Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 148 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 148 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Emirdağ Lahikası'ndan Hüzmeler (5)
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İSLAMİ İLİMLER :._.·´¯) :: RİSALE-İ NUR OKUMALARI
1 sayfadaki 1 sayfası
Emirdağ Lahikası'ndan Hüzmeler (5)
Emirdağ Lahikası 'ndan Hüzmeler (5)
23.Mektub
a.Hissi kablelvuku haktır:
“Aziz Kardeşim! Risale-i Nur'un avukatı Ziya'yı bizim tarafımızdan hem çok teşekkür, hem tebrik ediniz. Çoktan beri ruhuma ihtar edilmiş ki; Ziya namında birisi, Risale-i Nur namına büyük bir hizmet edecek. Bu mes'ele gösterdi ki; o Ziya, bu Ziya'dır. Bizleri ebede kadar minnetdar eyledi.”
b.Mahviyet, hacalet ve kendini kusurlu bilmek bu meslekte asıldır:
Şahsımızı değil, sahs-ı maneviyi öne çıkaralım:
Bize kusurumuzu bildirene -fakat hakikat olması şartıyla- Allah razı olsun deriz:
“Ben, Cenab-ı Hakk'a şükrediyorum ki; nefsimi kendime beğendirmemiş ve kusurlarımı kendime bildirmiş. Değil kendimi satmak, hodfüruşluk etmek, belki kemal-i mahcubiyetle Risale-i Nur'un mübarek şakirdleri içinde onların samimiyet ve ihlası ile kendimi afvettirmek ve onların manevî şefaatıyla günahlarıma bir keffaret aramaktır. Bana itiraz edenler, gizli ayıblarımı bilmiyorlar. Yalnız zâhirî bazı hatalarımı bahane edip ve yanlış olarak Risale-i Nur'u benim malım zannedip Risale-i Nur'un nurlarına perde çekmek, intişarına rekabet etmek için itiraz ediyorlar.
Bunu kat'iyen ilân ediyorum ki: Risale-i Nur, Kur'anın malıdır. Benim ne haddim var ki, sahib olayım; tâ ki kusurlarım ona sirayet etsin. Belki o Nur'un kusurlu bir hâdimi ve o elmas mücevherat dükkânının bir dellâlıyım. Benim karmakarışık vaziyetim ona sirayet edemez, ona dokunamaz. Zâten Risale-i Nur'un bize verdiği ders de, hakikat-ı ihlas ve terk-i enaniyet ve daima kendini kusurlu bilmek ve hodfüruşluk etmemektir. Kendimizi değil, Risale-i Nur'un şahs-ı manevîsini ehl-i imana gösteriyoruz. Bizler, kusurumuzu görene ve bize bildirene -fakat hakikat olmak şartıyla- minnetdar oluyoruz, Allah razı olsun deriz. Boynumuzda bir akrep bulunsa, ısırmadan atılsa, nasıl memnun oluruz; kusurumuzu, -fakat garaz ve inad olmamak şartıyla ve bid'alara ve dalalete yardım etmemek kaydı ile- kabul edip minnetdar oluyoruz.”
c.Namazlarımızı acele ile kılmayalım!:
“Ben Şafiîyim ve Şafiî mezhebinde cemaatin de Fatihayı okuması gerektiğinden herkesin arkasında mezhebimce iktida edip namaz kılamıyorum ve okumakta yetişemiyorum ve ben daha Fatiha'nın yarısını okumadan, imam rükua gidiyor. Halbuki Şafii mezhebinde Fatiha okumak farzdır.”
d.Sakal bırakma yada kesmenin hükmü:
Büyük bir hayrı elde edebilmek için bazen küçük bir şerri işlemek gerekebilir. Hatta öyle ki bu tür durumlarda eğer bu şerdir deyip, o küçük kusuru işlemezseniz, büyük bir hayrı elden kaçıracağınız için aslında büyük bir şer işlemiş olursunuz:
“Sakal bırakmak bir sünnettir. Bu millette yüzde doksan sakalsız olanların içinde küçükten beri sakalsız bulundum. Bu yirmi senedir bana resmî hücumlarda bazı arkadaşlarımın sakallarını kestirmeleriyle, benim sakal bırakmadığım bir hikmet, bir inayet-i İlahiye olduğunu isbat etti. Eğer sakal olsaydı traş edilseydi, Risale-i Nur'a büyük bir zarardı. Çünki ölecektim, dayanamayacaktım. Bazı âlimler "Sakalı traş etmek caiz değildir" demişler. Muradları sakalı bıraktıktan sonra traş etmek haramdır demektir. Yoksa hiç bırakmayan, bir sünneti terketmiş olur. Fakat bu zamanda, dehşetli pek çok günah-ı kebireden çekinmek için, bu terk-i sünnete mukabil, Risale-i Nur'un irşadıyla, yirmi sene haps-i münferid hükmünde işkenceli bir hayat geçirdik; inşâallah o sünnetin terkine bir keffarettir.”
24.Mektub
Hazreti Ali radıyellahu anh risalelerle ve hizmetimizle alakadardır; demek mana aleminde zaman farkının pek bir kıymeti kalmıyor:
“İmam-ı Ali Radıyallahü Anhu'nun Celceletuye adlı münacatındaki “Onun ismi Asay-ı Musadır ki onunla zulmetler münceli olur” fıkrasında bir vecihte Âyet-ül Kübra Risalesi maksud olduğu gibi, Denizli Meyvesinin onbir mes'elesi, "Hüccet-ül Baliga" onbir hüccetiyle aynen Asâ-yı Musa'nın onbir mu'cizesine tevafuk edip, bu fıkrada aynen Âyet-ül Kübra Risalesi gibi İmam-ı Ali'nin (R.A.) medar-ı nazarı olduğu kalbime ihtar edildi.”
25.Mektub
a.Bizde ikramat-ı ilahiye nevinden tezahür eden kerametleri izhar etmek ancak şu iki şartla makbul olur ve hatta şükür makamına geçer:
1. Kalben o kerametleri sahiplenmemek.
2. O kerametler izhar edildiğinde kuvve-i maneviyenin takviyesi gibi bir kısım umumi ve meşru menfaatlerin kazanılacak olması:
“Aziz, sıddık, metin, sarsılmaz, sebatkar, fedakar, vefadar kardeşlerim!
Risalelerde izhar edilen o kerametler bana ait değil ve o kerametlere sahib olmak benim haddim değil. Belki Kur'anın mu'cize-i maneviyesinin tereşşuhatı ve lem'alarıdır ki hakikî bir tefsiri olan Risale-i Nur'da kerametler şeklini alarak (şakirdlerinin kuvve-i maneviyelerini takviye etmek için) ikramat-ı İlahiye nev'indendir. İkram ise, izharı bir şükürdür, caizdir, hem makbuldür.” (51)
b.Nasıl ki Kur’anın bir ruhu vardır ve o ruh haşir meydanında karilerine sahip çıkıp onlara şefaat edecektir; -Allahü alem- aynen öyle de Kur’an’ın ahirzamandaki en makbul bir tefsiri olan Risale-i Nur da şakirtlerini manen müdafaa edecek ve kusurlarını afvettirmeye vesile olacaktır:
“İnşâallah Risale-i Nur kendi kendine, hem kendini müdafaa ettiği, hem kıymetini tam gösterdiği gibi, bizi de manen müdafaa edip kusurlarımızı afvettirmeğe vesile olacaktır.”
23.Mektub
a.Hissi kablelvuku haktır:
“Aziz Kardeşim! Risale-i Nur'un avukatı Ziya'yı bizim tarafımızdan hem çok teşekkür, hem tebrik ediniz. Çoktan beri ruhuma ihtar edilmiş ki; Ziya namında birisi, Risale-i Nur namına büyük bir hizmet edecek. Bu mes'ele gösterdi ki; o Ziya, bu Ziya'dır. Bizleri ebede kadar minnetdar eyledi.”
b.Mahviyet, hacalet ve kendini kusurlu bilmek bu meslekte asıldır:
Şahsımızı değil, sahs-ı maneviyi öne çıkaralım:
Bize kusurumuzu bildirene -fakat hakikat olması şartıyla- Allah razı olsun deriz:
“Ben, Cenab-ı Hakk'a şükrediyorum ki; nefsimi kendime beğendirmemiş ve kusurlarımı kendime bildirmiş. Değil kendimi satmak, hodfüruşluk etmek, belki kemal-i mahcubiyetle Risale-i Nur'un mübarek şakirdleri içinde onların samimiyet ve ihlası ile kendimi afvettirmek ve onların manevî şefaatıyla günahlarıma bir keffaret aramaktır. Bana itiraz edenler, gizli ayıblarımı bilmiyorlar. Yalnız zâhirî bazı hatalarımı bahane edip ve yanlış olarak Risale-i Nur'u benim malım zannedip Risale-i Nur'un nurlarına perde çekmek, intişarına rekabet etmek için itiraz ediyorlar.
Bunu kat'iyen ilân ediyorum ki: Risale-i Nur, Kur'anın malıdır. Benim ne haddim var ki, sahib olayım; tâ ki kusurlarım ona sirayet etsin. Belki o Nur'un kusurlu bir hâdimi ve o elmas mücevherat dükkânının bir dellâlıyım. Benim karmakarışık vaziyetim ona sirayet edemez, ona dokunamaz. Zâten Risale-i Nur'un bize verdiği ders de, hakikat-ı ihlas ve terk-i enaniyet ve daima kendini kusurlu bilmek ve hodfüruşluk etmemektir. Kendimizi değil, Risale-i Nur'un şahs-ı manevîsini ehl-i imana gösteriyoruz. Bizler, kusurumuzu görene ve bize bildirene -fakat hakikat olmak şartıyla- minnetdar oluyoruz, Allah razı olsun deriz. Boynumuzda bir akrep bulunsa, ısırmadan atılsa, nasıl memnun oluruz; kusurumuzu, -fakat garaz ve inad olmamak şartıyla ve bid'alara ve dalalete yardım etmemek kaydı ile- kabul edip minnetdar oluyoruz.”
c.Namazlarımızı acele ile kılmayalım!:
“Ben Şafiîyim ve Şafiî mezhebinde cemaatin de Fatihayı okuması gerektiğinden herkesin arkasında mezhebimce iktida edip namaz kılamıyorum ve okumakta yetişemiyorum ve ben daha Fatiha'nın yarısını okumadan, imam rükua gidiyor. Halbuki Şafii mezhebinde Fatiha okumak farzdır.”
d.Sakal bırakma yada kesmenin hükmü:
Büyük bir hayrı elde edebilmek için bazen küçük bir şerri işlemek gerekebilir. Hatta öyle ki bu tür durumlarda eğer bu şerdir deyip, o küçük kusuru işlemezseniz, büyük bir hayrı elden kaçıracağınız için aslında büyük bir şer işlemiş olursunuz:
“Sakal bırakmak bir sünnettir. Bu millette yüzde doksan sakalsız olanların içinde küçükten beri sakalsız bulundum. Bu yirmi senedir bana resmî hücumlarda bazı arkadaşlarımın sakallarını kestirmeleriyle, benim sakal bırakmadığım bir hikmet, bir inayet-i İlahiye olduğunu isbat etti. Eğer sakal olsaydı traş edilseydi, Risale-i Nur'a büyük bir zarardı. Çünki ölecektim, dayanamayacaktım. Bazı âlimler "Sakalı traş etmek caiz değildir" demişler. Muradları sakalı bıraktıktan sonra traş etmek haramdır demektir. Yoksa hiç bırakmayan, bir sünneti terketmiş olur. Fakat bu zamanda, dehşetli pek çok günah-ı kebireden çekinmek için, bu terk-i sünnete mukabil, Risale-i Nur'un irşadıyla, yirmi sene haps-i münferid hükmünde işkenceli bir hayat geçirdik; inşâallah o sünnetin terkine bir keffarettir.”
24.Mektub
Hazreti Ali radıyellahu anh risalelerle ve hizmetimizle alakadardır; demek mana aleminde zaman farkının pek bir kıymeti kalmıyor:
“İmam-ı Ali Radıyallahü Anhu'nun Celceletuye adlı münacatındaki “Onun ismi Asay-ı Musadır ki onunla zulmetler münceli olur” fıkrasında bir vecihte Âyet-ül Kübra Risalesi maksud olduğu gibi, Denizli Meyvesinin onbir mes'elesi, "Hüccet-ül Baliga" onbir hüccetiyle aynen Asâ-yı Musa'nın onbir mu'cizesine tevafuk edip, bu fıkrada aynen Âyet-ül Kübra Risalesi gibi İmam-ı Ali'nin (R.A.) medar-ı nazarı olduğu kalbime ihtar edildi.”
25.Mektub
a.Bizde ikramat-ı ilahiye nevinden tezahür eden kerametleri izhar etmek ancak şu iki şartla makbul olur ve hatta şükür makamına geçer:
1. Kalben o kerametleri sahiplenmemek.
2. O kerametler izhar edildiğinde kuvve-i maneviyenin takviyesi gibi bir kısım umumi ve meşru menfaatlerin kazanılacak olması:
“Aziz, sıddık, metin, sarsılmaz, sebatkar, fedakar, vefadar kardeşlerim!
Risalelerde izhar edilen o kerametler bana ait değil ve o kerametlere sahib olmak benim haddim değil. Belki Kur'anın mu'cize-i maneviyesinin tereşşuhatı ve lem'alarıdır ki hakikî bir tefsiri olan Risale-i Nur'da kerametler şeklini alarak (şakirdlerinin kuvve-i maneviyelerini takviye etmek için) ikramat-ı İlahiye nev'indendir. İkram ise, izharı bir şükürdür, caizdir, hem makbuldür.” (51)
b.Nasıl ki Kur’anın bir ruhu vardır ve o ruh haşir meydanında karilerine sahip çıkıp onlara şefaat edecektir; -Allahü alem- aynen öyle de Kur’an’ın ahirzamandaki en makbul bir tefsiri olan Risale-i Nur da şakirtlerini manen müdafaa edecek ve kusurlarını afvettirmeye vesile olacaktır:
“İnşâallah Risale-i Nur kendi kendine, hem kendini müdafaa ettiği, hem kıymetini tam gösterdiği gibi, bizi de manen müdafaa edip kusurlarımızı afvettirmeğe vesile olacaktır.”
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: Emirdağ Lahikası'ndan Hüzmeler (5)
“İnşâallah Risale-i Nur kendi kendine, hem kendini müdafaa ettiği, hem kıymetini tam gösterdiği gibi, bizi de manen müdafaa edip kusurlarımızı afvettirmeğe vesile olacaktır.”
Hakiki nur talebesi olamadım affet Allahım...
belinay- SÜPER MODERATÖR
Geri: Emirdağ Lahikası'ndan Hüzmeler (5)
belinay demiş ki:
“İnşâallah Risale-i Nur kendi kendine, hem kendini müdafaa ettiği, hem kıymetini tam gösterdiği gibi, bizi de manen müdafaa edip kusurlarımızı afvettirmeğe vesile olacaktır.”
Hakiki nur talebesi olamadım affet Allahım...
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] OLACAĞIZ İNŞAALLAH KARDEŞ ! [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
Similar topics
» EMİRDAĞ LAHİKASINDAN HÜZMELER - 6
» EMİRDAĞ LAHİKASINDAN HÜZMELER - 2
» Emirdağ Lahikasından Hüzmeler (4)
» EMİRDAĞ LAHİKASINDAN HÜZMELER - 2
» Emirdağ Lahikasından Hüzmeler (4)
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İSLAMİ İLİMLER :._.·´¯) :: RİSALE-İ NUR OKUMALARI
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN