Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 373 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 373 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
İnsan, tercih ettiğinden sorumludur
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DİNİ BİLGİLER ve İSLAMİ YAZILAR
1 sayfadaki 1 sayfası
İnsan, tercih ettiğinden sorumludur
İnsan, tercih ettiğinden sorumludur
Bazı kimselerin hatırına; “İnsanların her işi, Hak teâlânın dilemesi ile olmakta olup, hayır ve şer ezelde takdîr edilmiş, yazılmıştır. Bunun için herkesin, ezelde takdîr edilmiş olan iyi ve kötü şeyleri yapması lâzım gelmez mi?” diye bir sual gelmektedir. Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklerinden olan Muhammed Ma’sûm hazretleri, böyle düşünenlere şu cevabı vermektedir:
“Ezeldeki takdîr, ‘Filân kimse, kendi isteği ile filân işi yapacaktır’ şeklindedir. Ezeldeki takdîr, insanda seçmek hakkının bulunmadığını değil, tercih hakkının bulunduğunu göstermektedir. Ezeldeki takdîr, insanlarda seçme hakkı bulunmadığını gösterseydi, Hak teâlânın da, her gün yarattıklarında, yaptıklarında ihtiyâr yani tercih hakkı olmaması, mecbûr olması lâzım gelirdi. Çünkü [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ da, her şeyi, ezeldeki takdîre uygun olarak yaratmaktadır. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ muhtârdır yani diler, seçer, dilediğini ve seçtiğini yaratır.”
Ehl-i sünnete göre, insan kendi işlerinin yaratıcısı olmadığı gibi, bu işleri yapmaya mecbûr da değildir. İslâmiyette ve semâvî olan bütün dinlerde her şey, her iş [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlânın takdîri, irâdesi ile hâsıl oluyor. Fakat insan, bir işin ezelde nasıl takdîr edildiğini bilmediği için, [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlânın emrine uyarak çalışması lâzımdır. Kazâ ve kader, insanın çalışmasına mâni değildir. İnsanlar, kazâ ve kaderi, bir işi yapmadan önce değil, yaptıktan sonra düşünmelidir. Hadîd sûresinin 22. âyet-i kerîmesinde meâlen;
(Dünyâda olacak her şey, dünyâ yaratılmadan evvel ezelde Levh-i mahfûza yazılmış, takdîr edilmiştir. Bunu size bildiriyoruz ki, hayâtta kaçırdığınız fırsatlar için üzülmeyesiniz ve kavuştuğunuz kazançlardan, [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ın gönderdiği ni’metlerden mağrûr olmayasınız. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ kibirlileri, egoistleri sevmez) buyuruldu.
Bu âyet-i kerîme gösteriyor ki, kazâ ve kadere îmân eden bir kimse, hiçbir zamân ümitsizliğe düşmez ve şımarmaz. Kazâ ve kadere inanmak, insanın çalışmasına mâni olmaz hatta çalışmasını kamçılar.
(Çalışınız! Herkes, kendisi için takdîr edilmiş olan şeylere sürüklenir) hadîs-i şerîfi de, insanın çalışmasının; kazâ ve kaderin nasıl olduğunu göstereceğini, çalışmak ile kazâ ve kader arasında sıkı bir bağlılık bulunduğunu bildirmektedir.
Bir kimsenin iyilik için çalışması, bu kimse için ezelde iyilik takdîr edilmiş olduğunu göstermektedir. Çünkü herkes, kendisi için ezelde takdîr edilmiş olan işleri yapmaya sürüklenir.
Kazâ ve kadere inanmak ve bütün hayır ve şerleri cenâb-ı Haktan bilmek, Müslümânlar için nasıl bir vazîfe ise, hayırlı işleri yapmak ve kötü işlerden kaçınmak için çalışmak da, vazîfedir. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlânın, bir şeyin nasıl olacağını, olmadan evvel bilmesi, o bilgisine göre takdîr ve irâde buyurması, insanlara zorlama olmaz. Çünkü kulların irâde ve ihtiyârlarını nasıl kullanacağını da ezelde biliyordu. Bu bilmesi ve takdîr etmesi, kulların arzûlarına, irâdelerine zıt değildir. Cenâb-ı Hakkın ezelde bilmesi, işlerin olmasına veyâ olmamasına bir te’sîr yapmıyor.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ, herhangi bir kimsenin yapacağı işi ezelde bilmiş ve bildiğine göre takdîr eylemiştir. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlânın takdîri yerini bulacaktır ve bu takdîre sebep olan ilmi de yanlış çıkmayacaktır. Görülüyor ki, insan bu işi yapmakta mecbûr olmuş değildir. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ, bu kimsenin o işi kendi irâdesi, arzûsu ile yapacağını ezelde bilmiştir. Kulun irâdesi, ezeldeki kazâ ve kaderin sebebi olmaktadır. Bundan anlaşılıyor ki, [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ, o işin yapılacağını ezelde bildiği ve öylece takdîr ettiği için, insan o işi yapmayı irâde edecek değildir. İnsanın irâdesini, o işi yapmaya kullandığı için, yanî o işi yapmak isteyeceğini [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ ezelde bildiği için takdîr eylemiştir.
Netice olarak insan, bir şey yapacağı zamân, önce bunu seçer, irâde eder, ister ve sonra da yapar. Bundan dolayı kullar, iş yapmakta mecbûr değildirler. İster yaparlar, istemezse yapmazlar. Sadece tercih edip yaptıklarından sorumludurlar.
Bazı kimselerin hatırına; “İnsanların her işi, Hak teâlânın dilemesi ile olmakta olup, hayır ve şer ezelde takdîr edilmiş, yazılmıştır. Bunun için herkesin, ezelde takdîr edilmiş olan iyi ve kötü şeyleri yapması lâzım gelmez mi?” diye bir sual gelmektedir. Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklerinden olan Muhammed Ma’sûm hazretleri, böyle düşünenlere şu cevabı vermektedir:
“Ezeldeki takdîr, ‘Filân kimse, kendi isteği ile filân işi yapacaktır’ şeklindedir. Ezeldeki takdîr, insanda seçmek hakkının bulunmadığını değil, tercih hakkının bulunduğunu göstermektedir. Ezeldeki takdîr, insanlarda seçme hakkı bulunmadığını gösterseydi, Hak teâlânın da, her gün yarattıklarında, yaptıklarında ihtiyâr yani tercih hakkı olmaması, mecbûr olması lâzım gelirdi. Çünkü [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ da, her şeyi, ezeldeki takdîre uygun olarak yaratmaktadır. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ muhtârdır yani diler, seçer, dilediğini ve seçtiğini yaratır.”
Ehl-i sünnete göre, insan kendi işlerinin yaratıcısı olmadığı gibi, bu işleri yapmaya mecbûr da değildir. İslâmiyette ve semâvî olan bütün dinlerde her şey, her iş [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlânın takdîri, irâdesi ile hâsıl oluyor. Fakat insan, bir işin ezelde nasıl takdîr edildiğini bilmediği için, [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlânın emrine uyarak çalışması lâzımdır. Kazâ ve kader, insanın çalışmasına mâni değildir. İnsanlar, kazâ ve kaderi, bir işi yapmadan önce değil, yaptıktan sonra düşünmelidir. Hadîd sûresinin 22. âyet-i kerîmesinde meâlen;
(Dünyâda olacak her şey, dünyâ yaratılmadan evvel ezelde Levh-i mahfûza yazılmış, takdîr edilmiştir. Bunu size bildiriyoruz ki, hayâtta kaçırdığınız fırsatlar için üzülmeyesiniz ve kavuştuğunuz kazançlardan, [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ın gönderdiği ni’metlerden mağrûr olmayasınız. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ kibirlileri, egoistleri sevmez) buyuruldu.
Bu âyet-i kerîme gösteriyor ki, kazâ ve kadere îmân eden bir kimse, hiçbir zamân ümitsizliğe düşmez ve şımarmaz. Kazâ ve kadere inanmak, insanın çalışmasına mâni olmaz hatta çalışmasını kamçılar.
(Çalışınız! Herkes, kendisi için takdîr edilmiş olan şeylere sürüklenir) hadîs-i şerîfi de, insanın çalışmasının; kazâ ve kaderin nasıl olduğunu göstereceğini, çalışmak ile kazâ ve kader arasında sıkı bir bağlılık bulunduğunu bildirmektedir.
Bir kimsenin iyilik için çalışması, bu kimse için ezelde iyilik takdîr edilmiş olduğunu göstermektedir. Çünkü herkes, kendisi için ezelde takdîr edilmiş olan işleri yapmaya sürüklenir.
Kazâ ve kadere inanmak ve bütün hayır ve şerleri cenâb-ı Haktan bilmek, Müslümânlar için nasıl bir vazîfe ise, hayırlı işleri yapmak ve kötü işlerden kaçınmak için çalışmak da, vazîfedir. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlânın, bir şeyin nasıl olacağını, olmadan evvel bilmesi, o bilgisine göre takdîr ve irâde buyurması, insanlara zorlama olmaz. Çünkü kulların irâde ve ihtiyârlarını nasıl kullanacağını da ezelde biliyordu. Bu bilmesi ve takdîr etmesi, kulların arzûlarına, irâdelerine zıt değildir. Cenâb-ı Hakkın ezelde bilmesi, işlerin olmasına veyâ olmamasına bir te’sîr yapmıyor.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ, herhangi bir kimsenin yapacağı işi ezelde bilmiş ve bildiğine göre takdîr eylemiştir. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlânın takdîri yerini bulacaktır ve bu takdîre sebep olan ilmi de yanlış çıkmayacaktır. Görülüyor ki, insan bu işi yapmakta mecbûr olmuş değildir. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ, bu kimsenin o işi kendi irâdesi, arzûsu ile yapacağını ezelde bilmiştir. Kulun irâdesi, ezeldeki kazâ ve kaderin sebebi olmaktadır. Bundan anlaşılıyor ki, [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ, o işin yapılacağını ezelde bildiği ve öylece takdîr ettiği için, insan o işi yapmayı irâde edecek değildir. İnsanın irâdesini, o işi yapmaya kullandığı için, yanî o işi yapmak isteyeceğini [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ü teâlâ ezelde bildiği için takdîr eylemiştir.
Netice olarak insan, bir şey yapacağı zamân, önce bunu seçer, irâde eder, ister ve sonra da yapar. Bundan dolayı kullar, iş yapmakta mecbûr değildirler. İster yaparlar, istemezse yapmazlar. Sadece tercih edip yaptıklarından sorumludurlar.
G@RiP*- ÇALIŞKAN ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DİNİ BİLGİLER ve İSLAMİ YAZILAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN