Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 264 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 264 Misafir :: 2 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Yetimlerin Anası da Babası da Sensin... :(
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: HZ. MUHAMMED ( SALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ) :._.·´¯) :: SİYER-İ NEBİ
1 sayfadaki 1 sayfası
Yetimlerin Anası da Babası da Sensin... :(
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Bir dostumun annesi vefat etmi?ti.
Ba?sa?l??? diledikten sonra ona ?öyle dedim:
"Art?k bu hayatta daha fazla dikkatli olman gerekiyor. Çünkü art?k anne duas?ndan mahrumsun..."
Asl?nda böyle söyleyip söylememekte karars?zd?m. Çünkü bu cümle içinde biraz da olumsuzluk bar?nd?r?yordu.
Bir insan?n en büyük mahrumiyetlerinden birisidir ana duas?ndan mahrumiyet.
Bir insana böylesi bir mahrumiyeti hat?rlatmak ac? olabilirdi. "Dost ac? söyler" sözünün arkas?na s???narak söyledim.
Bilmiyorum iyi mi ettim, kötü mü ama söylerken samimiydim!
Çok ?ükür Rabbime, annem de ya??yor, babam da.
Bu benim hayatta dikkatsiz olmam? gerektirmiyor elbette.
Ama ana babas? ya??yorsa sanki biraz daha garantide hissediyor insan kendini.
Bir ?eye ihtiyac?m oldu?unda annemi arar benim için dua etmesini isterim.
Bilirim ki annelerin çocuklar? için duas? Yüceler Yücesi'nin kat?ndan geri çevrilmez.
Cennete gideceksek e?er bu bir bak?ma annelerin r?zas?na da ba?l?.
Cennet analar?n ayaklar? alt?ndad?r ya, o bak?mdan.
Bir babam?n oldu?unu bilmek bana her zaman müthi? bir güç veriyor.
Ne kadar büyüsek de, olgunluk s?n?r? olan k?rk ya??m?z? geçsek de anaya babaya olan ihtiyac?m?z bitmiyor.
Zaten onlar için biz hiçbir zaman büyümüyoruz.
En zor zamanlar?mda hiç çekinmeden, hiç çekince ileri sürmeden gidebilece?im iki insand?r, annemle babam.
Hiç korkmam onlardan bir ?ey isterken, bir ?ey talep ederken.
Çünkü eminimdir vereceklerinden.
Hâlâ annem ve babamdan harçl?k alma al??kanl???m sürüyor.
Onlardan çok kazand???m halde hâlâ anne babama ekonomik olarak ba??ml?l???m sürüyor.
?htiyac?m oldu?unda istiyorum, veriyorlar.
Geri ödüyor muyum?
Hiç istemiyorlar ki!
?nsana anne ve babas? gibi kar??l?ks?z kredi açan bir banka daha tan?m?yorum!
Hiç çekinmiyorum. Bedirhan Gökçe'nin bir ?iirinde söylendi?i gibi "Merhaba anne, yine ben geldim" diyorum.
"?nsan sahip oldu?unun k?ymetini kaybetmeyince anlamaz" denir.
Do?rudur.
Anne babas?n? kaybetmi? yetim ve öksüzler ile konu?urken "anne" "baba" denildi?inde yüzlerine yay?lan o hüznü görmek mümkün.
Onlara öksüz diyoruz, annesini kaybetmi? olanlar...
Babas?n? kaybedenlere yetim.
"Ök" "göbek ba??, gö?üs, anne" anlamlar?na geliyor Türkçe'de. Annesiz çocuk, öksüz çocuk yani.
"Yetim" de Arapça. Yetim "Tek ba??na, e?siz" anlam?nda.
Biliyor musunuz, bu asl?nda bir mahrumiyet gibi görünse de ayn? zamanda Allah'?n insanl??a gönderdi?i son elçinin de rütbesidir.
Efendimiz, hem öksüzdür hem de yetimdir!
Belki biraz da bundan Efendimiz'e "Hüzün Peygamberi" de deniliyor.
Ey öksüz ve yetimler, bu Anneler Günü'nde kendinizi yaln?z hissetmeyin. ?air Yasin ?lhan'a kulak verin ve asla hüzünlenmeyin:
"Yetim k?z?n ba??n? ok?ayan mübarek el
Ben de yetim bir k?z?m ne olur bana da gel
Yetim k?z? kendine evlat sayan Muhammed
Ben de yetim bir k?z?m beni yavrun kabul et
Gül sevgin yeter bana ey sevgili Resulüm
Öyle muhtac?m sana ne verirsen kabulüm
Ya Resulallah kimsesizlerin sahibi senmi?sin...
Öyle demi?ti dedem.
Bugün, sokakta çocuklar sek sek oynarken yine aralar?na almad?lar beni ittiler, çok üzüldüm a?lad?m.
Dedemle babaannem teselli etti.
Ya Resulallah uyurken de oyunca??ma sar?l?p yat?yorum
Bazen teselli ediyor ama ço?u zaman a?l?yorum
Benim de annem olsa bana masal okur ninni söyler uyuturdu
Benim annem de babam da sensin ya Resulallah!
Benim ba??m? da sen ok?a, beni de sen sev!
Biliyorum geliyorsun ba??m? ok?uyorsun üstümü örtüyorsun
Çünkü baz? geceler kalkt???m da biri üzerimi örtüyor
Benim annem de babam da sensin ya Resulallah!
Sensin ya Resulallah! Sensin ya Resulallah!
Yetim k?z? kendine evlat sayan Muhammed
Ben de yetim bir k?z?m beni yavrun kabul et!" [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nuh GÖNÜLTAS
Bir dostumun annesi vefat etmi?ti.
Ba?sa?l??? diledikten sonra ona ?öyle dedim:
"Art?k bu hayatta daha fazla dikkatli olman gerekiyor. Çünkü art?k anne duas?ndan mahrumsun..."
Asl?nda böyle söyleyip söylememekte karars?zd?m. Çünkü bu cümle içinde biraz da olumsuzluk bar?nd?r?yordu.
Bir insan?n en büyük mahrumiyetlerinden birisidir ana duas?ndan mahrumiyet.
Bir insana böylesi bir mahrumiyeti hat?rlatmak ac? olabilirdi. "Dost ac? söyler" sözünün arkas?na s???narak söyledim.
Bilmiyorum iyi mi ettim, kötü mü ama söylerken samimiydim!
Çok ?ükür Rabbime, annem de ya??yor, babam da.
Bu benim hayatta dikkatsiz olmam? gerektirmiyor elbette.
Ama ana babas? ya??yorsa sanki biraz daha garantide hissediyor insan kendini.
Bir ?eye ihtiyac?m oldu?unda annemi arar benim için dua etmesini isterim.
Bilirim ki annelerin çocuklar? için duas? Yüceler Yücesi'nin kat?ndan geri çevrilmez.
Cennete gideceksek e?er bu bir bak?ma annelerin r?zas?na da ba?l?.
Cennet analar?n ayaklar? alt?ndad?r ya, o bak?mdan.
Bir babam?n oldu?unu bilmek bana her zaman müthi? bir güç veriyor.
Ne kadar büyüsek de, olgunluk s?n?r? olan k?rk ya??m?z? geçsek de anaya babaya olan ihtiyac?m?z bitmiyor.
Zaten onlar için biz hiçbir zaman büyümüyoruz.
En zor zamanlar?mda hiç çekinmeden, hiç çekince ileri sürmeden gidebilece?im iki insand?r, annemle babam.
Hiç korkmam onlardan bir ?ey isterken, bir ?ey talep ederken.
Çünkü eminimdir vereceklerinden.
Hâlâ annem ve babamdan harçl?k alma al??kanl???m sürüyor.
Onlardan çok kazand???m halde hâlâ anne babama ekonomik olarak ba??ml?l???m sürüyor.
?htiyac?m oldu?unda istiyorum, veriyorlar.
Geri ödüyor muyum?
Hiç istemiyorlar ki!
?nsana anne ve babas? gibi kar??l?ks?z kredi açan bir banka daha tan?m?yorum!
Hiç çekinmiyorum. Bedirhan Gökçe'nin bir ?iirinde söylendi?i gibi "Merhaba anne, yine ben geldim" diyorum.
"?nsan sahip oldu?unun k?ymetini kaybetmeyince anlamaz" denir.
Do?rudur.
Anne babas?n? kaybetmi? yetim ve öksüzler ile konu?urken "anne" "baba" denildi?inde yüzlerine yay?lan o hüznü görmek mümkün.
Onlara öksüz diyoruz, annesini kaybetmi? olanlar...
Babas?n? kaybedenlere yetim.
"Ök" "göbek ba??, gö?üs, anne" anlamlar?na geliyor Türkçe'de. Annesiz çocuk, öksüz çocuk yani.
"Yetim" de Arapça. Yetim "Tek ba??na, e?siz" anlam?nda.
Biliyor musunuz, bu asl?nda bir mahrumiyet gibi görünse de ayn? zamanda Allah'?n insanl??a gönderdi?i son elçinin de rütbesidir.
Efendimiz, hem öksüzdür hem de yetimdir!
Belki biraz da bundan Efendimiz'e "Hüzün Peygamberi" de deniliyor.
Ey öksüz ve yetimler, bu Anneler Günü'nde kendinizi yaln?z hissetmeyin. ?air Yasin ?lhan'a kulak verin ve asla hüzünlenmeyin:
"Yetim k?z?n ba??n? ok?ayan mübarek el
Ben de yetim bir k?z?m ne olur bana da gel
Yetim k?z? kendine evlat sayan Muhammed
Ben de yetim bir k?z?m beni yavrun kabul et
Gül sevgin yeter bana ey sevgili Resulüm
Öyle muhtac?m sana ne verirsen kabulüm
Ya Resulallah kimsesizlerin sahibi senmi?sin...
Öyle demi?ti dedem.
Bugün, sokakta çocuklar sek sek oynarken yine aralar?na almad?lar beni ittiler, çok üzüldüm a?lad?m.
Dedemle babaannem teselli etti.
Ya Resulallah uyurken de oyunca??ma sar?l?p yat?yorum
Bazen teselli ediyor ama ço?u zaman a?l?yorum
Benim de annem olsa bana masal okur ninni söyler uyuturdu
Benim annem de babam da sensin ya Resulallah!
Benim ba??m? da sen ok?a, beni de sen sev!
Biliyorum geliyorsun ba??m? ok?uyorsun üstümü örtüyorsun
Çünkü baz? geceler kalkt???m da biri üzerimi örtüyor
Benim annem de babam da sensin ya Resulallah!
Sensin ya Resulallah! Sensin ya Resulallah!
Yetim k?z? kendine evlat sayan Muhammed
Ben de yetim bir k?z?m beni yavrun kabul et!" [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nuh GÖNÜLTAS
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ve Du@ iLe [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ve Du@ iLe [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Geri: Yetimlerin Anası da Babası da Sensin... :(
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Seni çok seviyoruz Ya Resûlallah!
-ALLAH’ın salat ve selamı üzerine olsun-
Biz seni, bize Alemlere Rahmet Resûl olarak veren ALLAH için çok sevdik…
Biz seni, yüzünü hiç görmeden sevdik…
Biz seni, içimizdeki bütün eksikliklere, kusurlarımıza rağmen sevdik…
Biz senin yetimliğini, biz senin ümmiliğini, biz senin arkadaşın Cebrail melekten okumayı öğrenmeni çok sevdik. Sen bize, ALLAH’ın sözünü okuyan ve öğreten başöğretmenimizsin… Sen bize ALLAH’a inanmanın ardından meleklere inanıp onları sevmekten geçtiğini söyledin. Biz, yüzünü hiç görmediğimiz bu latif dostları da sırf sen anlattığın için sevdik… Sonra ALLAH’a imanın, O’nun Kitaplarına inanmak ve Kitaplarını sevmekten geçtiğini de söyledin. Kitapları sevmemiz, okumamız bundandır. Sen, bize ALLAH’a inanmanın O’nun elçilerini sevmek ve aziz tutmaktan geçtiğini de anlattın. Adem’i, Nuh’u, Davud’u, İbrahim’i, Musa’yı, İsa’yı ve diğer peygamberleri de senin yani Muhammed Mustafa (sav)’nın bir öncesi olarak, ilahi öğretinin anlatıcıları ve insanlığın öğretmenleri olarak çok sevdik, ayırmadık... Ahirete yani sonralara da inandık, sen anlattın, razı olduk, teslim olduk, görmediğimiz, bilmediğimiz, hiç işitmediğimiz ahiret, yani ölümden sonraki hayatlarımızın bilgisi, her an omuzlarımıza asıldı o günden sonra… Hesap vereceğimizi, kimsenin ah’ının kimsede kalmayacağı bilgisini, bizlere tane tane anlattığın günden beri, bizim omuzlarımız bükük kaldı, böbürlenemedik…
Yani biz bütün korkularımız, bütün çaresizliklerimiz, bütün hatalarımıza rağmen kötülüğün değil, iyiliğin yanında durmanın şeref olduğunu da senden öğrendik… Biz, bir kader içinde döndürülüp durduğumuzu ve hayrın da şerrin de ALLAH’tan geldiğini, senden duyduğumuz gün öğrendik: Sığınmayı, duayı ve gücünü…
Biz ALLAH’a sığınmaktan başka çaresi olmayanlar, seni bu yüzden çok sevdik; zira sen her zaman ALLAH’a sığındın… Bedir Gazası’nda ellerini açıp gayretle dua ederken, o kadar sığınıp aman istiyordun ki Rabbinden, hırkan omuzlarından yere düştü… İşte yere düşen o hırka yüzünden seni çok seviyoruz…
Biz senin konuşmalarındaki o kibarlığı ve bizlere pek düşkün o hal hatır soruşlarını, biz senin herkes uyuduktan sonra ayak uçlarında uçarcasına gezinerek üstlerimizi örten hallerini, biz senin kahkahadan uzak ama hep mütebessim aydınlık yüzünü çok sevdik… Biz senin, gülümseyen olduğu halde her nasılsa aynı anda hep mahzun bakan gözlerini… Biz senin hep en öndeyken bile, o hep kendini gerilere çeken, ayakta ve buyurun diyen hallerini… Az yemelerini, az uyumalarını, evinde tütmeyen ocağına rağmen bulduğun bir tek hurmayı götürüp yetimlere bağışlamanı… Biz senin çocukları çok sevmeni, onlara kıyamayışlarını, çocuklarla oynamanı, ellerinden tutmalarını da çok sevdik…
Biz senin zor zamanlardaki inanç ve cesaretine de aşık olduk… Sen, La İlahe İllallah’ı hiçbir şeyle değişmeyen, sen bir eline güneş, diğerine ay verildiği halde inandığı Hakk Yolu’ndan dönmeyensin… Sen, ümmetine karşı çok merhametli, onlar için yüreği hep tetikte ve duası hep diri, gayreti azim olansın…
Sen bizim, annesini kaybeden küçük çocuklar gibi kalabalıklarda kaybolmamıza asla müsaade etmeyen… Azgın fırtınalarda bile omuzlarımızdan tutup çeken… Sen bizi feveranlar ve sarsılmalar sırasında beline dolayan… Sahip çıkan, bendendir onlar diyen… Sen bizden vazgeçmeyen, sıkı sıkı saran… Sen bize yönelen ateşe bağrını açarak duran… Sen bizi bekleyen, sen bizi asla bırakmayan, sevgisinde sebatlı, tahammülünde kararlı ve umutlu, sen sevdiğinden dönmeyensin… Biz senin bizi sevmelerini sevdik…
Biz senin ahir zaman garipleriniz… Garipleri sevmeni sevdik… Ridası kendini örtmeye yetmeyen Şehid Musab’ın başında ağlayışını… Köle Bilal’e arkadaşımdır demeni… Mescidini süpüren o kimsesiz ve garip zenci kadının -hani ölmüştü de kimselere duyurmadan defnedivermişlerdi onu- kimseciklerin fark etmediği o kayıp ruhun eksikliğini, sorup soruşturup izini sürmelerini, o emektara dua etmelerini… Kuşu ölen mahzun çocuklara hal hatır edip gönül almalarını… Bayram şenliklerine ve oyunlara katılamayan yetim çocuklara evladım olur musun deyişlerini… Kör olduğu için hep geriye atıldığına üzülen Ümmü Mektum’a cihadın sancağını taşıma görevi vererek onu nasıl öne çıkarttığını… Hatırlayarak sana bir kere daha aşık oluyoruz Ya Resûlallah! Sen kimsesizlerin kimsesisin!
Dünyanın bütün garipleri, seninle şereflendi. Sen; haysiyetin, merhametin, nezaketin, temizliğin ve masumiyetin peygamberisin… Bu canlar sana feda olsun! Seni sevmek şereftir bize!
Seni çok seviyoruz Ya Resûlallah!
-ALLAH’ın salat ve selamı üzerine olsun-
Biz seni, bize Alemlere Rahmet Resûl olarak veren ALLAH için çok sevdik…
Biz seni, yüzünü hiç görmeden sevdik…
Biz seni, içimizdeki bütün eksikliklere, kusurlarımıza rağmen sevdik…
Biz senin yetimliğini, biz senin ümmiliğini, biz senin arkadaşın Cebrail melekten okumayı öğrenmeni çok sevdik. Sen bize, ALLAH’ın sözünü okuyan ve öğreten başöğretmenimizsin… Sen bize ALLAH’a inanmanın ardından meleklere inanıp onları sevmekten geçtiğini söyledin. Biz, yüzünü hiç görmediğimiz bu latif dostları da sırf sen anlattığın için sevdik… Sonra ALLAH’a imanın, O’nun Kitaplarına inanmak ve Kitaplarını sevmekten geçtiğini de söyledin. Kitapları sevmemiz, okumamız bundandır. Sen, bize ALLAH’a inanmanın O’nun elçilerini sevmek ve aziz tutmaktan geçtiğini de anlattın. Adem’i, Nuh’u, Davud’u, İbrahim’i, Musa’yı, İsa’yı ve diğer peygamberleri de senin yani Muhammed Mustafa (sav)’nın bir öncesi olarak, ilahi öğretinin anlatıcıları ve insanlığın öğretmenleri olarak çok sevdik, ayırmadık... Ahirete yani sonralara da inandık, sen anlattın, razı olduk, teslim olduk, görmediğimiz, bilmediğimiz, hiç işitmediğimiz ahiret, yani ölümden sonraki hayatlarımızın bilgisi, her an omuzlarımıza asıldı o günden sonra… Hesap vereceğimizi, kimsenin ah’ının kimsede kalmayacağı bilgisini, bizlere tane tane anlattığın günden beri, bizim omuzlarımız bükük kaldı, böbürlenemedik…
Yani biz bütün korkularımız, bütün çaresizliklerimiz, bütün hatalarımıza rağmen kötülüğün değil, iyiliğin yanında durmanın şeref olduğunu da senden öğrendik… Biz, bir kader içinde döndürülüp durduğumuzu ve hayrın da şerrin de ALLAH’tan geldiğini, senden duyduğumuz gün öğrendik: Sığınmayı, duayı ve gücünü…
Biz ALLAH’a sığınmaktan başka çaresi olmayanlar, seni bu yüzden çok sevdik; zira sen her zaman ALLAH’a sığındın… Bedir Gazası’nda ellerini açıp gayretle dua ederken, o kadar sığınıp aman istiyordun ki Rabbinden, hırkan omuzlarından yere düştü… İşte yere düşen o hırka yüzünden seni çok seviyoruz…
Biz senin konuşmalarındaki o kibarlığı ve bizlere pek düşkün o hal hatır soruşlarını, biz senin herkes uyuduktan sonra ayak uçlarında uçarcasına gezinerek üstlerimizi örten hallerini, biz senin kahkahadan uzak ama hep mütebessim aydınlık yüzünü çok sevdik… Biz senin, gülümseyen olduğu halde her nasılsa aynı anda hep mahzun bakan gözlerini… Biz senin hep en öndeyken bile, o hep kendini gerilere çeken, ayakta ve buyurun diyen hallerini… Az yemelerini, az uyumalarını, evinde tütmeyen ocağına rağmen bulduğun bir tek hurmayı götürüp yetimlere bağışlamanı… Biz senin çocukları çok sevmeni, onlara kıyamayışlarını, çocuklarla oynamanı, ellerinden tutmalarını da çok sevdik…
Biz senin zor zamanlardaki inanç ve cesaretine de aşık olduk… Sen, La İlahe İllallah’ı hiçbir şeyle değişmeyen, sen bir eline güneş, diğerine ay verildiği halde inandığı Hakk Yolu’ndan dönmeyensin… Sen, ümmetine karşı çok merhametli, onlar için yüreği hep tetikte ve duası hep diri, gayreti azim olansın…
Sen bizim, annesini kaybeden küçük çocuklar gibi kalabalıklarda kaybolmamıza asla müsaade etmeyen… Azgın fırtınalarda bile omuzlarımızdan tutup çeken… Sen bizi feveranlar ve sarsılmalar sırasında beline dolayan… Sahip çıkan, bendendir onlar diyen… Sen bizden vazgeçmeyen, sıkı sıkı saran… Sen bize yönelen ateşe bağrını açarak duran… Sen bizi bekleyen, sen bizi asla bırakmayan, sevgisinde sebatlı, tahammülünde kararlı ve umutlu, sen sevdiğinden dönmeyensin… Biz senin bizi sevmelerini sevdik…
Biz senin ahir zaman garipleriniz… Garipleri sevmeni sevdik… Ridası kendini örtmeye yetmeyen Şehid Musab’ın başında ağlayışını… Köle Bilal’e arkadaşımdır demeni… Mescidini süpüren o kimsesiz ve garip zenci kadının -hani ölmüştü de kimselere duyurmadan defnedivermişlerdi onu- kimseciklerin fark etmediği o kayıp ruhun eksikliğini, sorup soruşturup izini sürmelerini, o emektara dua etmelerini… Kuşu ölen mahzun çocuklara hal hatır edip gönül almalarını… Bayram şenliklerine ve oyunlara katılamayan yetim çocuklara evladım olur musun deyişlerini… Kör olduğu için hep geriye atıldığına üzülen Ümmü Mektum’a cihadın sancağını taşıma görevi vererek onu nasıl öne çıkarttığını… Hatırlayarak sana bir kere daha aşık oluyoruz Ya Resûlallah! Sen kimsesizlerin kimsesisin!
Dünyanın bütün garipleri, seninle şereflendi. Sen; haysiyetin, merhametin, nezaketin, temizliğin ve masumiyetin peygamberisin… Bu canlar sana feda olsun! Seni sevmek şereftir bize!
G@RiP*- ÇALIŞKAN ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: HZ. MUHAMMED ( SALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ) :._.·´¯) :: SİYER-İ NEBİ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN