Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 6 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 6 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Vücut Ülkesinin Pa-yitahtı;Kalp
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: KÜLTÜR SARAYI :._.·´¯) :: DENEME-MAKALE
1 sayfadaki 1 sayfası
Vücut Ülkesinin Pa-yitahtı;Kalp
KaLBiNe DöN
Türkçemiz Osmanlı döneminde bir büyük medeniyet dili olgunluğuna erişmiş, özellikle de 20. yüzyılın ilk yarısında Ömer Seyfettin, Yahya Kemal, Mehmet Akif gibi yazar ve şairlerimiz elinde kimi fazlalıklarından da arınarak işlek, kıvrak bir dil haline gelmiştir.Şüphesiz ki insanlar kavramlarla düşünür. Bu kavramların arkasında bir kültür ve medeniyet âleminin saklı olduğu inkâr edilemez bir gerçektir.
Irmakların, geçtikleri yerlerin rengini, kokusunu bünyelerine katmaları gibi, dilimiz de akıncı ecdadın elinde çok farklı coğrafyaların sesini, sözünü almış, onları büyük bir kültür potası içinde eritmiş, Kur'an ikliminin imkanlarından da sonu-na kadar faydalanmıştır.
Kalb, dilimize Arapça'dan, Kur'an'dan giren ve çağrışım değeri yüksek olan bir kelime. Kelime manası olarak her daim değişen halden hale geçen demek… Bir başkent. Vücut ülkemizin pa-yitahtı. Bir merkez, bir karargâh…
Kâinat nasıl Allah merkezli, dünya nasıl insan merkezliyse; insan da kalp merkezlidir. Bu ana merkezlere nasıl yaklaştığımız, buraları nasıl anlamlandırdığımız bizim kişilik ve kimliğimizle doğrudan alâkalı. Rab, insan ve kalp dengesi bozulduğu anda sıkıntılar da bir bir ortaya çıkmakta, kimliğimizde kırılmalar meydana gelmektedir. Bir denge dini olan İslam her şeyi yerli yerine oturtmuş, her şeye hakkettiği değeri sunmanın yollarını göstermiş; insan olma, müslim(e) olma, mü'mi-n(e) olma mücadelesi verenleri berrak kaynağından asırlar boyu beslemiş ve beslemeye de devam etmektedir.
Ferdi plândaki saldırıların kalbimizi hedef aldığı bir gerçek. Acaba neden? Neden hedef tahtasına kalbimiz oturtulmaktadır? Burada Peygamber Efendimizin “Vücudunuzda bir et parçası var, o ıslah olursa bütün vücûd ıslah olur. O fesada giderse bütün vücut da fesada gider. O et parçası kalptir.” hadisini hatırlayalım. Çünkü bu hadis sorumuzun cevabı niteliğindedir.
Kalbimiz yapı olarak değişmeye açık. Kalbimizin 'hal'i eli-mize, dilimize, gözümüze, kulağımıza kısaca tüm vücudumuza sirayet ediyor. Bu sebeple de işgalcilere karşı kalbimizi koruma, ona sahip çıkma zorunluluğumuz vardır. Saldırıların topluca ve de plânlı bir şekilde yapıldığı dünyamızda bu saldırılara yalnız başı-mıza karşı koyabilmemiz mümkün görünmemekte, bizleri bir ve beraber olmaya âdeta zorlamaktadır. Atalarımızın ses vermek istiyorsak en az iki ele ihtiyaç duyduğumuz gerçeğini veciz şekilde ifade eden öğüdünü hatırlamanın vaktidir.
Uyanık, tatmin olmuş bir kalp için ayetten mülhem Allah'ın zikri gerekmekte. Zikir, yani hatırlama, anma. Allahlı bir hayat ya-şama arzusu. Bu inanç kalbimizde, bu bilinç zihnimizde yer edindikten sonra hayata bakışımızın da kökten değişeceği malumdur. Bundan sonra meşhur tabirle 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.' Bu inanç ve niyet kâinattaki mükemmel ahengin bir parçası olmanın huzurunu da bizlere sunacaktır.
Kâbe. Dünya müslümanlarının kalbi. Onlara iman, aksiyon, kardeşlik nüveleri zerk eden bir merkez. Nicedir; kimi zaman damar tıkanıklığı, kimi zaman da damar kopukluğu sebebiyle bu ana merkezden vücuta kan akışı sağlanamamakta, bünye gittikçe zayıflamaktadır. Ümmetin kalp ve damar mütehassıslarına ihtiyacı hat safhadadır.
O halde tüm çağrışımlarıyla birlikte 'kalbimize dönme'nin çabası ve de endişesi içerisinde olmalıyız
Yasin Şimşek
Türkçemiz Osmanlı döneminde bir büyük medeniyet dili olgunluğuna erişmiş, özellikle de 20. yüzyılın ilk yarısında Ömer Seyfettin, Yahya Kemal, Mehmet Akif gibi yazar ve şairlerimiz elinde kimi fazlalıklarından da arınarak işlek, kıvrak bir dil haline gelmiştir.Şüphesiz ki insanlar kavramlarla düşünür. Bu kavramların arkasında bir kültür ve medeniyet âleminin saklı olduğu inkâr edilemez bir gerçektir.
Irmakların, geçtikleri yerlerin rengini, kokusunu bünyelerine katmaları gibi, dilimiz de akıncı ecdadın elinde çok farklı coğrafyaların sesini, sözünü almış, onları büyük bir kültür potası içinde eritmiş, Kur'an ikliminin imkanlarından da sonu-na kadar faydalanmıştır.
Kalb, dilimize Arapça'dan, Kur'an'dan giren ve çağrışım değeri yüksek olan bir kelime. Kelime manası olarak her daim değişen halden hale geçen demek… Bir başkent. Vücut ülkemizin pa-yitahtı. Bir merkez, bir karargâh…
Kâinat nasıl Allah merkezli, dünya nasıl insan merkezliyse; insan da kalp merkezlidir. Bu ana merkezlere nasıl yaklaştığımız, buraları nasıl anlamlandırdığımız bizim kişilik ve kimliğimizle doğrudan alâkalı. Rab, insan ve kalp dengesi bozulduğu anda sıkıntılar da bir bir ortaya çıkmakta, kimliğimizde kırılmalar meydana gelmektedir. Bir denge dini olan İslam her şeyi yerli yerine oturtmuş, her şeye hakkettiği değeri sunmanın yollarını göstermiş; insan olma, müslim(e) olma, mü'mi-n(e) olma mücadelesi verenleri berrak kaynağından asırlar boyu beslemiş ve beslemeye de devam etmektedir.
Ferdi plândaki saldırıların kalbimizi hedef aldığı bir gerçek. Acaba neden? Neden hedef tahtasına kalbimiz oturtulmaktadır? Burada Peygamber Efendimizin “Vücudunuzda bir et parçası var, o ıslah olursa bütün vücûd ıslah olur. O fesada giderse bütün vücut da fesada gider. O et parçası kalptir.” hadisini hatırlayalım. Çünkü bu hadis sorumuzun cevabı niteliğindedir.
Kalbimiz yapı olarak değişmeye açık. Kalbimizin 'hal'i eli-mize, dilimize, gözümüze, kulağımıza kısaca tüm vücudumuza sirayet ediyor. Bu sebeple de işgalcilere karşı kalbimizi koruma, ona sahip çıkma zorunluluğumuz vardır. Saldırıların topluca ve de plânlı bir şekilde yapıldığı dünyamızda bu saldırılara yalnız başı-mıza karşı koyabilmemiz mümkün görünmemekte, bizleri bir ve beraber olmaya âdeta zorlamaktadır. Atalarımızın ses vermek istiyorsak en az iki ele ihtiyaç duyduğumuz gerçeğini veciz şekilde ifade eden öğüdünü hatırlamanın vaktidir.
Uyanık, tatmin olmuş bir kalp için ayetten mülhem Allah'ın zikri gerekmekte. Zikir, yani hatırlama, anma. Allahlı bir hayat ya-şama arzusu. Bu inanç kalbimizde, bu bilinç zihnimizde yer edindikten sonra hayata bakışımızın da kökten değişeceği malumdur. Bundan sonra meşhur tabirle 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.' Bu inanç ve niyet kâinattaki mükemmel ahengin bir parçası olmanın huzurunu da bizlere sunacaktır.
Kâbe. Dünya müslümanlarının kalbi. Onlara iman, aksiyon, kardeşlik nüveleri zerk eden bir merkez. Nicedir; kimi zaman damar tıkanıklığı, kimi zaman da damar kopukluğu sebebiyle bu ana merkezden vücuta kan akışı sağlanamamakta, bünye gittikçe zayıflamaktadır. Ümmetin kalp ve damar mütehassıslarına ihtiyacı hat safhadadır.
O halde tüm çağrışımlarıyla birlikte 'kalbimize dönme'nin çabası ve de endişesi içerisinde olmalıyız
Yasin Şimşek
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: KÜLTÜR SARAYI :._.·´¯) :: DENEME-MAKALE
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN