Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 155 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 155 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Sandalyede Namaz Ne Zaman Caiz Olur?
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DiNi SORULAR ve CEVAPLAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Sandalyede Namaz Ne Zaman Caiz Olur?
Sandalyede namaz ne zaman caiz olur?
Soru: Camilerde sandalye üzerinde namaz kılınıyor. Bazıları buna caizdir, bazıları da değildir, diyorlar. Hasta, özürlü ve yaşlıların yere oturarak kılmaları ile sandalye üzerine oturarak kılmalarına nasıl bakmalıyız? Sandalye hangi hallerde caiz olabilir?
Cevap: Müminlerin namazlarını güçleri yetiyorsa ayakta, yetmiyorsa oturarak, ona da güçleri yetmiyorsa yanları üzerine yatarak ima ile kılmaları gerektiği hususu, hem ayet hem de hadislerle en başta ifade edilmiş, yakın tarihe gelinceye kadar da bu tarif uygulanarak bir ihtilaf da söz konusu olmamıştır. Yani geçmiş devrin özürlüleri de zemine oturarak ibadetlerini yapagelmişlerdir. Ancak son devrelerde sandalyeye oturarak kılmanın yaygınlaşması üzerine, konuya bakan alimlerimiz farklı yorumlara yönelmişlerdir. Bazı yorumcularımız diyorlar ki:
- Gerek Resulüllah zamanında, gerekse daha sonraları ashab-ı kiram devrinde sağlamların da, hastaların da koltuk veya sandalye üzerinde namaz kıldıklarına dair bir kayda rastlamadık ve görmedik. Böyle bir örnek de yoktur! Özürlüler hep yere oturarak kılmışlardır!.. Hayrettin Karaman Hocaefendi gibi yorumcularımız ise konuya daha olumlu ve kolaylaştırıcı bakıyorlar. Bu bakışı da şöyle özetleyebiliriz:
1- Allah kulunu gücünün yetmediği, ona zor gelen, eziyet veren, canını acıtan, hasta eden, hastalığını artıran, sağlık veya hayatını tehlikeye sokan... bir vazife ile yükümlü kılmamıştır. Bu sebeple yere oturamayan, oturduğu zaman acı ve ağrı çeken veya tekrar kalkamayan, bu yüzden de kıyam ve rükû vazifelerini yerine getiremeyecek olan kimseleri yere oturmaya mecbur edenler, Allah'ın muradını, dinin temel kurallarını tam anlamamış olurlar.
2- Geçmişte mazeretleri sebebiyle hayvandan inemeyenler (inerlerse tekrar binememekten veya hastalıklarının artmasından, ağrı ve acı çekmekten korkanlar) hayvan üzerinde oturarak namazlarını kılabildiklerine göre, yere oturdukları takdirde hastalıklarının artması veya ağrı ve acı çekmeleri ihtimali ile karşılaşanların da, ya ayakta veya oturabildikleri bir şeyin (sandalyenin) üzerinde namaz kılmaları caiz olacaktır."
Biz bu iki yorumu şöyle özetleyebiliriz.
1- Mazereti olanlar yere oturarak kılmakta zorlanıyorlarsa, yani acıları artıyor, huzurları bozuluyor, namazın rükuunu, kıyamını tam olarak yapmakta güçlük çekiyorlarsa sandalye üzerinde kılabilirler. Çünkü sandalyede acıları azalıyor, huzurları çoğalıyor, namazın kıyamını, rükuunu daha sağlam olarak yapabiliyorlar...
2- Şayet böyle bir zorlukları yok da sandalye üzerinde oturmak daha rahat oluyor diyerek sandalyeyi tercih ediyorlarsa, bunlar zemine oturmayı tercih etmeli, mecburiyetleri olmadan sandalyeye yönelmemelidirler!.. Durum böyle olunca denebilir ki: Her insan kendi mazeret ve mecburiyet derecesini kendisi başkasından iyi bilir. Öyle ise bu ölçüler içerisinde kendi mecburiyetini kendisi tespit etmeli...
Soru: Seyahate çıkıyorduk. Bindiğimiz vasıta henüz şehirden çıkmadan ezan okundu. Biz şüpheye düştük. Namazımızı seferi olarak mı kılacağız? Yoksa şehirden ayrılmadığımız için seferilik hükümleri henüz başlamadı diyerek tam mı kılacağız?
Cevap: Doksan kilometreden az olmayan uzaklıkta yola çıkanların seferilikleri kendi beldelerinin belediye sınırlarını çıkınca başlar. Geri dönünce de aynı sınırda biter. Bu itibarla yolculukta kendi belediyesinin sınırları içinde iseler seferilik henüz başlamadı diyerek tam kılmalı, kendi oturdukları belde belediyesinin sınırlarını çıkmışlarsa başladı diyerek dört rekatlı farzları iki kılmayı tercih etmeliler.
09 Haziran 2010, Çarşamba
AHMED ŞAHİN
Soru: Camilerde sandalye üzerinde namaz kılınıyor. Bazıları buna caizdir, bazıları da değildir, diyorlar. Hasta, özürlü ve yaşlıların yere oturarak kılmaları ile sandalye üzerine oturarak kılmalarına nasıl bakmalıyız? Sandalye hangi hallerde caiz olabilir?
Cevap: Müminlerin namazlarını güçleri yetiyorsa ayakta, yetmiyorsa oturarak, ona da güçleri yetmiyorsa yanları üzerine yatarak ima ile kılmaları gerektiği hususu, hem ayet hem de hadislerle en başta ifade edilmiş, yakın tarihe gelinceye kadar da bu tarif uygulanarak bir ihtilaf da söz konusu olmamıştır. Yani geçmiş devrin özürlüleri de zemine oturarak ibadetlerini yapagelmişlerdir. Ancak son devrelerde sandalyeye oturarak kılmanın yaygınlaşması üzerine, konuya bakan alimlerimiz farklı yorumlara yönelmişlerdir. Bazı yorumcularımız diyorlar ki:
- Gerek Resulüllah zamanında, gerekse daha sonraları ashab-ı kiram devrinde sağlamların da, hastaların da koltuk veya sandalye üzerinde namaz kıldıklarına dair bir kayda rastlamadık ve görmedik. Böyle bir örnek de yoktur! Özürlüler hep yere oturarak kılmışlardır!.. Hayrettin Karaman Hocaefendi gibi yorumcularımız ise konuya daha olumlu ve kolaylaştırıcı bakıyorlar. Bu bakışı da şöyle özetleyebiliriz:
1- Allah kulunu gücünün yetmediği, ona zor gelen, eziyet veren, canını acıtan, hasta eden, hastalığını artıran, sağlık veya hayatını tehlikeye sokan... bir vazife ile yükümlü kılmamıştır. Bu sebeple yere oturamayan, oturduğu zaman acı ve ağrı çeken veya tekrar kalkamayan, bu yüzden de kıyam ve rükû vazifelerini yerine getiremeyecek olan kimseleri yere oturmaya mecbur edenler, Allah'ın muradını, dinin temel kurallarını tam anlamamış olurlar.
2- Geçmişte mazeretleri sebebiyle hayvandan inemeyenler (inerlerse tekrar binememekten veya hastalıklarının artmasından, ağrı ve acı çekmekten korkanlar) hayvan üzerinde oturarak namazlarını kılabildiklerine göre, yere oturdukları takdirde hastalıklarının artması veya ağrı ve acı çekmeleri ihtimali ile karşılaşanların da, ya ayakta veya oturabildikleri bir şeyin (sandalyenin) üzerinde namaz kılmaları caiz olacaktır."
Biz bu iki yorumu şöyle özetleyebiliriz.
1- Mazereti olanlar yere oturarak kılmakta zorlanıyorlarsa, yani acıları artıyor, huzurları bozuluyor, namazın rükuunu, kıyamını tam olarak yapmakta güçlük çekiyorlarsa sandalye üzerinde kılabilirler. Çünkü sandalyede acıları azalıyor, huzurları çoğalıyor, namazın kıyamını, rükuunu daha sağlam olarak yapabiliyorlar...
2- Şayet böyle bir zorlukları yok da sandalye üzerinde oturmak daha rahat oluyor diyerek sandalyeyi tercih ediyorlarsa, bunlar zemine oturmayı tercih etmeli, mecburiyetleri olmadan sandalyeye yönelmemelidirler!.. Durum böyle olunca denebilir ki: Her insan kendi mazeret ve mecburiyet derecesini kendisi başkasından iyi bilir. Öyle ise bu ölçüler içerisinde kendi mecburiyetini kendisi tespit etmeli...
Soru: Seyahate çıkıyorduk. Bindiğimiz vasıta henüz şehirden çıkmadan ezan okundu. Biz şüpheye düştük. Namazımızı seferi olarak mı kılacağız? Yoksa şehirden ayrılmadığımız için seferilik hükümleri henüz başlamadı diyerek tam mı kılacağız?
Cevap: Doksan kilometreden az olmayan uzaklıkta yola çıkanların seferilikleri kendi beldelerinin belediye sınırlarını çıkınca başlar. Geri dönünce de aynı sınırda biter. Bu itibarla yolculukta kendi belediyesinin sınırları içinde iseler seferilik henüz başlamadı diyerek tam kılmalı, kendi oturdukları belde belediyesinin sınırlarını çıkmışlarsa başladı diyerek dört rekatlı farzları iki kılmayı tercih etmeliler.
09 Haziran 2010, Çarşamba
AHMED ŞAHİN
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DiNi SORULAR ve CEVAPLAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN