Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 47 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 47 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
**Burçların islamdaki manası nedir ve burçların özellikleri varmıdır**
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DiNi SORULAR ve CEVAPLAR
1 sayfadaki 1 sayfası
**Burçların islamdaki manası nedir ve burçların özellikleri varmıdır**
Soru: Burçların islamdaki manası nedir ve burçların özellikleri varmıdır..
Degerli kardeşim!
MEŞHUR BİR Nasreddin Hoca hikayesi vardır. Hoca ve arkadaşları aşırı sogukların hüküm sürdügü günlerde bir iddiaya tutuşmuşlar. Arkadaşları o soguklarda kimsenin tüm bir geceyi dışarıda hiçbir ateş veya ısı kaynagı olmadan geçiremeyecegini söylerken Hoca kendisinin bunu yapabilecegini söylemektedir. Olur, olmaz derken Hoca bir geceyi dışarıda geçirecegini ve bunun karşılıgında ise arkadaşlarından bir ziyafet istedigini, yapamadıgı takdirde kendisinin ziyafet verecegini söyler. Bir zaman sonra Hoca hakikaten soguk bir geceyi dag başında yalnız geçirir. Hocanın sag salim bu işi bitirdigini gören arkadaşları, gerçekten hiç ateş yakmadan bunu nasıl yaptıgını sorarlar. Hoca da karşı dagda bir kulübede yanan bir mum gördügünü onu düşünüp içinin ısındıgını söyler. Bunun üzerine arkadaşları itiraz eder ve hocanın karşı dagdaki bir mumla ısındıgını ve iddiayı kaybettigini söyleyerek ziyafet isterler. Hoca baskı karşısında mecburen kabul eder. Ziyafet günü geldiginde Hocanın evinde toplanan arkadaşları yemegi beklemeye başlarlar fakat hoca sürekli yemegin pişmekte oldugunu söyledigi halde yemek bir türlü gelmez. Sonunda Şu yemegi bir görelim deyip kalkıp mutfaga giderler ki, Hoca yemegin bahçede piştigini söyleyerek onları agaca astıgı koca bir kazanın yanına götürür. Kazanın metrelerce aşagısında bir mum yanmaktadır. Bunu gören arkadaşları. Yahu Hoca koca kazan bu sogukta mumla kaynar mı? deyince. Hoca İnsan aynı sogukta karşı dagdaki mumla ısınabiliyorsa kazan da elbet kaynar diyerek onlara derslerini verir.
Yazımın başında bunu anlatmamın sebebi son zamanlarda popülarite kazanan astroloji konusuna girecek olmam. Aslında güzel düşünülüp güzel sebeplere baglandıgında hiç de kötü bir şey degil astroloji. Ama son zamanlarda bu konunun materyalist felsefeye malzeme yapılıyor olması oldukça üzücüdür. Rabbimizin elbette herşeyi bir sebebe baglaması gibi, yıldız ve gezegen hareketleri de birşeyler anlatıyor mutlaka bizlere. Ancak ilk anlattıgı gerçek, kainattaki bu muhteşem nizamın bir yaratıcısının mevcudiyeti olmalı. Yani Allahın var ve bir oldugunun. Fakat herşey bunu gösterirken, insanlar yıldız ve gezegenlere tapar konuma sürüklenebilmekte, halis niyetlerle işe başlansa bile bir zaman sonra bu şuursuz varlıklara uluhiyet yüklenebilmektedir farkında olmadan.
İnsanın, yaratıldıgı ilk günden 21. yüzyılın şu yaşadıgımız günlerine kadar sürmüş olan en büyük meşguliyeti kendini tanıma çabası olmuştur. Bazı insanlar dogdugunuz gün ve saate göre sizin hayatınızın kısa bir özetini ve karakter özelliklerinizi verebildiklerini iddia ediyorlar. Böylece de bu ezelden gelen merakımız sayesinde epey iyi para kazanıyorlar. Buna sebep olarak da dogdugumuz anda, esas olarak güneşin bulundugu burç ve diger bazı burçların ve gezegenlerin konumlarına göre ilgili yıldızlardan bazı ışınların bizi etkiledigini ve özelliklerimizi şekillendirdigini söylüyorlar. Oldukça da enteresan yaklaşımları var konuya. Meselâ oglak burcunda olanların keçi gibi inatçı oldugunu ya da yengeç burcundakilerin aynı bu böcegin yürümesi gibi hafifçe yan yürüdügünü iddia ediyorlar. Bu dediklerimi hemen her astroloji kitabında görebilirsiniz. Hadi insanları yıldız konumlarına göre tahlil etmek tamam da bu yıldızların oluşturdugu ve sadece bizim açımızdan bakıldıgında bazı hayvan vb. şekillere benzetilen takımyıldızların insanlara da bu benzedikleri hayvanın karakterini vermeleri dogrusu pes dedirtiyor. Eger yıldızlar bizi ışınlarıyla etkiliyorsa, hepimizde en yakın yıldız olan güneşin verdigi karakteristik özelliklerin bulunması gerekiyor. Çünkü eger güneş ile dünya arasındaki uzaklıgı gözünüz ile şu anda okudugunuz dergi arasındaki mesafe olarak küçültürsek. En yakın yıldız (Proxima Centauri ) Newyorkta olacaktır. 40 cm. ötenizde yanan bir ateş varken birilerinin Newyorkta yaktıgı ateşin sizi etkiledigini söyleyebilir misiniz? Kaldı ki 12 burcu oluşturan yıldızlar bahsedilen yıldızdan çok daha uzaktadır. Örnegin yukarıda degindigimiz en yakın yıldız olan proxima centauri yaklaşık 4 ışık yılı uzaktayken, Başak takım yıldızının en parlak üyesi Spica (alpha virginis) 281 ışık yılı uzaklıktadır. Yani Newyork örneginden yaklaşık 70 kat daha uzak.! Bunu aynı ölçege koymaya kalksak mesafeler yetmiyor ve yine dünyanın dışına, uzaya çıkmak zorunda kalıyoruz... Bu yine de iyi bir örnek. Bazı burçları oluşturan yıldızların içinde dünyadan binlerce ışık yılı uzakta olanlar bile var. Mesela Kova takımyıldızının en parlak iki üyesi alfa ve beta aquarius (Sadalmelik ve Sadalsuud) sırasıyla 1359 ve 2174 ışıkyılı uzaklıktalar. Bu durumu az önceki örnege aktarırsak, Newyorktaki ateşi ayın da ötesine taşımak gerekiyor. Şimdi yazıya niçin Nasreddin Hocanın mum hikayesi ile başladıgımı anlatabildim mi? Kaldı ki bu hikayedeki kazan-mum ilişkisi yıldız uzaklıkları ele alındıgında çok insaflı kalıyor. Uzaklıklar konusunda bu bilgilerden sonra, şimdi bu konudaki başka yanlışlıklara dikkat çekmek istiyorum.
Degerli kardeşim!
MEŞHUR BİR Nasreddin Hoca hikayesi vardır. Hoca ve arkadaşları aşırı sogukların hüküm sürdügü günlerde bir iddiaya tutuşmuşlar. Arkadaşları o soguklarda kimsenin tüm bir geceyi dışarıda hiçbir ateş veya ısı kaynagı olmadan geçiremeyecegini söylerken Hoca kendisinin bunu yapabilecegini söylemektedir. Olur, olmaz derken Hoca bir geceyi dışarıda geçirecegini ve bunun karşılıgında ise arkadaşlarından bir ziyafet istedigini, yapamadıgı takdirde kendisinin ziyafet verecegini söyler. Bir zaman sonra Hoca hakikaten soguk bir geceyi dag başında yalnız geçirir. Hocanın sag salim bu işi bitirdigini gören arkadaşları, gerçekten hiç ateş yakmadan bunu nasıl yaptıgını sorarlar. Hoca da karşı dagda bir kulübede yanan bir mum gördügünü onu düşünüp içinin ısındıgını söyler. Bunun üzerine arkadaşları itiraz eder ve hocanın karşı dagdaki bir mumla ısındıgını ve iddiayı kaybettigini söyleyerek ziyafet isterler. Hoca baskı karşısında mecburen kabul eder. Ziyafet günü geldiginde Hocanın evinde toplanan arkadaşları yemegi beklemeye başlarlar fakat hoca sürekli yemegin pişmekte oldugunu söyledigi halde yemek bir türlü gelmez. Sonunda Şu yemegi bir görelim deyip kalkıp mutfaga giderler ki, Hoca yemegin bahçede piştigini söyleyerek onları agaca astıgı koca bir kazanın yanına götürür. Kazanın metrelerce aşagısında bir mum yanmaktadır. Bunu gören arkadaşları. Yahu Hoca koca kazan bu sogukta mumla kaynar mı? deyince. Hoca İnsan aynı sogukta karşı dagdaki mumla ısınabiliyorsa kazan da elbet kaynar diyerek onlara derslerini verir.
Yazımın başında bunu anlatmamın sebebi son zamanlarda popülarite kazanan astroloji konusuna girecek olmam. Aslında güzel düşünülüp güzel sebeplere baglandıgında hiç de kötü bir şey degil astroloji. Ama son zamanlarda bu konunun materyalist felsefeye malzeme yapılıyor olması oldukça üzücüdür. Rabbimizin elbette herşeyi bir sebebe baglaması gibi, yıldız ve gezegen hareketleri de birşeyler anlatıyor mutlaka bizlere. Ancak ilk anlattıgı gerçek, kainattaki bu muhteşem nizamın bir yaratıcısının mevcudiyeti olmalı. Yani Allahın var ve bir oldugunun. Fakat herşey bunu gösterirken, insanlar yıldız ve gezegenlere tapar konuma sürüklenebilmekte, halis niyetlerle işe başlansa bile bir zaman sonra bu şuursuz varlıklara uluhiyet yüklenebilmektedir farkında olmadan.
İnsanın, yaratıldıgı ilk günden 21. yüzyılın şu yaşadıgımız günlerine kadar sürmüş olan en büyük meşguliyeti kendini tanıma çabası olmuştur. Bazı insanlar dogdugunuz gün ve saate göre sizin hayatınızın kısa bir özetini ve karakter özelliklerinizi verebildiklerini iddia ediyorlar. Böylece de bu ezelden gelen merakımız sayesinde epey iyi para kazanıyorlar. Buna sebep olarak da dogdugumuz anda, esas olarak güneşin bulundugu burç ve diger bazı burçların ve gezegenlerin konumlarına göre ilgili yıldızlardan bazı ışınların bizi etkiledigini ve özelliklerimizi şekillendirdigini söylüyorlar. Oldukça da enteresan yaklaşımları var konuya. Meselâ oglak burcunda olanların keçi gibi inatçı oldugunu ya da yengeç burcundakilerin aynı bu böcegin yürümesi gibi hafifçe yan yürüdügünü iddia ediyorlar. Bu dediklerimi hemen her astroloji kitabında görebilirsiniz. Hadi insanları yıldız konumlarına göre tahlil etmek tamam da bu yıldızların oluşturdugu ve sadece bizim açımızdan bakıldıgında bazı hayvan vb. şekillere benzetilen takımyıldızların insanlara da bu benzedikleri hayvanın karakterini vermeleri dogrusu pes dedirtiyor. Eger yıldızlar bizi ışınlarıyla etkiliyorsa, hepimizde en yakın yıldız olan güneşin verdigi karakteristik özelliklerin bulunması gerekiyor. Çünkü eger güneş ile dünya arasındaki uzaklıgı gözünüz ile şu anda okudugunuz dergi arasındaki mesafe olarak küçültürsek. En yakın yıldız (Proxima Centauri ) Newyorkta olacaktır. 40 cm. ötenizde yanan bir ateş varken birilerinin Newyorkta yaktıgı ateşin sizi etkiledigini söyleyebilir misiniz? Kaldı ki 12 burcu oluşturan yıldızlar bahsedilen yıldızdan çok daha uzaktadır. Örnegin yukarıda degindigimiz en yakın yıldız olan proxima centauri yaklaşık 4 ışık yılı uzaktayken, Başak takım yıldızının en parlak üyesi Spica (alpha virginis) 281 ışık yılı uzaklıktadır. Yani Newyork örneginden yaklaşık 70 kat daha uzak.! Bunu aynı ölçege koymaya kalksak mesafeler yetmiyor ve yine dünyanın dışına, uzaya çıkmak zorunda kalıyoruz... Bu yine de iyi bir örnek. Bazı burçları oluşturan yıldızların içinde dünyadan binlerce ışık yılı uzakta olanlar bile var. Mesela Kova takımyıldızının en parlak iki üyesi alfa ve beta aquarius (Sadalmelik ve Sadalsuud) sırasıyla 1359 ve 2174 ışıkyılı uzaklıktalar. Bu durumu az önceki örnege aktarırsak, Newyorktaki ateşi ayın da ötesine taşımak gerekiyor. Şimdi yazıya niçin Nasreddin Hocanın mum hikayesi ile başladıgımı anlatabildim mi? Kaldı ki bu hikayedeki kazan-mum ilişkisi yıldız uzaklıkları ele alındıgında çok insaflı kalıyor. Uzaklıklar konusunda bu bilgilerden sonra, şimdi bu konudaki başka yanlışlıklara dikkat çekmek istiyorum.
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Geri: **Burçların islamdaki manası nedir ve burçların özellikleri varmıdır**
İnsanların burçları dogum gününde güneşin dünyaya göre bulundugu veya geçmekte oldugu takımyıldıza göre belirleniyor. Örnegin her yıl Kasım ayının ilk yarısında güneş Akrep takımyıldızında bulunur ve bu günlerde doganlar akrep burcuna dahil olarak kabul edilirler. Bu kişilerin özelliklerinin bu takımyıldızın etkisinde oldugu kabul edilir. Ancak büyük bir gerçek vardır. Güneşin bir burçta bulundugu an aslında o burcun dünyaya en uzak oldugu andır. Çünkü söz konusu burcun dünyaya olan ortalama uzaklıgına bir güneş dünya mesafesi daha eklenmiş olur. Tabii eger bir de gece dogduysanız güneşin o anda bulundugu burçtan gelen ışınların dünyanın tüm toprak kaya ve magma tabakasını delerek size ulaşması lâzımdır. Çünkü güneşin bulundugu burç güneşle birlikte batar ve gece dünyanın öteki tarafında kalır.! Neyse bu duruma da yükselen burç kavramıyla bir çare bulunmuş. Fakat burçları oluşturan yıldızlar arasındaki mesafe çogu zaman bizim onlara olan uzaklıklarımızdan daha fazla. Bunu şöyle de ifade edebiliriz. İstanbuldan doguya bakan bir kişi en yakındaki İzmit ile en uzaktaki Kars ilimiz arasında iki boyutlu ölçekte sadece birkaç metre varmış gibi bir izlenime kapılır ancak arada bin kilometreden fazla mesafe vardır. Biz de uzaya baktıgımızda derinligi algılayamıyoruz. Yanyana duran iki yıldızı birbirinin kapı komşusu zannediyoruz. Ancak aralarında binlerce ışıkyılı mesafe olabiliyor. Belki de biz yakın olan yıldıza komşu zannettigimiz digerinden çok daha az uzaklıkta yer alıyoruz. Örnegin Akrep takımyıldızında birbirine çok yakın görünen Antares (Alpha Scorpii) ve Sigma scorpii yıldızları arasında en az 1277 ışık yılı mesafe vardır. Ama bunlardan bize yakın olanı Antares dünyaya 276 ışık yılı uzaklıktadır. Aynı takımyıldıza dahil edilen bu iki yıldızın aralarındaki mesafe bizim yakın olanı ile aramızdaki uzaklıktan 4 kat fazladır. Tabi bunu yeni ögreniyoruz. Daha önce bunların uzaklıklarını hesaplama şansımız yoktu. Ama insanlar binlerce yıldır bunları komşu zannediyordu.
Bir büyük yanlışlık ise geçmişteki şahsiyetlerin burçlarının hesaplanmasında yapılmaktadır. Dünyanın 26000 (yirmi altı bin) yılda bir tamamladıgı bir spin (dönme) hareketi vardır ki bu yaklaşık her 2300 (iki bin üç yüz) yılda bir burçların bir kademe ileri kaymasına sebep olur. Yani 1 Ocak 2000 tarihinde dogan bir kişi oglak burcundadır ama 1 Ocak M.Ö. 300 yılında dogmuş olan başka bir kişi kova burcunda olmak durumundadır. Yani Hz. İsa 25 Aralık M.Ö 1. yılında dogdugunda Güneş Kova burcundaydı. Fakat bu günkü gökyüzünde 25 Aralık 2000 tarihi Oglak burcuna denk gelmektedir. Siz bu günkü duruma göre hesap yaparsanız geçmiştekilerin burçları yanlış çıkar ve bu konudaki çogu istatistik bilgi birikimi yanlışlarla dolu olur.
Gezegenlere gelince Güneş yörüngesinde bugüne kadar keşfedilmiş 9 gezegenin en büyügü olan Jüpiteri ele alırsak bu gezegenin dünyaya ortalama uzaklıgı Güneşinkinin yaklaşık 5 katıdır. Güneş dünyadan hacim olarak 1 milyon 300 bin kat daha büyükken Jüpiter, sadece 1300 (bin üçyüz) kat büyüktür. Ayıca Güneş bir yıldız özelligi gösterirken Jüpiter dev bir gaz topudur. Güneşle Jüpiter arasındaki bu 1000 (bin) katlık farka bir de mesafeyi eklememiz gerekiyor. Fizikte ışık ve kütleçekim etkileri uzaklıgın karesiyle ters orantılı olarak azalır. Yani Güneşe göre bize 5 kat daha uzak olan Jüpiter boyut farkıyla birlikte eger bir yıldız dahi olsaydı 25 000 (yirmibeşbin) kat daha az etkili olacaktı üzerimizde. Böylece gezegenlerin en büyügünün dahi ne kadar önemsiz kaldıgı ortaya çıkmış oluyor Güneşin yanında.
Zaten bilimsel olarak kendini ispatlamış olan NASA veya ESA gibi büyük merkezlere bakarsanız ki, buralarda astroloji degil astronomi ilmiyle ilgili binlerce çalışma yürütülüyor; kesinlikle yıldızların veya Güneş sisteminin astrolojik özellikleriyle ilgili birilerini bulamazsınız. Çünkü bahsettigimiz mesafeler ve özellikler oradaki bilim adamlarınca çok iyi bilindiginden kimse müspet bilimin üzerinde kavramlarla vakit kaybetmez.
Sonuçta hayatımız üzerinde Rabbimizden başka bir tesir sebebi aramak boşunadır. Gaybı Allahtan başka bilen olmadıgı gibi onun kullarını yaratırken verdigi karakter ve diger özellikleri de yıldızlardan gelen ışınlara baglamak da yanlıştır. Dünyada birbirinin eşi iki insan yoktur. Aynı gün, aynı saat, aynı yer ve aynı anneden dogan eş yumurta ikizleri bile çok farklı karakterlere sahip olmaktadır. Kardeşligin ötesinde bu ikizleri baglayan genetik yapı da dahil olmak üzere binlerce sebep varken bu ayrılık niye? Eger karakter ve kaderimize yıldızlar yön verseydi en azından bunun gibi ikizlerin her özelliginin aynı olması gerekirdi. Ayrıca insana gerçek mânâda karakter ve diger hissî özelliklerini veren varlık ruhtur. Ruhlarımız ise yıldızlardan önce yaratılmıştır.
Semada gördügümüz harikulade düzen Yaratıcısını göstermenin yanında bazı olaylara gerçekten işaret ediyor olabilir. Fakat bu bizim maddi manevî özelliklerimizin kaynagı degil ama olsa olsa göstergesidir.
Selam ve dua ile....
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Bir büyük yanlışlık ise geçmişteki şahsiyetlerin burçlarının hesaplanmasında yapılmaktadır. Dünyanın 26000 (yirmi altı bin) yılda bir tamamladıgı bir spin (dönme) hareketi vardır ki bu yaklaşık her 2300 (iki bin üç yüz) yılda bir burçların bir kademe ileri kaymasına sebep olur. Yani 1 Ocak 2000 tarihinde dogan bir kişi oglak burcundadır ama 1 Ocak M.Ö. 300 yılında dogmuş olan başka bir kişi kova burcunda olmak durumundadır. Yani Hz. İsa 25 Aralık M.Ö 1. yılında dogdugunda Güneş Kova burcundaydı. Fakat bu günkü gökyüzünde 25 Aralık 2000 tarihi Oglak burcuna denk gelmektedir. Siz bu günkü duruma göre hesap yaparsanız geçmiştekilerin burçları yanlış çıkar ve bu konudaki çogu istatistik bilgi birikimi yanlışlarla dolu olur.
Gezegenlere gelince Güneş yörüngesinde bugüne kadar keşfedilmiş 9 gezegenin en büyügü olan Jüpiteri ele alırsak bu gezegenin dünyaya ortalama uzaklıgı Güneşinkinin yaklaşık 5 katıdır. Güneş dünyadan hacim olarak 1 milyon 300 bin kat daha büyükken Jüpiter, sadece 1300 (bin üçyüz) kat büyüktür. Ayıca Güneş bir yıldız özelligi gösterirken Jüpiter dev bir gaz topudur. Güneşle Jüpiter arasındaki bu 1000 (bin) katlık farka bir de mesafeyi eklememiz gerekiyor. Fizikte ışık ve kütleçekim etkileri uzaklıgın karesiyle ters orantılı olarak azalır. Yani Güneşe göre bize 5 kat daha uzak olan Jüpiter boyut farkıyla birlikte eger bir yıldız dahi olsaydı 25 000 (yirmibeşbin) kat daha az etkili olacaktı üzerimizde. Böylece gezegenlerin en büyügünün dahi ne kadar önemsiz kaldıgı ortaya çıkmış oluyor Güneşin yanında.
Zaten bilimsel olarak kendini ispatlamış olan NASA veya ESA gibi büyük merkezlere bakarsanız ki, buralarda astroloji degil astronomi ilmiyle ilgili binlerce çalışma yürütülüyor; kesinlikle yıldızların veya Güneş sisteminin astrolojik özellikleriyle ilgili birilerini bulamazsınız. Çünkü bahsettigimiz mesafeler ve özellikler oradaki bilim adamlarınca çok iyi bilindiginden kimse müspet bilimin üzerinde kavramlarla vakit kaybetmez.
Sonuçta hayatımız üzerinde Rabbimizden başka bir tesir sebebi aramak boşunadır. Gaybı Allahtan başka bilen olmadıgı gibi onun kullarını yaratırken verdigi karakter ve diger özellikleri de yıldızlardan gelen ışınlara baglamak da yanlıştır. Dünyada birbirinin eşi iki insan yoktur. Aynı gün, aynı saat, aynı yer ve aynı anneden dogan eş yumurta ikizleri bile çok farklı karakterlere sahip olmaktadır. Kardeşligin ötesinde bu ikizleri baglayan genetik yapı da dahil olmak üzere binlerce sebep varken bu ayrılık niye? Eger karakter ve kaderimize yıldızlar yön verseydi en azından bunun gibi ikizlerin her özelliginin aynı olması gerekirdi. Ayrıca insana gerçek mânâda karakter ve diger hissî özelliklerini veren varlık ruhtur. Ruhlarımız ise yıldızlardan önce yaratılmıştır.
Semada gördügümüz harikulade düzen Yaratıcısını göstermenin yanında bazı olaylara gerçekten işaret ediyor olabilir. Fakat bu bizim maddi manevî özelliklerimizin kaynagı degil ama olsa olsa göstergesidir.
Selam ve dua ile....
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DiNi SORULAR ve CEVAPLAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN