Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 21 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 21 Misafir :: 2 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Forumlar sizce İslam'ı yaşamada ne oranda etkili?
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Forumlar sizce İslam'ı yaşamada ne oranda etkili?
Kardeşler bu sanaldaki İslami forumlar ve forumumuzda içinde olmak üzere,İslamı yaşamada bizlere ne oranda katkı sağlıyor?
Bu sağladığı katkılar nelerdir?
Allah cc. emanet olunuz selam ve dua ile.
Bu sağladığı katkılar nelerdir?
Allah cc. emanet olunuz selam ve dua ile.
demirci mustafa- SADIK ÜYEMİZ
Geri: Forumlar sizce İslam'ı yaşamada ne oranda etkili?
Göreceli ve tartışmaya açık bir konu bilgiye ulaşmak ve bireylerin birikimlerini paylaşma esaslı forumlar İslamı Yaşamada ne derece etkili olabiliyor bu anlamda özellikle dini siteler noktasında durum nedir nasıl olmalıdır çok yönlü irdelenmesi ve incelemesi gerektiren bir mevzu. Kısaca öz eleştiri şeklinde kişilerin kendi yaşantısıyla doğru orantılı olsa gerek.
Cenab-ı Hak, insanı en güzel şekilde yaratmış, her insana ayrı bir özellik vermiştir. İnsanların renkleri, dilleri, sosyal ve ekonomik durumları farklılık göstermektedir. Bu farklılıkların asla üstünlük sebebi olmadığı, üstünlüğün ancak takvada olduğu ayet-i kerimede şöyle bildirilmiştir: “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık, ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.” (Hucurat, 49/13)
Yine bu hususta Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Veda Hutbesinde: “Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Hepiniz Adem’densiniz, Adem ise; topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten sakınanınızdır. Arab’ın Arab olmayana, hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.” (Prof.Dr. İ. Sarıçam, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, s..391) buyurmuştur.
Takva; Allah’a karşı gelmekten, dünya ve ahirette insana zarar verecek inanç, söz ve davranışlardan, günahlardan sakınmak anlamına gelir. (Dini Kavramlar Sözlüğü, Diy.Yay.bak.ittika mad.) Yüce Allah, Al-i İmran Suresi 102. ayetinde; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün.” (Al-i İmran , 3/102) buyurmaktadır.
Allah’ın rızası ve dünya-ahiret mutluluğu, ancak takva ile mümkündür. Takva ve Allah sevgisi olmayan yerde gerçek huzur ve mutluluğu bulmak mümkün değildir. Gerçek huzur ve mutluluk için kalplere takva ve Allah sevgisini yerleştirelim. Her zaman ve her yerde Allah’a isyan etmekten uzak duralım. Diğer insanların hak ve hukukuna da saygılı olalım. Mal varlığımızla, fiziki güzelliğimizle, dünyevi imkanlarımızla böbürlenip, insanları küçümsemeyelim. Bunlar hiçbir zaman üstünlük vesilesi değildir. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Allah, sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. O, sadece sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34; İbn-i Mace, Zühd, 9)
“…Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar. O’nu beklemediği yerden rızıklandırır.” (Maide, 5/2)
“İlmiyle amil olmak” diye bir tabir vardır. Mutlaka duymuşsunuzdur. Bu ifadeyi bilgilerini hayata taşıyan ve çevresine örnek olan insanlar için kullanırız. Böylesi insanların nasihatlerini dinlemek, ülfetimizin dağılması, kalbimizin yumuşaması ve şeytanın vesveselerine, günahların zorlamalarına karşı koyabilmemiz için de koruyucu ve besleyici çarelerdendir.
İnsan, aklı, mantığı ve muhakemesiyle hususiyet arz eden bir varlık olduğu gibi, coşan gönlü, ürperen vicdanı, yaşaran gözleriyle de bir kalp, bir ruh ve bir duygular yumağıdır. Bu itibarla da o, iç âleminde derinleşmeye, ruh dünyasında zenginleşmeye, tefekkür hayatında genişlemeye muhtaçtır.
İnsan, yer yer içinde oluşan aysberglerin eritilmesine muhtaç olduğu gibi, manevi gıdasızlığını giderecek, manevi süt akıtan çeşmelere de şiddetli bir arzu ve istek duyar. Kur’an, Efendimize pek çok defa “Anlat” der ve O iki Cihan Güneşi de, “Din nasihattir” (Müslim, İman 95) buyurur.
Bir yanda, çatlama noktasına kadar “anlatma” talim edilirken, diğer yanda da yine hadisin ifadesiyle “Ya öğreten ya öğrenen ya da dinleyen ol; dördüncüsü olma!” (Mecmeu’z-Zevâid, 1/122) tavsiyesinde bulunularak, iki uç âdeta bir noktada birleştirilmekte ve dikkat nazarları, yerinde anlatmaya, yerinde de dinlemeye çekilmektedir.
O halde insanın, yüreğini coşturup yumuşatacak, içindeki kararmış his ve duyguların kirini, pasını giderecek, onun ebedi âlemlere şevkini kamçılayacak, bu arada dinî, ilmî meselelerle fikir dünyasını aydınlatacak kişileri dinlemesi de, yine onun için ekmek kadar, hava kadar mühim bir ihtiyaçtır.
Bu sebeple insan, “Bunu biliyorum, bir daha neden dinleyeyim ki!” dememeli; nasıl yemek, içmek devamlı tekrar ediyor ve bıkmak şöyle dursun, bunlara daima ihtiyaç duyuluyor, öyle de, kalp ve ruhun gıdası sayılan, ayrıca şeytan ve günahların şerrinden de koruyucu rol oynayan nasihat ve sohbetleri dinlemek de, onun için belki bin kat daha lüzumlu bir ihtiyaçtır. Halk arasında, vaaz ve sohbetlere devam eden birçok kişinin içkiyi, kumarı bıraktığını, pek çok fenalıkları terk ettiğini, hayırlara koşar olduğunu duyar ve dinleriz.
Bedenen hayatta olmasalar bile, hizmetleri ve yazmış oldukları eserleriyle yaşayan, bizlere iman ve ümit aşılayan Allah dostları büyük zatlar var. Ayrıca ülkemizde sözü-sohbeti dinlenen, hayatının her karesinde Efendimizin sünnetini yaşayan büyüklerimiz var. Onların eserleri ve nasihatleri bizim gönül dünyamızı coşturacaktır.
Burada “Öyle eserler var, ama okumaya vakit bulamıyorum veya okusam da anlayamıyorum” ya da “Böyle büyüklerimiz var, ama onların sohbetlerine katılmak neredeyse imkânsız” diyebilirsiniz.
Ama şunu da unutmayın. İman hakikatlerini anlatan bu eserleri okumaya hava gibi, su gibi, ekmek gibi muhtacız. Çünkü ruhumuzun, kalbimizin, aklımızın ve diğer duygularımızın da beslenmeye, gıda almaya ihtiyacı var. Anlayamama konusunda ise yardımcı kaynaklara ve çalışmalara müracaat edebilirsiniz.
Dünya hayatını ilgilendiren bir sınav için nasıl aylarca, hatta yıllarca çalışıyoruz... Ebedi hayatımızın söz konusu olduğu ve kaybetme-kazanmanın çok büyük önem taşıdığı böyle bir imtihana hazırlanmanın da önemini idrak etmeliyiz.
Bu asırda salih amel işlemenin zor olduğunu onun yerini günahlardan sakınmak demek olan takvanın alarak bu asırda takvanın amel-i salih yerine geçtiğini söyler.Hadis-i Şerif'te "Kişi arkadaşının dini üzeredir" buyrulmuştur. Dini yaşamada gayretli kimselerle arkadaşlık yapmak bu şevkin artmasına sebeb olur. Ayrıca dünyanın faniliğini, değersizliğini hakkıyla idrak edememek ve ahireti, ölümü ve hesabı tam düşünememek de yaşayamamanın mühim sebeblerindendir. Nefis terbiyesi, eğlence ve rahat düşkünlüğünden nefsin kurtarılması; gurur ve enaniyeti bırakıp nefsin ibadetten lezzet alır hale gelmesi de diğer bir önemli faktördür. Hepsinin temelinde de imanın kuvvetlendirilmesi, tahkiki hale getirilmesi vardır.
Cenab-ı Hak, insanı en güzel şekilde yaratmış, her insana ayrı bir özellik vermiştir. İnsanların renkleri, dilleri, sosyal ve ekonomik durumları farklılık göstermektedir. Bu farklılıkların asla üstünlük sebebi olmadığı, üstünlüğün ancak takvada olduğu ayet-i kerimede şöyle bildirilmiştir: “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık, ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.” (Hucurat, 49/13)
Yine bu hususta Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Veda Hutbesinde: “Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Hepiniz Adem’densiniz, Adem ise; topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten sakınanınızdır. Arab’ın Arab olmayana, hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.” (Prof.Dr. İ. Sarıçam, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, s..391) buyurmuştur.
Takva; Allah’a karşı gelmekten, dünya ve ahirette insana zarar verecek inanç, söz ve davranışlardan, günahlardan sakınmak anlamına gelir. (Dini Kavramlar Sözlüğü, Diy.Yay.bak.ittika mad.) Yüce Allah, Al-i İmran Suresi 102. ayetinde; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün.” (Al-i İmran , 3/102) buyurmaktadır.
Allah’ın rızası ve dünya-ahiret mutluluğu, ancak takva ile mümkündür. Takva ve Allah sevgisi olmayan yerde gerçek huzur ve mutluluğu bulmak mümkün değildir. Gerçek huzur ve mutluluk için kalplere takva ve Allah sevgisini yerleştirelim. Her zaman ve her yerde Allah’a isyan etmekten uzak duralım. Diğer insanların hak ve hukukuna da saygılı olalım. Mal varlığımızla, fiziki güzelliğimizle, dünyevi imkanlarımızla böbürlenip, insanları küçümsemeyelim. Bunlar hiçbir zaman üstünlük vesilesi değildir. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Allah, sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. O, sadece sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34; İbn-i Mace, Zühd, 9)
“…Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar. O’nu beklemediği yerden rızıklandırır.” (Maide, 5/2)
“İlmiyle amil olmak” diye bir tabir vardır. Mutlaka duymuşsunuzdur. Bu ifadeyi bilgilerini hayata taşıyan ve çevresine örnek olan insanlar için kullanırız. Böylesi insanların nasihatlerini dinlemek, ülfetimizin dağılması, kalbimizin yumuşaması ve şeytanın vesveselerine, günahların zorlamalarına karşı koyabilmemiz için de koruyucu ve besleyici çarelerdendir.
İnsan, aklı, mantığı ve muhakemesiyle hususiyet arz eden bir varlık olduğu gibi, coşan gönlü, ürperen vicdanı, yaşaran gözleriyle de bir kalp, bir ruh ve bir duygular yumağıdır. Bu itibarla da o, iç âleminde derinleşmeye, ruh dünyasında zenginleşmeye, tefekkür hayatında genişlemeye muhtaçtır.
İnsan, yer yer içinde oluşan aysberglerin eritilmesine muhtaç olduğu gibi, manevi gıdasızlığını giderecek, manevi süt akıtan çeşmelere de şiddetli bir arzu ve istek duyar. Kur’an, Efendimize pek çok defa “Anlat” der ve O iki Cihan Güneşi de, “Din nasihattir” (Müslim, İman 95) buyurur.
Bir yanda, çatlama noktasına kadar “anlatma” talim edilirken, diğer yanda da yine hadisin ifadesiyle “Ya öğreten ya öğrenen ya da dinleyen ol; dördüncüsü olma!” (Mecmeu’z-Zevâid, 1/122) tavsiyesinde bulunularak, iki uç âdeta bir noktada birleştirilmekte ve dikkat nazarları, yerinde anlatmaya, yerinde de dinlemeye çekilmektedir.
O halde insanın, yüreğini coşturup yumuşatacak, içindeki kararmış his ve duyguların kirini, pasını giderecek, onun ebedi âlemlere şevkini kamçılayacak, bu arada dinî, ilmî meselelerle fikir dünyasını aydınlatacak kişileri dinlemesi de, yine onun için ekmek kadar, hava kadar mühim bir ihtiyaçtır.
Bu sebeple insan, “Bunu biliyorum, bir daha neden dinleyeyim ki!” dememeli; nasıl yemek, içmek devamlı tekrar ediyor ve bıkmak şöyle dursun, bunlara daima ihtiyaç duyuluyor, öyle de, kalp ve ruhun gıdası sayılan, ayrıca şeytan ve günahların şerrinden de koruyucu rol oynayan nasihat ve sohbetleri dinlemek de, onun için belki bin kat daha lüzumlu bir ihtiyaçtır. Halk arasında, vaaz ve sohbetlere devam eden birçok kişinin içkiyi, kumarı bıraktığını, pek çok fenalıkları terk ettiğini, hayırlara koşar olduğunu duyar ve dinleriz.
Bedenen hayatta olmasalar bile, hizmetleri ve yazmış oldukları eserleriyle yaşayan, bizlere iman ve ümit aşılayan Allah dostları büyük zatlar var. Ayrıca ülkemizde sözü-sohbeti dinlenen, hayatının her karesinde Efendimizin sünnetini yaşayan büyüklerimiz var. Onların eserleri ve nasihatleri bizim gönül dünyamızı coşturacaktır.
Burada “Öyle eserler var, ama okumaya vakit bulamıyorum veya okusam da anlayamıyorum” ya da “Böyle büyüklerimiz var, ama onların sohbetlerine katılmak neredeyse imkânsız” diyebilirsiniz.
Ama şunu da unutmayın. İman hakikatlerini anlatan bu eserleri okumaya hava gibi, su gibi, ekmek gibi muhtacız. Çünkü ruhumuzun, kalbimizin, aklımızın ve diğer duygularımızın da beslenmeye, gıda almaya ihtiyacı var. Anlayamama konusunda ise yardımcı kaynaklara ve çalışmalara müracaat edebilirsiniz.
Dünya hayatını ilgilendiren bir sınav için nasıl aylarca, hatta yıllarca çalışıyoruz... Ebedi hayatımızın söz konusu olduğu ve kaybetme-kazanmanın çok büyük önem taşıdığı böyle bir imtihana hazırlanmanın da önemini idrak etmeliyiz.
Bu asırda salih amel işlemenin zor olduğunu onun yerini günahlardan sakınmak demek olan takvanın alarak bu asırda takvanın amel-i salih yerine geçtiğini söyler.Hadis-i Şerif'te "Kişi arkadaşının dini üzeredir" buyrulmuştur. Dini yaşamada gayretli kimselerle arkadaşlık yapmak bu şevkin artmasına sebeb olur. Ayrıca dünyanın faniliğini, değersizliğini hakkıyla idrak edememek ve ahireti, ölümü ve hesabı tam düşünememek de yaşayamamanın mühim sebeblerindendir. Nefis terbiyesi, eğlence ve rahat düşkünlüğünden nefsin kurtarılması; gurur ve enaniyeti bırakıp nefsin ibadetten lezzet alır hale gelmesi de diğer bir önemli faktördür. Hepsinin temelinde de imanın kuvvetlendirilmesi, tahkiki hale getirilmesi vardır.
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: Forumlar sizce İslam'ı yaşamada ne oranda etkili?
Bugün, biz meşgul olsak da olmasak dainternetin de bağımlıları var. Bazıları onu kendi hesaplarına, şeytanınoyuncağı gibi kullanıyor ve sürekli kötülük yayıyorlar. İnanan insanonu da uhrevî kazanç vesilesi yapabilir. Fakat o dikkatli olur; hangituşa dokunacak, hangi sayfaya girecek, bunu iyi belirler. Tahmini birtuşa dokunurken de -inşaallah karşımıza iyi bir şey çıkar-mülahazasıyla teyakkuzda olur. Bunlar, kalp ibresinin göstermesigereken noktaya yönlendirilmesi açısından çok belirleyici hususlardır.
Evet Hocaefendinin de dediği gibi bize verilen maddi ve manevi imkanları uhrevi kazanca çevirebiliriz nerede bulunursak bulnalım ben nasıl Rabbimi hoşnut ederim lisan-ı hal ile insanlara emri bil maruf nehyi anil münkeri nasıl ifa ederim diye düşünmeliyiz.İnsan istedikten sonra klavyesiylede irşad ve tebliğ vazifesini yapabilir.
İnternet ortamında büyük bir bilgi kirliliği var ne yazık ki, önemli olan aralarından en doğrusunu seçmek ve hayatımıza geçirebilmek.
İlk defa bir foruma bu kadar uzun süredir bağlıyım artık forumumuz benim evim gibi Allah sebep olanlardan razı olsun ben kendi adıma forumumuzdan çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim Rabbim okumayı anlamayı öğrendiklerimizle yaşamayı ve çevremize de anlatmayı nasip eylesin bizi birbirimizle imtihan etmesin yolundan ayırmasın.
Evet Hocaefendinin de dediği gibi bize verilen maddi ve manevi imkanları uhrevi kazanca çevirebiliriz nerede bulunursak bulnalım ben nasıl Rabbimi hoşnut ederim lisan-ı hal ile insanlara emri bil maruf nehyi anil münkeri nasıl ifa ederim diye düşünmeliyiz.İnsan istedikten sonra klavyesiylede irşad ve tebliğ vazifesini yapabilir.
İnternet ortamında büyük bir bilgi kirliliği var ne yazık ki, önemli olan aralarından en doğrusunu seçmek ve hayatımıza geçirebilmek.
İlk defa bir foruma bu kadar uzun süredir bağlıyım artık forumumuz benim evim gibi Allah sebep olanlardan razı olsun ben kendi adıma forumumuzdan çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim Rabbim okumayı anlamayı öğrendiklerimizle yaşamayı ve çevremize de anlatmayı nasip eylesin bizi birbirimizle imtihan etmesin yolundan ayırmasın.
belinay- SÜPER MODERATÖR
Geri: Forumlar sizce İslam'ı yaşamada ne oranda etkili?
Görüşleriniz için Allah cc. razı olsun.
Ameller Niyetlere göredir.(Hadisi Şerif)
Niyetlere bağlı diye düşünüyorum,ister İslami olsun ister başka forum olsun,niyetler en başta yapacağımızı ortaya koyar.
Allah cc. şaşırtmasın niyet bozuk olursa,ne yazılardan ne yazılanlardan pek istifade edilemez.
Buraya gelişimiz,Allah cc. daha yakın olmak,yani takva ise İnşaallah o takvayı elde ederiz.
Kardeşlerimize birşeyler öğretmekse mükafatını muhakkak alırız.
Bir ilim öğrenmekse öğrenir ve bu ilimle yaşantımızı biraz daha iyileştiririz.
Kısaca iradesini aklını vücut ülkesine hakim olan,padişahın emrine vermiştir,vücut ülkesine nefsi padişahsa onu nefsin istek ve arzularına yönlendirir.
Vücut ülkesinde,sultani ruhu padişahsa işte buda Allah cc. yakınlaştıracak,takvaya erdirecek şeyleri arar.
Forumlar faydalıdır,ama faydalanmak isteyenlere,fayda sağlar.
Allah cc. razı olsun.Bu forumumuzda gerçekten samimi kardeşlerimiz vesilesi ile faydalanmak isteyenleri,samimi duygularla bekliyor.
Allah cc. emanet olunuz selam ve dua ile.
demirci mustafa- SADIK ÜYEMİZ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN