmasını da istemiş oluyoruz. Şu kâinata, şu köhne dünyaya bir iyilik de bizden hediye etmiş oluyoruz. Bir duayla ama ne duayla… Hem de en zor bir zamanda karşılıksız olarak. Merak etmeyin, bu zor zamanın iyiliği, gelir sizi içerden kuşatır bir gün ve merhametinizi kamçılar. Zaten, ALLAH’ın rahmetinin gazabını geçmiş olduğu düşünülürse, insan kendindeki bu affediciliğin ve bağışlayıcılığın yine ilâhî bir kaynağa bağlı olduğunu fark edecektir. O dilemezse dileyemeyiz, O affetmezse affedemeyiz.
“Tek başına bir mutluluk, utanılacak şeydir” diyor bir düşünür. Dua bizi hakiki bir insan ediyor. Ve İlahi bir sırrı paylaştırıyor. Hiç tanımadıklarımızla bile sırdaş ediyor bizi. Herkesi, her şeyi dua bağlıyor birbirine. Hiçbir şekilde açıklanamayacak nice gelişmelere şahitlik ediyorsunuz bu sır ortaklığı sayesinde. Nice boyutlarda, nice nice hayırlı şeylerin içinde dolaşıyor dualarınız. Binlerce âlemlerin arasında ve milyarlarca insanların kalplerinin arasındaki perdelerin ne kadar geçirgen olabildiğini görüyorsunuz. Yaratılan her varlığın diğeri ile ne kadar sıkı bir ilişki içerisinde olduğunu seziyorsunuz. Daha da ötesi her birimizin iç sesinin, vicdanının aynı şeyi söylediğini duyuyoruz. Topyekün kâinatın zikrini ve tesbihini işitir gibi oluyoruz. Duanın yücelttiği ruhlar, Rahman ve Rahim olan ALLAH’ın o sonsuz şefkatinin, korumasının altında olduğunu fark ediyor.
DUANIN hiç bilinmeyen ve görünmeyen yolu, yolculukları vardır. Hiç kimsenin tahmin edemeyeceği engin yolculuklardır bunlar. Herhangi bir kıtanın, herhangi bir coğrafyanın en gizemli yerlerindeki yolculuklardan daha da gizemlidir bu yolculuk. Bazen dilimizden dökülen duaların, o sırlı kelimelerin göklere doğru yükselişini hayran hayran seyredersiniz. Dualarımız ALLAH’ın katına yükseldiği anda bizi de en yukarılara doğru taşımış ve yüceltmiştir.
Fazıl Hüsnü Dağlarca; “bir çocuk kadar güzel olur, başını göğe doğru kaldıran” diyor.
Eşyanın hakikatine yaklaşılan anlardır o anlar. Dünyanın, dualar üzerinde durduğunu anlarız işte o zaman. Anlarız ki, ALLAH’tan başka bizi hayata bağlayacak hiçbir şey yoktur. Hayatımız, duamız kadardır. Hayata, ALLAH’la bağlanabiliriz sadece. Bir de O’nun öğrettiği dualarla. Dünya, dualar üzerinde duruyor. ALLAH /c.c.), ne olmuş ve ne olacaksa bilir elbette. Ama insan olan bir insandan beklenen, sadece ve sadece O’na yalvarması, mutlaka ve mutlaka O’ndan istemesidir.
“Tek başına bir mutluluk, utanılacak şeydir” diyor bir düşünür. Dua bizi hakiki bir insan ediyor. Ve İlahi bir sırrı paylaştırıyor. Hiç tanımadıklarımızla bile sırdaş ediyor bizi. Herkesi, her şeyi dua bağlıyor birbirine. Hiçbir şekilde açıklanamayacak nice gelişmelere şahitlik ediyorsunuz bu sır ortaklığı sayesinde. Nice boyutlarda, nice nice hayırlı şeylerin içinde dolaşıyor dualarınız. Binlerce âlemlerin arasında ve milyarlarca insanların kalplerinin arasındaki perdelerin ne kadar geçirgen olabildiğini görüyorsunuz. Yaratılan her varlığın diğeri ile ne kadar sıkı bir ilişki içerisinde olduğunu seziyorsunuz. Daha da ötesi her birimizin iç sesinin, vicdanının aynı şeyi söylediğini duyuyoruz. Topyekün kâinatın zikrini ve tesbihini işitir gibi oluyoruz. Duanın yücelttiği ruhlar, Rahman ve Rahim olan ALLAH’ın o sonsuz şefkatinin, korumasının altında olduğunu fark ediyor.
DUANIN hiç bilinmeyen ve görünmeyen yolu, yolculukları vardır. Hiç kimsenin tahmin edemeyeceği engin yolculuklardır bunlar. Herhangi bir kıtanın, herhangi bir coğrafyanın en gizemli yerlerindeki yolculuklardan daha da gizemlidir bu yolculuk. Bazen dilimizden dökülen duaların, o sırlı kelimelerin göklere doğru yükselişini hayran hayran seyredersiniz. Dualarımız ALLAH’ın katına yükseldiği anda bizi de en yukarılara doğru taşımış ve yüceltmiştir.
Fazıl Hüsnü Dağlarca; “bir çocuk kadar güzel olur, başını göğe doğru kaldıran” diyor.
Eşyanın hakikatine yaklaşılan anlardır o anlar. Dünyanın, dualar üzerinde durduğunu anlarız işte o zaman. Anlarız ki, ALLAH’tan başka bizi hayata bağlayacak hiçbir şey yoktur. Hayatımız, duamız kadardır. Hayata, ALLAH’la bağlanabiliriz sadece. Bir de O’nun öğrettiği dualarla. Dünya, dualar üzerinde duruyor. ALLAH /c.c.), ne olmuş ve ne olacaksa bilir elbette. Ama insan olan bir insandan beklenen, sadece ve sadece O’na yalvarması, mutlaka ve mutlaka O’ndan istemesidir.
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: DUA iLe HaYaTa BaĞLaN / ALLAH'a DaYaN
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
“Duanız olmasa, Rabbim size ne kıymet verirdi.” Furkan,77
Bu ayet de, her şeyi anlatmaya yetiyor zaten. Tazarru ve dua, yakarış, boyun büküş, bütün mahlûkatın Rabbinin huzurunda kendini biliş, bütün kâinatın Sultanının huzurunda, kulluğun ruhuna bürünüş duayla. Biz olacak olanları isteyerek, en iyisini talep ederek, hayata kendi irademizi, aklımızı, niyetimizi, kalbimizi de katmış oluyoruz. Kendi seçim ve tercihlerimizin ardındaki ilahi tercih ve iradeyle bütünleşebilmek için duasını ettiğimiz her şeyde O’na muhtaç olduğumuzu görüyoruz ve sadece O’ndan istiyoruz. Ve anlıyoruz ki, ALLAH istemedikçe biz asla isteyemeyiz.
BU DÜNYANIN titreşimlerini, zikir ve tesbihlerini en çok birbiri için dua edenler duyuyor olmalılar. Sesli sessiz, harfli harfsiz, tüm yakarışlar O’nun katında O’na ait katmanlardadır. Her şeyin nefes kesip, sustuğu bir sükût anında, sesimizin Yüce Yaratana ulaşması büyülüyor beni. Bu suskunluğumda bile, yalnız O’nun dili değil midir konuşan. Yüce Rabbimizin, bir şeyi oldurması için elbette bizim duamıza ihtiyacı yoktur. Ama dua edebilme nimeti, bana bir kul ve bir yazar olarak, kalemi elime alma imkânını ve iznini veriyor. Akıp giden olayları bomboş gözlerle seyretmeme izin vermiyor. O’nun eserlerini sevmeme, şükran ve övgülerimi her vesile ile iletmeme ve bana sunduğu sonsuz nimetlere karşı en büyük hakkı ve hamdi O’na teslim etmeme imkân sağlıyor.
ALLAH’IM olacak olanı sadece Senden istiyorum. Bana irademi bu yolda kullanma fırsatı tanıdığın için Sana hamd ediyorum. Bana konuşmayı öğrettin, güzel sözler bellettin küçücük dilime. Anne, baba, kardeş, dost, sevgili yarattın. Öğretmen gönderdin eğittin. Seni, Peygamberimi ve hayatı tanıtan, gösteren her şeye sonsuz teşekkürler ediyorum. Bu nimetleri Senin adına getirdikleri için, sonsuz şükranlarımı sadece Sana sunuyorum. Sen, Sevgiyi yaratan ALLAH’ımsın. Sevgiye, her şeyden daha layık olan Yaratan’ımsın. Verdiğin bu sevgi nimetini, nasıl istiyorsan o şekilde kullanmama yardımcı ol. Hayat Seninle güzel ALLAH’ım. Sana bağlanınca, yaklaşınca güzelleşiyor her şey. Senden uzaklaşınca güneşten, ışıktan mahrumum. Rahmetin güçlü bir çekim alanı oluşturuyor. Nerede olursam olayım, sonsuz şefkat ve rahmetinle kuşatıldığımı görüyorum. Hiç kimseyle değil ve başka hiçbir şeyle değil, sadece ve sadece Seninle bağlanıyorum hayata. Hayat ki zaten Senin. Hayatı veren Sensin. Ve onu Sana emanet ediyorum. Güzelleştir Rabbim hayatımı ve ahlâkımı ne olur? Sevgilinin hayatını, hayatıma örnek kıl. O’nu (s.a.v.) önder ve rehber kıl. Aranan tüm örnekler ve güzellikler hep onda. ALLAH’ım adını, dilimden düşürme hiç.
Dilinde her daim “ALLAH ALLAH” zikri olan bir adam varmış. Bu adam bir gün “ALLAH ALLAH” demeyi terk etmiş. Bir gece rüyasında Hızır Aleyhisselamı görmüş. Sormuş adama Hızır: “Niye ‘ALLAH ALLAH’ demeyi terk ettin?” Adam cevap vermiş; “Yıllarca ‘ALLAH ALLAH’ dememe rağmen bir gün olsun Rabbim, bana ‘buyur ey kulum’ demedi ki.” Hızır, acıyarak bakmış adamın yüzüne ve demiş ki:
“Be adam, ALLAH’ın sana ‘ALLAH ALLAH’ diye söyletmesi zaten ‘Buyur ey kulum’ demesiydi.”
Bu öyküdeki adam gibi, senin sonsuz rahmetine rağmen senden uzak kalmaktan sana sığınıyorum. Ey nefsim durma, sen de koş ALLAH la bağlan hayata. Duamın özü bu. Sevgililer gününüz kutlu olsun. ALLAH’la bağlanan hayatınız hiç kopmasın. Onunla ve dualarınızla güzelleşsin.
Selim GÜNDÜZALP
Bu ayet de, her şeyi anlatmaya yetiyor zaten. Tazarru ve dua, yakarış, boyun büküş, bütün mahlûkatın Rabbinin huzurunda kendini biliş, bütün kâinatın Sultanının huzurunda, kulluğun ruhuna bürünüş duayla. Biz olacak olanları isteyerek, en iyisini talep ederek, hayata kendi irademizi, aklımızı, niyetimizi, kalbimizi de katmış oluyoruz. Kendi seçim ve tercihlerimizin ardındaki ilahi tercih ve iradeyle bütünleşebilmek için duasını ettiğimiz her şeyde O’na muhtaç olduğumuzu görüyoruz ve sadece O’ndan istiyoruz. Ve anlıyoruz ki, ALLAH istemedikçe biz asla isteyemeyiz.
BU DÜNYANIN titreşimlerini, zikir ve tesbihlerini en çok birbiri için dua edenler duyuyor olmalılar. Sesli sessiz, harfli harfsiz, tüm yakarışlar O’nun katında O’na ait katmanlardadır. Her şeyin nefes kesip, sustuğu bir sükût anında, sesimizin Yüce Yaratana ulaşması büyülüyor beni. Bu suskunluğumda bile, yalnız O’nun dili değil midir konuşan. Yüce Rabbimizin, bir şeyi oldurması için elbette bizim duamıza ihtiyacı yoktur. Ama dua edebilme nimeti, bana bir kul ve bir yazar olarak, kalemi elime alma imkânını ve iznini veriyor. Akıp giden olayları bomboş gözlerle seyretmeme izin vermiyor. O’nun eserlerini sevmeme, şükran ve övgülerimi her vesile ile iletmeme ve bana sunduğu sonsuz nimetlere karşı en büyük hakkı ve hamdi O’na teslim etmeme imkân sağlıyor.
ALLAH’IM olacak olanı sadece Senden istiyorum. Bana irademi bu yolda kullanma fırsatı tanıdığın için Sana hamd ediyorum. Bana konuşmayı öğrettin, güzel sözler bellettin küçücük dilime. Anne, baba, kardeş, dost, sevgili yarattın. Öğretmen gönderdin eğittin. Seni, Peygamberimi ve hayatı tanıtan, gösteren her şeye sonsuz teşekkürler ediyorum. Bu nimetleri Senin adına getirdikleri için, sonsuz şükranlarımı sadece Sana sunuyorum. Sen, Sevgiyi yaratan ALLAH’ımsın. Sevgiye, her şeyden daha layık olan Yaratan’ımsın. Verdiğin bu sevgi nimetini, nasıl istiyorsan o şekilde kullanmama yardımcı ol. Hayat Seninle güzel ALLAH’ım. Sana bağlanınca, yaklaşınca güzelleşiyor her şey. Senden uzaklaşınca güneşten, ışıktan mahrumum. Rahmetin güçlü bir çekim alanı oluşturuyor. Nerede olursam olayım, sonsuz şefkat ve rahmetinle kuşatıldığımı görüyorum. Hiç kimseyle değil ve başka hiçbir şeyle değil, sadece ve sadece Seninle bağlanıyorum hayata. Hayat ki zaten Senin. Hayatı veren Sensin. Ve onu Sana emanet ediyorum. Güzelleştir Rabbim hayatımı ve ahlâkımı ne olur? Sevgilinin hayatını, hayatıma örnek kıl. O’nu (s.a.v.) önder ve rehber kıl. Aranan tüm örnekler ve güzellikler hep onda. ALLAH’ım adını, dilimden düşürme hiç.
Dilinde her daim “ALLAH ALLAH” zikri olan bir adam varmış. Bu adam bir gün “ALLAH ALLAH” demeyi terk etmiş. Bir gece rüyasında Hızır Aleyhisselamı görmüş. Sormuş adama Hızır: “Niye ‘ALLAH ALLAH’ demeyi terk ettin?” Adam cevap vermiş; “Yıllarca ‘ALLAH ALLAH’ dememe rağmen bir gün olsun Rabbim, bana ‘buyur ey kulum’ demedi ki.” Hızır, acıyarak bakmış adamın yüzüne ve demiş ki:
“Be adam, ALLAH’ın sana ‘ALLAH ALLAH’ diye söyletmesi zaten ‘Buyur ey kulum’ demesiydi.”
Bu öyküdeki adam gibi, senin sonsuz rahmetine rağmen senden uzak kalmaktan sana sığınıyorum. Ey nefsim durma, sen de koş ALLAH la bağlan hayata. Duamın özü bu. Sevgililer gününüz kutlu olsun. ALLAH’la bağlanan hayatınız hiç kopmasın. Onunla ve dualarınızla güzelleşsin.
Selim GÜNDÜZALP
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: DUA iLe HaYaTa BaĞLaN / ALLAH'a DaYaN
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nice sözler söylenir ama unutulur bir zaman sonra...Kalpten gelmeyen sözlerin ömrü bir nefesliktir.Bir nefes sonra kaybolup giderler ama kalbin sözü unutulmaz.Kalp sözünü hiç unutmaz.Kalbin sözü hedefine ulaşmadan yere düşmez.Kalbin sözü kalpten bir ruhla doğar ve ulaştığı yere hayat verir.
Kalbin sözü hiç ölmez.Hatta kalp söze ihtiyaç bile duymaz,kalbin sözü sevgidir.İşte bu yüzden
SÖZ UÇAR,SEVGİ KALIR.
Bazı sözler vardır kalbe iner.Kalbi diriltir o sözler.Semalardan kalbe gelir,ruh beslerler.O sözden her bir harf bir meleğin omuzlarında iner.Ve insanın ayaklarını dünyadan keserler.O sözler ki taşa değse,taş parça parça olur,göz göz olur ağlar,yürek olup toza döner,semaya uçar.O sözler ki semanın kalbinden gelir.Bu yüzden:
SÖZ UÇAR,VAHİY KALIR.
Sözler vardır dünyadan öte,kalpten içeri...
Sözler vardır yerden gelen ama semaya emanet edilen...
Cennetin duvarları o sözlerle örülür.Gözyaşları o sözlere eşlik ederler.O yaşlar toplanır,Cennetin ırmakları oluverirler.Bu yüzden o sözler dudaklardan çıkar çıkmaz meleklerin kanatlarında semalara yükselir,Rabbin kapısına serilir.Onun cevabı özlenir.Özlenesi sözlere hasret ve hayretle beklenen cevap iliştirilir.Dua edenin kalbine iletilir.İşte bu yüzden:
SÖZ UÇAR,DUA KALIR....
Kuşa kanat takıp Gök yüzünde mutluluğa kavuşturan
Güle renginin kokusunu verip Ruhu okşatan
Annelere evlat verip Kalbi hiçbir şeye duyulmayan
Karşılıksız sevgiyle dolduran Dile kelime verip
Kalbine anlam koyan Derdi verip
Dermanı bulduran acıyı verip
Dayanma gücü ile dolduran İnsana iştah verip
Dil ile engüzel tatlar tattıran
Nefis verip Kötü isteklere iştah duyurup insanı sınıyan
İnsana kalp verip Sevgi ve merhametle dolduran
Mideye iştah verip Sonsuz nimetle doyuran
İnsanı yaratıp Onu en üstün kılan
Onu kendine kul edip Kainatı onun için kuran
Senin kuluna olan sevginin Büyüklüğünün ölçüsü olmayan
Naparsa yapsın dönüşü sana olanın Sonsuz merhametinle saran
Rabbime...
Allahım sen beni bana bırakma Senin yolundan ayırma
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nice sözler söylenir ama unutulur bir zaman sonra...Kalpten gelmeyen sözlerin ömrü bir nefesliktir.Bir nefes sonra kaybolup giderler ama kalbin sözü unutulmaz.Kalp sözünü hiç unutmaz.Kalbin sözü hedefine ulaşmadan yere düşmez.Kalbin sözü kalpten bir ruhla doğar ve ulaştığı yere hayat verir.
Kalbin sözü hiç ölmez.Hatta kalp söze ihtiyaç bile duymaz,kalbin sözü sevgidir.İşte bu yüzden
SÖZ UÇAR,SEVGİ KALIR.
Bazı sözler vardır kalbe iner.Kalbi diriltir o sözler.Semalardan kalbe gelir,ruh beslerler.O sözden her bir harf bir meleğin omuzlarında iner.Ve insanın ayaklarını dünyadan keserler.O sözler ki taşa değse,taş parça parça olur,göz göz olur ağlar,yürek olup toza döner,semaya uçar.O sözler ki semanın kalbinden gelir.Bu yüzden:
SÖZ UÇAR,VAHİY KALIR.
Sözler vardır dünyadan öte,kalpten içeri...
Sözler vardır yerden gelen ama semaya emanet edilen...
Cennetin duvarları o sözlerle örülür.Gözyaşları o sözlere eşlik ederler.O yaşlar toplanır,Cennetin ırmakları oluverirler.Bu yüzden o sözler dudaklardan çıkar çıkmaz meleklerin kanatlarında semalara yükselir,Rabbin kapısına serilir.Onun cevabı özlenir.Özlenesi sözlere hasret ve hayretle beklenen cevap iliştirilir.Dua edenin kalbine iletilir.İşte bu yüzden:
SÖZ UÇAR,DUA KALIR....
Kuşa kanat takıp Gök yüzünde mutluluğa kavuşturan
Güle renginin kokusunu verip Ruhu okşatan
Annelere evlat verip Kalbi hiçbir şeye duyulmayan
Karşılıksız sevgiyle dolduran Dile kelime verip
Kalbine anlam koyan Derdi verip
Dermanı bulduran acıyı verip
Dayanma gücü ile dolduran İnsana iştah verip
Dil ile engüzel tatlar tattıran
Nefis verip Kötü isteklere iştah duyurup insanı sınıyan
İnsana kalp verip Sevgi ve merhametle dolduran
Mideye iştah verip Sonsuz nimetle doyuran
İnsanı yaratıp Onu en üstün kılan
Onu kendine kul edip Kainatı onun için kuran
Senin kuluna olan sevginin Büyüklüğünün ölçüsü olmayan
Naparsa yapsın dönüşü sana olanın Sonsuz merhametinle saran
Rabbime...
Allahım sen beni bana bırakma Senin yolundan ayırma
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Similar topics
» NeCiP FaZıL KISAKÜREK ŞiiRLeRi
» ALLAHA HAVALE EDİNCE...
» kalbin her atışı allaha nasıl yaklaştırır
» ALLAHA HAVALE EDİNCE...
» kalbin her atışı allaha nasıl yaklaştırır
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DUA UFKU YAKARIŞLARIMIZ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN