.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Salava10


Join the forum, it's quick and easy

.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Salava10
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Kimler hatta?
Toplam 231 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 231 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
» Kutsalınıza Hakaret Edilmesi İncitiyormuş Değil mi?
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime122.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN

» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime112.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN

» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime112.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN

» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime117.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN

» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN

» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN

» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN

» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN

» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN

» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN

» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN

» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN

» Ne NeDiR?
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime120.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN

» ÖĞÜT VEREN AYETLER
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime120.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN

» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime122.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN

» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN

» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN

» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Icon_minitime111.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN

Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN

Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Anket

İRFaN MeCLiSi & RaH-ı AŞK FoRMuMuZa NaSıL ULaŞTıNıZ?

Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_lcap67%Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_rcap 67% [ 4 ]
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_lcap0%Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_rcap 0% [ 0 ]
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_lcap0%Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_rcap 0% [ 0 ]
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_lcap0%Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_rcap 0% [ 0 ]
Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_lcap33%Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Vote_rcap 33% [ 2 ]

Toplam Oylar : 6

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Takvim Takvim


Şeytan Aşıkmıydı ? ? ?

Aşağa gitmek

Şeytan Aşıkmıydı ? ? ? Empty Şeytan Aşıkmıydı ? ? ?

Mesaj tarafından Berzah 15.03.10 12:06

Hallac-ı Mansur 'aşkı şeytandan, itaatı da Âdem'den' öğrenmek gerektiğini ifade ediyor. Aşk ve itaat kavramını nasıl anlamalıyız?

Başta bu görüşün Hallac-ı Mansur'a ait bir düşünce olduğunu, dolayısıyla da Vahdet-i Vücudçu bir yaklaşım içerdiğini ifade etmek isterim.
Saniyen; buradaki aşkı iki mânâda anlayabiliriz. Bir; hakikati keşfetmek ve onu keşf adına önü alınmaz bir arzuya sahip olmak. İki; birine karşı inhisar-i fikr etme, teveccüh bekleme, kendine başka rakip kabul etmeyip 'ben varken başkaları da kim oluyor ki?!.' vs. gibi düşüncelere saplanmak.
İşte bu ikinci şıkta bir bencillik ve egoizma sezilmektedir. Aslında şeytanın, kendi mahiyetinin müsait olduğu ölçüde, yani zaman ve mekân cihetiyle, kapsayıcılığı açısından bir faikiyeti söz konusu olabilir. Böyle bir hususiyeti ile o, insanın önünde görünebilir ki, bu yanıyla şeytan, 'ben Âdem'i istemem, onu kendime tercih etmem..' düşüncesine girebilir.. Eğer buna bir aşk denecekse şeytanınki böyle bir aşktır.
Fakat böyle malul, karşılık bekleyen ve yanlış bir gayrete iten aşktansa, insanı kemâle götüren itaat düşüncesi -ki her şeyi Allah rızası için yapıp semerâtını burada beklememe, dünyevî garazlardan uzak kalma, Allah'la pazarlığa kapalı olma, daima inkıyad ve teslimiyet içinde hareket etme demektir- daha emniyetli ve zengince bir düşüncedir.
İşte bu şekilde değişik mülâhazalarla mukayyed bir düşünceyi ifade için Hallac: 'Aşkı şeytandan, itaatı da Âdem'den öğrenmek gerek' demiştir.
Bir de aşk, acz ve fakr kaynaklı olması itibarıyla kendi ruhunda, birtakım su-i istimallere açık kapıları bulundurmaktadır. Evet aşık, maşukundan kat'-ı alâka edebilir, edebilir ama, onun bir kısım perdelere takılıp kalması da muhtemeldir. Bu zaviyeden baktığımızda şeytanın maruz kaldığı bu durumu, o perdelerden biri kabul edebiliriz.
Onun için de hem aşkta, hem şevkte, hem de şükürde sünnet-i seniyye yolunu takip etmek çok önemlidir. Bazen insan, bunlarda arayıp hayal ettiği şeyleri bulamayabilir; bulamayıp çeşitli beklentilere girebilir, hatta sebepler adına ortaya konan şeyleri mutlak değer olarak ele alıp 'bu sebepler, şu neticeleri doğurmalıydı' diyebilir vs. Oysa ki, Allah'ın (cc) bizi cebirler içinde sürüklemesinde de ayrı bir rahmet ve adalet vardır. -Haşa- O'nun, bizim sebeplere tevessülümüzle neticeyi yaratma gibi bir mecburiyeti yoktur. İşte Sünnet-i seniyye bize bu hakikati öğretmektedir. Aliyyü'l-Kârî bunu ifade ederken, 'Hiçbir şey, 'Müteâl' olan Allah üzerine vacib değildir. Allah'ın kul ile kendisi arasında tenezzülen yaptığı bazı mukavelelerde; 'bu senin hakkın, bu da benim hakkım' demesi, dilin bir hususiyeti olan mukabele esasına göredir. Yoksa ne haddimize ki, bütün malzemesi kendisine ait olan irade dediğimiz şeyle, kalkıp o işin neticesine sahip çıkalım? Nasıl ki, neticeyi hasıl etmek elimizden gelmez, öyle de hükümleri neticeye bina etmek de elimizde değildir' der.
Evet, esasen sebeplerle müsebbeb arasında bir münasebet vardır ve âdet-i sübhaniye prensipleri içinde, o sebeplere riayet edilince, sonuç meydana gelmektedir. Ancak o sebepleri temsil eden insanların, müsebbebi düşünme ve 'ille de böyle olacak' deme hakları yoktur. Çünkü sebep-müsebbep irtibatı olsa da, gerçekte neticeler sebeplere bina edilmemiştir. Meselâ, Cenâb-ı Hakk, meşietini ortaya koymak için insanlara: 'Siz Güneş Sistemine üflediğinizde ben onu dağıtırım' dese ve biz de Güneş Sistemine üflesek; Allah (cc), onu dağıtır ve buna da biz sebebiyet vermiş oluruz. Ama realite planında yani sebep-netice münasebeti açısından bizim üflememizle Güneş Sisteminin dağılmayacağı muhakkaktır.
Hasılı, şeytan aşkı yerine, Hz. Âdem'in itaatını esas alarak kulluk yoluna süluk etmemiz daha güzeldir. Zira aşk, bazen insanın ayağının doğru yoldan kaymasına sebebiyet verebilir. Fakat sünnet-i seniyye çizgisinde bir itaat, asla!..
Hallac-ı Mansur'un bu tespitine bir de aşk-itaat mukayesesi açısından bakalım. Aslında Hallac'a bu sözü söyleten onun şeytan hakkındaki şu düşüncesidir. 'Şeytan, Allah'a karşı gönlünü kilitlemiş, O'ndan başkasına gönül vermeyen birisi idi. Ne var ki o, Allah ile kendisi arasında insanı görünce; böyle görmenin de ötesinde, bir de Âdem'e secde ile emr olununca, -Hallac gibi düşünenlere göre- şeytanın aşkı; onun Allah'tan gayrısına secde etmesine mani oldu. Bu sebeple 'ben senden başkasına secde etmem dedi.' Bu düşüncelere bütünüyle katılmak mümkün değil. Kaldı ki böyle bile olsa, Hallac'ın da şeytan'ın da atladığı bir şey var; o da emre itaatteki incelik. Hz. Âdem emre itaattaki inceliği anlamış ve sürçtükten sonra hemen doğrulup, 'Ey Rabbimiz! Biz (emrini dinlememek suretiyle) kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz' (A'raf/23) diyerek dua dua yalvarmıştı. Şeytana gelince o, Allah'ın Âdem'e (as) secde emrindeki espriyi anlayamamıştı.
Aşk-itaat mukayesesi açısından demiştik yukarıda; aşk, itaat kaynaklı olursa bir mânâ ifade eder. Eğer aşkta itaat yoksa, ondan şatahatlar doğabileceği gibi, ümitsizlikler, inkisarlar, inkârlar da doğabilir. Hatta aşkın büyüklüğü nisbetinde şatahatlar büyür, kurbiyet ufkunda bu'diyetler, yani Hakk'a yakınlaşma çizgisinde uzaklaşmalar meydana gelebilir ve kıymetli şeyler bir anda kıymetsizleşebilir. Bu neticeler, aşkın ehemmiyetsiz bir şey olduğuna delâlet etmez. Aşk, 'Kalbin Zümrüt Tepeleri'nde de ifade edildiği gibi çok önemlidir. Hatta bazıları onun mecazisine bile çok büyük önem vermiş, cismanî ve bedenî aşk yüzünden ölen insanlara şehit nazarıyla bakmışlardır. Leyla ile Mecnun, Şirin ile Ferhat, Aslı ile Kerem vb. halk hikayeleri hep bu türlü kara sevdaları destanlaştırmıştır. Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, aşka değer kazandıran kaide ve kurallara riayet edildiği müddetçe aşk bir mânâ ifade eder. Aksi halde aşktan beklenilen şeyler bulunamayınca ve vuslat da bir türlü gerçekleşmeyince, ilgi ve alâka küskünlüğe inkılap edebilir.
İşte -ihtimal- şeytan Allah'tan bu mukabeleyi bulamadığı için hüsrana uğramış, yıkılmış ve bir daha da doğrulamamıştır.
İtaate gelince, onda bazı yanlarıyla da olsa, bu türlü hatalı şeyler hiç olmaz. İtaat, itaat edilmesi gerekli olan Zat'a, O'nun arzu ve isteklerine itaat edilmesi gerektiği için, onun rızası istikametinde yapılan kalbî ve fiilî bir ameldir.
Öte yandan aşk, insanın muvazenesine tesir eder. Bu ise dengesiz davranışlara kapı açar. Yani aşk insanı bir açıdan mecnun/deli eder. Bu açıdan da bir yönüyle şeytan, temelden dengesiz bir varlıktır.
İtaatta vaz'edilen kurallara milimi milimine uymak şarttır. Bu ise denge demektir. Âdem'in itaati tercih etmesi, onun bir dengeli varlık olduğunu gösterir.
Son bir husus, ilk başta bir tek cümle ile işaret ettiğim gibi Hallac panteist bir adamdır. O ve bir ölçüde Muhyiddin İbn-i Arabî gibi zatlar çok defa Allah'ın rahmetinin enginliği açısından meseleleri değerlendirirler; değerlendirir ve şeytan ve firavunlar için bile bir kurtuluş yolu ararlar. Bu açıdan da onların şeytan hakkında bu türlü yorumda bulunmaları, temel felsefelerinin gereğidir. Zira onlara göre 'heme ost; her şey O'dur' ve şeytan O'nun ayrı bir tezahürü, farklı bir tecellisidir. Oysa bize göre 'heme ez ost; her şey O'ndandır.' Dolayısıyla Hallac'ın 'aşkı şeytandan, itaati Âdem'den öğrenmek lazım' demesini, benimsemiş olduğu panteist düşünce açısından normal kabul etmek gerekir.

Prizma, M. Fethullah Gülen
Berzah
Berzah
VEFALI ÜYEMİZ
VEFALI ÜYEMİZ


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz