Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 159 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 159 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
EMİRDAĞ LAHİKASINDAN HÜZMELER - 6
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İSLAMİ İLİMLER :._.·´¯) :: RİSALE-İ NUR OKUMALARI
1 sayfadaki 1 sayfası
EMİRDAĞ LAHİKASINDAN HÜZMELER - 6
Emirdağ Lahikası'ndan Hüzmeler (6)
26. Mektub
Hissi kablelvuku aklın bilmesi olmadan ruhun hissetmesidir ki, bu hissetme 4 dakika sonra vuku bulacak bir hadiseye müteallik olabileceği gibi, 40 sene sonrası zuhur edecek bir vakaya müteallik te olabilir. Hakeza sonradan zuhur edecek bir hadiseyi önceden hissi kablelvuku vesilesi ile duyanlar o hadise ile doğrudan irtibattar olan kimseler olabileceği gibi, dolaylı olarak irtibattar olan kimseler de olabilir. Tabii bu dolaylı irtibattar olanların hadiseyi hissedişleri ve bu hissedişin kuvveti, olacak olan hadisenin büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Hakeza bir vakanın çok seneler önce hissi kablelvuku ile hissedilmesi de yine o vakanın büyüklüğü ile alakadar bir meseledir:
“Risale-i Nur'un zuhurundan kırk sene evvel, geniş bir hiss-i kablelvuku', acib bir tarzda; hem bende, hem bizim köyde, hem nahiyemizde tezahür ettiğini şimdi bir ihtar-ı manevî ile kat'î kanaatım gelmiş.
Ben on yaşında iken, büyük bir iftihar, hattâ bazan temeddüh suretinde bir haletim vardı; istemediğim halde pek büyük bir iş ve büyük bir kahramanlık tavrını takınıyordum. Kendi kendime der idim: Senin beş para kıymetin yok. Bu temeddühkârane hususan cesarette çok fazla gösterişin ne içindir? Bilmiyordum, hayret içinde idim. Bir-iki aydır o hayrete cevab verildi ki; Risale-i Nur, kablelvuku' kendini ihsas ediyordu. Sen âdi odun parçası gibi bir çekirdek iken, o firdevs salkımlarını bilfiil kendi malın gibi hiss-i kablelvuku' ile hissedip hodfüruşluk ederdin.
Bizim Nurs köyümüz ise; hem eski talebelerim, hem hemşehrilerim biliyorlar ki; bizim köyümüz, fevkalâde gösteriş ve cesarette ileri göstermek için temeddühü çok severdiler, güya büyük bir memleketi fetheder gibi kahramanane bir tavır almak istiyordular. Ben hem kendime, hem onlara çok hayret ederdim. Şimdi hakikî bir ihtar ile bildim ki: O masum Nurslu insanlar, Nurs Karyesi Risale-i Nur'un nuruyla büyük bir iftihar kazanacak; o vilayetin, nahiyenin ismini işitmeyen, Nurs Köyü'nü ehemmiyetle tanıyacak diye bir hiss-i kablelvuku' ruhu hissedip aklı bilmemek ile o nimet-i İlahiyeye karşı teşekkürlerini temeddüh suretinde göstermişler.
Hem, o nahiyemiz olan Hizan kazasına tabi Isparta da, birden bire, meşhur Seyda namında Şeyh Abdurrahman-ı Taği* himmetiyle o kadar çok talebeler ve hocalar ve alimler çıktılar ki, içlerinde münazara-i ilmiye ve pek büyük bir himmetle ve pek geniş bir daire-i ilim ve tarikat içinde öyle bir vaziyet hissediyordum ki, güya ru-yi zemini fethedecek bu hocalardır.
Eski meşhur ulema ve evliyalar ve allameler ve kutublar onların medar-ı bahsi oldukça ben de dokuz on yaşındayken dinliyordum, kalbime geliyordu ki, bu talebeler, alimler, ilimde, dinde büyük bir fütuhat yapmışlar gibi vaziyet alıyorlardı. Bir talebenin bir parça ziyade zekaveti olsaydı, büyük bir ehemmiyet verilirdi. Münazarada, bir meselede birisi galebe çalsa büyük bir iftihar alırdı. Ben de hayret ediyordum, o hissiyat bende de vardı. Hatta tarikat şeyhleri ve dairelerinde medar-ı hayret bir müsabaka, hem nahiye, hem kaza, hem vilayetimizde vardı. O haletleri başka memleketlerde o derece göremedim.
Şimdi bir ihtar ile kat’i kanaatim geldi: O talebe arkadaşlarım, o üstadlar hükmünde hocalarım, o mürşidlerim, evliya ve şeyhlerim, bir hiss-i kablelvuku ile ruhu hissedip akıl bilmeyerek -ki en lüzumlu bir zamanda- o talebeler içinde ve o hocaların şakirtleri içinde ve o mürşidlerin müridleri içinde parlak bir nur çıkacak, ehl-i imanın imdadına gelecek diye, o istikbaldeki nimet-i İlahiyeye gayet ağır ve acip şerait içinde ve hadsiz muarızların karşısında ve bin seneden beri kuvvet bulan dalaletin mukabilinde ve gayet vehham ve garazkar düşmanlarımızın desiselerinin ihatasında ve iki dehşetli mahkemenin uzun tetkikatında Risale-i Nur’un bu fevkalade galebesi ve harikulade perde altında tenviratı ve düşmanlarını mecbur edip serbestiyetini kazanması gösteriyor ki, o mevkiine layıktır ki, kablelvuku İmam-ı Ali Radıyallahu Anh ve Gavs-ı Azam (kuddise sırruhu) ondan haber verdikleri gibi, bunlar, köy ve nahiye ve vilayetim, benimle beraber şuursuz olarak geleceğini hissedip mesrur olmuşlar.
Evet, ben, yirmi dört saat evvel hassasiyetimle ve asabımın rutubetten tesiriyle rahmet ve yağmurun gelmesini hissettiğim gibi, aynen öyle de, ben ve köyüm ve nahiyem, kırk dört sene evvel Risale-i Nur’daki rahmet yağmurunu bir hiss-i kablelvuku ile hissetmişiz demektir.”
• Bu mektupla alakalı olarak olarak Abdullah Aymaz Ağabey şu yorumu yapmıştır: “Büyük olaylardan önce zaman-zemin ve insanlar hep birlikte sanki kulak kesilip olacak olan olaylar hakkında bütün sezgilerini harekete geçirerek beklemeye başlarlar…
Mesela Efendimizin sallallahu aleyhi vesellem doğum gecesinde hem annesi yanında bulunanlar, doğuları ve batıları saran ve aydınlatan bir nur görmüşlerdir. O gece, Kabe’deki putların çoğu baş aşağı düşmüşlerdir. O gece, İran Kisrası’nın meşhur sarayı sallanıp parçalanmış ve ondört şerefesi düşmüştür. O gece mukaddes sayılıp tapılan Sava gölü yere batmış ve Mecusilerin mabud sayıp ibadet ettikleri bin senedir yanan İstahrabad’daki meşhur ateş sönmüştür. Efendimizin doğumuna yakın (40, 50 gün önce) İslamın kıblesi olacak Kabe’yi yıkmaya gelen Habeşistan meliki Ebrehe’nin güçlü ordusu hem de kuşlar tarafından mahvedilmiştir. Evet böyle binlece olay olmuş ve adeta onun gelişi yer-gök ve içindekiler tarafından hissedilip hasretle beklenmiştir. Elbette dünyaya maddi-manevi reis olacak, dünyanın manevi akışını değiştirip mecrasına oturtacak, insanlığı kurtaracak olan Hz. Muhammed Aleyhisselamın gelişini her şey, her nevi mahlukat hüsn-ü istikbal edip karşılayacak ve alkışlayacaktır…
İşte o Muhammed Mustafa’nın sallallahu aleyhi vesellem yolundan gidecek, onun ahirzamanda en büyük takipçisi ve çırağı olacak bir zata da Cenab-ı Hak, seviyesine göre bir şeyler hissettirecektir. Sadece ona mı? Hayır, o yolda giden herkese mertebe ve seviyesine göre Cenab-ı Erhamürrahimin bir şeyler sezdirecektir.” (ELÜ 1: 92-93.)
• Şeyh Abdurrahman-ı Taği 1827 yada 1831 yılında doğmuş, 1887 yılında da Nurşin’de vefat etmiştir. Kabri Nurşin’dedir. Şeyh Abdurrahman daha çocukluğundan çok yoğun bir dini duygu içerisine girmiş, çocuk yaşta iken annesi tarafından günahlarından sorumlu olacağına dair ikna edilmiştir. Bu sebeple Allah korkusu, Cehennem gibi konularda çok derin hissedişlere sahip olmuştur. Kendisi aynen Üstad Hazretlerinde görüldüğü üzere derslerini çoğu zaman bir medrese binası içerisinde vermektense, tabiatın bağrında talebeleri ile mütalaalarda bulunmayı tercih etmiş, içindeki çoşkun muhabbet duygusu sebebiyle de kimi zaman ders kitaplarını kapatıp talebeleri ile aşk şiirleri okumayı tercih etmiştir. Taği Hazretleri, tasavvufi yaşamının mebdei itibariyle Rufai, sonrası itibariyle Kadiri, müntehası itibariyle de Nakşidir.
Şeyh Abdurrahman-ı Taği’nin Üstadın hayatı üzerinde derin tesirleri olmuştur. Üstad örgün eğitimine 9 yaşındayken onun medresesinde başlamış, ama malum olduğu üzre içinde taşıdığı müteheyyic fıtrat ve tecdid ruhu sebebiyle bu eğitime pek devam edememiştir. Üstad, Taği Hazretleri ile 14 yaşına dek değişik vesilelerle buluşmuş ve Üstadın yeğeni Abdurrahman ağabeyin nakline göre kendisinden “muhabbet mesleği” dersi almıştır. (Bediüzzaman ve Tasavvuf, Gelenek Yayınları, shf 15-18)
27. Mektub
Hissi kablelvuku herkeste, hatta hayvanatta dahi vardır:
“Hiss-i kablelvuku' herkeste cüz'î-küllî vardır, hattâ hayvanatta dahi vardır. Hattâ rü'ya-yı sadıkanın ehemmiyetli bir kısmı, bu hiss-i kablelvukuun nev'indendir; hattâ bazılarda hassasiyet cihetiyle keramet derecesine çıkar.” (54)
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
Similar topics
» EMİRDAĞ LAHİKASINDAN HÜZMELER - 2
» Emirdağ Lahikasından Hüzmeler (4)
» Emirdağ Lahikası'ndan Hüzmeler (5)
» Emirdağ Lahikasından Hüzmeler (4)
» Emirdağ Lahikası'ndan Hüzmeler (5)
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İSLAMİ İLİMLER :._.·´¯) :: RİSALE-İ NUR OKUMALARI
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN