Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 200 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 200 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Biz gülü geç tanıdık, aşkı geç anladık
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Biz gülü geç tanıdık, aşkı geç anladık
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Her ikisinin de farkına mevsimi geçtikten sonra vardık. Bilemedik gülün renginden güzelliğinden kokusundan. Ayıramadık aşkın sesini yüreğimizdeki diğer seslerden. Baskın çıktı gürültüler aşkın çağrısından. Gülü az olan ya da ona gerektiği kadar önem verilmeyen bir coğrafyada yaşadığımızdan mı bütün güller (çiçekler) aynı göründü gözümüze ve onun için de böyle oldu? Hepsinin aynı zamanda açtığını tomurcuklandığını ve kokularının da aynı olduğunu sanır; gülle lâle menekşeyle leylâk arasındaki farkları pek bilmezdik
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Biz gülü geç tanıdık aşkı geç anladık.
Hem zaten; leylâk kokan iğde kokan gül kokan erguvan kokan sokaklardan ne zaman geçtik ki? Kim elimizden tutup bizi bu sokaklara götürdü kim bunları gösterdi ki bize? Kim kılavuzluk etti ki? Gerçi farkına varsalar da kimin zamanı vardı ki bunlardan söz etmeye? Cihanı velveleye veren bu görüntüler; çoğu karla kapla taşra günlerinin ne kadarında bulunurdu ki.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Biz gülü geç tanıdık aşkı geç anladık.
Hep beyaz gecelerde kış mehtabına karşı haykırdık acılarımızı. Dondurucu zemherilerde yeşile çiçeğe güle ağaca hasret büyüdük. Gül büyütemedik koynumuzda gül suyu yürümedi damarlarımızda. Gül büyütmenin ne demek olduğunu bilemedik. Gülden bir nefes alıp güle bir nefes veremedik. Gülü ötelerde hayal edip uzakları düşündük hep. Koparılmış bir gülün başında oturup matemini çekemedik. Gül büyütenlere özgü bir hâlle hâllenemedik. Gülün kokusuyla sarhoş gülün bakışıyla meyhoş olamadık; sitemimizi güle diyemedik. Güle benzetsek de bazı şeyleri tam anlamıyla gülün ne olduğunu bilemedik. Sesimiz güle yetişmedi elimiz güle ermedi yüreğimizden kopup gelen hüzün meltemleri güle değmedi. Sokaklar acıyı serpti yüreğimize dağlarda yankılandı sesimiz dağlar hüznümüzü katmerleştirdi.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Biz gülü geç tanıdık aşkı geç anladık.
Büyüdüğümüzde aşkı az çok anlayacak çağa yaklaştığımızda aşkın yakıcı elini yüreğimizin üstünde hissettiğimizde aşk çoktan uzaktan bakar olmuş ateşiyle yakar olmuştu bizi artık.
Gününde zamanında bizim de içimizde bir yerlerde aşk vardı; aşkı anlamasak da aşkı duyabiliyorduk aşkı okuyabiliyorduk kelimelerden. Aşk üzerine düşünmeyi bilmesek de yüreğimizin kıpır kıpır etmesi bizde de bir şeylerin olduğunu bize de aşktan bir nefes üflendiğini haber veriyordu.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ne var ki sevgi ırmağında yıkanarak hayatı sürdürmenin önemini kavrayamamıştık. Gelecekteki hayatımızda bunun ne derece önemli olduğunu onu anlamaya çalışmanın onunla bir kez bile birlikte olmanın onun da bizi önemsemesinin hayatımızın akışını nasıl değiştireceğini hesap edememiştik. Hep korku hep utanma ve hep içindekini demenin ayıp olduğu düşüncesi galip gelmişti. Gönlü gönle katıp ıstırabı ıstırapla karıştıramamıştık. Belki de aşkın farkında olmayanların aşka kötü gözle bakanların içinde aşkın hiç farkında olmamak daha iyiydi.
En fecisi en kötüsü de; yaşanmış farzedilen bir zaman dilimi geride kaldığında acısı derinden hissedilen bu duyguya karşı koymaya çabalamak artık böyle bir dünyada buna yer olmadığına hele bundan sonra bunun yaşanamayacağına kendini inandırmaya çalışmak
Hele de böyle bir duyguyu hiç tanımayan adından bile haberdar olmayan biriyle bir ömrü paylaşmanın zorluğunu ve bununla birlikte aşkın gelip işte tam bu sırada sıkıştırmasının ne denli çekilmez bir azap olduğunu varın bir düşünün. Ve bir de hayatınıza müdahale edenler yüzünden bu hale düştüğünüz aklınıza geldikçe çoluk çocuk etrafınızı sardıkça ve bu arada da; aşkı anlama aşkı yorumlama yanınız geliştikçe varın bir kez daha düşünün çekilenin ne boyutta bir azap olduğunu.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Biz gülü geç tanıdık aşkı geç anladık.
Gülü vaktinde okuyamadık. Meramımızı gül yaprağına vaktinde yazamadık. Gül dalına bir buse konduramadık. Bülbülün iniltisine kulak veremedik dediklerini bilemedik yâre bir gül yaprağı bile götüremedik. Gül hep ötemizde kaldı; bizse ona uzaktan bakakaldık. Gün geldi tanıyamadık. Ne gülü tanıdık ne aşkı anladık. Bir gül bahçesinde olsak da; cahilliğimizden bilgisizliğimizden sezgisizliğimizden hep gidip dikenlere sarıldık. “Gülü seven dikenine katlanır.” deseler de biz sadece dikenlerin kanattığı yerlere aldandık. Dikenler doldurdu dünyamızı dikenler yok etti güle olan sevdamızı. Korktuk artık gülün yanına varmaya korktuk gülden terazi tutmaya korktuk gülü koklamaya. Gül bizden ırağa gitti biz gülden ırağa
alıntı
Her ikisinin de farkına mevsimi geçtikten sonra vardık. Bilemedik gülün renginden güzelliğinden kokusundan. Ayıramadık aşkın sesini yüreğimizdeki diğer seslerden. Baskın çıktı gürültüler aşkın çağrısından. Gülü az olan ya da ona gerektiği kadar önem verilmeyen bir coğrafyada yaşadığımızdan mı bütün güller (çiçekler) aynı göründü gözümüze ve onun için de böyle oldu? Hepsinin aynı zamanda açtığını tomurcuklandığını ve kokularının da aynı olduğunu sanır; gülle lâle menekşeyle leylâk arasındaki farkları pek bilmezdik
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Biz gülü geç tanıdık aşkı geç anladık.
Hem zaten; leylâk kokan iğde kokan gül kokan erguvan kokan sokaklardan ne zaman geçtik ki? Kim elimizden tutup bizi bu sokaklara götürdü kim bunları gösterdi ki bize? Kim kılavuzluk etti ki? Gerçi farkına varsalar da kimin zamanı vardı ki bunlardan söz etmeye? Cihanı velveleye veren bu görüntüler; çoğu karla kapla taşra günlerinin ne kadarında bulunurdu ki.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Biz gülü geç tanıdık aşkı geç anladık.
Hep beyaz gecelerde kış mehtabına karşı haykırdık acılarımızı. Dondurucu zemherilerde yeşile çiçeğe güle ağaca hasret büyüdük. Gül büyütemedik koynumuzda gül suyu yürümedi damarlarımızda. Gül büyütmenin ne demek olduğunu bilemedik. Gülden bir nefes alıp güle bir nefes veremedik. Gülü ötelerde hayal edip uzakları düşündük hep. Koparılmış bir gülün başında oturup matemini çekemedik. Gül büyütenlere özgü bir hâlle hâllenemedik. Gülün kokusuyla sarhoş gülün bakışıyla meyhoş olamadık; sitemimizi güle diyemedik. Güle benzetsek de bazı şeyleri tam anlamıyla gülün ne olduğunu bilemedik. Sesimiz güle yetişmedi elimiz güle ermedi yüreğimizden kopup gelen hüzün meltemleri güle değmedi. Sokaklar acıyı serpti yüreğimize dağlarda yankılandı sesimiz dağlar hüznümüzü katmerleştirdi.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Biz gülü geç tanıdık aşkı geç anladık.
Büyüdüğümüzde aşkı az çok anlayacak çağa yaklaştığımızda aşkın yakıcı elini yüreğimizin üstünde hissettiğimizde aşk çoktan uzaktan bakar olmuş ateşiyle yakar olmuştu bizi artık.
Gününde zamanında bizim de içimizde bir yerlerde aşk vardı; aşkı anlamasak da aşkı duyabiliyorduk aşkı okuyabiliyorduk kelimelerden. Aşk üzerine düşünmeyi bilmesek de yüreğimizin kıpır kıpır etmesi bizde de bir şeylerin olduğunu bize de aşktan bir nefes üflendiğini haber veriyordu.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ne var ki sevgi ırmağında yıkanarak hayatı sürdürmenin önemini kavrayamamıştık. Gelecekteki hayatımızda bunun ne derece önemli olduğunu onu anlamaya çalışmanın onunla bir kez bile birlikte olmanın onun da bizi önemsemesinin hayatımızın akışını nasıl değiştireceğini hesap edememiştik. Hep korku hep utanma ve hep içindekini demenin ayıp olduğu düşüncesi galip gelmişti. Gönlü gönle katıp ıstırabı ıstırapla karıştıramamıştık. Belki de aşkın farkında olmayanların aşka kötü gözle bakanların içinde aşkın hiç farkında olmamak daha iyiydi.
En fecisi en kötüsü de; yaşanmış farzedilen bir zaman dilimi geride kaldığında acısı derinden hissedilen bu duyguya karşı koymaya çabalamak artık böyle bir dünyada buna yer olmadığına hele bundan sonra bunun yaşanamayacağına kendini inandırmaya çalışmak
Hele de böyle bir duyguyu hiç tanımayan adından bile haberdar olmayan biriyle bir ömrü paylaşmanın zorluğunu ve bununla birlikte aşkın gelip işte tam bu sırada sıkıştırmasının ne denli çekilmez bir azap olduğunu varın bir düşünün. Ve bir de hayatınıza müdahale edenler yüzünden bu hale düştüğünüz aklınıza geldikçe çoluk çocuk etrafınızı sardıkça ve bu arada da; aşkı anlama aşkı yorumlama yanınız geliştikçe varın bir kez daha düşünün çekilenin ne boyutta bir azap olduğunu.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Biz gülü geç tanıdık aşkı geç anladık.
Gülü vaktinde okuyamadık. Meramımızı gül yaprağına vaktinde yazamadık. Gül dalına bir buse konduramadık. Bülbülün iniltisine kulak veremedik dediklerini bilemedik yâre bir gül yaprağı bile götüremedik. Gül hep ötemizde kaldı; bizse ona uzaktan bakakaldık. Gün geldi tanıyamadık. Ne gülü tanıdık ne aşkı anladık. Bir gül bahçesinde olsak da; cahilliğimizden bilgisizliğimizden sezgisizliğimizden hep gidip dikenlere sarıldık. “Gülü seven dikenine katlanır.” deseler de biz sadece dikenlerin kanattığı yerlere aldandık. Dikenler doldurdu dünyamızı dikenler yok etti güle olan sevdamızı. Korktuk artık gülün yanına varmaya korktuk gülden terazi tutmaya korktuk gülü koklamaya. Gül bizden ırağa gitti biz gülden ırağa
alıntı
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Geri: Biz gülü geç tanıdık, aşkı geç anladık
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Öyle ki, manzara şimdi daha ağlatıcı, daha yürek dağlayıcı, daha gönül bağlayıcıdır. Dilimiz dudağımız kurumuş, hikâye bir gizliye çekilmiştir artık. Bir manzumedir artık geceyi bağrımıza salan ve rengimizi solduran. Dokununca solgun bir gül olan... Dokununca sen olan.. Dokununca ben olan... Dokununca hüzün olan… Dokununca hüsran olan… Dokununca heder olan...
Diyeceklerimizi diyecek durumda değiliz şimdi. Artık ne gül çaredir derdimize, ne de aşk... Belki mısralardır bizi bize, bizi başkalarına anlatacak olan...
Zaman geçti gün döndü kalmadı bahçede gül
Bu sevda masalını anlatsın yine bülbül
Bu sevda masalını anlatsın yine bülbül
İsmail BİNGÖL
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN