Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 232 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 232 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
BuGüN GüNLeRDeN Ne?
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: FİKİR ATLASI :._.·´¯) :: SESLİ DÜŞÜNCE
1 sayfadaki 1 sayfası
BuGüN GüNLeRDeN Ne?
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Başka zaman var mı ki? ........................
Ömrümüzün hepsini "bugün"de harcıyoruz. İçinde yaşadığımız, nefes aldığımız, yürüdüğümüz, uyuduğumuz, uyandığımız başkaca bir gün yok. Hiç olmadı. Hiç olmayacak. Bana gelince –gelirse– "bugün" diyeceğim "yarın"lar bekliyor beni. Benden gittiğinde "dün" diye hatırlayacağım "bugün"leri yaşıyorum şimdi. Takvim yapraklarından rakam kovalamaya gerek yok o halde! Bugün, günlerden "bugün". Dünden sonrası, yarından öncesi.
Sadece "bugün" ve sadece "şimdi"lik yaşıyorum. Dünya "bugün"den ibaret. "Dün"ün ölmüşüyüm, "yarın"ın doğmamışıyım. "Dün"lerin hepsi bana tanıklık edecekleri yakın "yarın"ı, yani "Hesap Günü"nü bekliyor. "Yarın"lar "bugün" oldukça, hesabını vereceğim "dün"ler çoğalıyor. Arkasını dönüp giden "dün"lerin hepsi, yakında gelecek geleceğimin, yani nihaî "yarın"ımın hesabını yüklüyor omzuma.
Böyle olunca Hazreti Ali Efendimizin "bugün" ve "yarın" hesabının altına daha bir inanarak imza atıyor insan: "Ey benim gibi nefis taşıyan dostlarım! Dikkat edin! Dünya arkasını dönmüş gidiyor. Ahiret yüzünü çevirmiş bize doğru geliyor. İkisinin de taliplileri var. Siz ahirete talip olun. Bir çocuk gibi dünyanın kucağına oturmayın. Unutmayın, bugün amel var, hesap yok. Yarın da hesap var, amel yok."
"Yarın" geldiğinde "dün" eylediğim her "bugün"üm artık ahirete aittir, hatta "ahiret"tir. Çünkü benim ömrüm, tüm "bugün"lerimi "dün" ettiğimde biter. Öyleyse "dün" ettiğim "bugün"ler kadar ayağım çukurda, yani ahirete aitim. Ölüm, "bugün"lerin hepsinin "dün" leşip soluklaştığı; "yarın"ların hepsinin "bugün"ün akşamında yığılıp düştüğü andır. Soldurduğum dünler kadar ölüyüm; eskittiğim dünler sayısınca ölüme yakınım; geride bıraktığım "bugün"ler hesabınca "yarın"larımı eksiltiyorum. "Dün" eylediğim her "bugün" artık paketlenmiştir, defteri dürülmüştür. Dün, artık değiştirilebilir değildir. "Dün"ün içinde bir şey eyleyemem.
"Dün"üm eksiği ve kusuruyla Hesap Defteri'ne kayıtlıdır. Rabbim mağfiret etmezse, "dün"e ekleyeceğim bir şey yok. Rabbim merhamet etmezse, "dün"den bir şey eksiltemem. "Dün" için hesap vereceğim; ama "dün"e "bugün"den kıl kadar bile bir amel katamam, zerrece sevap ekleyemem. Henüz "bugün" olan "bugün" ise amel katabileceğim tek günüm; onu "dün" edinceye kadar hesap sorulmayacak
bana.
Öyleyse."Bugün"ümü"dün" olduğunda bir şey ekleme ya da eksiltme ihtiyacı duymayacak kadar özenli yaşamalıyım. Ameli olan-hesabı olmayan "bugün"ümü, ameli olmayan-hesabı olan "dün"ün hakkını vermek üzere doldurmalıyım.
Bir de " Hiç ölmeyecekmişsin gibi dünyaya, yarın ölecekmişsin gibi ahirete çalış" sözü üzerinden de bir hesap yapayım. Bugün hiç ölmeyeceğim, yarın olduğunda ise "bugün"ü "dün"etmiş olarak, ölmüş olacağım. "Dün"de sadece hatıram kalacak; tıpkı bir ölmüş gibi. Yarın olduğunda, bugünkü "bugün" de benim için ölmüş olacak, "dün" olacak, bana ne güneşi değecek dünün, ne sıcağı dokunacak. Ne bir şey ekleyebileceğim "dün"üme, ne parmağımı kıl kadar kıpırdatacağım. "Dün" bana ne bir güneş getirecek ne de bir akşam sunabilecek. Oysa, "bugün"ün hiç ölmeyeceğiyim. "Bugün"ün içinde hiç ölmeyecek gibi ebedî meyveler devşirebilirsem, "yarın" geldiğinde "dün"ün huzurlu ölmüşü olabilirim, "dün"ün ölümünü huzurla karşılayabilirim.
Öyleyse, "bugün"ün dünyasından hiç ölmemek üzere yaşayacağım ebediyet meyveleri devşirmeliyim. Öyleyse, "bugün"ümü, ölüsü olacağım "dün"lerin hesabını ahirette verecek şekilde diri ve dik tutmalıyım. "Bugün"ün içinde hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayacağım ebediyet sırrının saklı olduğunu bilmeliyim. "Yarın"ın eşiğinde ise "bugün"ümün "dün"leşip öleceğini farkedecek bir fanilik hükmünün yazılı olduğunu farketmeliyim.
Gitmiş "dün"ler hesaptır. Gelmemiş "yarın"lar ise fırsat. Ömür dediğin gitmiş dünden sonrası, gelmemiş yarından öncesi ise, hep bir hesabın sonrasında ve hep bir fırsatın öncesinde yaşıyorum. Fırsatları hesaba yazdırmak için ise elimde sadece "bugün" var. "Bugün" iken hiç hesaba çekilmeksizin amel edecek kadar "ölmeyecekmiş gibi" dipdiri yaşadığım, yarın gelip "dün" olduğunda ise amel eyleyemeksizin
hesaba çekilecek kadar "ölmüş gibi" çaresiz ve kıpırtısız kaldığım o kritik zamanı yaşıyorum şimdi.
Sadece "bugün" ve sadece "şimdi"lik yaşıyorum. Dünya "bugün"den ibaret. "Dün"ün ölmüşüyüm, "yarın"ın doğmamışıyım. "Dün"lerin hepsi bana tanıklık edecekleri yakın "yarın"ı, yani "Hesap Günü"nü bekliyor. "Yarın"lar "bugün" oldukça, hesabını vereceğim "dün"ler çoğalıyor. Arkasını dönüp giden "dün"lerin hepsi, yakında gelecek geleceğimin, yani nihaî "yarın"ımın hesabını yüklüyor omzuma.
Böyle olunca Hazreti Ali Efendimizin "bugün" ve "yarın" hesabının altına daha bir inanarak imza atıyor insan: "Ey benim gibi nefis taşıyan dostlarım! Dikkat edin! Dünya arkasını dönmüş gidiyor. Ahiret yüzünü çevirmiş bize doğru geliyor. İkisinin de taliplileri var. Siz ahirete talip olun. Bir çocuk gibi dünyanın kucağına oturmayın. Unutmayın, bugün amel var, hesap yok. Yarın da hesap var, amel yok."
"Yarın" geldiğinde "dün" eylediğim her "bugün"üm artık ahirete aittir, hatta "ahiret"tir. Çünkü benim ömrüm, tüm "bugün"lerimi "dün" ettiğimde biter. Öyleyse "dün" ettiğim "bugün"ler kadar ayağım çukurda, yani ahirete aitim. Ölüm, "bugün"lerin hepsinin "dün" leşip soluklaştığı; "yarın"ların hepsinin "bugün"ün akşamında yığılıp düştüğü andır. Soldurduğum dünler kadar ölüyüm; eskittiğim dünler sayısınca ölüme yakınım; geride bıraktığım "bugün"ler hesabınca "yarın"larımı eksiltiyorum. "Dün" eylediğim her "bugün" artık paketlenmiştir, defteri dürülmüştür. Dün, artık değiştirilebilir değildir. "Dün"ün içinde bir şey eyleyemem.
"Dün"üm eksiği ve kusuruyla Hesap Defteri'ne kayıtlıdır. Rabbim mağfiret etmezse, "dün"e ekleyeceğim bir şey yok. Rabbim merhamet etmezse, "dün"den bir şey eksiltemem. "Dün" için hesap vereceğim; ama "dün"e "bugün"den kıl kadar bile bir amel katamam, zerrece sevap ekleyemem. Henüz "bugün" olan "bugün" ise amel katabileceğim tek günüm; onu "dün" edinceye kadar hesap sorulmayacak
bana.
Öyleyse."Bugün"ümü"dün" olduğunda bir şey ekleme ya da eksiltme ihtiyacı duymayacak kadar özenli yaşamalıyım. Ameli olan-hesabı olmayan "bugün"ümü, ameli olmayan-hesabı olan "dün"ün hakkını vermek üzere doldurmalıyım.
Bir de " Hiç ölmeyecekmişsin gibi dünyaya, yarın ölecekmişsin gibi ahirete çalış" sözü üzerinden de bir hesap yapayım. Bugün hiç ölmeyeceğim, yarın olduğunda ise "bugün"ü "dün"etmiş olarak, ölmüş olacağım. "Dün"de sadece hatıram kalacak; tıpkı bir ölmüş gibi. Yarın olduğunda, bugünkü "bugün" de benim için ölmüş olacak, "dün" olacak, bana ne güneşi değecek dünün, ne sıcağı dokunacak. Ne bir şey ekleyebileceğim "dün"üme, ne parmağımı kıl kadar kıpırdatacağım. "Dün" bana ne bir güneş getirecek ne de bir akşam sunabilecek. Oysa, "bugün"ün hiç ölmeyeceğiyim. "Bugün"ün içinde hiç ölmeyecek gibi ebedî meyveler devşirebilirsem, "yarın" geldiğinde "dün"ün huzurlu ölmüşü olabilirim, "dün"ün ölümünü huzurla karşılayabilirim.
Öyleyse, "bugün"ün dünyasından hiç ölmemek üzere yaşayacağım ebediyet meyveleri devşirmeliyim. Öyleyse, "bugün"ümü, ölüsü olacağım "dün"lerin hesabını ahirette verecek şekilde diri ve dik tutmalıyım. "Bugün"ün içinde hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayacağım ebediyet sırrının saklı olduğunu bilmeliyim. "Yarın"ın eşiğinde ise "bugün"ümün "dün"leşip öleceğini farkedecek bir fanilik hükmünün yazılı olduğunu farketmeliyim.
Gitmiş "dün"ler hesaptır. Gelmemiş "yarın"lar ise fırsat. Ömür dediğin gitmiş dünden sonrası, gelmemiş yarından öncesi ise, hep bir hesabın sonrasında ve hep bir fırsatın öncesinde yaşıyorum. Fırsatları hesaba yazdırmak için ise elimde sadece "bugün" var. "Bugün" iken hiç hesaba çekilmeksizin amel edecek kadar "ölmeyecekmiş gibi" dipdiri yaşadığım, yarın gelip "dün" olduğunda ise amel eyleyemeksizin
hesaba çekilecek kadar "ölmüş gibi" çaresiz ve kıpırtısız kaldığım o kritik zamanı yaşıyorum şimdi.
Başka zaman var mı ki? ........................
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: BuGüN GüNLeRDeN Ne?
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hayat çizgisinin neresindeyim...
Kaç nefes,kaç adım kaldı ömür denen hazinemden...
Kaç nefes tükettim, ya da kaç adım eskittim...
Geriye dönüp bakmaya cesaretim varmıdır onu da bilmiyorum...
Bitiyorum,tükeniyorum her nefeste...
Sayılı nefeslerim kaldı şimdi elimde,birde pişmanlıklar...
Günleri tesbih misali çekerken bir bir,
son taşı aktarmadan
bir daha gel..
Gel Efendim...
Gel aziz dostum..
Gel en Sevgili....
Son nefeste cemalini seyredeyim....
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hayat çizgisinin neresindeyim...
Kaç nefes,kaç adım kaldı ömür denen hazinemden...
Kaç nefes tükettim, ya da kaç adım eskittim...
Geriye dönüp bakmaya cesaretim varmıdır onu da bilmiyorum...
Bitiyorum,tükeniyorum her nefeste...
Sayılı nefeslerim kaldı şimdi elimde,birde pişmanlıklar...
Günleri tesbih misali çekerken bir bir,
son taşı aktarmadan
bir daha gel..
Gel Efendim...
Gel aziz dostum..
Gel en Sevgili....
Son nefeste cemalini seyredeyim....
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: FİKİR ATLASI :._.·´¯) :: SESLİ DÜŞÜNCE
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN