Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 161 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 161 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
< Kötü ahlak güzelleşir mi ? >
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: FİKİR ATLASI :._.·´¯) :: HİKMET ARAYIŞLARI
1 sayfadaki 1 sayfası
< Kötü ahlak güzelleşir mi ? >
Gerçi bazı huyları değiştirmek güçtür. Fakat imkânsız değildir. Tedavi sayesinde bazı hastalıklar, tesirsiz bir hâle geldiği gibi, terbiye ve mücadele sayesinde de bazı huylar, hiç olmazsa tesirini gösteremez bir hâle gelir, güzel huyların karşısında siner, kalır.
Hakikî imân, kalbi her türlü şirkten, inkârdan, şüphe ve nifaktan boşaltıp arındırır ve orayı ilâhî tecellinin aynası hâline getirip feyiz ve rahmet kaynağı kılar. Hiç şüphe yok ki, insan aslında düzgün bir tabiata sahiptir. Ulûhiyet fikrini kavramıştır. Artık insana, bu düzgün tabiatına aykırı bir harekette bulunması, kötü inanç ve ahlâkla kendini kirletmesi hiç yakışır mı?
İnsan, nefsini bâtıl inançlardan temizlemeye çalışmalı, ahlâkını da düzeltmeye gayret göstermelidir. Kimi insanlar derler ki:
"Ahlâk denilen ruhî melekeler, yaratılıştan gelmektedir; bunları değiştirmek mümkün değildir." Fakat bu fikir doğru değildir. Ahlâk; "ister yaratılıştan gelsin ve ister kimilerin dediği gibi insandaki gelişimin neticesi veya kabiliyetinin bir eseri olsun, düzeltilmesi mümkündür."
Bilindiği üzere, bir meyve çekirdeğinin büyük bir kabiliyeti vardır. Bu çekirdek, nice ağaç ve meyve verme gücüne sahiptir. Bu çekirdek yetiştirildiği takdirde nice ağaçlar elde edilir, o ağaçlar yeşil yapraklar, rengârenk çiçeklerle bezenir ve çeşit çeşit meyveler verir. İşte insanda da tohum hâlinde ahlâk kabiliyeti vardır. İnsan çalışır, nefisle mücadelede bulunursa, kendisindeki bu kabiliyet açığa çıkar, güzel ahlâklar meydana gelir ve kötü ahlâklar yok olup gider veya pasif hâlde kalıp aktif hâle geçmez.
Düşünmelidir ki, birtakım vahşî hayvanlar bile terbiyenin tesiriyle âdeta tabiatlarını değiştiriyorlar ve evcil hayvanlar arasına giriyorlar. Birtakım yabanî bitkiler dahi terbiye sayesinde başka bir renk ve canlılık ile bahçelerimizi süslüyorlar.
Yine bazı âdi taş parçaları da kapkara bir hâlde iken yapılan işlemler sayesinde parlıyor. Birer pırlanta ve elmas olarak gözlerimizi kamaştırıyor. Öyleyse en seçkin varlık olan insanın ahlâkı niçin düzelmeye müsait olmasın?
İnsanların ahlâkı değişebilir. Çirkin huylar güzel huylara dönüşebilir buna "tehzibi ahlâk" denir. Bunun için Nebiyyi Zişan Efendimiz:
"Ahlâkınızı güzelleştiriniz." diye buyurmuştur.
Nefisleriyle mücadele eden nice zatların ne güzel huylar kazandıkları çokça görülmektedir. Riyazet, terbiye; hayvanlara, otlara, çiçeklere, hatta taşlara tesir edip dururken insanlara tesir etmez mi? "Huy canın altındadır, can çıkmadıkça huy çıkmaz." sözü her yönüyle doğru değildir. Gerçi bazı huyları değiştirmek güçtür. Fakat imkânsız değildir. Tedavi sayesinde bazı hastalıklar, tesirsiz bir hâle geldiği gibi, terbiye ve mücadele sayesinde de bazı huylar, hiç olmazsa tesirini gösteremez bir hâle gelir, güzel huyların karşısında siner, kalır.
Güzel inanç ve güzel ahlâktan mahrum olmak ne büyük bir felakettir!
Hakikî imân, kalbi her türlü şirkten, inkârdan, şüphe ve nifaktan boşaltıp arındırır ve orayı ilâhî tecellinin aynası hâline getirip feyiz ve rahmet kaynağı kılar. Hiç şüphe yok ki, insan aslında düzgün bir tabiata sahiptir. Ulûhiyet fikrini kavramıştır. Artık insana, bu düzgün tabiatına aykırı bir harekette bulunması, kötü inanç ve ahlâkla kendini kirletmesi hiç yakışır mı?
İnsan, nefsini bâtıl inançlardan temizlemeye çalışmalı, ahlâkını da düzeltmeye gayret göstermelidir. Kimi insanlar derler ki:
"Ahlâk denilen ruhî melekeler, yaratılıştan gelmektedir; bunları değiştirmek mümkün değildir." Fakat bu fikir doğru değildir. Ahlâk; "ister yaratılıştan gelsin ve ister kimilerin dediği gibi insandaki gelişimin neticesi veya kabiliyetinin bir eseri olsun, düzeltilmesi mümkündür."
Bilindiği üzere, bir meyve çekirdeğinin büyük bir kabiliyeti vardır. Bu çekirdek, nice ağaç ve meyve verme gücüne sahiptir. Bu çekirdek yetiştirildiği takdirde nice ağaçlar elde edilir, o ağaçlar yeşil yapraklar, rengârenk çiçeklerle bezenir ve çeşit çeşit meyveler verir. İşte insanda da tohum hâlinde ahlâk kabiliyeti vardır. İnsan çalışır, nefisle mücadelede bulunursa, kendisindeki bu kabiliyet açığa çıkar, güzel ahlâklar meydana gelir ve kötü ahlâklar yok olup gider veya pasif hâlde kalıp aktif hâle geçmez.
Düşünmelidir ki, birtakım vahşî hayvanlar bile terbiyenin tesiriyle âdeta tabiatlarını değiştiriyorlar ve evcil hayvanlar arasına giriyorlar. Birtakım yabanî bitkiler dahi terbiye sayesinde başka bir renk ve canlılık ile bahçelerimizi süslüyorlar.
Yine bazı âdi taş parçaları da kapkara bir hâlde iken yapılan işlemler sayesinde parlıyor. Birer pırlanta ve elmas olarak gözlerimizi kamaştırıyor. Öyleyse en seçkin varlık olan insanın ahlâkı niçin düzelmeye müsait olmasın?
İnsanların ahlâkı değişebilir. Çirkin huylar güzel huylara dönüşebilir buna "tehzibi ahlâk" denir. Bunun için Nebiyyi Zişan Efendimiz:
"Ahlâkınızı güzelleştiriniz." diye buyurmuştur.
Nefisleriyle mücadele eden nice zatların ne güzel huylar kazandıkları çokça görülmektedir. Riyazet, terbiye; hayvanlara, otlara, çiçeklere, hatta taşlara tesir edip dururken insanlara tesir etmez mi? "Huy canın altındadır, can çıkmadıkça huy çıkmaz." sözü her yönüyle doğru değildir. Gerçi bazı huyları değiştirmek güçtür. Fakat imkânsız değildir. Tedavi sayesinde bazı hastalıklar, tesirsiz bir hâle geldiği gibi, terbiye ve mücadele sayesinde de bazı huylar, hiç olmazsa tesirini gösteremez bir hâle gelir, güzel huyların karşısında siner, kalır.
Güzel inanç ve güzel ahlâktan mahrum olmak ne büyük bir felakettir!
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: FİKİR ATLASI :._.·´¯) :: HİKMET ARAYIŞLARI
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN