Hayatı Ciddiye Almak!

tarafından EyLüL 20.07.10 13:06

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Hayatı ciddiye almak onu anlamlandırmakla olur. İnsanın kendi hayatını düzene koyması ile olur. Hayatı düzene koymak, anlam katmak ise Allaha yönelmekle olur. Allahın rızasını gözetmeye çalışıyoruz fakat hakkını veremiyoruz. Önem verilmesi gereken değerlere gereken önemi veremiyoruz ve istenilenden daima uzağız. Olması gerektiği gibide olamıyoruz. Hedef ve ilkelerin hayatımızda büyük önemi vardır. Hedeflerin üstün niteliklere sahip olması gerekir. İlkelerin en hayırlısı ve onurlusu insan hayatını düzenleyenidir. İnsanlık İslam ilkelerinden daha üstününe tanık olmamıştır.
İlkelerimize sıkı sıkıya bağlı kalmadığımız sürece bunları titizlikle koruyamayız ve hayatın değişik alanlarına da uygulayamayız.

İslamın ilk dönemlerinde ayetlerin Müslümanlar üzerine çok büyük etkileri olmuştur. Kimileri ilk duyduğunda canından olmuş, kimilerinin de hayatını tamamen değiştirmiştir. Bizleri ayetlerin etkileyemeyişi ise bizlerden kaynaklanmakta. Ayetlere karşı duyarsız kaldık ve yeterince önemi veremedik. Böylece hayatımıza uygulanması gibi bir çaba içerisinde de bulunamadık.

Hep dünya Müslümanlarının vahdetsizliğinden yakınırız. Dünya Müslümanları ciddiyetsizlikte vahdeti sağlamıştır. İslamın istediği şekilde değil. Ve bugün Müslümanlar ağır darbeler alıp, facianın her türlüsünü yaşıyorlarsa hiç şüphesiz bunun nedeni İslam ilkelerinden gafil oluşları ve İslam şeriatından sapmalarından dolayıdır.

Yaşamın bütün güzelliğine, rengine, gösterişine rağmen insana layık olan hedeften, iman ve maneviyattan uzak kalırsa manasız ve muhteviyatsızdır. Ona gönül veren insan ise ziyankardır. Çabaları da boşunadır.

Her şeyin bir bedeli vardır. Bedel ödemekten kaçan bir toplum içerisinde sürece ayak uydurup duyarsızlaşmaktayız. Bedel ödemek feda etmektir. İnsanın Allahı tanıması da zamanını feda etmesiyle başlar. Zamanını feda edemeyen hiçbir şeyini feda edemez. Çünkü feda edecek bir şey bulamaz. Elde edilen ise İslamın nezdinde anlam kazanamamıştır.

İslam her zaman insanın kendisini yetiştirmesine önem vermiştir. İnsanın kendisini yetiştirmesi de bir ciddiyet ister. Bunun için de gayretli ve istekli olmak gerekir. Hep gereksiz konuşmasını ve boş işlerle uğraşmasını biliriz. Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? (Saf/ 2).
İnsanı en iyi kendisi ve Rabbi bilir. Eksik yönlerimizin neler olduğunu az çok bilmekteyiz. Çaba sarfederek gözümüzün önüne çıkan gaflet perdelerini yırtabiliriz. Ne kadar uğraşımız artarsa o kadar net görürüz etrafımızı.

Allah tüm insanları fıtrat üzerine yaratmasıyla nasıl ciddiye almışsa, insanlar tarafından da ciddiye alınmak ister. Ancak hayatımıza anlam katarak Allah?ı ciddiye alabiliriz. Anlamı olmayan bir şeyin değeri de olama.
Gözümüze çekilen perdeler bizim eserimizse, onları kaldırmakta bize düşer. Başta ne yapacağımızı düşünüp sonuçlarına göre hedeflerimizi belirlememiz gerekir. Adımlarımızı hakka doğru daha anlamlı ve ciddiyetle atmamız gerekir. Hayatı anlamlandırmaktır toplumun değerini artıran. De ki; "Hak geldi, artık batıl hiçbir tarafa doğru kımıldayamaz."(Sebe/ 49)

Ptsi	Salı	Çarş.	Perş.	Cuma	C.tesi	Paz
				1	2	3
4	5	6	7	8	9	10
11	12	13	14	15	16	17
18	19	20	21	22	23	24
25	26	27	28	29	30