Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 20 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 20 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
AYNÜZZEMÂN CEMÂLEDDÎN-İ GEYLÂNÎ Hazretleri
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: ALLAH DOSTLARI, ALiM ve EVLİYALAR
1 sayfadaki 1 sayfası
AYNÜZZEMÂN CEMÂLEDDÎN-İ GEYLÂNÎ Hazretleri
AYNÜZZEMÂN CEMÂLEDDÎN-İ GEYLÂNÎ Hazretleri
Büyük velîlerden. Doğum târihi ve yeri belli değildir. On ikinci asrın sonlarında Kazvin'de vefât etti. Fazîletler ve kerâmetler sâhibi, son derece âlim, yüksek bir zât idi.
Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinin sohbetinde ve hizmetinde bulunmak üzere, ilk defâ memleketinden ayrılarak yola çıkacağı zaman, kendisine lâzım olur düşüncesiyle, kütüphânesinde bulunan, çeşitli ilimlere dâir kitapları alıp götürdü.
Uzun yolculuk esnâsında, bir gece rüyâsında Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerini gördü. Kendisine; "Ey Geylicik! Yükünü bırak da gel!" diyordu. Uyandığında, kendisinin dünyâlık bir şeyi bulunmadığını, dünyâlık toplayacak hâli de olmadığını düşünerek, üstâdın rüyâda kendisine böyle söylemesinin hikmetini anlıyamadı. İkinci gece yine aynı rüyâyı gördü. Uyandığında bu sözün mânâsını daha fazla merak etti. Üçüncü gece rüyâsında yine aynı şeyi söyleyince; "Ey efendim! Yüküm nedir?" diye suâl etti. "Toplayıp getirdiğin kitaplar." buyuruldu. Uyandığında, bu kitapların hocasından istifâde etmesine mâni olacağını anlayıp, hepsiniCeyhun Nehrine attı. Necmeddîn-i Kübrâ'nın huzûruna vardığında, kendisine; "Ey Cemâleddîn! Eğer o kitapları nehre atmasaydın, bizden istifâde edemezdin." buyurdu. Cemâleddîn söz dinleyip kitapları nehre attığı için çok sevindi. Hocasının dergâhında kırk gün kalmakla çok yüksek derecelere kavuştu. Kırk gün sonra hocası ona tarîkat hırkası giydirip, Aynüzzemân, zamânın gözbebeği ünvânını verdi.
Aynüzzemân Cemâleddîn hazretleri, Kazvin'de otururdu. Herkes, nûr saçılan sohbetlerinden istifâde etmek için, her taraftan akın akın yanına koşardı. Kazvin'de kendisinden istifâde eden, sohbetlerine koşan birçok talebesi bulunmakla berâber, uzak memleketlerde de talebeleri vardı. Şîrâz pâdişâhı da bu talebelerden idi.
Bir zaman Kazvin'in ileri gelenlerinden bir kimse, Şîrâz'a göç etmek istedi. Bu kimse, gideceği yerin pâdişâhının, Cemâleddîn hazretlerinin talebelerinden olduğunu biliyordu. Bunun için Cemâleddîn hazretlerine gelerek, Şîrâz pâdişâhına, oraya gittiği zaman kendisine kolaylık göstermesi için bir mektup yazması ricâsında bulundu. Cemâleddîn, kâğıt-kalem istedi. Getirdiler. Kâğıdın üzerine, "Bal ve Râziyâne (Dere otu cinsinden bir nevî ot adı)" yazdı.
O kimse, bu mektubu da alarak yola çıktı. Şîrâz'a vardığında pâdişâhla görüşmek istedi. Pâdişâhın karın ağrısından muzdarip olduğunu, şu anda hamamda bulunduğunu söylediler. Hamama gitti. Pâdişâhın yanına girdi. Pâdişâhın, ağrılar sebebiyle çok sıkıntıda olduğunu gördü. Yanına varıp selâm verdi. Pâdişâh selâmını alıp nereden geldiğini sordu.
"Kazvin'den." dedi.
Pâdişâh, Kazvin ismini duyunca, hocası Cemâleddîn hazretlerinin durumunu, nasıl olduğunu sordu. O kimse iyi olduğunu bildirip, mektubu verdi. Pâdişâh mektuptaki iki kelimeyi okuyunca, hocasının kerâmet olarak bu sıkıntısını, rahatsızlığını bildiğini ve bu ilâcı yazdığını söyledi. Hemen, bal ile, mektupta bildirilen ot getirilerek ilâç hazırlandı. Pâdişâh bu ilâcı kullandı. Allahü teâlânın izni ile ağrılarından hiçbir şey kalmadı. Pâdişâh, Allahü teâlâya çok şükretti. Hocasına olan muhabbet ve bağlılığı daha da arttı. Gelen kimseye de çok ikrâmda bulunup kolaylık gösterdi.
1) Nefehât-ül-Üns Tercemesi; s.488
2) Nesâyim-ül-Mehabbe; s.272
3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.8, s.118
Büyük velîlerden. Doğum târihi ve yeri belli değildir. On ikinci asrın sonlarında Kazvin'de vefât etti. Fazîletler ve kerâmetler sâhibi, son derece âlim, yüksek bir zât idi.
Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinin sohbetinde ve hizmetinde bulunmak üzere, ilk defâ memleketinden ayrılarak yola çıkacağı zaman, kendisine lâzım olur düşüncesiyle, kütüphânesinde bulunan, çeşitli ilimlere dâir kitapları alıp götürdü.
Uzun yolculuk esnâsında, bir gece rüyâsında Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerini gördü. Kendisine; "Ey Geylicik! Yükünü bırak da gel!" diyordu. Uyandığında, kendisinin dünyâlık bir şeyi bulunmadığını, dünyâlık toplayacak hâli de olmadığını düşünerek, üstâdın rüyâda kendisine böyle söylemesinin hikmetini anlıyamadı. İkinci gece yine aynı rüyâyı gördü. Uyandığında bu sözün mânâsını daha fazla merak etti. Üçüncü gece rüyâsında yine aynı şeyi söyleyince; "Ey efendim! Yüküm nedir?" diye suâl etti. "Toplayıp getirdiğin kitaplar." buyuruldu. Uyandığında, bu kitapların hocasından istifâde etmesine mâni olacağını anlayıp, hepsiniCeyhun Nehrine attı. Necmeddîn-i Kübrâ'nın huzûruna vardığında, kendisine; "Ey Cemâleddîn! Eğer o kitapları nehre atmasaydın, bizden istifâde edemezdin." buyurdu. Cemâleddîn söz dinleyip kitapları nehre attığı için çok sevindi. Hocasının dergâhında kırk gün kalmakla çok yüksek derecelere kavuştu. Kırk gün sonra hocası ona tarîkat hırkası giydirip, Aynüzzemân, zamânın gözbebeği ünvânını verdi.
Aynüzzemân Cemâleddîn hazretleri, Kazvin'de otururdu. Herkes, nûr saçılan sohbetlerinden istifâde etmek için, her taraftan akın akın yanına koşardı. Kazvin'de kendisinden istifâde eden, sohbetlerine koşan birçok talebesi bulunmakla berâber, uzak memleketlerde de talebeleri vardı. Şîrâz pâdişâhı da bu talebelerden idi.
Bir zaman Kazvin'in ileri gelenlerinden bir kimse, Şîrâz'a göç etmek istedi. Bu kimse, gideceği yerin pâdişâhının, Cemâleddîn hazretlerinin talebelerinden olduğunu biliyordu. Bunun için Cemâleddîn hazretlerine gelerek, Şîrâz pâdişâhına, oraya gittiği zaman kendisine kolaylık göstermesi için bir mektup yazması ricâsında bulundu. Cemâleddîn, kâğıt-kalem istedi. Getirdiler. Kâğıdın üzerine, "Bal ve Râziyâne (Dere otu cinsinden bir nevî ot adı)" yazdı.
O kimse, bu mektubu da alarak yola çıktı. Şîrâz'a vardığında pâdişâhla görüşmek istedi. Pâdişâhın karın ağrısından muzdarip olduğunu, şu anda hamamda bulunduğunu söylediler. Hamama gitti. Pâdişâhın yanına girdi. Pâdişâhın, ağrılar sebebiyle çok sıkıntıda olduğunu gördü. Yanına varıp selâm verdi. Pâdişâh selâmını alıp nereden geldiğini sordu.
"Kazvin'den." dedi.
Pâdişâh, Kazvin ismini duyunca, hocası Cemâleddîn hazretlerinin durumunu, nasıl olduğunu sordu. O kimse iyi olduğunu bildirip, mektubu verdi. Pâdişâh mektuptaki iki kelimeyi okuyunca, hocasının kerâmet olarak bu sıkıntısını, rahatsızlığını bildiğini ve bu ilâcı yazdığını söyledi. Hemen, bal ile, mektupta bildirilen ot getirilerek ilâç hazırlandı. Pâdişâh bu ilâcı kullandı. Allahü teâlânın izni ile ağrılarından hiçbir şey kalmadı. Pâdişâh, Allahü teâlâya çok şükretti. Hocasına olan muhabbet ve bağlılığı daha da arttı. Gelen kimseye de çok ikrâmda bulunup kolaylık gösterdi.
1) Nefehât-ül-Üns Tercemesi; s.488
2) Nesâyim-ül-Mehabbe; s.272
3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.8, s.118
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: ALLAH DOSTLARI, ALiM ve EVLİYALAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN