Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 68 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 68 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Gıybet...
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: KISSADAN HİSSE
1 sayfadaki 1 sayfası
Gıybet...
Gıybet
Birgün büyük alimlerden olan Hasan basri hazreleri öğrencileriyle sohbet ettikten sonra bir öğrencisi kendisine yaklaşır ve şöyle der.
---Efendim dün akşam şu karşıkı evde misafirdim fakat senin hakkında ileri geri konuşuyolardı.Siz böyle kötü biri değilsiniz.Bu duruma çok üzüldüm der.
Bunu üzerine Hasan Basri hazretleri çıkardığı üç altını öğrencisine verir ve
---Gidip bu altınları o eve götür ve teşekkür ettiğimi söyle der.
Öğrencisi şaşkınlık içinde ama efendi onlar senin için kötü şeyler söylediler ama sen onları mükafatlandırıyosun deyince Hasan Basri hazreleri şunları söyler;
---Hayır ben onları mükafat için vermiyorum bu altınları onlar benim hakkımda konuşarak yaptıkları iyi amelleri, ibadetlerini bana vermiş oldular.Benim günahlarımı aldılar kendi iyi amellerini bana verdiler.Yani asıl onlar beni mükafatlandırıyolar ama haberleri yok der.
Belki bizde farkında olmadan yada farkında olarak başkaları hakkında gıybet ediyor, sevdiğimiz beklide hiç sevmediğimiz kişilerin günahlarını üzerimize alıyoruz.Tabiki kendi yaptığımız iyi ameller ibadetler beklide boşa gidiyor.Dilimizi tutsak insanlar hakkında yorum yapmasak ne güzel olurdu.Biz ne yapıyoruz hergün başkalarının günahlarını üzerimize alıyoruz sevaplarımız onlara gidiyo ama farkında değiliz.
Hep kadınlar gıybet eder, onlar çok konuşur deriz ama erkeklerde şimdi kadınlardan geri kalmıyo.Herkes için geçerli yani.Bırakalım başkası için yorum yapmayı önce kendimize bakalım.Başkaları hakkımızda ne derse desin eğer biri sizin hakkınızda konuşuyolarsa bırakın günahlarınızı alsınlar, yaptıkları iyi amelleri bize versinler.Biz susalım sukut en büyük hazinedir.Tabi başkaları sizin yanınızda başkasının hakkında konuşuyosa gıybet ediyorsa onu uyarın sizi dinlemezse ordan uzaklaşın.O nun günahına ortak olmayın.Binbir güçlükle yaptığınız iyi amelleri, kıldığınız namazları, ibadetleri başkasına vermeyin dilinizi tutun.SUKUT ALTINDIR.
Birgün büyük alimlerden olan Hasan basri hazreleri öğrencileriyle sohbet ettikten sonra bir öğrencisi kendisine yaklaşır ve şöyle der.
---Efendim dün akşam şu karşıkı evde misafirdim fakat senin hakkında ileri geri konuşuyolardı.Siz böyle kötü biri değilsiniz.Bu duruma çok üzüldüm der.
Bunu üzerine Hasan Basri hazretleri çıkardığı üç altını öğrencisine verir ve
---Gidip bu altınları o eve götür ve teşekkür ettiğimi söyle der.
Öğrencisi şaşkınlık içinde ama efendi onlar senin için kötü şeyler söylediler ama sen onları mükafatlandırıyosun deyince Hasan Basri hazreleri şunları söyler;
---Hayır ben onları mükafat için vermiyorum bu altınları onlar benim hakkımda konuşarak yaptıkları iyi amelleri, ibadetlerini bana vermiş oldular.Benim günahlarımı aldılar kendi iyi amellerini bana verdiler.Yani asıl onlar beni mükafatlandırıyolar ama haberleri yok der.
Belki bizde farkında olmadan yada farkında olarak başkaları hakkında gıybet ediyor, sevdiğimiz beklide hiç sevmediğimiz kişilerin günahlarını üzerimize alıyoruz.Tabiki kendi yaptığımız iyi ameller ibadetler beklide boşa gidiyor.Dilimizi tutsak insanlar hakkında yorum yapmasak ne güzel olurdu.Biz ne yapıyoruz hergün başkalarının günahlarını üzerimize alıyoruz sevaplarımız onlara gidiyo ama farkında değiliz.
Hep kadınlar gıybet eder, onlar çok konuşur deriz ama erkeklerde şimdi kadınlardan geri kalmıyo.Herkes için geçerli yani.Bırakalım başkası için yorum yapmayı önce kendimize bakalım.Başkaları hakkımızda ne derse desin eğer biri sizin hakkınızda konuşuyolarsa bırakın günahlarınızı alsınlar, yaptıkları iyi amelleri bize versinler.Biz susalım sukut en büyük hazinedir.Tabi başkaları sizin yanınızda başkasının hakkında konuşuyosa gıybet ediyorsa onu uyarın sizi dinlemezse ordan uzaklaşın.O nun günahına ortak olmayın.Binbir güçlükle yaptığınız iyi amelleri, kıldığınız namazları, ibadetleri başkasına vermeyin dilinizi tutun.SUKUT ALTINDIR.
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: Gıybet...
Her söylediğin doğru olsun ama her doğruyu söylemen doğru değil...
-Said Nursî-
Ortak arkadaşımızın arkasından konuştuğumu onun arkasından konuştuğumu
saklayacağından emin olacak kadar sırdaşım bildiğim diğer arkadaşıma
"Onun arkasından konuştum ama senin arkandan konuşmam!" diyemediğim,
kendimi arkadaşımın yüzüne başka, arkasından başka konuşan bir
ikiyüzlülük içinde diğer arkadaşıma sobeleteceğimden utandığım için
deme gereğini duymadığım,
diyecek olursam da, benim ikiyüzlülüğümle ister istemez yüzleşerek
benim utancımı gidermeye çalışma utancından arkadaşımı koruyamayacağımı
düşünerek utandığım,
utanmasam bile, onu "ben senin arkandan da konuşabilirim" şüphesine itmekten korkarak ister istemez dudaklarımı kilitlediğim,
konuşsam bile, ondaki "burada olmayan o değil de ben olsaydım, sen
onunla da benim arkamdan konuşurdun!" beklentisini önleyemediğim,
önleyemediğimi bildiğim için de iyice susarak katıldığım/katkıda bulunduğum
o tuhaf sessizliği dağıtmak için dilimden hiçbir şey gelmiyor...
Zorba bir sözleşme olarak aramıza konulmuş bu yakıcı sessizliğe boyun
büküyoruz, birlikte razı oluyoruz. Bu zoraki sessizliğin tıslaması
içimize doğru ilerledikçe, sahiciliğimizi yakan közler kızışıyor,
seslerimizin hepsini sahte kılan sinsi yangın harlanıyor. Herkes
kardeşi tarafından arkasından konuşulabilir biliyor kendini. Herkes
kardeşinin arkasından konuşmayı hak ettiğini düşünüyor. Herkes kardeşi
tarafından arkasından konuşabilir diye bilindiğini biliyor. Herkes
kardeşinin arkasından konuşabileceğini kardeşine bildirmiş gibi ses
çıkarmıyor arkadan konuşabilir sanılmasına. Arkadan konuşabilir
sanılanlar "konuşmayacağız!" demekten utanıyor. Arkasından
konuşulacağını sananlar "konuşmayın!" demeye tenezzül etmiyor.
Belki de kimse konuşmuyor. Öyleyse kim konuşuyor konuşmayanların
yerine? Kim konuşuyor konuşmayanlar konuştu diye? Kim attı bu közü
sözümüzün arasına? Kim körüklüyor bu sinsi yangını?
Sözleriyle bizi (haklı/haksız) hayli hırpaladıktan sonra arkasını dönüp
giden arkadaşıma, ayrılırken, "yine de senin arkandan konuşmayacağız!"
diyemiyorum. Diyemiyorum, çünkü arkasından konuşabileceğimi aklına
getirmekten korkuyorum. Diyemiyorum, çünkü arkasından konuşabileceğimin
zaten aklında olduğunu öğrenmekten çekiniyorum. Diyemiyorum, çünkü
arkasından konuşmayacak kadar erdemli olabileceğime inanmadığını da
açık edip, arkandan konuşmayacağım diyerek arkasından konuşabilecek
kadar yalancı olduğumu sandığını da itiraf etmesinden korkuyorum.
Diyemem, çünkü benim kendisi hakkında, arkasından konuşacağımı
zannedecek kadar hakkımda kötü zan sahibi olduğumu bilmesinden
korkuyorum. Ona arkamdan konuşulmaz nasılsa..."" demekten, beni de
"arkasından konuşmayacağımdan emin nasılsa..." diye bir şey demek
zorunda hissetmemekten yoksun bırakan dedikodu medeniyetini işte böyle
zor cümleler kurarak lanetliyorum. İkimiz de mağduruz.
Kim susturdu beni, onu ve seni? Kim?
Senai Demirci...
-Said Nursî-
Ortak arkadaşımızın arkasından konuştuğumu onun arkasından konuştuğumu
saklayacağından emin olacak kadar sırdaşım bildiğim diğer arkadaşıma
"Onun arkasından konuştum ama senin arkandan konuşmam!" diyemediğim,
kendimi arkadaşımın yüzüne başka, arkasından başka konuşan bir
ikiyüzlülük içinde diğer arkadaşıma sobeleteceğimden utandığım için
deme gereğini duymadığım,
diyecek olursam da, benim ikiyüzlülüğümle ister istemez yüzleşerek
benim utancımı gidermeye çalışma utancından arkadaşımı koruyamayacağımı
düşünerek utandığım,
utanmasam bile, onu "ben senin arkandan da konuşabilirim" şüphesine itmekten korkarak ister istemez dudaklarımı kilitlediğim,
konuşsam bile, ondaki "burada olmayan o değil de ben olsaydım, sen
onunla da benim arkamdan konuşurdun!" beklentisini önleyemediğim,
önleyemediğimi bildiğim için de iyice susarak katıldığım/katkıda bulunduğum
o tuhaf sessizliği dağıtmak için dilimden hiçbir şey gelmiyor...
Zorba bir sözleşme olarak aramıza konulmuş bu yakıcı sessizliğe boyun
büküyoruz, birlikte razı oluyoruz. Bu zoraki sessizliğin tıslaması
içimize doğru ilerledikçe, sahiciliğimizi yakan közler kızışıyor,
seslerimizin hepsini sahte kılan sinsi yangın harlanıyor. Herkes
kardeşi tarafından arkasından konuşulabilir biliyor kendini. Herkes
kardeşinin arkasından konuşmayı hak ettiğini düşünüyor. Herkes kardeşi
tarafından arkasından konuşabilir diye bilindiğini biliyor. Herkes
kardeşinin arkasından konuşabileceğini kardeşine bildirmiş gibi ses
çıkarmıyor arkadan konuşabilir sanılmasına. Arkadan konuşabilir
sanılanlar "konuşmayacağız!" demekten utanıyor. Arkasından
konuşulacağını sananlar "konuşmayın!" demeye tenezzül etmiyor.
Belki de kimse konuşmuyor. Öyleyse kim konuşuyor konuşmayanların
yerine? Kim konuşuyor konuşmayanlar konuştu diye? Kim attı bu közü
sözümüzün arasına? Kim körüklüyor bu sinsi yangını?
Sözleriyle bizi (haklı/haksız) hayli hırpaladıktan sonra arkasını dönüp
giden arkadaşıma, ayrılırken, "yine de senin arkandan konuşmayacağız!"
diyemiyorum. Diyemiyorum, çünkü arkasından konuşabileceğimi aklına
getirmekten korkuyorum. Diyemiyorum, çünkü arkasından konuşabileceğimin
zaten aklında olduğunu öğrenmekten çekiniyorum. Diyemiyorum, çünkü
arkasından konuşmayacak kadar erdemli olabileceğime inanmadığını da
açık edip, arkandan konuşmayacağım diyerek arkasından konuşabilecek
kadar yalancı olduğumu sandığını da itiraf etmesinden korkuyorum.
Diyemem, çünkü benim kendisi hakkında, arkasından konuşacağımı
zannedecek kadar hakkımda kötü zan sahibi olduğumu bilmesinden
korkuyorum. Ona arkamdan konuşulmaz nasılsa..."" demekten, beni de
"arkasından konuşmayacağımdan emin nasılsa..." diye bir şey demek
zorunda hissetmemekten yoksun bırakan dedikodu medeniyetini işte böyle
zor cümleler kurarak lanetliyorum. İkimiz de mağduruz.
Kim susturdu beni, onu ve seni? Kim?
Senai Demirci...
belinay- SÜPER MODERATÖR
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: KISSADAN HİSSE
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN