Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 223 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 223 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
İşi Ehline Vermek ...
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: HZ. MUHAMMED ( SALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ) :._.·´¯) :: HADİS-İ ŞERİFLER
1 sayfadaki 1 sayfası
İşi Ehline Vermek ...
İşi ehline vermek
Geçen akşam, Ebu Zer'den rivayet edilen şu hadisi şerifi hatırladım ve gözlerim buğulandı... Rivayetine göre, Ebu Zer'le Efendimiz arasında geçen olay şöyledir...
Ey Allah'ın Resulü, dedim, beni memur tayin etmez misin? Resulullah mübarek elini omzuma koydu ve bana"
Ey Ebuzer, ben seni zayıf görüyorum. Ben kendim için istediğimi senin için de isterim. Sakın iki kişi üzerine amir olma, yetim malına da valilik yapma. Memurluk bir emanettir. Hakkını vermediğin takdirde kıyamet günü perişan ve pişmanlıktır. Ancak kim onu hak ederek alır ve onun sebebiyle üzerine düşen vazifeleri eksiksiz eda ederse o günün perişanlığından kurtulur..." buyurdu.
O gün işyerime gelen genç kızın sitemlerini dinlediğimde başımı eğdim ve Ebuzer'in naklettiği bu hadisin hayatımızın neresinde olduğunu sordum. Ama içaçıcı bir cevap bulamadım... Çünkü ne yazık ki, bizler de her ne kadar durumu görmezlikten gelsek de modern kültürün çarkları arasında eriyip gidiyorduk... Genç kız, "müdürümüz bütün yakınlarını tanıdıklarını üst birimlere eleman olarak aldı ama meslek sahibi işin ehli olan kimseleri ise ya işten çıkardı ya da alt birimlere attı diyordu. Onu dinlediğimde gözümde binlerce fotoğraf canlandı... Tanıdığım tanımadığım, bildiğim bilmediğim, gördüğüm görmediğim bir çok yerde insanlar işe ehil olup olmadığına hiç bakmadan, tanıdıklarını ya da çocuklarını üst birimlerde konumlandırırlar ve hiç emek vermeden, alın teri dökmeden, bilmediği anlamadığı işlerde çalışmalarını isterler.
Eğer işe liyakatı varsa ve bu konuda yeterli donanımlara sahipse, yakınlarımız tercih edilebilir. Ama önceliğimiz her zaman işi ehline vermek olmalıdır.
Hazreti Peygamberin, işi ehline verin sözü bu günün dünyasında en çok ihtiyaç duyulan tavsilerinden biri haline gelmiştir. Modern dünyanın çocukları, hak, hukuk, adalet gibi temel değerlerin üzerini çizerek, her zaman ön planda olmayı marifet sayıyor. İçimizi acıtan şey ise bu durumdan bizlerin de etkileniyor olmalarıdır... Etkileniyoruz çünkü Allah ve Resulünün tavsiyelerinden uzak kalıyor ve bunlara yeterince vakit ayıramıyoruz. Ruh ve duygu dünyamızdaki bu aşınmalar ise her gün bizi biraz daha bizden koparıyor
Uzmanlar, çocukları yeteneklerine uygun meslekler seçmeleri konusunda uyarsalar da ya da yeteneklerine uygun iş ortamlarında çalışan kimselerin daha başarılı olabileceklerini belirtseler de, birçok kurum ve kuruluşlarda arkadaş, akraba ya da yakınların kayırılması, ehil olmayan kimselerin buralarda istihdam edilmesi her gün şahit olduğumuz sorunlardan biridir. Bunun sonucunda ise iş başvurusunda bulunacak kimseler bir dayı, kendilerine torpil yapabilecek bir kişi arar duruma geliyorlar ve avuçlarının içine sıkıştırılmış bir not ve imza olmadan iş bulamayacaklarına inanıyorlar.
Efendimiz her işin ehline verilmesini tavsiye ederek, aslında insanlara işlerinde başarılı olmanın kriterini de gösteriyor. Bu noktada önemli bir kavram olan liyakat, işe ehil olmayı, işte mahir olmayı gerektiriyor. Emanete riayet etmek ve güzel ahlak sahibi olmak da bu kapsamda ele alınarak yapılan işe insani bir boyut kazandırılıyor.
Yapılan her iş ve verilecek her sorumluluk bir emanettir, emanetin ise ehline verilmesi esastır. Yakınımız ya da tanıdığımız diyerek uygun olmayan işlerde uygun olmayan kişilerin çalışması, hem iş alanında başarısızlığa neden olacak hem de, kişiyi, emek vermenin, çalışmanın, alın terinin getirdiği hazdan mahrum bırakacak, onu mutsuzluğa sevk edecektir... Böyle bir duruma düşmemek için, adil olmalı ve işi ehline teslim etmeliyiz.
Fatma Tuncer - Milli Gazete 2010-05-30
Geçen akşam, Ebu Zer'den rivayet edilen şu hadisi şerifi hatırladım ve gözlerim buğulandı... Rivayetine göre, Ebu Zer'le Efendimiz arasında geçen olay şöyledir...
Ey Allah'ın Resulü, dedim, beni memur tayin etmez misin? Resulullah mübarek elini omzuma koydu ve bana"
Ey Ebuzer, ben seni zayıf görüyorum. Ben kendim için istediğimi senin için de isterim. Sakın iki kişi üzerine amir olma, yetim malına da valilik yapma. Memurluk bir emanettir. Hakkını vermediğin takdirde kıyamet günü perişan ve pişmanlıktır. Ancak kim onu hak ederek alır ve onun sebebiyle üzerine düşen vazifeleri eksiksiz eda ederse o günün perişanlığından kurtulur..." buyurdu.
O gün işyerime gelen genç kızın sitemlerini dinlediğimde başımı eğdim ve Ebuzer'in naklettiği bu hadisin hayatımızın neresinde olduğunu sordum. Ama içaçıcı bir cevap bulamadım... Çünkü ne yazık ki, bizler de her ne kadar durumu görmezlikten gelsek de modern kültürün çarkları arasında eriyip gidiyorduk... Genç kız, "müdürümüz bütün yakınlarını tanıdıklarını üst birimlere eleman olarak aldı ama meslek sahibi işin ehli olan kimseleri ise ya işten çıkardı ya da alt birimlere attı diyordu. Onu dinlediğimde gözümde binlerce fotoğraf canlandı... Tanıdığım tanımadığım, bildiğim bilmediğim, gördüğüm görmediğim bir çok yerde insanlar işe ehil olup olmadığına hiç bakmadan, tanıdıklarını ya da çocuklarını üst birimlerde konumlandırırlar ve hiç emek vermeden, alın teri dökmeden, bilmediği anlamadığı işlerde çalışmalarını isterler.
Eğer işe liyakatı varsa ve bu konuda yeterli donanımlara sahipse, yakınlarımız tercih edilebilir. Ama önceliğimiz her zaman işi ehline vermek olmalıdır.
Hazreti Peygamberin, işi ehline verin sözü bu günün dünyasında en çok ihtiyaç duyulan tavsilerinden biri haline gelmiştir. Modern dünyanın çocukları, hak, hukuk, adalet gibi temel değerlerin üzerini çizerek, her zaman ön planda olmayı marifet sayıyor. İçimizi acıtan şey ise bu durumdan bizlerin de etkileniyor olmalarıdır... Etkileniyoruz çünkü Allah ve Resulünün tavsiyelerinden uzak kalıyor ve bunlara yeterince vakit ayıramıyoruz. Ruh ve duygu dünyamızdaki bu aşınmalar ise her gün bizi biraz daha bizden koparıyor
Uzmanlar, çocukları yeteneklerine uygun meslekler seçmeleri konusunda uyarsalar da ya da yeteneklerine uygun iş ortamlarında çalışan kimselerin daha başarılı olabileceklerini belirtseler de, birçok kurum ve kuruluşlarda arkadaş, akraba ya da yakınların kayırılması, ehil olmayan kimselerin buralarda istihdam edilmesi her gün şahit olduğumuz sorunlardan biridir. Bunun sonucunda ise iş başvurusunda bulunacak kimseler bir dayı, kendilerine torpil yapabilecek bir kişi arar duruma geliyorlar ve avuçlarının içine sıkıştırılmış bir not ve imza olmadan iş bulamayacaklarına inanıyorlar.
Efendimiz her işin ehline verilmesini tavsiye ederek, aslında insanlara işlerinde başarılı olmanın kriterini de gösteriyor. Bu noktada önemli bir kavram olan liyakat, işe ehil olmayı, işte mahir olmayı gerektiriyor. Emanete riayet etmek ve güzel ahlak sahibi olmak da bu kapsamda ele alınarak yapılan işe insani bir boyut kazandırılıyor.
Yapılan her iş ve verilecek her sorumluluk bir emanettir, emanetin ise ehline verilmesi esastır. Yakınımız ya da tanıdığımız diyerek uygun olmayan işlerde uygun olmayan kişilerin çalışması, hem iş alanında başarısızlığa neden olacak hem de, kişiyi, emek vermenin, çalışmanın, alın terinin getirdiği hazdan mahrum bırakacak, onu mutsuzluğa sevk edecektir... Böyle bir duruma düşmemek için, adil olmalı ve işi ehline teslim etmeliyiz.
Fatma Tuncer - Milli Gazete 2010-05-30
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: HZ. MUHAMMED ( SALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ) :._.·´¯) :: HADİS-İ ŞERİFLER
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN