.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Salava10


Join the forum, it's quick and easy

.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Salava10
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Kimler hatta?
Toplam 8 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 8 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 206 kişi 31.07.17 12:04 tarihinde online oldu.
En son konular
» Kutsalınıza Hakaret Edilmesi İncitiyormuş Değil mi?
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime122.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN

» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime112.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN

» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime112.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN

» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime117.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN

» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN

» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN

» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN

» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN

» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN

» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN

» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN

» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN

» Ne NeDiR?
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime120.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN

» ÖĞÜT VEREN AYETLER
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime120.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN

» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime122.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN

» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN

» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN

» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Icon_minitime111.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN

Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN

Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Anket

İRFaN MeCLiSi & RaH-ı AŞK FoRMuMuZa NaSıL ULaŞTıNıZ?

ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_lcap67%ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_rcap 67% [ 4 ]
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_lcap0%ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_rcap 0% [ 0 ]
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_lcap0%ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_rcap 0% [ 0 ]
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_lcap0%ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_rcap 0% [ 0 ]
ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_lcap33%ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Vote_rcap 33% [ 2 ]

Toplam Oylar : 6

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim


ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ

Aşağa gitmek

ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ Empty ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ

Mesaj tarafından Berzah 16.04.10 10:50

ALİ BİN MEYMÛN MAĞRİBÎ

Evliyânın meşhurlarından. İsmi, Ali bin Meymûn bin Ebî Bekr bin Ali bin Meymûn bin Ebî Bekr el-Hâşimî el-Kureşî el-Mağribî el-Gamârî'dir. Künyesi Ebü'l-Hasan olup, şerîftir. 1450 (H.854) senesinde Afrika'nın Fimâre bölgesinde doğdu.

İlim tahsîli için, gençliğindeEndülüs'e ve Fas'a gitti. Fas'da Ebû Zeyd Abdurrahmân el-Hamîdî'den din ilimlerini ve bilhassa Mâlikî mezhebi fıkhını öğrendi. Diğer taraftan matematik ve lisan öğrendi.Tahsîlini tamamladıktan sonra bir müddet müderrislik ve kâdılıkta bulundu. Bu sıralardaPortekizliler, Kuzey Afrika'nın sâhil şeridindeki istilâlarını yaygınlaştırma hareketinde bulununca, müslümanlar cihâd îlân ettiler. Ali bin Meymûn bu sırada memleketine dönüp cihâd niyeti ile yapılan savaşlara katıldı.

Memleketine döndüğünde ilimde yetişmiş fazîletli bir âlim olmuştu. Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesine son derece riâyet ederdi. Memleketinde fısk ve fücûr çok yayılmıştı. İnsanların çoğu âhireti unutmuş dünyâya ve haramlara dalıp gitmişlerdi.

Ali bin Meymûn hazretleri memleketi halkına Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirdi. İslâmiyet'i anlattı ve uymaları için teşvik etti. Ancak derin bir gaflet uykusuna dalan halk; haramlardan, kötülüklerden bir türlü uzaklaşmadı. Onların bu bozuk hâllerine daha fazla tahammül edemeyip babasından müsâde alarak doğu memleketlerine gitti. Önce Kuzey Afrika'ya gidip orada insanlara doğru yolu anlattı ve cihâdla meşgûl oldu. Askere komutanlık yaptı. Bu yıllarda İspanyollar Kuzey Afrika'ya akınlar yapıyorlardı. Ayrıca bu bölge her türlü sapık îtikâdın yayılmasına müsâid bir hâle getirilmişti. Buradaki sapık îtikâdların mensûblarına karşı yoğun ve kararlı bir mücâdeleye başladı. Ehl-i sünnet îtikâdını yaymak için üstün gayretler gösterdi ve Kuzey Afrika'nın değişik bölgelerine gitti. Diğer taraftan bu bölgede tasavvuf ehli âlimler de halka hak ve hakîkatı anlatmak için devâmlı gayret gösteriyorlardı. Bir seferinde bu alimlerle tanıştı. Bu hâdise tasavvufa yönelmesine yol açtı. Tanıştığı zâtlardan Şeyh İbn-i Arefe Kayrevânî onu Şâzilî tarîkatının meşhur şeyhi Ebü'l-Abbas Ahmed Tûzî ed-Debbûsî'ye gönderdi. Böylece ondan ilim ve feyz alıp, tasavvufta yetişti.

Sonra hacca gitti ve Sûriye'ye döndü. Lübnan'ı ve köylerini dolaştı ve Beyrut'a geçti. Burada en meşhûr talebesi Muhammed bin Arrak ile tanıştı.Bir müddet irşâd faâliyetinden sonra meşhûr talebeleriyle Sultan İkinci Bâyezîd Han devrinde Anadolu'ya geldi. Altı sene Bursa'da kaldı. Bursa'da insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı. Bu sırada Dımaşk'da (Şam) şiddetli bir kuraklık oldu. İnsanlar ve hayvanlar perişan halde, çâresiz kaldılar. Ali bin Meymûn hazretleri insanların sıkıntıdan kurtulmaları için merhamet ederek, nasîhatlerde bulunup, çâre göstermek istedi. Bu maksadla orada bulunan talebelerinden birine bir mektûb gönderdi. Mektubda çok kıymetli ve pek mühim tavsiyeler ve nasîhatler vardı.

Talebesi mektubu alıp Emevî Câmiine götürdü. O gün Cumâ ve Ramazân-ı şerîfin dördüncü günü idi. Mektubu, Dâr-ül-adl müftîsi Kemâleddîn bin Hamzâ, Şâfiî kâdısı İbn-i Ferfûr, Mâliki kâdısı Hayreddîn ve Hanbelî mezhebi kâdısı Necmeddîn bin Meflâh'a okudu. Bunlar da mektubda bildirilen hususları diğer âlimlere naklettiler.

Mektubda; İslâmiyetin emirlerine uymayı, yasaklarından, haramlarından şiddetle sakınmayı, zulmetmemeyi, vakıf mallarını yememeyi, herkesin günahlarına tövbe etmesini, Emr-i mârûf ve nehy-i münkeri, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını terketmemeyi tavsiye etmişti.

Âlimler bu mektub geldikten sonra halkı toplayıp yağmur duâsına çıktılar. Ali bin Meymûn hazretlerinin talebesi, yağmur duâsı sırasında hocasından gelen mektubu halka okuyup, gözyaşı dökerek duâ etti. Tam bu sırada Allahü teâlânın izniyle yağmur yağmaya başladı. Her taraf suya kandı, kuraklık kalmadı.

Bursa'dan Suriye'ye geri döndü. Vaktini ilme hizmetle geçirdi. Derslerine ve sohbetlerine kâdılar, müftîler ve bölgenin ileri gelen ilim ehli katıldı. Sâlihiye'de dört sene kaldı, sonraMecdel Maûş'a gitti.

Ali bin Meymûn hazretleri bütün irşâd faâliyetlerinde Ehl-i sünnet îtikâdının yayılmasına gayret etti. Tasavvuf derslerinde; zühd, şüphelilerden sakınma, dünyâya düşkün olmama, kul hakkı ve takvâ, haramlardan kaçma üzerinde durdu.

Talebelerinden birisini başkasının mülkü olan duvar üzerinde ceviz kırarken gördü. Orada ceviz kırmamasını söyleyince talebe merakla sebebini sordu. O da;

"Sen öyle ceviz kırarken duvarın toprakları döküldüğünden başkasının malına zarar vermektesin. Bu da kul hakkına girer." buyurdu.

Yine birgün talebelerinden biri ile çarşıya giderken, kısa yol, bir hanın içinden geçiyordu. Herkes orayı yol yapmıştı. Talebesi;

"Biz de buradan geçelim!" dedi.Ali bin Meymûn;

"Burası nedir?" diye sorunca, talebe;

"Han" cevâbını verdi. Bunun üzerine;

"Bu han oradan geçilsin diye yapılmamış ki, oradan geçmek için sâhibinin izni olması lâzım." buyurarak yoluna devâm etti. Sultan Câmii ismi ile anılan bir câminin yanına geldiler. Talebe;

"Buyrun câminin içinden çarşıya gidelim!"deyince, Ali bin Meymûn;

"Câmiler, Allahü teâlânın evleridir. İnsanlar burayı yol yapsın diye yapılmamıştır." deyip, çarşıya oradan da girmeyip başka yoldan girdi.

Talebelerinin iyi yetişmeleri için son derece titizlik gösterirdi. Ufacık bir gevşekliklerine müsâmaha göstermez ve gördüğü kusurları hemen düzeltirdi. Çok heybetli ve sert bir mîzâca sâhib idi.

Zamânının, dîni dünyâlık kazanmaya âlet eden kötü din adamlarına çok kızar, onların zararlarından sakınılmasını söylerdi. Dâimâ hakkı söyler, insanların kınamasından hiç çekinmezdi.

"Yanıma gelen Sultan Bâyezîd Han da olsa İslâmiyetin bildirdiği şekilde davranırım." derdi. Bid'atlerden son derece sakınır, ilim ehline ikrâm ve iltifatta bulunurdu. Kendisi için ayağa kalkılmasını istemezdi. Her gün yirmi kadar fakir, talebesine yemek verirdi. Hediye kabûl etmezdi. Dul, yetim ve zayıflara çok merhametli idi. Onları kendisine tercih eder, fakir olduğu hâlde gücü yettiği kadar yiyecek, giyecek verirdi.

Talebelerinin meşhurlarından Alvân el-Hamevî, onun menkıbelerini, Müclil-Hüzn Anil-Mahzûn fî Menâkıbı'ş-Şeyh Ali bin Meymûn adlı kitabında toplamıştır.

Ali bin Meymûn 1511 (H.917) senesindeDımaşk'da vefât etti. Mecdel Mâûş adlı yerde medfûndur. Vefâtından seneler sonra birkaç âlim kabrini ziyârete gitti. Bunlardan biri yolda kendi kendine;

"Kerâmetini görmediğimiz bir kimsenin kabrini ziyârete gidiyoruz." dedi. Kabre yaklaştıklarında, o çevrede bir avcının, köpeği ile birlikte bir ceylanı yakalamak için kovaladığını gördüler. Sağa sola kaçan ceylan en sonundaAli bin Meymûn hazretlerinin kabri başına gelip durdu ve hiç bir yere gitmedi. Bu hâl ziyâretçileri şaşırttı.

Avcı gelip, ceylanı yakaladı. Avcıya;

"Bu kabrin yanına gelip, sığınan hayvanı bırak. Onu kesip yemen senin için iyi olmaz. Bu kabirde evliyâ bir zât yatıyor..." dediler.

Avcı bu söze kulak asmadı. Ceylanı çeke çeke götürdü ve bir kenarda kesip etinden pişirip yedi. Yedikten sonra karnına bir ağrı girdi. Kıvranmaya başladı. Şiddetli ağrıdan bir türlü kurtulamadı. Gece vaktine kadar ağrı devam etti ve gece yarısı öldü. Sabahleyin cenâzesini yıkayanlar vücudunu yırtıcı bir hayvan yemiş gibi parça parça olmuş gördüler!

Ali bin Meymûn hazretleri buyurdu ki:

"Hâlinin onda dokuzu susmak, biri de konuşmak olsun."

"Kendisine kurtuluşa ermiş bir kimsenin nazarı, bakışı erişip, yâni bir büyük zâtı tanıyıp da kurtuluşa ermeyen kimseye şaşarım!"

Eserlerinden bâzıları şunlardır:

1) Beyân-ül-Ahkâm fis-Seccâdeti vel-Hırkati

Berzah
Berzah
VEFALI ÜYEMİZ
VEFALI ÜYEMİZ


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz