Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 297 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 297 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
ORUÇ DİYE BİLDİĞİM
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: KÜLTÜR SARAYI :._.·´¯) :: EDEBİ/YAD
1 sayfadaki 1 sayfası
ORUÇ DİYE BİLDİĞİM
Bir iğne oruç..
Beni bana dikiyor, yeniden doku(nu)yorum insan olan yanımı. Dudağımı
dudağıma teğelliyor; yalan ve boş sözü değdirmiyor nefesime.
Bencilliğimin yakalarından tutup cömertliğin düğmelerine ilikliyor
beni; yeniden b/akıtıyor hiçliğime, hiçlikten geldiğim gerçeğine…
Bir mühür oruç. Mekanın üzerine kutlu bir vaktin hükmünü basıyor, her
köşeyi kutsuyor, her şehri Kâbe’nin eteğine taşı(rı)yor. Mevsimlerden
de geçse, ömrün farklı yıllarına uğrasa, bizi bir sofranın başında
çocuk ediyor, kalplerimizi çocuk sevinçlerine kilitliyor. Kalbimizi
meleklerin bile göremediği, şeytanın bile bozamadığı o görünmez, o
gösterilmez, yalnızca O’na görünür sadrın içine koyuyor, sahtelikten
çıkarıp yeniden piyasaya sürüyor. Eşyanın sıradanlığını çekip alıyor
elimizin altından, yine ama yeni, eski ama taze lezzetlerle damgalıyor.
Bir yokuş oruç. Şükrün ırmağını akıtıyor çölleşmiş tenimizin
vadilerinden. Sabrın yokuşlarında susatıp yeniden suya kandırıyor
nankörlüğümüzü yeniden.
Bir yoldur oruç. Çıkar/çıkmaz sokakların hepsini Mekke’ye
çıkarıyor. Şehrin kirlerini bir suskunluk avazında temizliyor. Yetim
bıraktığımız umudumuzu, sokağa terk ettiğimiz merhametimizi yeniden eve
alıyor. Yola koyuyor içimizin şefkat kervanlarını. Kuraklaşmış,
çoraklaşmış dünyanın göbeğinde, iftar saatlerinde serinlediğimiz,
iftarı bekleyerek sevindiğimiz, bölüşerek sevindirdiğimiz bir vahaya
uğratıyor nefislerimizi.
Bir elbisedir oruç. Bizi ilk defa niyetimizle giyindiriyor.
Güvendiğimiz eylemlerimizi bir kenara bıraktırıp, eylemsizliğin, hiçbir
şey edememenin loş köşelerine çekiyor. Sıcak teması kaybettiğimiz
vicdanımızın eşiğine yeniden çağırıyor bizi. Bir ihramı giyer gibi,
O’nu görürcesine yaşadığımız ihsan kumaşını atıyoruz omuzlarımıza.
Kıyıda köşede, kimsenin görmediği yerlerde, gözlerden uzakta da olsa,
yalnız ve yalnız O’na teveccüh etmenin, yalnız ve yalnız O’ndan iltifat
beklemenin estetiğine bürünüyoruz.
Bir kapı oruç. Bize açılan. Sonsuz bir kabullenişin odasına
doğru eşsiz bir aşinalıkla ayaklarımızı buyur eden ahşap bir kapı.
Anamızın ekşi ayranını özlercesine, babamızın şefkatli bakışını
beklercesine, bir susamlı pidenin kokusunda erircesine, bir kutlu emre
seve seve itaat edercesine masumiyetimizin evine yeniden ayak
bastığımız bir kapı. Bizden açılan bir kapı. Cimriliğimizi sürpriz bir
merhametle dikiş yerlerinden yırtarak, biriktirdiklerimizi elimizin
altında faydasız kılarak kalbimizi başkalarına doğru aralayan..
Bir yağmur oruç. Sokaklara gökyüzü insin diye.
Çocukluklarını yetim bırakmış büyüklerin de alnına çocukça sevinçler
dokunsun diye. Dağlarca büyümüş, kayalarca katılaşmış kalplerin
arasından yeniden sular sızsın diye… İçimizde öldürdüğümüz acımalar,
küllendirdiğimiz merhametler bir damlanın dokunuşuyla filizlensin, göğe
ağaç ağaç ağsın diye. Yetim başını okşayan meyvelerle, komşuyu da
hatırlayan çiçeklerle, eksildiğimizi/eskidiğimizi açık eden kokularla
dal budak salsın diye…
Bir taştır oruç. Yolumuzu kesen. Hırslarımızın ayaklarına
dolanan. Emellerimizin önüne dikilen. Başımıza bir mezar taşı gibi
dikilip toprak olduğumuzu hatırlatan. Eşyanın yüzünü bizden çeviren bir
soğukluk, katılık gibi ağırlaşan. Hazzın kabını dokunulmaz kılan bir
duvar gibi yükselen. Kimi katı kalpleri utandırırcasına, bir Mûsa asâsı
gibi dokunan. İmsakla, iftarla, ezanla sonsuz yumuşayan, çatlayan,
tozlaşan, ağlayan, ağlatan…
Bir topraktır oruç. Bir saksılık toprak gibi pencere önünde.
İçinde hayallerin yeniden sulandığı… Her kıpırtısında çocuk
sevinçlerinin yeniden uyandığı… Bir o kadar tanıdık, bir o kadar yeni…
Kendince, keyfince bir mutluluk adası. İçimizi bir saksılık
toprak kadar olsun geniş tuttuğumuzun habercisi. Küçük sevinçler
gölgesi….
Bir saklambaç oyunu oruç. Kendimizi kendimizden gizler gibi
görünmez bir niyetin köşelerinde beklediğimiz. Bencilliğimize
sobelendiğimiz. Sonsuza kadar sevabımızı saydırdığımız ebemiz. Az
pencereli yalnızlıklar. Şehvetimizi sarkıttığımız kuyular. Hırslarımızı
yatırdığımız kuytular.
Bir oda oruç. Bir bir buluştuğumuz. Yeniden göz göze
geldiğimiz. Dört duvarı sohbetle yeniden buluşturduğumuz. Sofranın
beklentisinde, bir yudum suyun sesinde, bir sıcak ekmeğin kıyısında
kalbimizi yeniden ayırdığımız. Ruhumuzu baş köşeye buyur ettiğimiz.
Bir sızı oruç.. Tenin çatlaklarından sızan can akışı.
Bedenin yaralarından taşan kalp ağrısı. Ruhun tenden dışarı sızması…
Kabuğun çatlaması… Tohumun uyanması.
Bir dönüş oruç. Yâr’e verdiğimiz söze dönüş… Suskularca konuşan. Söz verdiğimiz Yâr’e dönüş…Çığlıklara sarılan.
Senai Demirci
belinay- SÜPER MODERATÖR
Geri: ORUÇ DİYE BİLDİĞİM
Bir iğne oruç..
Beni bana dikiyor, yeniden doku(nu)yorum insan olan yanımı. Dudağımı
dudağıma teğelliyor; yalan ve boş sözü değdirmiyor nefesime.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Beni bana dikiyor, yeniden doku(nu)yorum insan olan yanımı. Dudağımı
dudağıma teğelliyor; yalan ve boş sözü değdirmiyor nefesime.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Bi_iznillah- SADIK ÜYEMİZ
Similar topics
» Sen Gel Diye Ey SEVGİLİ!
» Ruh çağırmak diye bir şey varmıdır ?
» ''Sevdiğime Yakışayım'' Diye Susuyorum...!
» Ruh çağırmak diye bir şey varmıdır ?
» ''Sevdiğime Yakışayım'' Diye Susuyorum...!
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: KÜLTÜR SARAYI :._.·´¯) :: EDEBİ/YAD
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN