.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Salava10


Join the forum, it's quick and easy

.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Salava10
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Kimler hatta?
Toplam 157 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 157 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
» Kutsalınıza Hakaret Edilmesi İncitiyormuş Değil mi?
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime122.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN

» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime112.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN

» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime112.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN

» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime117.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN

» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN

» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN

» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN

» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN

» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN

» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN

» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN

» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN

» Ne NeDiR?
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime120.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN

» ÖĞÜT VEREN AYETLER
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime120.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN

» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime122.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN

» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN

» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN

» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Icon_minitime111.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN

Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN

Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Anket

İRFaN MeCLiSi & RaH-ı AŞK FoRMuMuZa NaSıL ULaŞTıNıZ?

Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_lcap67%Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_rcap 67% [ 4 ]
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_lcap0%Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_rcap 0% [ 0 ]
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_lcap0%Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_rcap 0% [ 0 ]
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_lcap0%Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_rcap 0% [ 0 ]
Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_lcap33%Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Vote_rcap 33% [ 2 ]

Toplam Oylar : 6

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Takvim Takvim


Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer

3 posters

Aşağa gitmek

Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Empty Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer

Mesaj tarafından RıZa BeRKaN 16.03.10 17:40

Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Canakkalegecilmezyj71mt0

18 Mart 1915 size neyi hatırlatıyor diye bir soru karşısında her Türk evladı hiç tereddüt etmeden “Çanakkale Zaferi” cevabını
vermelidir.

Beş bin yıllık geçmişe sahip olan Türk Milleti’nin tarih sayfalarında çok sayıda zaferleri mevcuttur. Türk Milleti’nin sayısız şeref levhalarından birisi de “Çanakkale Zaferi” dir.

Çanakkale Zaferi’ni anlayabilmek için önce o ruhu bilmek gerekir. Nedir Çanakkale ruhu?

Çanakkale; Türk Milleti’nin Kurtuluş Savaşı’nın müjdesidir.

Çanakkale; annesi kadar aziz bildiği vatanına “namahrem eli” nin değmemesi için din, vatan ve namus uğruna canlarını, mallarını, kanlarını adamış yiğitlerin tarih oldukları yerdir.

Çanakkale; ayağında postalı, sırtında ceketi, atacak mermisi olmayan Türk Milleti’nin, dönemin en teknolojik silah ve mühimmatına sahip olan Haçlı milletini toprağın ve denizin derinliklerine gömdüğü yerdir.

Çanakkale; anaların körpecik yavrularının saçlarına ve ellerine kına yakarak vatana kurban olmaları için cepheye gönderdikleri 16, 17, 18, 19, 20 yaşlarındaki “Kınalı Kuzuların!” abideleştikleri yerdir.

Çanakkale; Bursalı, Erzurumlu, Diyarbakırlı, Antepli, Trabzonlu, Edirneli, Ankaralı, İzmirli, Adanalı, Konyalı kısaca Anadolu’nun istisnasız her köşesinden beşikteki bebesini, boynu bükük Ayşe’sini, gözü yaşlı anasını bırakarak gelmiş ve bir daha geri dönmemişlerin nur içinde yattıkları yerdir.

Çanakkale; Anadolu coğrafyasını “İslam’ın son kalesi” olarak tanımlayan M.Akif’in “Çanakkale Aslanları”nı yani Seyit Onbaşı’yı, Yahya Çavuş’u kısaca 253 bin cesaret ve iman sahibini, “Bedrin Aslanları” olan Hz. Ömer’e, Hz. Ali’ye benzettiği yerdir.

Çanakkale; kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ve ayakların ovalara, sırtlara, denizlere ve vadilere sağanak sağanak yağdığı yerdir.

Çanakkale; göklerin ölüm indirdiği, toprağın ölü püskürttüğü yerdir.

Çanakkale; Metrekareye 6000 merminin düştüğü ve mermilerin havada çarpıştığı yerdir.

Çanakkale; Alçıtepe, Kumtepe, Seddülbahir, Kilidbahir, Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Boğazı, Soros Körfezi, Arıburnu ve Anafartalar’da 253 bin genç ve münevver bir neslin destanlaştığı yerdir.

Çanakkale; Anadolu’yu ebedi vatan yapan “İstiklal Harbi”nin temel harcının oluştuğu yerdir.

Çanakkale; Komutanı ve silah askeriyle “Yedi Düvel” e ders verdikleri yerdir.

Çanakkale; düşmanın Türk milletini sonsuza dek“yenemeyeceğini” anladığı yerdir.

Çanakkale; “ölürsem şehit, kalırsam gazi” inancına sahip olan Türk Milleti’nin imkansızı mümkün kıldığı yerdir.

Çanakkale; Türk Milleti’nin bütün mahrumiyetler ve mühimmat yetersizliğine rağmen yere göğe, dağa taşa, denize ovaya “Çanakkale Geçilmez” destanını yazdığı yerdir.

Çanakkale; Bizler bugün bu topraklar üzerinde namusumuzla yaşayalım, huzur ve emniyet içerisinde olalım diye onbinlerin, yüzbinlerin bir daha dönmemek üzere kanlı siperlere gittikleri yerdir.

Çanakkale; Hz. Muhammed (s.a.s)’in Mehmed’lerini beklediği ve buluştukları yerdir.

Milletimizin birlik ve bekası, ülkemizin bölünmez bütünlük ve saadeti, ay yıldızlı bayrağımızın ebediyen gönlerde dalgalanması ancak “Çanakkale ruhu”ile yetişmiş nesillere sahip olmakla mümkündür. Bu nedenle Çanakkale destanı ve ruhunu önce kendimiz bilmeli sonra da evlatlarımıza anlatmalıyız.

Bağrında şehitleri barındıran bu mübarek topraklar inşaallah üzerinde bizim gibilerin gezmesinden rahatsız olmuyordur!

Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Selam ve dua ile…

M.Lütfi TAŞCI

Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer B-185910-canakkle
RıZa BeRKaN
RıZa BeRKaN
KuRuCu / YöNeTiCi
KuRuCu / YöNeTiCi


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Empty Geri: Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer

Mesaj tarafından belinay 16.03.10 22:52

Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.

-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'

Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.

Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,

Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...

Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...

Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.

Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,

Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.


Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,

Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;

O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,

Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,

Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?

Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.


Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,

Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;

Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;

'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.

Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?

'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...

Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.

'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;

Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,

Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,

Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;

Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...

Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,

Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...

Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif Ersoy
belinay
belinay
SÜPER MODERATÖR
SÜPER MODERATÖR


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Empty Geri: Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer

Mesaj tarafından belinay 17.03.10 22:45

Geceleri siperler bir başka alem olmaktadır. Asker birbirleriyle
yarışmalar yapmakta, iddialara girmektedir. Tarihte hiçbir milletin
evlatlarının girmeye cesaret etmeyi düşünemeyeceği bu iddialar, sabah
yapılacak muharebede kim daha önce şehit olacağı üzerine idi. Kimin
kazanacağı ancak Allah'ın huzuruna varıldığında öğrenilecekti. Gerçeği
ancak O bilirdi. O'nun huzuruna şehit olarak varmak ne büyük lütuf, ne
büyük devlettir...
Bazen yarışmalar gece baskınları, gece keşifleri
için gönüllü seçiminde olurdu. Kim düşmandan esir getirecektir?... Kim
gündüz ölüm saçan makinalı tüfeği alıp getirecektir? Kim makinalı tüfek
ateşi altında ilerleyip inlemeleri duyulan yaralılara su götürecek ya
da yaralıları getirecektir... İddiaların bir kısmında bunlar içindir.
Bazen
su götüren, ölmek üzere olan yaralı bir düşman neferidir; O da ana baba
evladıdır.. O da delikanlıdır. Yazın sıcağında inleyen bir yaralı susuz
bırakılır mı hiç?... Susuzluktan kavrulmuş dudaklara döken eller artık
düşman değil, dost ellerdir.
Söylediklerine göre ertesi gün şehit
olacaklar adeta akşamdan belli olurmuş. Şehit olacakları, daha başka
bir neş'e, bir sevinç sararmı. Tarif edilmeyecek zevk içinde olurlar,
gülüşenler, şakalaşırlarmış... Ne korku, ne ürkeklik.. Gerçekten de
hücum zamanı yaklaştığında, büyük bir aşkla siperde kelime-i şehadet
getirerek, "salaten tüncina" okuyarak hücum için sıranın kendilerine
gelmesini beklerlerdi.
"HÜcum...!" emri verildiği anda "huylanmış aslanlar" gibi fırlayarak "ölüme susamışçasına" döğüşmeğe koyulurlardı.
Bir
muharebe anında yaralarından kanlar damlayarak hücum eden bir
binbaşının kucağına, hemen önünde koşan gencecik bir teğmen vurularak
düşer. Binbaşı, başını dizine yatırdığı şehit teğmenin ağlıyarak
gözlerinden öperken;
-"Yavrum.. Evladım.. Rütbece ben senin önündeydim. Niçin şehitlik sırasını benden önce kaptın?..
diyerek, biraz sonra o da şehit olmaya koşuyordu..
İşin sırrı...
ONLAR'IN NASIL ŞEHİT OLDUĞUNU BİLMEKTE DEĞİL, ONLAR'IN NASIL YAŞADIĞINI ANLAMAKTA VE YAŞAMAKTA..


VAR MISINIZ?

*alıntı*
belinay
belinay
SÜPER MODERATÖR
SÜPER MODERATÖR


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Empty Geri: Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer

Mesaj tarafından RüveYde 18.03.10 7:09

ÇANAKKALE DESTANI

Yıl 1915

18'indeyiz Martın.

Kendine gel biraz!

Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,

Geçilmez bu boğaz...

Geçilmez bu boğaz...

Bizi

Ne topun yıldırır,

Ne kurşunun.

Çünkü artık

Başladı cengimiz.

Er meydanında bulunmaz dengimiz...

Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?

İşte fırladık siperden.

Sırtına yüklenmiş kahraman

Seyit 276 kiloluk mermiyi,

Koşuyor bataryasına ateşler içinden.

Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...

Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,

Denizler yanıyor,

Dağlar yanıyor.

Zafer bizimdir artık

Düşman zırhlıları batıyor...

Türk'üm,

Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.

Bir karış toprak uğruna

Kimimiz şehit oluruz.

Kimimiz gazi.

Hiç değişmez bu yazı.

Dünyada her yer geçilir belki

Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..


Fahri ERSAVAŞ
RüveYde
RüveYde
KuRuCu / YöNeTiCi
KuRuCu / YöNeTiCi


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Çanakkale Zaferi; şehit kanının toprağı santim santim mühürlediği yer Empty Çanakkale Geçilmez!

Mesaj tarafından RüveYde 18.03.10 7:22

Üsteğmem Faruk, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken, bir yandan da

onlarla sohbet ediyor, 'Nerelisin?' gibi sorular soruyordu.



Gözleri bir ara, saçının ortası sararmış bir delikanlıya takıldı Yanına

çağırdı ve merakla sordu:



- " Adın ne senin evladım?" dedi.



- " Ali, komutanım" dedi.



- " Nerelisin?"



" Tokatlıyım, komutanım, Tokat'ın Zile kazasındanım..."



- " Peki evladım,bu kafanın nhali ne? Saçlarının ortası neden kırmızı

boyalı böyle?"



- " Cepheye gelmeden önce anam saçıma kına yaktı komutanım. Neden

yaktığını da bilmiyorum."



- " Peki dedi üsteğmen. "Gidebilirisn Kınalı Ali."



O günden sonra Ali'nin adı Kınalı Ali oldu. Cephede tüm arkadaşları

Kınalı Ali demekle yetinmiyor, saçındaki kınayı da alay konusu

yapıyorlardı.



Kınalı Ali, arkadaşlarına karşı sevecen ve dürüst tutumu sayesinde, kısa

süred e hepsinin sevgisini kazandı.



Birgün memleketine mektup göndermek için arkadaşlarından yardım istedi.



" Anama, babama burada iyi olduğumu bildirmek istiyorum. Ama okumam

yazmam yok. Biriniz yardım edebilir misiniz?"



Biri değil, birçok arkadaşı yardıma geldi. " Sen söyle biz yazalım"

dediler. Kınalı Ali söylüyor, bir arkadaşı yazıyor, diğeri de

söylenenlerin doğru yazılıp yazılmadığını denetliyordu.



" Sevgili anacığım, babacığım hasretle ellerinizden öperim. Ben burada

çok iyiyim, beni sakın merak etmeyin." Kız kardeşini, kendinden küçük

erkek kardeşinin sağlığını ve hatırını sorduktan sonra, köydeki herkesin

burnunda tüttüğünü ve kimsenin kendisini merak etmemesini söylediktan

sonar. Biz burada var oldukça bilesiniz ki düşman bir adım bile

ilerleyemeyecektir" tümcesi ile bitiriyordu.



Tam zarf kapatılırken Ali " iki üç satır daha ekleteceğini"

söyleyerek

mektubun sonuna şunları yazdırdı.



" Anacığım, beni buraya gönderirken kafama kına yaktın ama, burada

komutanlarım da, arkadaşlarımda benle hep dalga geçiyorlar. Cepheye



gitmek sırası yakında inşallah kardeşim Ahmet'e gelecek, Onu gönderirken



sakın kına yakma şaçına. Burda onunla da dalga geçmesinler. Tekrar

ellerinden öperim anacığım."







Gelibolu'da savaş giderek şiddetleniyordu. ingilizler kesin sonuç almak

için tüm güçleriyle yükleniyorlardı. Cephede savaşan askerlerimiz önceleri

birer birer, sonraları beşer beşer, onar onar şehit oluyorlardı.

Gelen destek güçleri de yeterli olmuyor, onlarında sayıları giderek

azalıyordu. Gelibolu düşmek üzereydi. Kınalı Ali'nin komutanı bu durum

karşısında çaresizdi. Kendi bölüğü henüz sıcak temasa hazır değildi.Genç

erlerine insan bedeninin süngü ve mermilerle orak gibi biçildiği bu

cepheye göndermek zorunda kalmaması için Allah'a dua ediyordu.



Komutanlarını düşünceli ve sıkıntılı gören Kınalı A li ve arkadaşları,

komutanlarına gidip, ondan kendilerini cepheye göndermesini istediler.

Askerlerinin ısrarları üzerine kamutanları daha fazla direnemedi ve ölüme



gönderdiğini bile bile bu isteklerini kabul etmek zorunda kaldı.



Kınalı Ali ve arkadaşları, sevinç çığlıkları atarak cepheye hayır,bile

bile ölüme gidiyorlardı. O gün güle oynaya Gelibolu cephesinde ölümle

buluşacakları yere koşan Kınalı Ali'nin bölüğünden tek kişi geri dönmedi.

Gidenlerin tümü şehit olmuştu.



Bu olaydan kısa bir süre sonra Kınalı Ali'ye anne, babasından mektup

geldi. Onun yerine komutanı aldı mektubu ve buruk bir ifade ile okumaya

başladı.



(Bu mektubun aslı çanakkale Müzesindedir.)



Cepheye gitmeden önce arkadaşlarına yazdırdığı mektubuna aile adına

babası yanıt veriyordu.



" Oğlum Ali, nasılsın, iyi mis in? Gözlerinden öperim, selam ederim.

öküzü sattık, parasının yarısını sana gönderiyoruz, yarısını da yakında

cepheye gidecek küçük kardeşine veriyoruz. şimdi öküzün yerine tarlayı

ben sürüyorum. Fazla yorulmuyorum da. Sen sakın bizi düşünme."



Babası mektupda köydeki herkesten akrabalarından haberler verdikten sonra

" şimdi ananın sana diyeceği var" diyerek sözü ona bırakıyordu.

Mektubun bundan sonraki bölümü Kınalı Ali'nin anasının ağzından

yazılmıştı şöyle diyordu anası:



" Oğlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga geçtiler. Kardeşime de

yakma demişsin. Kardeşine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle

senle dalga geçmesinler. Bizde üç işe kına yakarlar;



1- GELiNLiK KIZA, GiTSiN AiLESiNE, ÇOCUKLARINA KURBAN OLSUN DiYE



2- KURBANLIK KOÇA, ALLAH'A KURBAN OLSUN DiYE



3- ASKERE GiDEN YiğiTLERiMiZE, VATANA KURBAN OLSUN DiYE...


Gözlerinden öper, selam ederim. Allah'a emanet olun" Ali'nin mektubu

okurken ve çevresindeki herkes onu dinlerken, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu...
RüveYde
RüveYde
KuRuCu / YöNeTiCi
KuRuCu / YöNeTiCi


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz