Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 262 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 262 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
SEVGİ Mİ ? VEFA MI ?
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: AİLE HAYATI VE YAŞAM :._.·´¯) :: EVLİLİK MÜESSESESİ
1 sayfadaki 1 sayfası
SEVGİ Mİ ? VEFA MI ?
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Evlilikte sevgi mi, vefa mı?BİZ evliliği, Peygamberimizin sünnetidir diye biliyoruz. Bu söz doğrudur, ama evlilik kurumu bu cümleyle özetlenemez. Evet, eğer "sünnet" kavramını Peygamberimizin yolu olarak tarif edersek bu genelleme doğrudur. Ama "fıkhi bir kavram olarak" sorumluluğun boyutu anlamında kullandığımızda, yaptığımız genelleme yetersiz kalır. Yani ne demek? Aslında anlatmaya çalıştığımız şudur:
Kişi evlenmediğinde gayri meşruluğa, yasaklanmış ilişkiye düşeceğinden kesin olarak eminse, evlenmek onun için farz
olur, dini bir zorunluluk haline gelir. Evlendiğinde eşine, çocuklarına zulüm edeceğinden eminse, ona da evlilik haram veya en azından mekruh (dinin hoş görmediği) bir hale dönüşür.
Ama böyle bir endişe yoksa evlilik; sünnet, müstehap, mendup gibi teşvik kavramlarıyla ifade edilebilir.
* * *
Peki bu durumda boşanma nedir? Dinin boşanmaya bakışı nasıldır?
Dilerseniz bunun cevabını bulalım, sonra da bugünlerde çoğalan boşanma olaylarını ele alalım, nerelerde hatalar yapıyoruz, bunun üzerinde duralım.
Dinimiz evlenmeyi teşvik ettiği gibi, boşanmayı da zorlaştırır. Bu konuda orta yolu tercih eder. Bazı dinler evlenmeyi hoş görmez, yasaklar. Bazıları da boşanmaya karşıdır. İslam dini ise denge, itidal ve orta yolu bulur. Boşanmayı hoş görmez ama yasaklamaz da. Zorlaştırır, zorlar ve bağı kopartmamaya yönelik tavır alır. Ama kapıyı açık bırakır. Öyle ya, bir evlilik çekilmez hale gelir, yürümez, iki tarafı da hayattan koparacak hale gelirse inat etmenin faydası yoktur.
İslam, sebepsiz boşamaları hoş görmez. Evlilikle oynamayı onaylamaz. Evlilik bağını mukaddes olarak görür. "Başladığın bir bağı koparma, devam ettir, zorla kendini" der. Evlilik bağını öylesine sıkılaştırır ki, Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur:
"Allah katında en sevilmeyen helal, boşanmadır!"
Kur'an-ı Kerim boşanmalarda yükü erkeğe havale ederek bir anlamda erkeği cezalandırır. Öyle ya, hangi erkek, kendini bilen hangi insan eşiyle bağını koparır, çok önemli bir gerekçe olmadıkça? Çünkü boşandığı eş, yarın en tabii hakkını kullanarak başka biriyle yeni bir aile kurabilecektir. Çocuklarına da başkası babalık edecektir!
İslam, kadına da kendini kocasından boşama yetkisi vermiştir. Resmi olarak mahkemede zaten her iki taraf da nikáhı bitirme hakkına sahiptir. Ama bütün bunlardan daha önemli olanı, bu noktaya gelinmeden evliliği kurtaracak girişimlerde bulunmak, orta yolu bulmak için gayret sarf etmektir.
Boşanmalar maalesef günden güne çoğalıyor. Yanlış evlilikler, tüketimdeki dengesizlik, hayata dair hedeflerin çeşitlenmesi, başlamış birçok evliliği daha birinci yılında sona erdirmekte. Hatta 20, 30 yıllık evliliklerin bile sarsıldığını görüyoruz. Reklama yönelik, içi boş evlilik ve boşanmalar hariç, samimi insanlara nedenleri sorulduğunda çoğu kez şu cevap veriliyor:
"Heyecanımı kaybettim, artık sevmiyorum, aşkım bitti!"
Evliliği bu kavramlara, bu duygulara kurban etmek çıkış yolu mudur?
Uygun mudur?
Yakışık alır mı?
Ortada kalan bir eş, küçükten büyüğe yaşları farklı çocuklar, bu enkaz üzerine kurulacak ama sonunun ne olacağı az çok belli olan yeni evlilikler...
Dağılmış ailelerde en büyük vurgunu, en ciddi darbeyi çocuklar yiyor. Yaşamasına rağmen ortada olmayan bir baba, annelik yapamayan mağdur bir anne (veya tam zıddı), sevgiden yoksun çocuklar.
Bu bir yıkım değil mi? Dağılmışlık, savrulmuşluk ve savurganlık değil mi? Ciddi bir tehlikenin sinyalleri değil mi?
* * *
Hangi noktaya geldiğimizi görmek için TV'lerdeki sabah ve akşamüstü kuşaklarındaki programlara biraz göz atmak yetip de artmıyor mu? Tam 30 senedir babasını görmemiş çocuklar, bilmem kaçıncı kez evlilik yapan
insanlar...
Mahkeme salonlarına gitmeye hazırlananlara bir soru sormayı istiyorum, evraka imza atmadan önce: Vefanız, evlenirken evlilik evrakına attığınız imzadan ve evlenirken verdiğiniz sözlerden, kaybettim dediğiniz heyecanınızdan ve aşkınızdan daha mı az önemli?
Nihat Hatipoğlu'nun Makalesinden
belinay- SÜPER MODERATÖR
Geri: SEVGİ Mİ ? VEFA MI ?
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Allah huzurunda yapılan evlilik anlaşması, karşılıklı verilen sözler. nasıl olurda bir süre
sonra yerini sevgisiz, ilgisizliğe bıraka bilirdi...
Vefa ve Ahde Vefa...
Verilen söz ve yapılan anlaşmalarınız gereği olan ahde vefa islam ahlakının en önemli umdelerinden biridir. Ferd ve cemiyet hayatının gelişmesi karşılıklı ilişkilere, ilişkiler de çeşitli anlaşma ve sözleşmelere bağlıdır. Bunlar olmaksızın sosyal ve ekonomik hayatın gelişmesi mümkün değildir. Yapılan sözleşmeye uymayı istemek kazanılmış bir hak, onu yerine getirmek de kabul edilmiş bir görevdir. Verdiği sözütutmayan; böylece, karşı tarafın hakkım ve kendi vazifesini yerine getirmemiş olur. Bu nedenle, verilen sözün tutulmaması münafıklığın üç alametinden biri sayılmış ve Müslümanlar bundan sakındırılmıştır.
İslama göre vefa ve vefanın önemini kısaca belirtik.
Vefayı, (bay-bayan)'ın evlilik öncesine indirgeyelim.
Sevgide hiç vefa yokmu ? Varmı ?
Biraz irdeleyelim var olup olmadığını daha iyi anlayalım.
Sevgi ve Vefa nedir. ?
Sevgi Genel manada “Kişinin başka bir kişiye, varlığa, karsı duyduğu ilgidir”
Allah sevgisi Anne baba sevigisi, arkadaş sevgisi…
Vefa nedir ? sevgide devamlılık demektir.,
ihtiyaç hâlinde ona yardım etmektir.
Dostlukta, bağlılıkta sebat etmektir. Arkadaşa yaptığı iyiliği az görmek, onun yaptığını çok bilmek vefadandır.
unutmama,iyilikte bulunanlara misliyle veya daha güzeliyle karşılık vermeye devam etme. Böyle olanlara vefakâr denir.
Elbette en büyük vefâkarlık, yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir.
Sosyal, ekonomi ve beşeri ilişkilerde vefayı özetledik.
Beşeri ilişkilerde , vefayı belirlerken gençlerin evlilik öncesini ele alalım.
Evlilik öncesi kişinin evleneceği kişiyi tanıması döneminde (arkadaşlık,nişan) evlenecek olan gençler, bir birlerine karşı iyi niyet besleme, sevgi bağını güçlendirme, gereğinden fazla ilgilenme, gibi gereken davranışlar sergilenir . Evlilik sonrası “cicim” ayların da bu davranışlar devam eder. Bir süre sonra beşeri ilişkilerde ilgi azalır, sonrasında sevgi bağında incelmeler meydana gelir, sonrası neler olcağınıda kestire biliriz. İlk günlerdeki vefa, sonraki dönemlerde yok oluverir. “cicim ve öcüm ayları”…
Sevgide tek taraflılık (Karşılıksız sevgi)
Günümüzde illettir ki kasıp kavuruyor iyi mi kötümü bilemiyorum. Cevabı değişken olduğundan dolayı her
birimize göre değişir. lakin sonuçları kişi ve kişiliğe göre farklı olsada genelde aynı dır.
kimini derbeder eder kimini çilekeş kimilerinide fıtratı dışına sürükler durur.
Sadece günümüzde mi? Elbette hayır insanoğlu var oluşuyla birlikte var olan bir şey
erkek bayana ilgi duyar ama bu bayan bir türlü karşılık vermez, vermediği gibi bir sürü laf söyler hakaretler ederler .. Genç, divane olur , adeta dünya başına yıkılır.
Büyüklerimizde anında giydirirler kılıfı “Zamane gençliği” , “Acılar insanı olgunlaştırır”,“geçer geçer..”
Birçoğumuz bayağı olgunlaşmışızdır mutlaka!
elbette geçer ama geçerken neleri götürür bilinmez..
Ne var acaba bu zamanın gençliğinde, veya büyüklerimizin, dedelerimizin gençlik dönemlerinde karşılıksız sevgituhaf karşılıyorlar..
Varmışsa nasılmış acaba, bir türlü öğrenememiştim..
Eee canım adamlar görmüş geçirmişler. Demekki bildikleri, gördükleri farklılık lar varki söylüyorlar…
Farklılklar ne ola bilirki.
İsmini yanlış hatırlamıyorsam uzun zaman önce Tarihname adlı eser okumuştum.
Eski devirde “aşk” “saygı” “sevgi” “örf” “adet” leri uzun uzadıya anlatan bir kitap
Aklımda kaldığı kadarı ile birkaç özellik ve farklılıkları belirteyim.
yokmuyduki bu denli
Efendim; yüzlerce yıl evvelinde de sevgi vardı. Bu sevgilerin tümünde mutlaka belirli çizgi ve mesafeler konulurmuş. Baba ile oğul, Karı-koca, hatta aşıklar arasında sınırlar çizilirmiş. . “sevgide sınır olurmuymuş”diye düşüne biliriz. Elbete sevgide sınır olmaz ama sevgiye, saygı gereği sınır olur.
örnek verecek olursak iki genç evlilik öncesin karşılıklı saygıyı öylesine zorlarlar ki hakaret etme boyutunuda aşıp kavga ederler. evlilik öncesi durum böyle ise evlilik sonrası nı düşüne biliyormusunuz ? sevgide saygı sınırları
belirlenmediği taktirde, ileride hoş olmayan durumlar yaşana bilir.. neden yaşanmasın ki, evlilik öncesi ahlak yok, seviye yok, saygı çoktan bitmiş.. vefamı ?, oda ne ?... Daha sonra saygı oluşursa bile,geçen zaman , kim bilir neler kaybettirmiştir..
Eskilerin, seven-sevilen veya seven-sevmeyen ler arasında, sevmeyenin sevene Vefası daha fazlaymış..
Sevgisini açıklayan kişi buna karşılık almadımı bizim gibi derbederleşip,arabesk hayata girerek yaşamına prangalar vurup, üst üste tütün sarmazlarmış.
O zamanlarda, kişilerdeki maneviyat, günümüz insanlarının maneviyatından yüksek olduğundan olsa gerek, Allaha sığınır, yardım isterlermiş.
Uzak bir örnek ama, Leyla ile Mecnun; Mecnun un Aşkı İlah-i Aşka dönüştüğünüde biliyoruz.
Sevgiye karşılık vermeyen bayan bir şekilde, seven gencin kalbini kırmadan cevabınını verirmiş. Şu sebeplerden dolayı kabul edemem, evliliğe hazır değilim vs..
Devrimizde ise genç, bayanın sevgisinden yanıp tutuşuyor, hanımefendi'nin ise burnu havada.. burnun ucunu görene aşk olsun.. küçük görmeler, hor karşılamalarda çabası.
Yahu be insafsız tamam
istemiyor ola bilirsin.. bari adam akıllı açıklasana.
“Hayır kabul edemem” "sen kim.. ben kim.." yok “ Annem kızıyor” gibi bir torba laf dahası hakaretler..
Adam akılıca söylesen karşındakinin sevgisine vefa göstersen daha iyi olmazmı ? kestirip atmaktan ve hakaretlerden daha faydalı değilmi ?
Vefa lı olmak illaki iki seven arasında ki sevgiden dolayı vefa göstermek mi ?
hayır değil, seni severim sen beni sevmesin.. bundan tabii başka ne ola bilirki. İstemesen isteme arkadaş.. Sevenin hatırına değilse bile sana gösterilen sevgiye saygı duy,vefa göster.
Dahası yaratılanı, yaradandan ötürü sevip vefa göster.
yapılan kötülüğe bile, iyilikle cevap vermeliyiz, yaratandan dolayı vefa göstermeliyiz., Ki Allahın da hoşlandığı davranışlardan birdir. kaldıki böyle durumlarda, daha fazla anlayış göstermeli ve karşımızdakinin ruh halini düşünmeliyiz. Vermiş olduğu değerden ve göstermiş olduğu ilgiden dolayı teşekkür etmeliyiz. uygun üslup ile kabul edemeyeceğinizi belirtmeliyiz. Bu davranış kişiyi düşürmez, yüceltir..
Eskiden şimdiki gibi anneler günü babalar günü, 14 şubat sevgiler günü gibi sevgiyi bir güne sığdırmak ta yokmuş. Onlar için 365 günün tümü sevgi gösterme günü vefa günüymüş.
Günümüzde en azından sevgiliyi hatıryacak sadece bir günümüz, sevgiyi sığdıra bileceğimiz zamanımız var.. buda olmasa, ne huzur evlerine attığımız anne, babalarımızı hatırlar nede eşimize tatlı bir çift söz söyleriz .
Bu şekilde vefa borcumuzu ödemiş oluruz ! senede bir gün..
Elbette vefa gösteren kardeşlerimiz,büyüklerimiz vardır.. bu kardeşlerimi abilerimi,Tenzih ediyorum. Nice insanlar vardır ki gösterdiği vefayı aşıp, elinden geldiğice hatta zarar görürcesine fedakârlığa katlanmıştır, ebetteki sevilene verilen değer derecesinde fedakârlık yapılır. Yeri geldiğinde imkânsızlıklar zorlanır.
Bu Fedakârlığı hak etmeyen vefasızlarda yok değil.. bunuda bu vefasızların, vicdanlarına bırakalım.
Günümüz ve geçmişte beşeri ilişkilerde gösterilen saygı sevgi yi birkaç örnekle açıkladık. Ve vereceğimiz birçok örneklerde var. Değişen sadece vefamı, yoksa toplumdaki çürüme mi, maneviyat zayıflığımı. Tüm bu zayıflıkların tekrar güçlendire bilmenin, tek yolu vefa dır. Toplum yapısında ve beşeri ilişkilerde vefa kavramı bitmişse, zayıflama varsa o toplumda ne Sosyal yaşamdaki güven nede ekonomi ilişkiler sağlana bilir.
Vefa ve vefakârlığın Farklı yolları var ve bu yolun başlangıcı olan Kulun yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir
Bu manada vefakâr olan kişiler, toplum ve beşeri ilişkilerinde vefa göstere bilir... Müslüman kişi bunun bilincinde olarak yaşar.
Bizmi vefadan yoksunuz, yoksa vefa bir yerlerde de memleketimi uğramadı, beynimizin bir köşesinde de bizmi çıkaramıyoruz..
Ne gariptir ki vefanın başlangıc yolunuda biliyoruz…
Selam Ve Dua İle..
Allah huzurunda yapılan evlilik anlaşması, karşılıklı verilen sözler. nasıl olurda bir süre
sonra yerini sevgisiz, ilgisizliğe bıraka bilirdi...
Vefa ve Ahde Vefa...
Verilen söz ve yapılan anlaşmalarınız gereği olan ahde vefa islam ahlakının en önemli umdelerinden biridir. Ferd ve cemiyet hayatının gelişmesi karşılıklı ilişkilere, ilişkiler de çeşitli anlaşma ve sözleşmelere bağlıdır. Bunlar olmaksızın sosyal ve ekonomik hayatın gelişmesi mümkün değildir. Yapılan sözleşmeye uymayı istemek kazanılmış bir hak, onu yerine getirmek de kabul edilmiş bir görevdir. Verdiği sözütutmayan; böylece, karşı tarafın hakkım ve kendi vazifesini yerine getirmemiş olur. Bu nedenle, verilen sözün tutulmaması münafıklığın üç alametinden biri sayılmış ve Müslümanlar bundan sakındırılmıştır.
İslama göre vefa ve vefanın önemini kısaca belirtik.
Vefayı, (bay-bayan)'ın evlilik öncesine indirgeyelim.
Sevgide hiç vefa yokmu ? Varmı ?
Biraz irdeleyelim var olup olmadığını daha iyi anlayalım.
Sevgi ve Vefa nedir. ?
Sevgi Genel manada “Kişinin başka bir kişiye, varlığa, karsı duyduğu ilgidir”
Allah sevgisi Anne baba sevigisi, arkadaş sevgisi…
Vefa nedir ? sevgide devamlılık demektir.,
ihtiyaç hâlinde ona yardım etmektir.
Dostlukta, bağlılıkta sebat etmektir. Arkadaşa yaptığı iyiliği az görmek, onun yaptığını çok bilmek vefadandır.
unutmama,iyilikte bulunanlara misliyle veya daha güzeliyle karşılık vermeye devam etme. Böyle olanlara vefakâr denir.
Elbette en büyük vefâkarlık, yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir.
Sosyal, ekonomi ve beşeri ilişkilerde vefayı özetledik.
Beşeri ilişkilerde , vefayı belirlerken gençlerin evlilik öncesini ele alalım.
Evlilik öncesi kişinin evleneceği kişiyi tanıması döneminde (arkadaşlık,nişan) evlenecek olan gençler, bir birlerine karşı iyi niyet besleme, sevgi bağını güçlendirme, gereğinden fazla ilgilenme, gibi gereken davranışlar sergilenir . Evlilik sonrası “cicim” ayların da bu davranışlar devam eder. Bir süre sonra beşeri ilişkilerde ilgi azalır, sonrasında sevgi bağında incelmeler meydana gelir, sonrası neler olcağınıda kestire biliriz. İlk günlerdeki vefa, sonraki dönemlerde yok oluverir. “cicim ve öcüm ayları”…
Sevgide tek taraflılık (Karşılıksız sevgi)
Günümüzde illettir ki kasıp kavuruyor iyi mi kötümü bilemiyorum. Cevabı değişken olduğundan dolayı her
birimize göre değişir. lakin sonuçları kişi ve kişiliğe göre farklı olsada genelde aynı dır.
kimini derbeder eder kimini çilekeş kimilerinide fıtratı dışına sürükler durur.
Sadece günümüzde mi? Elbette hayır insanoğlu var oluşuyla birlikte var olan bir şey
erkek bayana ilgi duyar ama bu bayan bir türlü karşılık vermez, vermediği gibi bir sürü laf söyler hakaretler ederler .. Genç, divane olur , adeta dünya başına yıkılır.
Büyüklerimizde anında giydirirler kılıfı “Zamane gençliği” , “Acılar insanı olgunlaştırır”,“geçer geçer..”
Birçoğumuz bayağı olgunlaşmışızdır mutlaka!
elbette geçer ama geçerken neleri götürür bilinmez..
Ne var acaba bu zamanın gençliğinde, veya büyüklerimizin, dedelerimizin gençlik dönemlerinde karşılıksız sevgituhaf karşılıyorlar..
Varmışsa nasılmış acaba, bir türlü öğrenememiştim..
Eee canım adamlar görmüş geçirmişler. Demekki bildikleri, gördükleri farklılık lar varki söylüyorlar…
Farklılklar ne ola bilirki.
İsmini yanlış hatırlamıyorsam uzun zaman önce Tarihname adlı eser okumuştum.
Eski devirde “aşk” “saygı” “sevgi” “örf” “adet” leri uzun uzadıya anlatan bir kitap
Aklımda kaldığı kadarı ile birkaç özellik ve farklılıkları belirteyim.
yokmuyduki bu denli
Efendim; yüzlerce yıl evvelinde de sevgi vardı. Bu sevgilerin tümünde mutlaka belirli çizgi ve mesafeler konulurmuş. Baba ile oğul, Karı-koca, hatta aşıklar arasında sınırlar çizilirmiş. . “sevgide sınır olurmuymuş”diye düşüne biliriz. Elbete sevgide sınır olmaz ama sevgiye, saygı gereği sınır olur.
örnek verecek olursak iki genç evlilik öncesin karşılıklı saygıyı öylesine zorlarlar ki hakaret etme boyutunuda aşıp kavga ederler. evlilik öncesi durum böyle ise evlilik sonrası nı düşüne biliyormusunuz ? sevgide saygı sınırları
belirlenmediği taktirde, ileride hoş olmayan durumlar yaşana bilir.. neden yaşanmasın ki, evlilik öncesi ahlak yok, seviye yok, saygı çoktan bitmiş.. vefamı ?, oda ne ?... Daha sonra saygı oluşursa bile,geçen zaman , kim bilir neler kaybettirmiştir..
Eskilerin, seven-sevilen veya seven-sevmeyen ler arasında, sevmeyenin sevene Vefası daha fazlaymış..
Sevgisini açıklayan kişi buna karşılık almadımı bizim gibi derbederleşip,arabesk hayata girerek yaşamına prangalar vurup, üst üste tütün sarmazlarmış.
O zamanlarda, kişilerdeki maneviyat, günümüz insanlarının maneviyatından yüksek olduğundan olsa gerek, Allaha sığınır, yardım isterlermiş.
Uzak bir örnek ama, Leyla ile Mecnun; Mecnun un Aşkı İlah-i Aşka dönüştüğünüde biliyoruz.
Sevgiye karşılık vermeyen bayan bir şekilde, seven gencin kalbini kırmadan cevabınını verirmiş. Şu sebeplerden dolayı kabul edemem, evliliğe hazır değilim vs..
Devrimizde ise genç, bayanın sevgisinden yanıp tutuşuyor, hanımefendi'nin ise burnu havada.. burnun ucunu görene aşk olsun.. küçük görmeler, hor karşılamalarda çabası.
Yahu be insafsız tamam
istemiyor ola bilirsin.. bari adam akıllı açıklasana.
“Hayır kabul edemem” "sen kim.. ben kim.." yok “ Annem kızıyor” gibi bir torba laf dahası hakaretler..
Adam akılıca söylesen karşındakinin sevgisine vefa göstersen daha iyi olmazmı ? kestirip atmaktan ve hakaretlerden daha faydalı değilmi ?
Vefa lı olmak illaki iki seven arasında ki sevgiden dolayı vefa göstermek mi ?
hayır değil, seni severim sen beni sevmesin.. bundan tabii başka ne ola bilirki. İstemesen isteme arkadaş.. Sevenin hatırına değilse bile sana gösterilen sevgiye saygı duy,vefa göster.
Dahası yaratılanı, yaradandan ötürü sevip vefa göster.
yapılan kötülüğe bile, iyilikle cevap vermeliyiz, yaratandan dolayı vefa göstermeliyiz., Ki Allahın da hoşlandığı davranışlardan birdir. kaldıki böyle durumlarda, daha fazla anlayış göstermeli ve karşımızdakinin ruh halini düşünmeliyiz. Vermiş olduğu değerden ve göstermiş olduğu ilgiden dolayı teşekkür etmeliyiz. uygun üslup ile kabul edemeyeceğinizi belirtmeliyiz. Bu davranış kişiyi düşürmez, yüceltir..
Eskiden şimdiki gibi anneler günü babalar günü, 14 şubat sevgiler günü gibi sevgiyi bir güne sığdırmak ta yokmuş. Onlar için 365 günün tümü sevgi gösterme günü vefa günüymüş.
Günümüzde en azından sevgiliyi hatıryacak sadece bir günümüz, sevgiyi sığdıra bileceğimiz zamanımız var.. buda olmasa, ne huzur evlerine attığımız anne, babalarımızı hatırlar nede eşimize tatlı bir çift söz söyleriz .
Bu şekilde vefa borcumuzu ödemiş oluruz ! senede bir gün..
Elbette vefa gösteren kardeşlerimiz,büyüklerimiz vardır.. bu kardeşlerimi abilerimi,Tenzih ediyorum. Nice insanlar vardır ki gösterdiği vefayı aşıp, elinden geldiğice hatta zarar görürcesine fedakârlığa katlanmıştır, ebetteki sevilene verilen değer derecesinde fedakârlık yapılır. Yeri geldiğinde imkânsızlıklar zorlanır.
Bu Fedakârlığı hak etmeyen vefasızlarda yok değil.. bunuda bu vefasızların, vicdanlarına bırakalım.
Günümüz ve geçmişte beşeri ilişkilerde gösterilen saygı sevgi yi birkaç örnekle açıkladık. Ve vereceğimiz birçok örneklerde var. Değişen sadece vefamı, yoksa toplumdaki çürüme mi, maneviyat zayıflığımı. Tüm bu zayıflıkların tekrar güçlendire bilmenin, tek yolu vefa dır. Toplum yapısında ve beşeri ilişkilerde vefa kavramı bitmişse, zayıflama varsa o toplumda ne Sosyal yaşamdaki güven nede ekonomi ilişkiler sağlana bilir.
Vefa ve vefakârlığın Farklı yolları var ve bu yolun başlangıcı olan Kulun yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir
Bu manada vefakâr olan kişiler, toplum ve beşeri ilişkilerinde vefa göstere bilir... Müslüman kişi bunun bilincinde olarak yaşar.
Bizmi vefadan yoksunuz, yoksa vefa bir yerlerde de memleketimi uğramadı, beynimizin bir köşesinde de bizmi çıkaramıyoruz..
Ne gariptir ki vefanın başlangıc yolunuda biliyoruz…
Selam Ve Dua İle..
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: AİLE HAYATI VE YAŞAM :._.·´¯) :: EVLİLİK MÜESSESESİ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN