Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 206 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 206 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
GöRMeYeN Kim Acaba ?
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: FİKİR ATLASI :._.·´¯) :: TEFEKKÜR AYNASI
1 sayfadaki 1 sayfası
GöRMeYeN Kim Acaba ?
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Görme engelli olmalarına rağmen, parmaklarındaki dokunma hissi ile Kur'an okuyan öğrenciler,
"Parmaklarımız aracılığı ile Kur'an okuyup Rabbimize kalbimizi açıyoruz" diyor.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nefise Aktaş onlardan biri, diyor ki:
"Kursa geldikten sonra Braille alfabesi ile Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendim. Parmaklarımla ayetlere her dokunuşumda Rabbim ile konuştuğumu hissediyorum.Okurken O'nunla baş başa kaldığımı düşünüyorum. Her dokunuşta Allah'a daha yakın olduğumu idrak ediyorum.”
Efendim, haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz,
Ben sadece bu haber, gören(!) ama okumayan bizlere ibret olsun istedim..
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
En son ne zaman Kur'an okumuştuk sahi?
En son ne zaman gözlerimizle Kur'an okuyup Rabbimize kalbimizi açtık?..
En son ne zaman gözlerimiz ayetlerle her buluştuğunda Rabbimiz'le konuştuğumuzu hissettik?..
En son ne zaman okurken O'nunla baş başa kaldığımızı düşündük.
En son ne zaman her bakışta, okuyuşta Allah'a daha yakın olduğumuzu idrak ettik?
Tıpkı haberdeki sadece "dış gözleriyle göremeyen" Nefise Aktaş, Halime Arabacı, Cengiz İlkbahar gibi..
En son ne zaman?
Rahmetin sağanak sağanak indiği iklimlerdeyiz, gözümüz görürken şükür ile okuyalım inşaAllah..
Görme engelli olmalarına rağmen, parmaklarındaki dokunma hissi ile Kur'an okuyan öğrenciler,
"Parmaklarımız aracılığı ile Kur'an okuyup Rabbimize kalbimizi açıyoruz" diyor.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nefise Aktaş onlardan biri, diyor ki:
"Kursa geldikten sonra Braille alfabesi ile Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendim. Parmaklarımla ayetlere her dokunuşumda Rabbim ile konuştuğumu hissediyorum.Okurken O'nunla baş başa kaldığımı düşünüyorum. Her dokunuşta Allah'a daha yakın olduğumu idrak ediyorum.”
Efendim, haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz,
Ben sadece bu haber, gören(!) ama okumayan bizlere ibret olsun istedim..
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
En son ne zaman Kur'an okumuştuk sahi?
En son ne zaman gözlerimizle Kur'an okuyup Rabbimize kalbimizi açtık?..
En son ne zaman gözlerimiz ayetlerle her buluştuğunda Rabbimiz'le konuştuğumuzu hissettik?..
En son ne zaman okurken O'nunla baş başa kaldığımızı düşündük.
En son ne zaman her bakışta, okuyuşta Allah'a daha yakın olduğumuzu idrak ettik?
Tıpkı haberdeki sadece "dış gözleriyle göremeyen" Nefise Aktaş, Halime Arabacı, Cengiz İlkbahar gibi..
En son ne zaman?
Rahmetin sağanak sağanak indiği iklimlerdeyiz, gözümüz görürken şükür ile okuyalım inşaAllah..
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Geri: GöRMeYeN Kim Acaba ?
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Yıllar oldu, pek sevgili anneciğim vefat etmişti. Hemen yarım kalan hatimimi tamamlamak için okumaya başladım..
Hem ayetler, gönlüme bir serinlik oluyor hem gurbet içre gurbet beni kucaklıyor, hem de anneciğime takdim edebileceğim en makbul hediye olması beni rahatlatıyordu..
Çünkü Anacığım hep derdi;
”Kızım! Ardımdan !.. Kabirde beni yalnız bırakma!..Kabrimi ışıksız bırakma!” ve anlatırdı, evliya hikayelerinden; Hani kabirde azap çeken birisinin, oğlu Kur’an öğrenmeye başlayıp ta besmele çekince, azabı kaldırılmış, duymuşsunuzdur..
Tâziye için gelen Filistin’li bir komşumdan Kur’an okuyup, annem için dua etmesini rica ettim. O, “Ölüye Kur’an gitmez” dedi.. Biliyorum bu ve başka konulardaki katı tutumlarını..
“Tamam” dedim.. “Sen , sana gitsin” Anlamadı..
Dedim; “Sen şimdi okuyunca bundan istifade etmeyecek misin?. Kendin için , anneme de dua et o aydınlıkta..”
Güldü.. “tamam” dedi ve birlikte okuyup, annem için dualar ettik..
Bu konuya bakarken mânâ planında da bakmak lazım..
Gönülle düşünmek lazım..
Nette çokca dolaşan bir resim var, görmüşsünüzdür:
Kur’an’ı yüksekçe bir yere asmışlar, çocuk merdivenle çıkıp almak istiyor ama tek tek aile fertleri şiddetle karşı çıkıyorlar ve bağırıyorlar:
“Abdesti var mı bu sıpanın!! İn ordan çarpılırsın!! Sen anlamazsın!”
Hep böyle yapmışız..Kur’an’ı yaldızlar, satenler içinde yüksek yerlerde saklamışız. Halbuki hayatın içine almalı değil miydik?
Böyle seve seve, hürmet ede ede nasıl da uzaklaştırmışız hayatımızdan, terketmişiz Kur’an’ı subhanAllah..
Efendim, Kur’an okurken çocuğunuza da bir Kur’an verin ya da küçük bir dua kitabı “Gel okuyalım” deyin..
Bırakın O da okur gibi yapsın, mırıldansın. Günahı yok bunun!
Zaten de çocuklar büluğ çağına girene kadar Kur’an’ı abdestsiz tutabilirler, sakıncası yok..
Hatta ben diyorum ki çocuklar için özel Kur’an bassınlar!
Şöyle rengarenk, cıvıl cıvıl olsun, harfler büyükçe olsun tane tane, görsel hafızayı beslemesi için..
Ve yine böyle Kur’an’daki kıssalar çok özel kağıtlara 1. hamur basılıp, olabildiğince albenili, resimlendirilerek ayrı ayrı basılsa ne iyi olur..
Çocuklarımız bizim kahramanlarımızla büyüsünler, onları içselleştirsinler..Bilemiyorum epeydir takip edemiyorum belki de vardır böyle çalışmalar? İnşaAllah vardır..
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Zafer Dergisi'nde okumuştum;
ABD nin Florida eyaletinde ki Akbar Kliniğinde, Arapça bilmeyen ve müslüman olmayan 210 kişiye, Kur’an’la alakası olmayan Arapça cümleler aynen Kur’an gibi tecvidle okunarak bir deneme yapılmış;arkasından da Kur’an okunmuş..
Denekler her ikisinide dinlemişler ve adalelerindeki kas gerilimleri ve elektrik potansiyelleri özel monitörlerde gözlenmiş.
Ayetlerden olmayan, fakat Kur’ana benzetilerek tecvidle okunan metinler, kişilerin %35 inde stres azaltıcı etki yapmış..
Görüyor musunuz Arapçanın lisanlara üstünlüğünü?..
Kur’an ayetlerinin okunmasıyla bu %35 lik oran birden % 65 e çıkmış..
Ve ilginçtir; Cenneti ve mükâfatı va’deden ayetlerin, cezayı va’deden ayetlerden daha çok rahatlatıcı olduğu görülmüş..
Demek ki gönüllere de bakmak lazım..
İşte bunun içindir ki; ümmîlerden bile evliya vardır..
Kurbiyetin AŞK boyutudur bu..
Kur’an okurken, her ne kadar çoklarınız onaylamasa da, inci inci ağlayan müstesna gönüller vardır, anlamaz ama ağlar..
Bunlardan birine sorulmuş; “Anlamıyorsun neden ağlıyorsun?..”
Ne demiş biliyor musunuz;
-Yüreğim anlıyor. Allahu ekber!..
İşte bizler, Kur’anı her iki anlamda da çözenlere+böyle yüreklere talibiz..
Yıllar oldu, pek sevgili anneciğim vefat etmişti. Hemen yarım kalan hatimimi tamamlamak için okumaya başladım..
Hem ayetler, gönlüme bir serinlik oluyor hem gurbet içre gurbet beni kucaklıyor, hem de anneciğime takdim edebileceğim en makbul hediye olması beni rahatlatıyordu..
Çünkü Anacığım hep derdi;
”Kızım! Ardımdan !.. Kabirde beni yalnız bırakma!..Kabrimi ışıksız bırakma!” ve anlatırdı, evliya hikayelerinden; Hani kabirde azap çeken birisinin, oğlu Kur’an öğrenmeye başlayıp ta besmele çekince, azabı kaldırılmış, duymuşsunuzdur..
Tâziye için gelen Filistin’li bir komşumdan Kur’an okuyup, annem için dua etmesini rica ettim. O, “Ölüye Kur’an gitmez” dedi.. Biliyorum bu ve başka konulardaki katı tutumlarını..
“Tamam” dedim.. “Sen , sana gitsin” Anlamadı..
Dedim; “Sen şimdi okuyunca bundan istifade etmeyecek misin?. Kendin için , anneme de dua et o aydınlıkta..”
Güldü.. “tamam” dedi ve birlikte okuyup, annem için dualar ettik..
Bu konuya bakarken mânâ planında da bakmak lazım..
Gönülle düşünmek lazım..
Nette çokca dolaşan bir resim var, görmüşsünüzdür:
Kur’an’ı yüksekçe bir yere asmışlar, çocuk merdivenle çıkıp almak istiyor ama tek tek aile fertleri şiddetle karşı çıkıyorlar ve bağırıyorlar:
“Abdesti var mı bu sıpanın!! İn ordan çarpılırsın!! Sen anlamazsın!”
Hep böyle yapmışız..Kur’an’ı yaldızlar, satenler içinde yüksek yerlerde saklamışız. Halbuki hayatın içine almalı değil miydik?
Böyle seve seve, hürmet ede ede nasıl da uzaklaştırmışız hayatımızdan, terketmişiz Kur’an’ı subhanAllah..
Efendim, Kur’an okurken çocuğunuza da bir Kur’an verin ya da küçük bir dua kitabı “Gel okuyalım” deyin..
Bırakın O da okur gibi yapsın, mırıldansın. Günahı yok bunun!
Zaten de çocuklar büluğ çağına girene kadar Kur’an’ı abdestsiz tutabilirler, sakıncası yok..
Hatta ben diyorum ki çocuklar için özel Kur’an bassınlar!
Şöyle rengarenk, cıvıl cıvıl olsun, harfler büyükçe olsun tane tane, görsel hafızayı beslemesi için..
Ve yine böyle Kur’an’daki kıssalar çok özel kağıtlara 1. hamur basılıp, olabildiğince albenili, resimlendirilerek ayrı ayrı basılsa ne iyi olur..
Çocuklarımız bizim kahramanlarımızla büyüsünler, onları içselleştirsinler..Bilemiyorum epeydir takip edemiyorum belki de vardır böyle çalışmalar? İnşaAllah vardır..
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Zafer Dergisi'nde okumuştum;
ABD nin Florida eyaletinde ki Akbar Kliniğinde, Arapça bilmeyen ve müslüman olmayan 210 kişiye, Kur’an’la alakası olmayan Arapça cümleler aynen Kur’an gibi tecvidle okunarak bir deneme yapılmış;arkasından da Kur’an okunmuş..
Denekler her ikisinide dinlemişler ve adalelerindeki kas gerilimleri ve elektrik potansiyelleri özel monitörlerde gözlenmiş.
Ayetlerden olmayan, fakat Kur’ana benzetilerek tecvidle okunan metinler, kişilerin %35 inde stres azaltıcı etki yapmış..
Görüyor musunuz Arapçanın lisanlara üstünlüğünü?..
Kur’an ayetlerinin okunmasıyla bu %35 lik oran birden % 65 e çıkmış..
Ve ilginçtir; Cenneti ve mükâfatı va’deden ayetlerin, cezayı va’deden ayetlerden daha çok rahatlatıcı olduğu görülmüş..
Demek ki gönüllere de bakmak lazım..
İşte bunun içindir ki; ümmîlerden bile evliya vardır..
Kurbiyetin AŞK boyutudur bu..
Kur’an okurken, her ne kadar çoklarınız onaylamasa da, inci inci ağlayan müstesna gönüller vardır, anlamaz ama ağlar..
Bunlardan birine sorulmuş; “Anlamıyorsun neden ağlıyorsun?..”
Ne demiş biliyor musunuz;
-Yüreğim anlıyor. Allahu ekber!..
İşte bizler, Kur’anı her iki anlamda da çözenlere+böyle yüreklere talibiz..
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Geri: GöRMeYeN Kim Acaba ?
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Birgün nette bir kızımız bana şöyle dedi:
"Hep okuyun okuyun" diyorsun ablam da, Kur´an-ı Kerim’i okuyoruz ama anlamını bilemezsek bana biraz da olsa faydasız olur gibi geliyor! Biz bir insan olarak bir mümin olarak Allah ile irtibat kurmus oluyoruz ve O’nunla konusuyoruz ama ne dedigimizi bilmezsek biraz durum anormal olmuyor mu!?
Dedim ki: Okuduğunun manasını bilmek 'nurun ala nur' dur ablam, gereklidir ve bizler ister Arapca öğrenerek, istersek de tercüme ve tefsirler yardımıyla, o manalardan bir manaya ulaşma gayreti icinde olmalıyız muhakkak..Fakat senin dediğin gibi dersek olmaz.Neden?
Çünkü çok hadisler var, bak mesela: "İçinde Kur'an okunan her ev, semâ ehline yıldızların dünya ehline göründüğü gibi görünecek."
“Gerçek, bu Kur’an Allah’ın ziyafet sofrasıdır..Gücünüz yettiği kadar O’nun ziyafetini kabul edin..Muhakkak ki Kur’an, Allah’ın kopmaz ipidir..Apaçık nurdur.. Şifadır..Kendisine yapışana tam bir koruyucudur..Uyana kurtuluş yoludur..Çok tekrar edip okumakla eskimez..”
“Siz Kur’an’ı okuyun.. Allah sizi, her harfinin okunmasına karşılık 10 hasene ile mükâfatlandırır..Ama ben, elif – lam – mim bir harftir demiyorum; Belki, elif bir harf, lam bir harf, mim de bir harftir.” Yani;
Kur'an okuduğun zaman ibadet etmiş oluyorsun aynı zamanda ablam.
Normal zamanlarda her harfine 10 sevap, namaz içinde, özel gün ve gecelerde ve ise yüreğine göre milyonlara çıkıyor ecri..Bunu unutmamak lazım
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Bir hoca ; "Kur'an okuyan kişi; 'Vallahi ben Allah'la konuştum' dese yeminine keffaret lazım gelmez" diyordu..
Kur'an okuyoruz yani Allah ile konuşuyoruz daim. Ah bir bilebilsek!
Kur’an, tabii ki sadece papağan gibi okunup kaldırılmak, süslü kaplarda muhafaza edilmek için, mezarlıkta ölülere okunmak için gönderilmedi..
O insanın kataloğu.
Adım adım hayatımıza, yolumuza ışık tutan rehber..
Her alanda başvuru kitabımız..
İçinde dünya hayatımıza dâir herşey var..
Rabbinin ne dedigini merak etmeyen yoktur herhalde?
Bu yüzden efendim, herkese mutlaka tefsir derslerine gitmelerini tavsiye ediyorum..Gidilemiyorsa, internet uzerinden de dinlemek, okumak mümkün, yeter ki istesin insan..
“Yârânım Kur’an’dır” diyenler, tabii ki hem çok okuyacak hem de ayetleri hayatına geçirecek. Bakınız Hz. Ömer gibi bir dâhi, sadece Bakara Sûresini –yanlış hatırlamıyorsam- 10 yılda ezberlemiş..
Ki o zaman hafızalar, kafa ve gönüller süfliyâtla – bugünkü gibi- dolu değildi; ne internet ne tv, ne sinema vs. yoktu. Kafa ve gönüller tertemizdi..
Ve o zamanın bereketi ve ol Resûlun himmeti, İbn-i Mes’ud gibi bir şahıstan -ki deve çobanıydı- müthiş bir âlim çıkarıyordu..
Ve işte o koca Ömer radıyallahu anh, neden on yılda ancak ezberleyebildiğini soranlara, hayret edenlere demiş ki;
“Ben her ezberlediğim ayeti uyguluyor, o ayetle amel ediyorum”
Bakar mısınız subhanallah?! işte budur!
Birgün nette bir kızımız bana şöyle dedi:
"Hep okuyun okuyun" diyorsun ablam da, Kur´an-ı Kerim’i okuyoruz ama anlamını bilemezsek bana biraz da olsa faydasız olur gibi geliyor! Biz bir insan olarak bir mümin olarak Allah ile irtibat kurmus oluyoruz ve O’nunla konusuyoruz ama ne dedigimizi bilmezsek biraz durum anormal olmuyor mu!?
Dedim ki: Okuduğunun manasını bilmek 'nurun ala nur' dur ablam, gereklidir ve bizler ister Arapca öğrenerek, istersek de tercüme ve tefsirler yardımıyla, o manalardan bir manaya ulaşma gayreti icinde olmalıyız muhakkak..Fakat senin dediğin gibi dersek olmaz.Neden?
Çünkü çok hadisler var, bak mesela: "İçinde Kur'an okunan her ev, semâ ehline yıldızların dünya ehline göründüğü gibi görünecek."
“Gerçek, bu Kur’an Allah’ın ziyafet sofrasıdır..Gücünüz yettiği kadar O’nun ziyafetini kabul edin..Muhakkak ki Kur’an, Allah’ın kopmaz ipidir..Apaçık nurdur.. Şifadır..Kendisine yapışana tam bir koruyucudur..Uyana kurtuluş yoludur..Çok tekrar edip okumakla eskimez..”
“Siz Kur’an’ı okuyun.. Allah sizi, her harfinin okunmasına karşılık 10 hasene ile mükâfatlandırır..Ama ben, elif – lam – mim bir harftir demiyorum; Belki, elif bir harf, lam bir harf, mim de bir harftir.” Yani;
Kur'an okuduğun zaman ibadet etmiş oluyorsun aynı zamanda ablam.
Normal zamanlarda her harfine 10 sevap, namaz içinde, özel gün ve gecelerde ve ise yüreğine göre milyonlara çıkıyor ecri..Bunu unutmamak lazım
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Bir hoca ; "Kur'an okuyan kişi; 'Vallahi ben Allah'la konuştum' dese yeminine keffaret lazım gelmez" diyordu..
Kur'an okuyoruz yani Allah ile konuşuyoruz daim. Ah bir bilebilsek!
Kur’an, tabii ki sadece papağan gibi okunup kaldırılmak, süslü kaplarda muhafaza edilmek için, mezarlıkta ölülere okunmak için gönderilmedi..
O insanın kataloğu.
Adım adım hayatımıza, yolumuza ışık tutan rehber..
Her alanda başvuru kitabımız..
İçinde dünya hayatımıza dâir herşey var..
Rabbinin ne dedigini merak etmeyen yoktur herhalde?
Bu yüzden efendim, herkese mutlaka tefsir derslerine gitmelerini tavsiye ediyorum..Gidilemiyorsa, internet uzerinden de dinlemek, okumak mümkün, yeter ki istesin insan..
“Yârânım Kur’an’dır” diyenler, tabii ki hem çok okuyacak hem de ayetleri hayatına geçirecek. Bakınız Hz. Ömer gibi bir dâhi, sadece Bakara Sûresini –yanlış hatırlamıyorsam- 10 yılda ezberlemiş..
Ki o zaman hafızalar, kafa ve gönüller süfliyâtla – bugünkü gibi- dolu değildi; ne internet ne tv, ne sinema vs. yoktu. Kafa ve gönüller tertemizdi..
Ve o zamanın bereketi ve ol Resûlun himmeti, İbn-i Mes’ud gibi bir şahıstan -ki deve çobanıydı- müthiş bir âlim çıkarıyordu..
Ve işte o koca Ömer radıyallahu anh, neden on yılda ancak ezberleyebildiğini soranlara, hayret edenlere demiş ki;
“Ben her ezberlediğim ayeti uyguluyor, o ayetle amel ediyorum”
Bakar mısınız subhanallah?! işte budur!
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Similar topics
» Acaba Kiminle Evleneyim ?
» Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun?
» Muzaffer Yalçın Seni Görmeyen Gözü Neyleyim
» Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun?
» Muzaffer Yalçın Seni Görmeyen Gözü Neyleyim
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: FİKİR ATLASI :._.·´¯) :: TEFEKKÜR AYNASI
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN