Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 224 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 224 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Genç Kız ve Toprak
3 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: AİLE HAYATI VE YAŞAM :._.·´¯) :: İSLAMİ GENÇLİK
1 sayfadaki 1 sayfası
Genç Kız ve Toprak
“Toprak yalan söylemez!” denmiştir… Yani; ona hangi tohumu ekersen, alacağın mahsül o olacaktır. Mısır ekersen mısır, buğday ekersen buğday hasad edersin. Tohumu toprakla buluşturmazsan; boş bırakır, emek sarf etmezsen, üzerinde yabânî otlar, dikenler bitiverir. Çünkü toprağın fıtratında ürün verme istîdâdı vardır. Yüzüne gülersen, güllerle karşılar. Sırtını dönersen, dikenlerin canını acıtmasına râzısın demektir…Genç kız kalbi, bir bakıma toprak gibidir. Boşluk kabul etmez. Müspet sevgilerle beslenmeyince hemen ayrık otları sarıverır!
Muhabbet güneşi görmezse, şefkat yağmurları almazsa kurur, çoraklaşır. Yaratılışında olan kâbiliyetleri gösteremez…
* * *
Maddeye hürmetin son derece ziyâdeleştiği modern çağda, insan, alabildiğince ihmâl edilmektedir. Bundan en fazla zarar gören de şüphesiz hassasiyeti bir kelebek kanadı kadar zarif ve ihmâle bir o kadar mukavemetsiz olan genç kızlarımızdır.
Onların yaratılışında mevcud olan, fark edilme, beğenilme, ilgi görme, sevme ve sevilme isteği, doğru biçimde yönlendirilip şekillendirilmelidir. Aksi taktirde ihmâl edilmiş bir topraktaki yabanî otlar gibi zararlı sevgililer, insan onuruna yakışmayan davranış biçimleri ortaya çıkacaktır.
“Moda” adı altında sergilenen giyinme, daha doğrusu soyunma çılgınlığı ve estetik adına katlanılan onca eziyet, aslında genç kızın kalbinde hâlihazırda mutmain olmayı bekleyen, kendini gösterip beğenilme isteğinin yanlış biçimde ortaya çıkmasına sebeb olmaktadır. Bu istek o kadar kuvvetlidir ki; bütün zorluğuna, bütün sıkıntılarına rağmen, meşrû veya gayri meşrû her yol deneniyor.
Uzaydan gelmiş ve insan neslini inceleyen biri gözüyle bakalım hâdiseye… Kadınların içinde bulunduğu komik yönleri hemen fark ederiz:
Acaba neden erkekler kendilerini sıcak tutan ve rahat kullanımlı pantolon türü kıyafetler giyerken, kadınlar örtünmekten çok açılmaya müsâid etekler giyiniyorlar? Okula giden küçücük kız çocuklarında bile bu şekil dikkat çekiyor… Neden sadece kadınlar ince topuklu ayakkabılar üzerinde yürümeye çalışıyor? Yüzlerinde ve saçlarında, muhteviyâtından ve ileride doğuracağı sonuçlarından habersiz olduğu maddelerle sürekli değişiklik yapanlar neden sadece kadınlar?
Olaya feministçe bakmaya gerek yok! Tarafsız bir mantık, fark edilme ve sevilme isteğinin kadınlara neler yaptırdığını rahatça fark ediyor.
Dansı, müziği ve yorumu bir tarafa, sahnede gördüğü ilgiyle kendinden geçen şarkıcıya (asla sanatçı değil), dokunmak, sarılmak, sesini duyurmak için çırpınan, haykıran, ağlayan, bayılan genç kızların hâli, vicdan sâhibi biri için ne kadar içler acısı bir manzaradır…
O nasıl bir sevgi eksikliği, nasıl bir boşluk ki, bütün varlığı ile kendisine maddî-manevî hiçbir menfaati olmayacak ve belki birçok zararı dokunacak birine ulaşmaya sevkediyor? O gözler, neye hasret ki, kendisine bir kerecik bile bakmaya tenezzül etmeyecek biri için yaşlara boğuluyor? O yürek neyin yokluğunu çekiyor ki beyhûde bir sevdânın peşinde kendini hebâ ediyor?
Yıkılan yuvaların müsebbibi, sokak dedikodularının mevzuu, hattâ bazı yörelerde cinayet gibi vahşetlere de sebep olan yasak aşklar ve yalan yanlış sevdalar da boş bırakılan genç kız kalbini istilâ eden ayrık otlarıdır! Elim numûnelerine pekçok kez şahit olduğumuz trajik hikâyeler, umûmiyetle hep bir ihmâlin, boş vermişliğin ve ehliyetsiz ellerle insan yetiştirme çabasının neticesidir.
* * *
Kendine bahşedilen üstün kabiliyetleri hiçbir zaman yitirmeyen toprak, yabanî otlar var diye terk edilmemeli, hiçbir bahçe üzerindeki dikenler sebebiyle terkedilmişliğe ve vazgeçilmişliğe dûçar olmamalıdır. Güzel olan, istilâya izin vermemektir, lâkin hastalık ortaya çıktıktan sonra yanlış tedavi uygulayanlar, mes’ûliyetlerini unutup, hatalarını kabul etmeyenlerdir. Şüphesiz ölüm meleği gelmeden hiçbir şey için geç kalınmış değildir ve zararın neresinden dönülürse kârdır.
İnsan, yaratıcısını tanıma ve bilme kabiliyetiyle yaratılmıştır. Mâhiyetini çok kez idrak edemediğimiz her hâl, bir güzel ilâhî ismin (Esmâü’l-Hüsnâ) üzerimizdeki tecellîsidir.
Sevgiye meyilli yaratılan her kalb el-Vedud ism-i şerîfini idrâk etmeli, öğrenmelidir. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den; iyi yetiştirildiği taktirde cennette komşu olma müjdesini aldığımız kız evlatlarımız, müspet sevgilerle tanıştırılmalıdır.
Gerçek Sevgiliyi yüreğinin baş köşesine yerleştiren bir genç kız, dünyâ-âhiret utanılacak hâllerden sakınacaktır.
Velhâsıl; gördüğü alâkanın mâhiyetine göre toprak, ya çamur olur, herkesin üzerinden silip kurtulmak istediği, ya da ana olur, sînesinden nice bereketli meyveler devşirilen!..
Netice biraz da muâmeledeki îtinâ, gayret, şuur ve tevekkül iledir.
Ayşe Eraslan
Not: Makale yarışması birincisi.
Muhabbet güneşi görmezse, şefkat yağmurları almazsa kurur, çoraklaşır. Yaratılışında olan kâbiliyetleri gösteremez…
* * *
Maddeye hürmetin son derece ziyâdeleştiği modern çağda, insan, alabildiğince ihmâl edilmektedir. Bundan en fazla zarar gören de şüphesiz hassasiyeti bir kelebek kanadı kadar zarif ve ihmâle bir o kadar mukavemetsiz olan genç kızlarımızdır.
Onların yaratılışında mevcud olan, fark edilme, beğenilme, ilgi görme, sevme ve sevilme isteği, doğru biçimde yönlendirilip şekillendirilmelidir. Aksi taktirde ihmâl edilmiş bir topraktaki yabanî otlar gibi zararlı sevgililer, insan onuruna yakışmayan davranış biçimleri ortaya çıkacaktır.
“Moda” adı altında sergilenen giyinme, daha doğrusu soyunma çılgınlığı ve estetik adına katlanılan onca eziyet, aslında genç kızın kalbinde hâlihazırda mutmain olmayı bekleyen, kendini gösterip beğenilme isteğinin yanlış biçimde ortaya çıkmasına sebeb olmaktadır. Bu istek o kadar kuvvetlidir ki; bütün zorluğuna, bütün sıkıntılarına rağmen, meşrû veya gayri meşrû her yol deneniyor.
Uzaydan gelmiş ve insan neslini inceleyen biri gözüyle bakalım hâdiseye… Kadınların içinde bulunduğu komik yönleri hemen fark ederiz:
Acaba neden erkekler kendilerini sıcak tutan ve rahat kullanımlı pantolon türü kıyafetler giyerken, kadınlar örtünmekten çok açılmaya müsâid etekler giyiniyorlar? Okula giden küçücük kız çocuklarında bile bu şekil dikkat çekiyor… Neden sadece kadınlar ince topuklu ayakkabılar üzerinde yürümeye çalışıyor? Yüzlerinde ve saçlarında, muhteviyâtından ve ileride doğuracağı sonuçlarından habersiz olduğu maddelerle sürekli değişiklik yapanlar neden sadece kadınlar?
Olaya feministçe bakmaya gerek yok! Tarafsız bir mantık, fark edilme ve sevilme isteğinin kadınlara neler yaptırdığını rahatça fark ediyor.
Dansı, müziği ve yorumu bir tarafa, sahnede gördüğü ilgiyle kendinden geçen şarkıcıya (asla sanatçı değil), dokunmak, sarılmak, sesini duyurmak için çırpınan, haykıran, ağlayan, bayılan genç kızların hâli, vicdan sâhibi biri için ne kadar içler acısı bir manzaradır…
O nasıl bir sevgi eksikliği, nasıl bir boşluk ki, bütün varlığı ile kendisine maddî-manevî hiçbir menfaati olmayacak ve belki birçok zararı dokunacak birine ulaşmaya sevkediyor? O gözler, neye hasret ki, kendisine bir kerecik bile bakmaya tenezzül etmeyecek biri için yaşlara boğuluyor? O yürek neyin yokluğunu çekiyor ki beyhûde bir sevdânın peşinde kendini hebâ ediyor?
Yıkılan yuvaların müsebbibi, sokak dedikodularının mevzuu, hattâ bazı yörelerde cinayet gibi vahşetlere de sebep olan yasak aşklar ve yalan yanlış sevdalar da boş bırakılan genç kız kalbini istilâ eden ayrık otlarıdır! Elim numûnelerine pekçok kez şahit olduğumuz trajik hikâyeler, umûmiyetle hep bir ihmâlin, boş vermişliğin ve ehliyetsiz ellerle insan yetiştirme çabasının neticesidir.
* * *
Kendine bahşedilen üstün kabiliyetleri hiçbir zaman yitirmeyen toprak, yabanî otlar var diye terk edilmemeli, hiçbir bahçe üzerindeki dikenler sebebiyle terkedilmişliğe ve vazgeçilmişliğe dûçar olmamalıdır. Güzel olan, istilâya izin vermemektir, lâkin hastalık ortaya çıktıktan sonra yanlış tedavi uygulayanlar, mes’ûliyetlerini unutup, hatalarını kabul etmeyenlerdir. Şüphesiz ölüm meleği gelmeden hiçbir şey için geç kalınmış değildir ve zararın neresinden dönülürse kârdır.
İnsan, yaratıcısını tanıma ve bilme kabiliyetiyle yaratılmıştır. Mâhiyetini çok kez idrak edemediğimiz her hâl, bir güzel ilâhî ismin (Esmâü’l-Hüsnâ) üzerimizdeki tecellîsidir.
Sevgiye meyilli yaratılan her kalb el-Vedud ism-i şerîfini idrâk etmeli, öğrenmelidir. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den; iyi yetiştirildiği taktirde cennette komşu olma müjdesini aldığımız kız evlatlarımız, müspet sevgilerle tanıştırılmalıdır.
Gerçek Sevgiliyi yüreğinin baş köşesine yerleştiren bir genç kız, dünyâ-âhiret utanılacak hâllerden sakınacaktır.
Velhâsıl; gördüğü alâkanın mâhiyetine göre toprak, ya çamur olur, herkesin üzerinden silip kurtulmak istediği, ya da ana olur, sînesinden nice bereketli meyveler devşirilen!..
Netice biraz da muâmeledeki îtinâ, gayret, şuur ve tevekkül iledir.
Ayşe Eraslan
Not: Makale yarışması birincisi.
&AHİRZAMAN&- AKTİF ÜYEMİZ
Geri: Genç Kız ve Toprak
"Sevgiye meyilli yaratılan her kalb el-Vedud ism-i şerîfini idrâk etmeli, öğrenmelidir. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den; iyi yetiştirildiği taktirde cennette komşu olma müjdesini aldığımız kız evlatlarımız, müspet sevgilerle tanıştırılmalıdır..."
paylaşım için teşekkür ederim...
yüceler yücesi rabbim razı olsun...
MAESSELAME...
paylaşım için teşekkür ederim...
yüceler yücesi rabbim razı olsun...
MAESSELAME...
Bi_iznillah- SADIK ÜYEMİZ
Geri: Genç Kız ve Toprak
Ben teşekkür ederim efendim...Bi_iznillah demiş ki:"Sevgiye meyilli yaratılan her kalb el-Vedud ism-i şerîfini idrâk etmeli, öğrenmelidir. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den; iyi yetiştirildiği taktirde cennette komşu olma müjdesini aldığımız kız evlatlarımız, müspet sevgilerle tanıştırılmalıdır..."
paylaşım için teşekkür ederim...
yüceler yücesi rabbim razı olsun...
MAESSELAME...
Amin ecmain..
Maesselame..
&AHİRZAMAN&- AKTİF ÜYEMİZ
Geri: Genç Kız ve Toprak
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hayati noktalara temas eden bir paylaşım.Ekleyen elleriniz dert görmesin.
Maddeleşen,ben putuna muntazam itina gösteren yozlaşmış kişilikler asli değerlerini yok sayıp nice çirkinliklere bürünüyorlar
Kıymet abidesi hanım mevcudiyeti ayaklar altına alınıyor.
Maksajlı,yarım etkli dar badi ve pantolanlu örtülüler,tesettürden nasip alınmadığının içler acısı görüntüsü.Çağımızın amansız hastalığına dikkat çekmiş yazan kardeşimiz.
Allah ondan razı olsun...Mevlam ümmetin kızlarına ,hanımlarına ,cümlemize şuur versin...
Hayati noktalara temas eden bir paylaşım.Ekleyen elleriniz dert görmesin.
Maddeleşen,ben putuna muntazam itina gösteren yozlaşmış kişilikler asli değerlerini yok sayıp nice çirkinliklere bürünüyorlar
Kıymet abidesi hanım mevcudiyeti ayaklar altına alınıyor.
Maksajlı,yarım etkli dar badi ve pantolanlu örtülüler,tesettürden nasip alınmadığının içler acısı görüntüsü.Çağımızın amansız hastalığına dikkat çekmiş yazan kardeşimiz.
Allah ondan razı olsun...Mevlam ümmetin kızlarına ,hanımlarına ,cümlemize şuur versin...
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: Genç Kız ve Toprak
Amin amin ecmain efendim...*RüveYde* demiş ki:[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hayati noktalara temas eden bir paylaşım.Ekleyen elleriniz dert görmesin.
Maddeleşen,ben putuna muntazam itina gösteren yozlaşmış kişilikler asli değerlerini yok sayıp nice çirkinliklere bürünüyorlar
Kıymet abidesi hanım mevcudiyeti ayaklar altına alınıyor.
Maksajlı,yarım etkli dar badi ve pantolanlu örtülüler,tesettürden nasip alınmadığının içler acısı görüntüsü.Çağımızın amansız hastalığına dikkat çekmiş yazan kardeşimiz.
Allah ondan razı olsun...Mevlam ümmetin kızlarına ,hanımlarına ,cümlemize şuur versin...
&AHİRZAMAN&- AKTİF ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: AİLE HAYATI VE YAŞAM :._.·´¯) :: İSLAMİ GENÇLİK
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN