Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 213 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 213 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
SEVMEDEN GÖRENLER GÖRMEDEN SEVENLER
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: ALLAH (CELLE CELALUH) :._.·´¯) :: RAH-I AŞK
1 sayfadaki 1 sayfası
SEVMEDEN GÖRENLER GÖRMEDEN SEVENLER
Kimi sevmeden gördü, kimi ise görmeden sevdi O’nu. Kimine görmek,kimine ise sevmek düştü... Payına sevmek düşenler, payına sevmek değilde sadece görmek düşenlerden daha nasipliydi şüphesiz. Payına görmek,sadece görmek düşen nasipsizler; O’nu sevmekten mahrum idiler. NitekimO’nu sevmekten mahrum olmanın onları sürüklediği bataklıklar,yüreklerindeki karanlıklardan daha derindi. Ve onlar… Elleri kuruyan,soyları kesilen, kendilerine yazıklar olan, unutulacak olanlar…
Sevmeden görenler, görmeden sevenler… Bir de en müstesna olanlar;hem görme hem de sevme şerefine ulaşanlar vardı ki, onların makamıulaşılamayacak olandı ve onlar Ashâb-ı Kirâm’dı. Bu şerefe onlardansonra ulaşan olmadı, olamayacaktı.
Görmeden sevenler; Ashâb-ı Kirâm’ın yolunda yürüyen ve onların ayakizlerini takip ederek en güzel yolu adımlamaya çalışanlardı. Bu yoldailerlerken yol haritaları, kandilleri, azıkları hep o müstesnalardankalan mirastı. Görmeden sevenlerle, sevmeden görenleri ayıran sevgiduvarıydı. Sevgi, yürek lügatinde bir kelamdı ve sevmek her yürektefarklı bir anlam kazanandı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sevmek, ilkin sadakatti Ebu Bekirleyin. Ne derse "doğru" demek,sorgulamadan ve düşünmeden bir an. Nereye çağırırsa gitmek ve bir anlıkayrılıkta dahi özlemekti. Ucunda ölüm bile olsa O’nunla hicret etmekti.Ali gibi yatağına yatmaktı ölüm pahasına. O’nunla ağlayıp, O’nunlagülmekti.
Sevmek, anmaktı. Bir an bile unutmamaktı. O’nu sevdiğinifısıldadıkça huzur bulmaktı. O’nu sadece fısıltıyla değil,haykırırcasına da anmak… Ve O’nu en kıymetli bulup sevdiği için;diğerlerinin de O’nun kıymetini anlamasını sağlamaktı. Böylece herağızdan O’nun adı duyulacaktı. Nitekim O’nu dilinden düşürmeyenler ogün O’na en yakın olacaklardı.
Sevmek, korkmaktı. O’ndan değil, O’nu, O’nun sevgisinikaybetmekten korkmaktı. Öyle bir korkuydu ki bu; korkanı O’nu incitecekhatalardan alıkoyuyor, doğrulara sevk ediyordu. Korkanlar, yüceliyordu.
Sevmek, benzemekti. Her haliyle, her sözüyle O’na benzemek…Yürürken O’nun gibi, susarken ve konuşurken O’nun gibi olmak… Bubenzemenin bir adı da ‘’Sünnet’’ti. O’nun sünnetine uyup O’na dahayakın olmak, O’na ulaşmak için verilen bir uğraştı sevmek.
Sevmek, solmaktı. Bu dünyada vurgun yemiş bir gül misali solmak,madden unutulmak, şeklen kaybolmaktı. Dünya denen sınav yerinde nefsiyenerek, onu soldurarak bedende alçalıp ruhta yükselmekti. Bu yükselişmakamdan, mevkiden, şöhretten daha hayırlıydı. Bu yükselişin durağıO’na varmak, O’nu bulmaktı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sevmek, yanmaktı Mecnunleyin. Çöllere düşmekti ilkin. Sonrazaten erilen, ummanın kendisiydi. Esas olan; diğerlerine çöl olanı,kendine yol seçmekti. Adım attığı çölde ayaklarını yakan, yüreğiniacıtan kumlara- ki kumlar ve çöller her devirde vardır- O’na gidenyolda oldukları için sabretmek, O’ndan başka her şeye kör olmaktı,gönül gözünü açıp hakikati gösteren bir körlükle…
Sevmek, ölmekti. İki türlü ölüm vardı sevgide: Biri O’nun uğrunaölmek, O’nu korumak pahasına. O’nun nezdinde, inancı uğruna ölmek Yasirailesi gibi. Bu tür ölmek bir şahitliği de beraberinde getirir. Ölümüölümsüzlüğe, manayı şehadete taşır. İkincisi ise; O’na kavuşacağınıdüşünerek severek ölmektir. Bu ölüm, şehadeti isteyip deeremeyenlerindi.
Sevmek, dirilmekti nihayetinde. O’nu seven, O’nunla doğruyubulan insan, özüne kavuşan insandı. O’nun yolu İslâm’dı. İslâm insana;özüne varmayı, kaybettiği yanını bulmayı, içindeki iyiyi keşfetmeyi,uyuyan ruhunu uyandırmayı öğretir. Böylece ölü kalpler dirilirdi.Sevmek, ölürken bile diri kalmanın adıydı. Kendi ölse bile, ardındaölümsüz bir sevgisi vardı.
Görmeden sevenleri kurtaracak olan, Sevgili’nin onları kendinekardeş saymasıydı. Duydukları özlem, Sevgili’nin onlara olan özlemiyanında az kalırdı; ama Allah Rahman’dı. O kullarını, Sevgili’yi vesevgiyi yaratandı. Hakkıyla sevenler asla darda kalmazdı.
Betül BOZOĞLU
Sevmeden görenler, görmeden sevenler… Bir de en müstesna olanlar;hem görme hem de sevme şerefine ulaşanlar vardı ki, onların makamıulaşılamayacak olandı ve onlar Ashâb-ı Kirâm’dı. Bu şerefe onlardansonra ulaşan olmadı, olamayacaktı.
Görmeden sevenler; Ashâb-ı Kirâm’ın yolunda yürüyen ve onların ayakizlerini takip ederek en güzel yolu adımlamaya çalışanlardı. Bu yoldailerlerken yol haritaları, kandilleri, azıkları hep o müstesnalardankalan mirastı. Görmeden sevenlerle, sevmeden görenleri ayıran sevgiduvarıydı. Sevgi, yürek lügatinde bir kelamdı ve sevmek her yürektefarklı bir anlam kazanandı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sevmek, ilkin sadakatti Ebu Bekirleyin. Ne derse "doğru" demek,sorgulamadan ve düşünmeden bir an. Nereye çağırırsa gitmek ve bir anlıkayrılıkta dahi özlemekti. Ucunda ölüm bile olsa O’nunla hicret etmekti.Ali gibi yatağına yatmaktı ölüm pahasına. O’nunla ağlayıp, O’nunlagülmekti.
Sevmek, anmaktı. Bir an bile unutmamaktı. O’nu sevdiğinifısıldadıkça huzur bulmaktı. O’nu sadece fısıltıyla değil,haykırırcasına da anmak… Ve O’nu en kıymetli bulup sevdiği için;diğerlerinin de O’nun kıymetini anlamasını sağlamaktı. Böylece herağızdan O’nun adı duyulacaktı. Nitekim O’nu dilinden düşürmeyenler ogün O’na en yakın olacaklardı.
Sevmek, korkmaktı. O’ndan değil, O’nu, O’nun sevgisinikaybetmekten korkmaktı. Öyle bir korkuydu ki bu; korkanı O’nu incitecekhatalardan alıkoyuyor, doğrulara sevk ediyordu. Korkanlar, yüceliyordu.
Sevmek, benzemekti. Her haliyle, her sözüyle O’na benzemek…Yürürken O’nun gibi, susarken ve konuşurken O’nun gibi olmak… Bubenzemenin bir adı da ‘’Sünnet’’ti. O’nun sünnetine uyup O’na dahayakın olmak, O’na ulaşmak için verilen bir uğraştı sevmek.
Sevmek, solmaktı. Bu dünyada vurgun yemiş bir gül misali solmak,madden unutulmak, şeklen kaybolmaktı. Dünya denen sınav yerinde nefsiyenerek, onu soldurarak bedende alçalıp ruhta yükselmekti. Bu yükselişmakamdan, mevkiden, şöhretten daha hayırlıydı. Bu yükselişin durağıO’na varmak, O’nu bulmaktı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sevmek, yanmaktı Mecnunleyin. Çöllere düşmekti ilkin. Sonrazaten erilen, ummanın kendisiydi. Esas olan; diğerlerine çöl olanı,kendine yol seçmekti. Adım attığı çölde ayaklarını yakan, yüreğiniacıtan kumlara- ki kumlar ve çöller her devirde vardır- O’na gidenyolda oldukları için sabretmek, O’ndan başka her şeye kör olmaktı,gönül gözünü açıp hakikati gösteren bir körlükle…
Sevmek, ölmekti. İki türlü ölüm vardı sevgide: Biri O’nun uğrunaölmek, O’nu korumak pahasına. O’nun nezdinde, inancı uğruna ölmek Yasirailesi gibi. Bu tür ölmek bir şahitliği de beraberinde getirir. Ölümüölümsüzlüğe, manayı şehadete taşır. İkincisi ise; O’na kavuşacağınıdüşünerek severek ölmektir. Bu ölüm, şehadeti isteyip deeremeyenlerindi.
Sevmek, dirilmekti nihayetinde. O’nu seven, O’nunla doğruyubulan insan, özüne kavuşan insandı. O’nun yolu İslâm’dı. İslâm insana;özüne varmayı, kaybettiği yanını bulmayı, içindeki iyiyi keşfetmeyi,uyuyan ruhunu uyandırmayı öğretir. Böylece ölü kalpler dirilirdi.Sevmek, ölürken bile diri kalmanın adıydı. Kendi ölse bile, ardındaölümsüz bir sevgisi vardı.
Görmeden sevenleri kurtaracak olan, Sevgili’nin onları kendinekardeş saymasıydı. Duydukları özlem, Sevgili’nin onlara olan özlemiyanında az kalırdı; ama Allah Rahman’dı. O kullarını, Sevgili’yi vesevgiyi yaratandı. Hakkıyla sevenler asla darda kalmazdı.
Betül BOZOĞLU
belinay- SÜPER MODERATÖR
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: ALLAH (CELLE CELALUH) :._.·´¯) :: RAH-I AŞK
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN