Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 192 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 192 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
ÂŞIK PAŞA Hazretleri
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: ALLAH DOSTLARI, ALiM ve EVLİYALAR
1 sayfadaki 1 sayfası
ÂŞIK PAŞA Hazretleri
ÂŞIK PAŞA Hazretleri
Anadolu'da yetişen Türk şâir ve mutasavvıflarının meşhurlarından. İsmi, Ali bin Muhlis bin İlyâs bin Ali Horasânî'dir. Paşa lakabı babasının ilk oğlu olduğundan olup, resmî bir rütbe değildir. 1272 (H.670) târihinde Kırşehir'de doğdu. Babası Muhlis Paşa, âlim, fazîletler sâhibi ve Ehl-i sünnet îtikâdında bir zât idi.
Âşık Paşa din ve tasavvuf bilgilerini KırşehirliSüleymân Efendi'den öğrendi. Zamânının zâhirî ve bâtınî ilimlerini çok iyi tahsîl etti. Çocukluğundan beri, tasavvuf ehli kimselerin yanlarında bulundu. Dolayısıyla, hayâtı hep evliyâ ile sohbet ederek geçti. Babasının küçük yaşta vefâtı üzerine, dedesinin halîfelerinden Şeyh Osman'ın yanında tahsîline devâm etti. Şeyh Osman, kızı ile evlendirdiği Âşık Paşayı yerine halîfe olarak bıraktı.
Âşık Paşa, kibar, zarîf idi. Dünyâ malına meyletmez, haramlardan şiddetle kaçar, şüpheli korkusuyla mübahları dahî terkederdi. Pekçok talebe yetiştirdi. Devlet işlerinde ehliyet sâhibi olan Âşık Paşa, bir süreMısır'da elçi olarak bulundu. Mısır dönüşü, 1333 (H.733)'de Kırşehir'de vefât etti. Türbesi, Kırşehir'de müslümanların ziyâretgâhı olup, mîmârî bir şâheserdir.
Orhan Gâzi zamânında şöhret sâhibi olmuştur. En meşhûr eserlerinden olan Garibnâme; muhabbet, mârifet, yâni Allahü teâlânın zâtı ile sıfatları hakkında bilgi sâhibi olmak, rûhun vasıfları ve hasletleri, dînî ve tasavvufî konulara dâir on bâb (kısım) üzerine tertib ettiği kıymetli bir kitaptır. Dîvân-ı Âşık ve Mârifetnâme isimleriyle bilinen Garibnâme, Türk tasavvuf edebiyâtının büyük eserlerindendir. Coşkun bir şiir kitabından çok, mantık ve düşünceye sevk eden öğretici bir eserdir. 1328 yılında yazdığı bu eserin dili oldukça açıktır ve 12.000 beyte yakındır. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin Mesnevî'si gibi, aruzun "Fâ'ilâtün fâ'ilâtün Fâi'lün" kalıbıyla yazılmıştır. Şiirlerinde Yûnus ve Mevlânâ'nın tesiri büyüktür.
Risâle-i fî Beyân-is-Semâ isimli mensûr bir eseri de, Manisa'da Murâdiye Kütüphânesinde mevcuttur.
Âşık Paşa, dîni, âlimlerden öğrenmeyi her zaman tavsiye ederdi.Üstâddan öğrenilmeyen ilmin, insana faydası olmayacağını anlatırdı.
Bu şerîatdur kim üstâd öğredür,
Resm-ü erkân-ü nişân ad öğredür.
Farz-u sünnet bildürür nefse ayân,
Dâvet eyler tâata bellü beyân.
Pes bilün üstâd âlimler durur,
Kim şerîat neydüğüni bildürür.
Eyle olsa anda key izzet gerek,
Hem edeb erkân u hem hizmet gerek.
Kimse kim üstâdına hizmet kıla,
Hiç güman dutman kim ol alkış ala.
Hem Çalap hoşnûd ola andan ayân,
Kirtü bilgil bu sözü bellü beyân.
Bu dînin emir ve yasaklarını üstâddan öğrenmek lâzımdır. O üstâd; âdet, usûl ve esasları öğretir. Allahü teâlânın emrettiği farzları ve Resûlullah'ın sünnetini bildirir. Nefsi ibâdet etmeye açıkça dâvet eder. Şunu iyi biliniz ki, İslâmiyeti en doğru olarak anlatan, âlim olan üstâdlardır. Bu sebeple onlara karşı çok edepli olmalı, izzet, ikrâm ve hizmette bulunmalıdır. Bir talebe hocasına hizmet ederse, şüphesiz çok duâ alır. Onun duâsı bereketiyle cenâb-ı Hak da, o talebeyi sever. Bu sözümüzün hakîkat olduğunu kabûl etmelidir.
Gör ki âlem bir kitabdur mûteber,
Mâni gencinden virür her dem haber.
Yazlıdur zerrât-ı âlem harf-be-harf,
Zî-kitâb-ü-zî-lügât zî-nahv-ü-sarf.
Değme bir zerrât içinde bir hüner,
Pür maânîdür bu âlem pür hüner.
Göz göre kim göre vü akl anlaya
Anlayanlar lâcirem kim tanlaya.
Âlemin mûteber bir kitap olduğunu gör. O kitap ki, mânâ hazînesinden dâimâ haber verir. O öyle bir kitaptır ki, içinde lügat, nahiv, sarf ve mârifetler, Allahü teâlânın zâtı ve sıfatlarıyla ilgili bilgiler vardır. Âlemde bulunan bütün zerreler harf harf yazılıdır. Bu âlem, görebilenlerin görmesi, aklı olanların anlayıp hayrette kalmaları için mânâlar ve hünerlerle dolu olarak yaratıldı.
Dünyâya girmekliğün pes aybı yok,
Gam değil bu dünyâlık olursa çok.
İlle dünyâ gönüle yol bulmasun,
Key sakın kim gemiye su dolmasın.
Dünyâ ile meşgûl olmak ayıp değildir. Dünyâ malının çok olması üzüntüye sebeb olmamalıdır. Ancak dünyâ sevgisini gönle doldurmak doğru değildir. Kalbi öldüren sevgiden çok sakınmalıdır.
1) Kâmûs-ul-A'lâm; c.4, s.3044
2) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi(Mecdî Efendi); s.22
3) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.109
4) Tâc-üt-Tevârih
5) Menâkıb-ı Kudsiyye
6) History of Ottoman Poetry; c.1, s.167
7) Rehber Ansiklopedisi; c.2, s.44
8) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.10, s.12
Anadolu'da yetişen Türk şâir ve mutasavvıflarının meşhurlarından. İsmi, Ali bin Muhlis bin İlyâs bin Ali Horasânî'dir. Paşa lakabı babasının ilk oğlu olduğundan olup, resmî bir rütbe değildir. 1272 (H.670) târihinde Kırşehir'de doğdu. Babası Muhlis Paşa, âlim, fazîletler sâhibi ve Ehl-i sünnet îtikâdında bir zât idi.
Âşık Paşa din ve tasavvuf bilgilerini KırşehirliSüleymân Efendi'den öğrendi. Zamânının zâhirî ve bâtınî ilimlerini çok iyi tahsîl etti. Çocukluğundan beri, tasavvuf ehli kimselerin yanlarında bulundu. Dolayısıyla, hayâtı hep evliyâ ile sohbet ederek geçti. Babasının küçük yaşta vefâtı üzerine, dedesinin halîfelerinden Şeyh Osman'ın yanında tahsîline devâm etti. Şeyh Osman, kızı ile evlendirdiği Âşık Paşayı yerine halîfe olarak bıraktı.
Âşık Paşa, kibar, zarîf idi. Dünyâ malına meyletmez, haramlardan şiddetle kaçar, şüpheli korkusuyla mübahları dahî terkederdi. Pekçok talebe yetiştirdi. Devlet işlerinde ehliyet sâhibi olan Âşık Paşa, bir süreMısır'da elçi olarak bulundu. Mısır dönüşü, 1333 (H.733)'de Kırşehir'de vefât etti. Türbesi, Kırşehir'de müslümanların ziyâretgâhı olup, mîmârî bir şâheserdir.
Orhan Gâzi zamânında şöhret sâhibi olmuştur. En meşhûr eserlerinden olan Garibnâme; muhabbet, mârifet, yâni Allahü teâlânın zâtı ile sıfatları hakkında bilgi sâhibi olmak, rûhun vasıfları ve hasletleri, dînî ve tasavvufî konulara dâir on bâb (kısım) üzerine tertib ettiği kıymetli bir kitaptır. Dîvân-ı Âşık ve Mârifetnâme isimleriyle bilinen Garibnâme, Türk tasavvuf edebiyâtının büyük eserlerindendir. Coşkun bir şiir kitabından çok, mantık ve düşünceye sevk eden öğretici bir eserdir. 1328 yılında yazdığı bu eserin dili oldukça açıktır ve 12.000 beyte yakındır. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin Mesnevî'si gibi, aruzun "Fâ'ilâtün fâ'ilâtün Fâi'lün" kalıbıyla yazılmıştır. Şiirlerinde Yûnus ve Mevlânâ'nın tesiri büyüktür.
Risâle-i fî Beyân-is-Semâ isimli mensûr bir eseri de, Manisa'da Murâdiye Kütüphânesinde mevcuttur.
Âşık Paşa, dîni, âlimlerden öğrenmeyi her zaman tavsiye ederdi.Üstâddan öğrenilmeyen ilmin, insana faydası olmayacağını anlatırdı.
Bu şerîatdur kim üstâd öğredür,
Resm-ü erkân-ü nişân ad öğredür.
Farz-u sünnet bildürür nefse ayân,
Dâvet eyler tâata bellü beyân.
Pes bilün üstâd âlimler durur,
Kim şerîat neydüğüni bildürür.
Eyle olsa anda key izzet gerek,
Hem edeb erkân u hem hizmet gerek.
Kimse kim üstâdına hizmet kıla,
Hiç güman dutman kim ol alkış ala.
Hem Çalap hoşnûd ola andan ayân,
Kirtü bilgil bu sözü bellü beyân.
Bu dînin emir ve yasaklarını üstâddan öğrenmek lâzımdır. O üstâd; âdet, usûl ve esasları öğretir. Allahü teâlânın emrettiği farzları ve Resûlullah'ın sünnetini bildirir. Nefsi ibâdet etmeye açıkça dâvet eder. Şunu iyi biliniz ki, İslâmiyeti en doğru olarak anlatan, âlim olan üstâdlardır. Bu sebeple onlara karşı çok edepli olmalı, izzet, ikrâm ve hizmette bulunmalıdır. Bir talebe hocasına hizmet ederse, şüphesiz çok duâ alır. Onun duâsı bereketiyle cenâb-ı Hak da, o talebeyi sever. Bu sözümüzün hakîkat olduğunu kabûl etmelidir.
Gör ki âlem bir kitabdur mûteber,
Mâni gencinden virür her dem haber.
Yazlıdur zerrât-ı âlem harf-be-harf,
Zî-kitâb-ü-zî-lügât zî-nahv-ü-sarf.
Değme bir zerrât içinde bir hüner,
Pür maânîdür bu âlem pür hüner.
Göz göre kim göre vü akl anlaya
Anlayanlar lâcirem kim tanlaya.
Âlemin mûteber bir kitap olduğunu gör. O kitap ki, mânâ hazînesinden dâimâ haber verir. O öyle bir kitaptır ki, içinde lügat, nahiv, sarf ve mârifetler, Allahü teâlânın zâtı ve sıfatlarıyla ilgili bilgiler vardır. Âlemde bulunan bütün zerreler harf harf yazılıdır. Bu âlem, görebilenlerin görmesi, aklı olanların anlayıp hayrette kalmaları için mânâlar ve hünerlerle dolu olarak yaratıldı.
Dünyâya girmekliğün pes aybı yok,
Gam değil bu dünyâlık olursa çok.
İlle dünyâ gönüle yol bulmasun,
Key sakın kim gemiye su dolmasın.
Dünyâ ile meşgûl olmak ayıp değildir. Dünyâ malının çok olması üzüntüye sebeb olmamalıdır. Ancak dünyâ sevgisini gönle doldurmak doğru değildir. Kalbi öldüren sevgiden çok sakınmalıdır.
1) Kâmûs-ul-A'lâm; c.4, s.3044
2) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi(Mecdî Efendi); s.22
3) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.109
4) Tâc-üt-Tevârih
5) Menâkıb-ı Kudsiyye
6) History of Ottoman Poetry; c.1, s.167
7) Rehber Ansiklopedisi; c.2, s.44
8) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.10, s.12
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: ALLAH DOSTLARI, ALiM ve EVLİYALAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN