sıkıntılara birde bu gözle bakın..

?slam büyüklerinin hayatlar?na bakt???m?zda, a??r?l?klardan, fazla isteklerden ve isteklerinin yerine getirilmesinden korkmu?lard?r. Öyle korkmalar?na da bir ayet sebep olmu?tur: "?nsan dünyada bir eli ya?da, bir eli balda ya?arsa, tüm istekleri yerine gelirse, denilir ki, bu adam hiçbir ?eyden mahrum kalmam??, her?eye nail olmu?tur. Bu sebeble de ?lahi huzura ç?kt??? zaman Rabbimiz ona der: 'Ey kulum, ben seni bir s?k?nt? içinde b?rakmad?m, arzular?n yerine getirildi, hiçbir ?eyden mahrum b?rak?lmad?n. Söyle bakal?m sen bunlara kar??l?k ?ükür olarak ne yapt?n? " Bu ayeti okuyan Sahabeden Abdurrahman bin Avf Hazretleri endi?e etmi?. Kendisi, i?i yolunda olan bir sahabeydi. "Topra?? tutsam alt?n oluyordu" diyen Abdurrahman bin Avf Hazretlerinin i?leri günden güne geli?iyordu. Bu durumdan endi?eye dü?tü?ünden ko?a ko?a Hazret-i Ai?e validemize gelip "Bende mi yoksa ayetin bahsetti?i ki?ilerin durumuna dü?üyorum?" diye sorar.Hazret-i Ai?e validemiz neden böyle bir endi?eyi ta??d???n? sorar. Sahabe, "Ne yapay?m i?lerim hep iyi gidiyor" diye konu?ur. Bunun üzerine Ai?e validemiz "Ben Resulullah'tan (a.s.m.) i?ittim ki, beni görenlerin içerisinde öyle kimseler de olacak ki beni görmeleri sadece dünyadan ibaret olacak" diye konu?tu.O zaman Abdurrahman bin Avf Hazretleri, "Eyvah ben Resullullah'? (a.s.m.) dünyada gördüm, âhirette görmeyeceklerden miyim yoksa?" diye feryad eder. Ai?e Validemiz ikaz eder: "Hay?r, kolay? var. Cenab-? Hakk?n sana ihsan etti?i imkândan infak et. ?mkân?na münasip bir ?ekilde sadaka ver. Böylelikle, âhirette Resulullah'? görmekten mahrum kalmazs?n." Dindar insanlar, mütevazi hayat?n peygamberler hayat? oldu?unu, maneviyat büyüklerinin hayat? oldu?unu bilirler. Efendimizi hat?rlarlar, onu örnek al?rlar. Kendi hayat?ndaki s?k?nt?ya teselliler bulurlar. Bu dindarl???n faydas?d?r, iman?n faydas?d?r. Efendimiz (a.s.m.) sabah namaz?ndan ç?k?nca evine gelir ve "Yâ Ai?e kahvalt?l?k ne var?" diye sorar. Hazret-i Ai?e Validemizin cevab? çok manidard?r, "Yâ ResulAllah , ?u ana kadar kahvalt?l?k bir?ey yok. Bakal?m ak?ama do?ru Rabbimiz bize bir?eyler lütfeder mi?" Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (a.s.m.) de, "Madem bugün yiyecek bir?ey yok ben de oruca niyet edeyim" der. O gün ak?ama kadar oruç tutarak, yoklu?u, s?k?nt?y? ibadete çevirir. ?slam büyükleri Efendimizi (a.s.m.) hep örnek alm??lar, varl?k içinde iken dahi yokluk hayat?n? tercih etmi?ler, ekonomik s?k?nt?y? ya?am??lar, nefsi ??martmam??lar, ?eytan? ??martmam??lard?r. Böylece ruh yükselmi? his yükselmi? ve maneviyat yükselmi?tir, olgunluklar elde etmi?lerdir. Hazret-i Mevlana da i?te bunlardan biridir. Efendimizi (a.s.m.) ad?m ad?m takip etmi? bir ?ahsiyettir. O da bir sabah eve gelince han?m?na sorar: "Han?m kahvalt?l?k ne var?" Han?m? da Hazret-i Ai?e validemizin cevab?n? verir: "?u anda kahvalt?l?k hiçbir ?ey yok. Bakal?m ileriki saatlerde Rabbimiz ne gösterecek?" Hazret-i Mevlana'n?n cevab? da Efendimizin cevab?d?r: "Han?m, bugün evimiz Peygamberimizin (a.s.m.) evine benzemi?tir, ne mutlu bize. Öyleyse ben de Peygamberimize (a.s.m.) benzemek istiyorum, ben de oruca niyet ediyorum." Efendimiz (a.s.m.) böyle, onu takip eden maneviyat büyükleri de böyle. E?er, bu s?k?nt?lardan bize de pay dü?ecekse, biz de nefsimizle ba?ba?a kalacaksak, bu olaylardan bu ibretlerden bir pay al?p kendi hayat?m?za bir çekidüzen vermeliyiz. Maneviyat büyüklerinden biri mütevazi sofras?nda yemek yerken, han?m? sitem edercesine, "Efendi, sofram?z? görüyorsun; ekmek, zeytin ve sudan ibaret. Ben bu s?k?nt?lardan art?k tükendim, tahammülüm bitti. Ne olur dua et de, Rabbimiz bizi bu durumdan kurtars?n" der. Maneviyat büyü?ü, "Peki" diyerek elini arkas?na atar ve bir alt?n kerpiç al?r sofraya koyar. Han?m? ?a?k?nca, "Efendi bu nereden geldi?" diye sorar. Maneviyat büyü?ü durumu ?öyle aç?klar: "Rabbimiz bu mütevazi ve s?k?nt?l? hayata tahammül ve sabr?m?za kar??l?k olarak Cennette bizim için alt?ndan bir kö?k yapt?r?yordu meleklerine. Sen tahammül edemez duruma geldi?in için o alt?n kö?kten bir kerpiç ald?m. Al istedi?in kadar kullanabilirsin." Han?m? bunun üzerine, "Hay?r, efendi sen al o alt?nkerpici yerine b?rak da Cennetteki kö?kümüzün duvar?nda bir gedik olmas?n. Bugünler de geçer nas?lsa" der. ?slam büyüklerinin hayatlar?na bakt???m?zda görürüz ki; bizim zorla girdi?imiz s?k?nt?l? hayata onlar isteyerek girmi?lerdir. Bir maneviyat büyü?ü de der ki, "Sizleri yemek öldürdü, bizleri ise, açl?k diriltti." Birgün Efendimizin (a.s.m.) evine yabanc? bir kad?n gelir. Bakar ki sedir üstünde keçe yata?? var. Ai?e validemize, "Ya Ai?e bu nedir?" diye sorar. Der ki:"Orada Resulullah yat?yor." Kad?n tekrar;"Resulullah'?n (a.s.m.) yata?? bu mu?" der ve ba?lar a?lamaya. Kad?n niye a?lar? Çünkü kad?n?n çok koyunlar? ve bu koyunlar?n?n yününden yapt??? kocaman kocaman yataklar? vard?r. Kendisi de, beyi de o yataklar?n üzerinde yat?yorlar. Kad?n gider ve az sonra elinde kocaman bir yün yatakla ç?kagelir. Getirdi?i yün yata?? keçe yata??n üzerine serererek, "Ya Ai?e, Resulullah'a (a.s.m.) hediyemiz olsun. ?u keçe üzerinde de?il de yün yatakta yats?n" der. Kad?n gittikten az sonra Resulullah (a.s.m.) gelir. Kocaman yata?? görünce, "Ya Ai?e bu nedir?" diye sorar. Hazreti Ai?e validemiz de olay? oldu?u gibi anlat?r. Efendimiz (a.s.m.) bunun üzerine tebessüm ederek; "Ya Ai?e! Söyle bu han?m yata??n? geri götürsün. Ben keçe yatak üstünde yatmay? tercih ediyorum. ?ayet ben yün yatak isteseydim, çok daha âlâs?n? bulurdum. Ben Uhud'a giderken ta?lar bana, 'Ya ResulAllah (a.s.m.), emret alt?n olal?m ve hem de senin pe?inden yuvarlanarak kap?na kadar gelelim' diyorlard?. ?steseydim Uhud'un ta?lar? alt?n olur ve hazineme girerlerdi, ancak ben istemedim" der;Efendimiz (a.s.m.) Hazretleri, bu maddi mahrumiyetler içerisinde de ibadette zirveye ç?k?yordu. O kadar çok ibadet ediyordu ki, onun o halini görenler ?a??r?yorlard?. Birgün biri kendisine,"Ya ResulAllah , bu ne ibadet hali, namazda ayaklar?n?z ?i?iyor. Halbuki Kur'ân-? Kerimde Rabbimiz sizin geçmi? ve gelecek günahlar?n?z? da affetti?ini buyuruyor" der. Efendimiz (a.s.m,) ?öyle cevap verir:"?ükreden bir kul olmayay?m m??" Peki, Efendimiz (â.s.m.) neye ?ükrediyordu? Bizim gözümüzle bakacak olunsa, üzerinde ?ükredecek kadar bir zenginli?i, serveti, nimeti yok. Çünkü bizim bak?? aç?m?za göre, ?ükrü gerektiren ?eyler, servettir, mald?r ve zenginliktir. Para olmay?nca sanki ?ükrü gerektiren bir?ey yok. Öyle zannediyoruz. Ama Efendimiz (a.s.m.), nice nimetler görüyor ki, ?ükrü gerektirmektedir. Bu sebeple ayaklar? ?i?inceye kadar ibadet etmektedir. Biz de ?ükrü gerektiren ?eyleri sadece para olarak kabul etmemeliyiz. Üzerimizde öyle nimetleri vard?r ki, büyük ?ükürler gerektirmektedir ve o nimetleri hat?rlamak bize lezzet verir, huzur verir ve hayat?m?za ne?e getirir. Mesela gözünüzü dü?ünün. Bir sohbet ortam?nda bir?ey dikkatimi çekti. Birisi içeri gelince yan?mdaki adam aya?a kalkt?. Kendisine bunu niçin yapt???n? sordum. Dedi ki: "O göz doktorudur. Benim gözümde bir rahats?zl?k vard?. Yan?na gittim, muayene etti ve bir ilâç verdi. Hemen iyile?ti. Onun için kendisine sayg? duyuyorum, aya?a kalkma gere?ini hissediyorum." Peki, var olan gözündeki bir rahats?zl?ktan dolay? bir doktora te?ekkür eder ve sayg? için aya?a kalkars?n da, o yoktan var eden Allah 'a nas?l te?ekkür etmeli ve ona nas?l ibadet etmelisin? O gözü, o kula?? yoktan var eden Allah 'a nas?l ibadet etmeli? O aya?? var eden Allah 'a nas?l hamd etmeli? O kalbi yarat?p saat gibi çal??t?ran Allah 'a kar?? nas?l bir minnettarl?k içinde bulunmak laz?m? O beyni çal??t?ran Rabbe kar?? nas?l bir ibadet halinde olmak laz?m? K?sacas? üzerimizde nice nimetler vard?r ki, onlar? dü?ünmemiz gerekir. Nimeti paradan ibaret saymak çok yanl??t?r. Hastanelere bak?n[, orada hastalar göreceksiniz. Onlar ne para isterler, ne de mal-mülk. Sadece Cenab-? Haktan s?hhat isterler. S?hhatlerinin iadesini isterler. Ve derler ki: "Rabbimiz bize s?hhatimizi versin, olmazsa ç?karken kö?eba??nda mendilimizi açar dilenmeye de raz? oluruz." ?imdi üzerimizde Rabbimizin nice nimetleri var; elimiz tutuyor, aya??m?z tutuyor, her taraf?m?z s?hhat f??k?r?yor adeta. ??te biz böyle büyük ve paha biçilmez nimetler içerisindeyken fark?nda olmadan maddi s?k?nt?lar?n k?skac?nda eziliyor, halimizden ?ikâyet ediyor, nimetleri görmez hale geliyoruz. Bu yanl??t?r. Üzerimizdeki çok k?ymetli nimetlerin fark?na varmal?, dü?ünmeli ve böylece hayat?m?za bir zevk, bir lezzet ve bir ne?e kazand?rmal?y?z. Muhakkak ki, evdeki ekonomik s?k?nt?y? en ba?ta han?mlar duyar. Mutfa?a girince istedi?i malzemeleri bulamay?nca yemek yapamaz veya i? yapamaz durumda kal?rlar ve bu eksikliklerin ezikli?ini ilk önce onlar hissederler. Ama ?uras? muhakkak ki, kendimizi gelirimize göre düzenlemeli, çevreye göre düzenlemek gibi bir yanl??a girmemeliyiz. Herkesin hayat anlay??? kendine göredir. Herkesin geliri de kendine göredir. Biz kendimizi kendimize göre ayarlamal?y?z. Ço?u kez s?k?nt?lar da bundan ileri gelir. Burada yan?lmaya maruz kal?yoruz. Cenab-? Hak içinde bulundu?umuz ekonomik s?k?nt?lar? in?aAllah kald?racakt?r üzerimizden. Bu imtihan? da in?aAllah verece?iz. Ne var ki yoklukta isyan edenler imtihan? kaybetmi?, ne kadar sab?rl?, anlay??l? olduklar?n? ortaya koymu?lard?r..


[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ve Du@ iLe [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]