Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 197 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 197 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Şimdi gençmiyiz
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: İRFAN MECLİSİ & RAH-I AŞK :._.·´¯) :: GERİ DÖNÜŞÜM KUTUSU
1 sayfadaki 1 sayfası
Şimdi gençmiyiz
Yazımıza Hz. Ömer' den bir hatırayla girelim: Devlet reisi iken, her sabah "ÖLÜM VAR YA ÖMER" diye, seslenip ikaz eden ücretli bir memur tutuyor. Ancak bir gün âniden vazifesine son verilen bu memur sebebini sorduğu zaman: "Bu sabah aynaya baktığımda, saçımda sakalımda beyaz kılları gördüm. Onlar bu vazifeyi senden daha iyi yapıyorlar" cevabını alıyor.
Evet dostlar. aynalar bizi bekliyor, bir görünelim ondan sonra karar verelim veya isterseniz bırakalım da onunla otuzbeş yaş
şâiri konuşsun:
Benim mi ' ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altında mor halkalar ?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?"
"Dost acı söyler" sözünün hikmetini anlar gibi oluyoruz değil mi? Ne yapalım kabahat aynalarda değil ki... Onların bir şey
ilâve ettikleri yok... Biz nasılsak sadece aynen aksettiriyorlar.
Hem dört mevsim bahar olmaz yâ... Herşey gibi, güzelliklerde solacak. Zira herşeyin bir sabahı, bir de akşamı var. Bursa' lı
şâir Cenâni' nin söyleyişiyle: "Dehr içinde hangi gün gördük ki, akşam olmaya". Aslında akşamın olacağını, o kaçınılmaz saatin
geleceğini hepimiz biliriz. Ama gene de gelip geçici şeylerle avunur ve kendimizi aldatıp, zihnimizi başka şeylerle meşgul
etmeye çalışırız.
Biz durmadan değişen, ama etrafındaki şeylerin de durmadan değişmesinden yakınan insanlar olarak kendi bencilliğimiz içinde herşeyi unutuveriyoruz. J.J. Rousseau' nun deyişiyle "Yeryüzünde herşey devamlı bir akış halindedir. Hiç bir şey kararlı ve kesin bir şekilde muhafaza edilemiyor ve dışımızdaki şeylere karşı duyduğumuz sevgiler de, ister istemez onlar gibi geçiyor, değişiyor."
Tiryakisi olduğu ve zararını bildiği halde elindeki sigarayı son dumanına kadar yudumlayan insan, hayrettir ki, aynı titizliği
sayılı nefeslerden örülü gençliğine gösteremiyor. Herhalde gençliğimizi parayla satın almadığımız için kıymetini tam takdir
edemiyoruz. Halbuki hayatta insanın başına bir defa gelen gençliğin sıhhat ve boş vakit gibi ne büyük bir nimet olduğu,
ancak elden gidince anlaşılıyor.
Asrın doktorunun günümüz gençliğinin hastalığına uzattığı reçetede: "Gençlik damarı akıldan ziyâde hissiyâtı dinler. His
ve heves ise kördür. Âkıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder" yazılıdır. Bunu
bilmezlikten gelmek, tedavi ve teşhiste mutlaka yanlışlıklara sebebiyet verecektir. Evet bu çağda, bu yaşta, uğruna "ebedilik"
yeminleri edilmiş nice sevgiler ve sevgililer vardır ki, kısa bir müddet içinde arkasında bir ümit ışığı, hattâ titrek bir
pırıltı bile bırakmadan sönüp tükenmiştir. "Hakikî zevk ve elemsiz lezzet, yalnız îmanda ve îman ile olabilir" sırrınca,
gençliğini kıymetsiz şeylerin peşinde harcamayanlar, yapraklar gibi rüzgârlara oyuncak olmaktan kendini koruyanlar ve
gençlikten ihtiyarlığa gün çalmış olan bahtiyârlar, Efendimizin (s.a.v) "Gençlerinizin en iyisi, temkinde ve sefahatlerden
çekinmekte ihtiyarlara benzeyenlerinizdir." şeklindeki mübârek sözlerine mazhar olmuş demektirler.
Herşey gibi, gençlik sermayesi de, sarfedildiği yere göre kıymet kazanacaktır. Çok kısa zaman misafirimiz olan gençlik nimetini iyi değerlendirebildiğimiz takdirde, onunla ilerde ebedî bir gençlik kazanabileceğimizi bütün ilâhi fermanlar ve peygamberler haber vermektedir.
Öyleyse yolun neresinde olup olmadığımızı anlamak için, yazımızın başındaki "ŞİMDİ GENÇ MİYİZ?" sualine hemen cevap
aramaya başlayabiliriz.
Evet dostlar. aynalar bizi bekliyor, bir görünelim ondan sonra karar verelim veya isterseniz bırakalım da onunla otuzbeş yaş
şâiri konuşsun:
Benim mi ' ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altında mor halkalar ?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?"
"Dost acı söyler" sözünün hikmetini anlar gibi oluyoruz değil mi? Ne yapalım kabahat aynalarda değil ki... Onların bir şey
ilâve ettikleri yok... Biz nasılsak sadece aynen aksettiriyorlar.
Hem dört mevsim bahar olmaz yâ... Herşey gibi, güzelliklerde solacak. Zira herşeyin bir sabahı, bir de akşamı var. Bursa' lı
şâir Cenâni' nin söyleyişiyle: "Dehr içinde hangi gün gördük ki, akşam olmaya". Aslında akşamın olacağını, o kaçınılmaz saatin
geleceğini hepimiz biliriz. Ama gene de gelip geçici şeylerle avunur ve kendimizi aldatıp, zihnimizi başka şeylerle meşgul
etmeye çalışırız.
Biz durmadan değişen, ama etrafındaki şeylerin de durmadan değişmesinden yakınan insanlar olarak kendi bencilliğimiz içinde herşeyi unutuveriyoruz. J.J. Rousseau' nun deyişiyle "Yeryüzünde herşey devamlı bir akış halindedir. Hiç bir şey kararlı ve kesin bir şekilde muhafaza edilemiyor ve dışımızdaki şeylere karşı duyduğumuz sevgiler de, ister istemez onlar gibi geçiyor, değişiyor."
Tiryakisi olduğu ve zararını bildiği halde elindeki sigarayı son dumanına kadar yudumlayan insan, hayrettir ki, aynı titizliği
sayılı nefeslerden örülü gençliğine gösteremiyor. Herhalde gençliğimizi parayla satın almadığımız için kıymetini tam takdir
edemiyoruz. Halbuki hayatta insanın başına bir defa gelen gençliğin sıhhat ve boş vakit gibi ne büyük bir nimet olduğu,
ancak elden gidince anlaşılıyor.
Asrın doktorunun günümüz gençliğinin hastalığına uzattığı reçetede: "Gençlik damarı akıldan ziyâde hissiyâtı dinler. His
ve heves ise kördür. Âkıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder" yazılıdır. Bunu
bilmezlikten gelmek, tedavi ve teşhiste mutlaka yanlışlıklara sebebiyet verecektir. Evet bu çağda, bu yaşta, uğruna "ebedilik"
yeminleri edilmiş nice sevgiler ve sevgililer vardır ki, kısa bir müddet içinde arkasında bir ümit ışığı, hattâ titrek bir
pırıltı bile bırakmadan sönüp tükenmiştir. "Hakikî zevk ve elemsiz lezzet, yalnız îmanda ve îman ile olabilir" sırrınca,
gençliğini kıymetsiz şeylerin peşinde harcamayanlar, yapraklar gibi rüzgârlara oyuncak olmaktan kendini koruyanlar ve
gençlikten ihtiyarlığa gün çalmış olan bahtiyârlar, Efendimizin (s.a.v) "Gençlerinizin en iyisi, temkinde ve sefahatlerden
çekinmekte ihtiyarlara benzeyenlerinizdir." şeklindeki mübârek sözlerine mazhar olmuş demektirler.
Herşey gibi, gençlik sermayesi de, sarfedildiği yere göre kıymet kazanacaktır. Çok kısa zaman misafirimiz olan gençlik nimetini iyi değerlendirebildiğimiz takdirde, onunla ilerde ebedî bir gençlik kazanabileceğimizi bütün ilâhi fermanlar ve peygamberler haber vermektedir.
Öyleyse yolun neresinde olup olmadığımızı anlamak için, yazımızın başındaki "ŞİMDİ GENÇ MİYİZ?" sualine hemen cevap
aramaya başlayabiliriz.
G@RiP*- ÇALIŞKAN ÜYEMİZ
Geri: Şimdi gençmiyiz
Gençlik hazinesinin tükenmeyeceğini düşünüp aldananlar gafletden uyandıklarında acı gerçekle karşılaşacaklardır muhakkak.Gönlün anlık heva ve heveslere kapılanların akibeti nice acı örneklerle karşımıza çıkıyor.Ancak ibret alabiliyor muyuz bu nokta çok mühim.Nihayetinde ölenler hep ihtiyar değil.Hesap herkes için.Allah u Teala bizleri nefsimizden korusun...
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: İRFAN MECLİSİ & RAH-I AŞK :._.·´¯) :: GERİ DÖNÜŞÜM KUTUSU
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN