Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 245 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 245 Misafir :: 2 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
4 .MeKTuP / İmâm-ı Rabbânî (k.s.)
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İSLAMİ İLİMLER :._.·´¯) :: MEKTUBAT-I RABBANi
1 sayfadaki 1 sayfası
4 .MeKTuP / İmâm-ı Rabbânî (k.s.)
MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri.
b) Hakikat-ı Muhammediye´nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar..
c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi..
NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah´a yazmıştır.
Hizmette olanların en küçüğünden bir arzuhaldir. (Yani: Mektup..)
Süre hayli uzadı. Bu kapıda hizmet edenlerin hallerine muttali olamadım: Ne feyizlenme, ne de güzel mektuplaşma yolundan..
Şimdilik, mübarek ramazan ayının gelmesini bekliyorum. Bu ayın, Kur´an-ı Mecid´le tam bir münasebeti var. Hem de zata bağlı kemalatı ve onun zuhuratı sayılan işlerin tümünü özünde toplamak
sureti ile..
Kaldı ki o, asalet dairesine dahildir. Öyleki: Asla, onun üzerine gölge düşmemiştir. KABİLÎYET-İ ULÂ, onun uzayan gölgesidir. Bu manada gelen âyet-i kerime meâlen şöyledir:
— «Ramazan ayı öyle bir aydır ki; Kur´an, o ay içinde indirildi.» (2/185)
İşbu âyet-i kerime, sözün doğruluğuna delildir.
Anlatılan mana ile bağlılık kurulunca; işbu ramazan ayının, cümle hayırları ve bereketleri özünde topladığı anlaşılır.
Bütün sene boyunca gelen cümle hayırlar ve bereketler; bu ayın, bereketleri denizinden bir damladır. Ama, kime olursa olsun; hangi yönden gelirse gelsin.. Bu ayın kadri o kadar yücedir ki: Sonu yoktur.
Bu ay içinde olan birlik ve beraberlik, yıl boyu sürecek birlik ve beraberliğe sebeptir. Aynı şekilde, bu ay içindeki ayrılık, yıl boyu sürecek ayrılığa sebeb olur.
Saadetler olsun o kimseye ki: Ramazan ayı, kendisinden razı olarak ayrılır. Yazıklar olsun o kimseye ki: Ramazan ayı, kendisine dargın gider. Dolayısı ile, bereketleri elde etmeye bir vasıta sayarak.
Ramazan ayı ile, Kur´an-ı Kerim hatmini biraraya getiren kimse için ümid edilir ki: Onun bereketlerinden mahrum kalmaya; hayırlara kavuşmasına engel olmaya..
Bu aya mahsus olan bereketler, başkalarına benzemez. Bu ayın gecelerindeki hayırlar da, başkaları ile kıyaslanamaz.
Akşamlan, iftarda acele etmenin; sahurlardaysa, ağır davranmanın hikmeti ve sırrı bu olsa gerek. Böyle olur ki: Gecenin ve gündüzün tüm cüzlerindeki imtiyaza ermek hâsıl ola..
Yukarıda:
— KABİLİYET-İ ULÂ..
Şeklinde bir cümle anlatıldı. İşte, Hakikat-i Muhammediye, bundan ibarettir. Bu Hakikat-ı Muhammediye´nin zuhur yerine salât selâm ve saygılar..
İşbu KABİLİYET-İ ULÂ, zatî kabiliyet değildir.
Anlatılan Hakikat-ı Muhammediye; tüm sıfatları özünde topladığı için, bazıları:
— Kabiliyet-i Zat..
Olarak hükmetmiştir. Halbuki kabiliyet-i zat, ilmî itibar içindir. Hem de zat ve sıfatlara dayalı tüm kemalât ile ilgilidir. Bu dahi, Kur´an-ı Mecid´in ele, dile getirdiğidir. Şanı yüce olsun.
Kabiliyet-i sıfata gelince., bu: Sıfatlar vatanı ile münasebettir; zatla sılat, beyninde bir boşluktur. Bu dahi, sair peygamberlerin hakikatleridir.
Resulüllah efendimize ve sair peygamberlere salât ve selâm..
Anlatılan bu kabiliyet, içine giren itibarların mülâhazası ile, müteaddid hakikatler halinde meydana gelir.
Hakikat-ı Muhammediye sayılan kabiliyet´e gelince; her nekadar onda zılliyet var ise de, sıfatların rengi onda belli olmaz. Hiç bir şekilde, zatla aralarında hail yoktur.
Muhammedî meşrebe dahil olan cemaatın hakikatlerine gelince: îlmî itibara göre, zat kabiliyetlidirler. Ama anlatılan bazı kemalâtla ilgili olaraktan.. Bu meyanda Kabiliyet-i Muhammediye; zatla bu müteaddid kabiliyetler arasında bir aralıktır. Bazılarının, yukarıda anlatıldığı üzere buna:
— Kabiliyet-i Zattır.
Demeleri, şu manadaki sebebe dayanır: Onun, (kabiliyet-i zatın) sıfatlar âleminde bir adımlık yen vardır. Bu sıfatlar âleminin son yükselişi ise., o kabiliyete kadardır. Ulaştıkları bu makamdaysa.. Resulüllah S.A. efendimize bağlandıklarında şüphe yoktur.
Kabiliyet-i ittisaf için, hiç. bir şekilde yükselme yoktur. Bu mananın bir icabı olarak, bazıları zarurî olarak şu hükmü verdiler:
— Hakikat-ı Muhammediye daima haildir.
Halbuki. Hakikat-ı Muhammediye. kendi zuhur yerindedir; ki; Zatta mücerret bir itibardır. Bundan ötürü de, gözden kaybolması mümkündür: hatta olmuştur.
Kabiliyet-i ittisaf her ne kadar itibari ise de, sıfatların rengini ve vasfını almıştır, amma berzahiyet yoluyla..
Sıfatlar hariçte vardır; ama ziyadeden bir varlıkla.. Böyle olunca, yükselmeleri imkân dairesi dışındadır. İşbu mana icabı olarak, anlatılan hailin daimî varlığına hükmedilmiştir.
Asaletle zılliyet arasını birleştiren bu tür bilgilerin benzerleri çok gelmiştir; pek çoğu da tarafımdan yapraklara yazılmıştır.
Kutbiyet makamı: Zılliyet makamı ilimleri inceliklerinin menşeidir.
Ferdiyet mertebesi: Asıl daire maarifinin varidatına vasıtadır.
Zil ve asıl (asıl varlık ve gölgesi) arasındaki imtiyaz: Anlatılan iki devlet, biraraya gelmedikçe olmaz.
Anlatılan mana icabı olarak; meşayih, KABİLİYET-İ UL´nın ziyadeliğine kail değildirler. İşbu kabiliyette:
— Zat babında taayyün-ü evvel..
Denir. Şundan ki: Bu kabiliyetin müşahedesini zatî tecelli sanmışlardır. Ama gerçek, benim tahkikimdir; iş, izah ettiğim gibidir.
Gerçeği meydana çıkaran Allah sübhandır. Bu yola hidayet eden odur.
Yazmakla memur olduğum risalenin bitmesini, şu ana kadar başaramadım. Olduğu gibi, müsvedde duruyor. Bu duraklamadaki ilâhî hikmeti anlayamadım.
Bu manada, cür´etin ziyadesi edebe uzaktır.
b) Hakikat-ı Muhammediye´nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar..
c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi..
NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah´a yazmıştır.
Hizmette olanların en küçüğünden bir arzuhaldir. (Yani: Mektup..)
Süre hayli uzadı. Bu kapıda hizmet edenlerin hallerine muttali olamadım: Ne feyizlenme, ne de güzel mektuplaşma yolundan..
Şimdilik, mübarek ramazan ayının gelmesini bekliyorum. Bu ayın, Kur´an-ı Mecid´le tam bir münasebeti var. Hem de zata bağlı kemalatı ve onun zuhuratı sayılan işlerin tümünü özünde toplamak
sureti ile..
Kaldı ki o, asalet dairesine dahildir. Öyleki: Asla, onun üzerine gölge düşmemiştir. KABİLÎYET-İ ULÂ, onun uzayan gölgesidir. Bu manada gelen âyet-i kerime meâlen şöyledir:
— «Ramazan ayı öyle bir aydır ki; Kur´an, o ay içinde indirildi.» (2/185)
İşbu âyet-i kerime, sözün doğruluğuna delildir.
Anlatılan mana ile bağlılık kurulunca; işbu ramazan ayının, cümle hayırları ve bereketleri özünde topladığı anlaşılır.
Bütün sene boyunca gelen cümle hayırlar ve bereketler; bu ayın, bereketleri denizinden bir damladır. Ama, kime olursa olsun; hangi yönden gelirse gelsin.. Bu ayın kadri o kadar yücedir ki: Sonu yoktur.
Bu ay içinde olan birlik ve beraberlik, yıl boyu sürecek birlik ve beraberliğe sebeptir. Aynı şekilde, bu ay içindeki ayrılık, yıl boyu sürecek ayrılığa sebeb olur.
Saadetler olsun o kimseye ki: Ramazan ayı, kendisinden razı olarak ayrılır. Yazıklar olsun o kimseye ki: Ramazan ayı, kendisine dargın gider. Dolayısı ile, bereketleri elde etmeye bir vasıta sayarak.
Ramazan ayı ile, Kur´an-ı Kerim hatmini biraraya getiren kimse için ümid edilir ki: Onun bereketlerinden mahrum kalmaya; hayırlara kavuşmasına engel olmaya..
Bu aya mahsus olan bereketler, başkalarına benzemez. Bu ayın gecelerindeki hayırlar da, başkaları ile kıyaslanamaz.
Akşamlan, iftarda acele etmenin; sahurlardaysa, ağır davranmanın hikmeti ve sırrı bu olsa gerek. Böyle olur ki: Gecenin ve gündüzün tüm cüzlerindeki imtiyaza ermek hâsıl ola..
Yukarıda:
— KABİLİYET-İ ULÂ..
Şeklinde bir cümle anlatıldı. İşte, Hakikat-i Muhammediye, bundan ibarettir. Bu Hakikat-ı Muhammediye´nin zuhur yerine salât selâm ve saygılar..
İşbu KABİLİYET-İ ULÂ, zatî kabiliyet değildir.
Anlatılan Hakikat-ı Muhammediye; tüm sıfatları özünde topladığı için, bazıları:
— Kabiliyet-i Zat..
Olarak hükmetmiştir. Halbuki kabiliyet-i zat, ilmî itibar içindir. Hem de zat ve sıfatlara dayalı tüm kemalât ile ilgilidir. Bu dahi, Kur´an-ı Mecid´in ele, dile getirdiğidir. Şanı yüce olsun.
Kabiliyet-i sıfata gelince., bu: Sıfatlar vatanı ile münasebettir; zatla sılat, beyninde bir boşluktur. Bu dahi, sair peygamberlerin hakikatleridir.
Resulüllah efendimize ve sair peygamberlere salât ve selâm..
Anlatılan bu kabiliyet, içine giren itibarların mülâhazası ile, müteaddid hakikatler halinde meydana gelir.
Hakikat-ı Muhammediye sayılan kabiliyet´e gelince; her nekadar onda zılliyet var ise de, sıfatların rengi onda belli olmaz. Hiç bir şekilde, zatla aralarında hail yoktur.
Muhammedî meşrebe dahil olan cemaatın hakikatlerine gelince: îlmî itibara göre, zat kabiliyetlidirler. Ama anlatılan bazı kemalâtla ilgili olaraktan.. Bu meyanda Kabiliyet-i Muhammediye; zatla bu müteaddid kabiliyetler arasında bir aralıktır. Bazılarının, yukarıda anlatıldığı üzere buna:
— Kabiliyet-i Zattır.
Demeleri, şu manadaki sebebe dayanır: Onun, (kabiliyet-i zatın) sıfatlar âleminde bir adımlık yen vardır. Bu sıfatlar âleminin son yükselişi ise., o kabiliyete kadardır. Ulaştıkları bu makamdaysa.. Resulüllah S.A. efendimize bağlandıklarında şüphe yoktur.
Kabiliyet-i ittisaf için, hiç. bir şekilde yükselme yoktur. Bu mananın bir icabı olarak, bazıları zarurî olarak şu hükmü verdiler:
— Hakikat-ı Muhammediye daima haildir.
Halbuki. Hakikat-ı Muhammediye. kendi zuhur yerindedir; ki; Zatta mücerret bir itibardır. Bundan ötürü de, gözden kaybolması mümkündür: hatta olmuştur.
Kabiliyet-i ittisaf her ne kadar itibari ise de, sıfatların rengini ve vasfını almıştır, amma berzahiyet yoluyla..
Sıfatlar hariçte vardır; ama ziyadeden bir varlıkla.. Böyle olunca, yükselmeleri imkân dairesi dışındadır. İşbu mana icabı olarak, anlatılan hailin daimî varlığına hükmedilmiştir.
Asaletle zılliyet arasını birleştiren bu tür bilgilerin benzerleri çok gelmiştir; pek çoğu da tarafımdan yapraklara yazılmıştır.
Kutbiyet makamı: Zılliyet makamı ilimleri inceliklerinin menşeidir.
Ferdiyet mertebesi: Asıl daire maarifinin varidatına vasıtadır.
Zil ve asıl (asıl varlık ve gölgesi) arasındaki imtiyaz: Anlatılan iki devlet, biraraya gelmedikçe olmaz.
Anlatılan mana icabı olarak; meşayih, KABİLİYET-İ UL´nın ziyadeliğine kail değildirler. İşbu kabiliyette:
— Zat babında taayyün-ü evvel..
Denir. Şundan ki: Bu kabiliyetin müşahedesini zatî tecelli sanmışlardır. Ama gerçek, benim tahkikimdir; iş, izah ettiğim gibidir.
Gerçeği meydana çıkaran Allah sübhandır. Bu yola hidayet eden odur.
Yazmakla memur olduğum risalenin bitmesini, şu ana kadar başaramadım. Olduğu gibi, müsvedde duruyor. Bu duraklamadaki ilâhî hikmeti anlayamadım.
Bu manada, cür´etin ziyadesi edebe uzaktır.
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
Similar topics
» 8. MeKTuP / İmâm-ı Rabbânî (k.s.)
» 3 .MeKTuP / İmâm-ı Rabbânî (k.s.)
» 5. MeKTuP / İmâm-ı Rabbânî (k.s.)
» 3 .MeKTuP / İmâm-ı Rabbânî (k.s.)
» 5. MeKTuP / İmâm-ı Rabbânî (k.s.)
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İSLAMİ İLİMLER :._.·´¯) :: MEKTUBAT-I RABBANi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN