Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 320 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 320 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Öyle Çok Pazarlık Ettim ki SEN'inle Ey Rab'bim.
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: ALLAH (CELLE CELALUH) :._.·´¯) :: RAH-I AŞK
1 sayfadaki 1 sayfası
Öyle Çok Pazarlık Ettim ki SEN'inle Ey Rab'bim.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
EY RABBİM
Öyle çok pazarlık ettim ki Seninle ey Rabbim.
Öyle çok pazarlık ettim ki Seninle ey Rabbim.
Sen çağırınca,
kendime ayırdığım vakitlerden çalındığını düşündüm.
Ezan okununca, sevdiklerimle geçirdiğim zamanların azalmasından korktum.
Vakit girince, içim "cız" etti hep.
Odamdan uzaklaştım,bıraktım işimi,bozdum keyfimi;
öylece namaza durdum. Ayak diredim, "az sonra kılsam da olur!" dedim
"Az sonra"larım "çok sonralar"a döndü, geç kaldım,geç kalmaktan utanmadım.
Sonunda ayaklarımı sürüye sürüye vardım huzuruna.
Pazarlığımı vaktin daralmışlığını bahane ederek yeniden ileri sürdüm.
Kaçıyordu namaz ya; o yüzden çabucak kıldım, selam verdim,
hemen kalktım, rahatladım.
[i]Oysa rahatlığı Sana borçluyum.
Ağrımayan her bir dişim kadar huzur borçluyum Sana.
Damarlarımın her bir noktasında pıhtılaşmayan kanım kadar
sükûnet borçluyum Sana.
Tenimin kaşınmayan her bir noktası kadar rahatlık borçluyum Sana.
Dişlerim ağrıyacak olsa her biri için harcayacağım zaman Senin.
Kanım pıhtılaşıp damarlarım tıkanacak olsa,
her defasında ızdırap ve korkuyla geçireceğim saatlerin hepsi Senin.
Tenim her noktasında yırtılacakmış gibi acıyacak olsa
kendi kendime dar geleceğim huzursuz günler Senin.
Gün oldu; usandım. Sabrımı tükettim; tükendim.
Kendimi yontmaya heveslendim. Benden istediğin zamanı çok gördüm.
Benden istediğini, benim için istediğini bile bile,
huzurunda huzursuz durdum.
Fazla buldum namazın rekâtlarını; kısaltmak için bahaneler aradım.
Günümü delik deşik etmeni, işimin arasına kesintiler sokmanı,
hayatımın ortasına duraklar koymanı, uykumu bölmeni lüzumsuz gördüm.
"Beni bana bırak'larla durdum huzuruna;
içim başka bir yerlerin türküsünü söylerken,
ben seccadende, belki sadece bedenimle, mıhlı kaldım.
Oysa Sen, dileseydin dar edebilirdin zamanı bana!
Bir uçurumun dibine savrulmuş bir arabada çaresizce
Sana yalvartıyor olabilirdin beni.
Korkulu bir savaşın orta yerinde ateş ve kan kusan bombaların altında
günümü de, işimi de, uykumu da,
hatta rüyalarımı da delik deşik etmelerini takdir edebilirdin.
Düşmeyen bombalar kadar,
uçuruma savrulmayan arabalar kadar genişlik borçluyum Sana.
İçten pazarlıktı benimkisi. Öyle içten ki kendime bile söyleyemedim.
Gözlerimle birlikte gönlümü de secdene kilitlemeyi çok gördüm.
Kendimi sıfırlamayı,benliğimi hiçe indirgemeyi beceremedim.
Ensemde kaderin sıcacık nefesini hissedecek o teslimiyetin vadisine inemedim.
Acelem vardı; alnımı koyduğum gibi kaldırdım seccadeden.
Bütün benliğimle aşağı inemedim.
İşim vardı, secdemi işime zaman kazandım.
Secdeye kalbimi de sığdırmaya çalışmadım.
Uykum vardı,secdemi sığ bırakıp uykumu derinleştirdim.
İtirafımdır: Bencilliğimi de sırtıma alıp rükûlarda eritemedim.
Bedenim eğilirken huzurunda,
"emrolunduğum gibi dosdoğru olma"nın ağırlığını sırtıma almayı erteledim.
"Sırası değil'di; "hele dur; sonra da olurdu.
En Sevgili'ni (s.a.v.) bir gecede ihtiyarlatan emri üzerime alınmadım.[/size]
Sen dileseydin, çocuğumun cılız nabızlarının eşliğinde,
loş ve neşesiz bir yoğun bakım odasında,
gözümü de gönlümü de, umutsuzca, çaresizce, ürpertiyle,
korkuyla bir monitörün ekranına kilitleyebilirdin.
Dileseydin, yeryüzünün sükûnetini bir anda kesip,
küçücük bir duvar kıpırtısının gölgesinde,
mini mini bir sarsıntının beklentisi içinde saçlarıma aklar düşürebilirdin.
İçten pazarlık mı denir buna? Sen bilirsin Seninle ettiğim pazarlığı.
Kendime sakladığım ve hatta kendimden de sakladığım sır bu.
Dilime bile değdirmekten korktuğum,
ağzıma almaktan utandığım öyle bir sır işte.
Fısıldaması bile acı veriyor ya...
Meselâ, uzayınca Fatiha, uzayınca sûre,
heceler sanki özgürlüğe giden yolu taşlar gibi kestikçe,
"bitmez şimdi bu namaz!" dediğim çok oldu.
Ama içimden. Kimseler duymadı.
Bir Sen duydun beni ey Rabbim. Sırrımı bir Sen bildin.
Kendimi lüzumsuz hissederken seccadenin üzerinde,
dudağım anlamına yetişemediğim kelimeler için oynarken,
Sen beni söylediğimden fazlasıyla duydun,
söyleyemediğimi de, dile getiremediğimi de bildin.
Ruhumu alıp uzaklara gittiğim halde, bir bedenimi bıraktığım halde huzurunda,
kovmadın beni, yakınlığında tuttun.
İtirafımdır; öyle anlatıldığı gibi özleyebilmeyi beceremedim henüz namazı...
"Aradan çıkarmaya çalıştığım" oldu namazı.
Geçiştirdim namazı. Bir "sorun"du çözdüm, hallettim.
Selam verip sonra yaşamaya başladım...
Yaşamayı namazın içinde aramalıydım.
Namazı yaşamanın içine sızdırmalıydım oysa. Bilemedim.
Kafa tuttum, ayak diredim, pazarlık ettim;
ama Sen utandırmadın, yine yine yine huzuruna aldın beni.
Her secdede rahmetinle okşadın alnımı.
Her rükûda "aferinler" fısıldadın gönlüme.
Her vakitte yeni bir sayfanın aklığına çağırdın ruhumu.
Yüzüme vurmadın. Azarlamadın. Aşağılamadın.
Hepten umut kesmedin benden. Yok saymadın.Utandırmadın.
Pazarlık ettiğimi Seninle bir Sen bildin ey Rabbim.
Kimselere söylemedin.
Sırdaşım Sensin, bir Sana açabilirim içimi,
bir Senin beni
ayıplamandan korkmam.
Ben işte böyleyim;
yine "bana ait"lerin hesabındayım.
Başka kime söyleyeyim?
Başka kimin anlayışından medet umayım?
AFFET BENİ
senai demirci
selam ve dua ile kalınız... [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
EY RABBİM
Öyle çok pazarlık ettim ki Seninle ey Rabbim.
Öyle çok pazarlık ettim ki Seninle ey Rabbim.
Sen çağırınca,
kendime ayırdığım vakitlerden çalındığını düşündüm.
Ezan okununca, sevdiklerimle geçirdiğim zamanların azalmasından korktum.
Vakit girince, içim "cız" etti hep.
Odamdan uzaklaştım,bıraktım işimi,bozdum keyfimi;
öylece namaza durdum. Ayak diredim, "az sonra kılsam da olur!" dedim
"Az sonra"larım "çok sonralar"a döndü, geç kaldım,geç kalmaktan utanmadım.
Sonunda ayaklarımı sürüye sürüye vardım huzuruna.
Pazarlığımı vaktin daralmışlığını bahane ederek yeniden ileri sürdüm.
Kaçıyordu namaz ya; o yüzden çabucak kıldım, selam verdim,
hemen kalktım, rahatladım.
[i]Oysa rahatlığı Sana borçluyum.
Ağrımayan her bir dişim kadar huzur borçluyum Sana.
Damarlarımın her bir noktasında pıhtılaşmayan kanım kadar
sükûnet borçluyum Sana.
Tenimin kaşınmayan her bir noktası kadar rahatlık borçluyum Sana.
Dişlerim ağrıyacak olsa her biri için harcayacağım zaman Senin.
Kanım pıhtılaşıp damarlarım tıkanacak olsa,
her defasında ızdırap ve korkuyla geçireceğim saatlerin hepsi Senin.
Tenim her noktasında yırtılacakmış gibi acıyacak olsa
kendi kendime dar geleceğim huzursuz günler Senin.
Gün oldu; usandım. Sabrımı tükettim; tükendim.
Kendimi yontmaya heveslendim. Benden istediğin zamanı çok gördüm.
Benden istediğini, benim için istediğini bile bile,
huzurunda huzursuz durdum.
Fazla buldum namazın rekâtlarını; kısaltmak için bahaneler aradım.
Günümü delik deşik etmeni, işimin arasına kesintiler sokmanı,
hayatımın ortasına duraklar koymanı, uykumu bölmeni lüzumsuz gördüm.
"Beni bana bırak'larla durdum huzuruna;
içim başka bir yerlerin türküsünü söylerken,
ben seccadende, belki sadece bedenimle, mıhlı kaldım.
Oysa Sen, dileseydin dar edebilirdin zamanı bana!
Bir uçurumun dibine savrulmuş bir arabada çaresizce
Sana yalvartıyor olabilirdin beni.
Korkulu bir savaşın orta yerinde ateş ve kan kusan bombaların altında
günümü de, işimi de, uykumu da,
hatta rüyalarımı da delik deşik etmelerini takdir edebilirdin.
Düşmeyen bombalar kadar,
uçuruma savrulmayan arabalar kadar genişlik borçluyum Sana.
İçten pazarlıktı benimkisi. Öyle içten ki kendime bile söyleyemedim.
Gözlerimle birlikte gönlümü de secdene kilitlemeyi çok gördüm.
Kendimi sıfırlamayı,benliğimi hiçe indirgemeyi beceremedim.
Ensemde kaderin sıcacık nefesini hissedecek o teslimiyetin vadisine inemedim.
Acelem vardı; alnımı koyduğum gibi kaldırdım seccadeden.
Bütün benliğimle aşağı inemedim.
İşim vardı, secdemi işime zaman kazandım.
Secdeye kalbimi de sığdırmaya çalışmadım.
Uykum vardı,secdemi sığ bırakıp uykumu derinleştirdim.
İtirafımdır: Bencilliğimi de sırtıma alıp rükûlarda eritemedim.
Bedenim eğilirken huzurunda,
"emrolunduğum gibi dosdoğru olma"nın ağırlığını sırtıma almayı erteledim.
"Sırası değil'di; "hele dur; sonra da olurdu.
En Sevgili'ni (s.a.v.) bir gecede ihtiyarlatan emri üzerime alınmadım.[/size]
Sen dileseydin, çocuğumun cılız nabızlarının eşliğinde,
loş ve neşesiz bir yoğun bakım odasında,
gözümü de gönlümü de, umutsuzca, çaresizce, ürpertiyle,
korkuyla bir monitörün ekranına kilitleyebilirdin.
Dileseydin, yeryüzünün sükûnetini bir anda kesip,
küçücük bir duvar kıpırtısının gölgesinde,
mini mini bir sarsıntının beklentisi içinde saçlarıma aklar düşürebilirdin.
İçten pazarlık mı denir buna? Sen bilirsin Seninle ettiğim pazarlığı.
Kendime sakladığım ve hatta kendimden de sakladığım sır bu.
Dilime bile değdirmekten korktuğum,
ağzıma almaktan utandığım öyle bir sır işte.
Fısıldaması bile acı veriyor ya...
Meselâ, uzayınca Fatiha, uzayınca sûre,
heceler sanki özgürlüğe giden yolu taşlar gibi kestikçe,
"bitmez şimdi bu namaz!" dediğim çok oldu.
Ama içimden. Kimseler duymadı.
Bir Sen duydun beni ey Rabbim. Sırrımı bir Sen bildin.
Kendimi lüzumsuz hissederken seccadenin üzerinde,
dudağım anlamına yetişemediğim kelimeler için oynarken,
Sen beni söylediğimden fazlasıyla duydun,
söyleyemediğimi de, dile getiremediğimi de bildin.
Ruhumu alıp uzaklara gittiğim halde, bir bedenimi bıraktığım halde huzurunda,
kovmadın beni, yakınlığında tuttun.
İtirafımdır; öyle anlatıldığı gibi özleyebilmeyi beceremedim henüz namazı...
"Aradan çıkarmaya çalıştığım" oldu namazı.
Geçiştirdim namazı. Bir "sorun"du çözdüm, hallettim.
Selam verip sonra yaşamaya başladım...
Yaşamayı namazın içinde aramalıydım.
Namazı yaşamanın içine sızdırmalıydım oysa. Bilemedim.
Kafa tuttum, ayak diredim, pazarlık ettim;
ama Sen utandırmadın, yine yine yine huzuruna aldın beni.
Her secdede rahmetinle okşadın alnımı.
Her rükûda "aferinler" fısıldadın gönlüme.
Her vakitte yeni bir sayfanın aklığına çağırdın ruhumu.
Yüzüme vurmadın. Azarlamadın. Aşağılamadın.
Hepten umut kesmedin benden. Yok saymadın.Utandırmadın.
Pazarlık ettiğimi Seninle bir Sen bildin ey Rabbim.
Kimselere söylemedin.
Sırdaşım Sensin, bir Sana açabilirim içimi,
bir Senin beni
ayıplamandan korkmam.
Ben işte böyleyim;
yine "bana ait"lerin hesabındayım.
Başka kime söyleyeyim?
Başka kimin anlayışından medet umayım?
AFFET BENİ
senai demirci
selam ve dua ile kalınız... [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Similar topics
» Ne çok hatıram var seninle Rabbim
» Ey yar, ben bittim Seninle başlat beni
» Neden Namazımı Kaza ettim!
» Ey yar, ben bittim Seninle başlat beni
» Neden Namazımı Kaza ettim!
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: ALLAH (CELLE CELALUH) :._.·´¯) :: RAH-I AŞK
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN