Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 205 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 205 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Peygamber müjdesi: ‘Mümin ebedi azapta kalmaz'
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: HZ. MUHAMMED ( SALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ) :._.·´¯) :: SİYER-İ NEBİ
1 sayfadaki 1 sayfası
Peygamber müjdesi: ‘Mümin ebedi azapta kalmaz'
EBU Hureyre (ra) anlatıyor: Bir gün arkadaşlarımızla oturuyorduk. Sohbetin sonunda peygamberimizi sorduk.
İçimizden kimse O'nu görmemişti. Aradık ama bulamadık. Merak etmeye başladık. Acaba nereye gitmişti. Ben, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer üç ayrı yöne gittik. Sonunda Hz. Peygamber'i ben buldum. O (sav) Medineli bir sahabenin bahçesindeydi. Cüppemi toparlayıp bahçenin ortasına fırladım. Dikkat ettim. Tek başınaydı. Yanına yanaştım. Beni görünce: “Nereden geliyorsun Ebu Hirr (kediciğin babası)” diye sordu. Ben: Ey Allah'ın Resulü seni bulamadık. Merak ettik. Her birimiz bir yöne dağıldık, Medine sizi arıyor ey Allah'ın Resulü, dedim. Resulullah (sav) döndü ve bana şöyle buyurdu: “Ebu Hureyre insanlara dön ve onlara şunu duyur: Kim Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim O'nun peygamberi olduğuma ihlaslı bir şekilde kalbiyle iman ederse cennete girer.” (Müslim, İman, 10 hd: 31-52)
Peygamberimizin verdiği müjdeyi duyan Ebu Hureyre (ra) bahçeden fırlayarak çıktı. Halka bu müjdeyi verebilmek için Medine'ye doğru süratle koşuyordu. Birazdan yolda Hz. Ömer (ra) ile karşılaştı. Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamberi (sav) bir bahçede bulduğunu ve ondan önemli bir müjde aldığını söyleyince Hz. Ömer (ra) müjdeyi sorgulamaya başladı. Ebu Hureyre (ra) ‘Allah'ın bir olduğunu ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun Resulü olduğunu kalbiyle söyleyen kişi cennette olur' müjdesiydi cevabını verdi.
Bunu duyan Hz. Ömer (ra): Git, Hz. Peygambere (sav) şöyle söyle; Ey Allah'ın elçisi, Ömer insanların bu sözü işitince tembelliğe düşeceğinden korkuyor. Bu müjdeyi saklasak olmaz mı, diye soruyor. Bunu üzerine geri döndüler. Ebu Hureyre (ra) arkasında Hz. Ömer (ra) olduğu halde Hz. Peygamberin huzuruna ulaştılar. Hz. Ebu Hureyre (ra) birazda ağlamaklı bir sesle Peygamberimize Hz. Ömer'in onu geri çevirdiğini, müjdeyi halka ulaştırmasına engel olduğunu anlatmaya çalıştı. Hz. Peygamber (sav) arkadaki Hz. Ömer'e bakıp: “Nedir bu hal Ömer! Neden engel oldun?” diye sorunca, Hz. Ömer kendini şöyle savundu: “Ey Allah'ın Resulü! İnsanlar bu müjdeyi duyarlarsa buna güvenip rahatlarlar. Ben bundan korktum. Bırakınız ibadet yapmaya devam etsinler. Ey Allah'ın Elçisi, benim söylemeye çalıştığım budur işte.” Hz. Peygamber (sav) biraz duraksadı, tebessüm etti ve sonra usulca şöyle fısıldadı: “Peki, bırakın ibadet etsinler.”
Bu tavrıyla Hz. Peygamber (sav) Hz. Ömer'in endişesine kısmen hak veriyor ve müjdeyi bir an için erteliyordu. Bu müjde farklı kanallardan yine de bize ulaştı. Bu bilgiyi aldık ve kabul ettik. Bu olaydaki Hz. Ömer'in sertliğinin sebebi Müslümanların ‘daha ihtiyatlı' davranmaları endişesidir. Halkın özdeyişiyle her yiğidin yoğurt yiyişi başkadır. Hz. Ebu Bekir daha orta çizgide. Hz. Ömer; “Ben yokuş olmazsa yürüyüşü sevmem. Sağımda çakmasa, şimşeği sevmem” diyen bir karakter. İslami davetin tabir yerindeyse ‘şahinlerinden'. Hz. Peygamber (sav) ise her zamanki gibi mutedil olanı.
Ama bir nokta var ki, bütün çizgiler orada kesişiyor: Oda ‘iman' konusudur. Allah'ın birliğine, ortağının olmadığına ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun elçisi olduğuna iman etmek. Burası işin kırmızı çizgisi. Burada tolerans yok. İman meselesi pazarlık konusu edilemiyor. Ameldeki yetersizlik, eksiklik, azlık-çokluk, bütün bunlar olabilir şeylerdir. Ama iman olmak koşuluyla. İman olmayınca bunların hiçbirinin kıymeti yok. İmansız bir amel -ibadet- veya iyilik Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle ahirette havaya saçıp savrulacak, yani bir sonuç devşiremeyecektir. Günahlar, ibadetten uzaklık, hatalar, bütün bunlar ne kadar çok olursa olsun kişiyi İslam'ın dışına çıkarmıyor. Müslüman kimliğini kaybettirmiyor. Bir kişi defalarca zina etse de, namazdan tamamen uzaklaşsa da yaptıklarını meşru saymadıkça- Müslümandır, tevhit ehlidir.
Fakat diyelim ki her an elinde tespih olsa yüzlerce kez hacca gitse, alnı secdeden kalkmasa bütün bunların yanı başında imanın bu iki temelinden birini ret ederse, çizginin dışına taşmış olur. İslamı terk etmiş olur. Büyük günahlar kişiyi dinden çıkarmaz ama asi ve günahkâr yapar. Günah ne kadar büyük olursa olsun.
Hz. Peygamberin (sav) dostu Ebu Hureyre'nin (ra) kulağına fısıldadığı işte bu noktaydı.
Evet, Allah'ın birliğine ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun son elçisi olduğuna iman etmek ahiretteki kurtuluş için yeterlidir. Bu prensibe iman eden kişi ebedi azaptan kurtulur. Ama manen ve vicdanen ben cenneti ve kurtuluşu doyasıya hak ettim diyebilecek mi? Bunun cevabını sizlere bırakıyorum.
Nihat HATİPOĞLU
İçimizden kimse O'nu görmemişti. Aradık ama bulamadık. Merak etmeye başladık. Acaba nereye gitmişti. Ben, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer üç ayrı yöne gittik. Sonunda Hz. Peygamber'i ben buldum. O (sav) Medineli bir sahabenin bahçesindeydi. Cüppemi toparlayıp bahçenin ortasına fırladım. Dikkat ettim. Tek başınaydı. Yanına yanaştım. Beni görünce: “Nereden geliyorsun Ebu Hirr (kediciğin babası)” diye sordu. Ben: Ey Allah'ın Resulü seni bulamadık. Merak ettik. Her birimiz bir yöne dağıldık, Medine sizi arıyor ey Allah'ın Resulü, dedim. Resulullah (sav) döndü ve bana şöyle buyurdu: “Ebu Hureyre insanlara dön ve onlara şunu duyur: Kim Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim O'nun peygamberi olduğuma ihlaslı bir şekilde kalbiyle iman ederse cennete girer.” (Müslim, İman, 10 hd: 31-52)
Peygamberimizin verdiği müjdeyi duyan Ebu Hureyre (ra) bahçeden fırlayarak çıktı. Halka bu müjdeyi verebilmek için Medine'ye doğru süratle koşuyordu. Birazdan yolda Hz. Ömer (ra) ile karşılaştı. Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamberi (sav) bir bahçede bulduğunu ve ondan önemli bir müjde aldığını söyleyince Hz. Ömer (ra) müjdeyi sorgulamaya başladı. Ebu Hureyre (ra) ‘Allah'ın bir olduğunu ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun Resulü olduğunu kalbiyle söyleyen kişi cennette olur' müjdesiydi cevabını verdi.
Bunu duyan Hz. Ömer (ra): Git, Hz. Peygambere (sav) şöyle söyle; Ey Allah'ın elçisi, Ömer insanların bu sözü işitince tembelliğe düşeceğinden korkuyor. Bu müjdeyi saklasak olmaz mı, diye soruyor. Bunu üzerine geri döndüler. Ebu Hureyre (ra) arkasında Hz. Ömer (ra) olduğu halde Hz. Peygamberin huzuruna ulaştılar. Hz. Ebu Hureyre (ra) birazda ağlamaklı bir sesle Peygamberimize Hz. Ömer'in onu geri çevirdiğini, müjdeyi halka ulaştırmasına engel olduğunu anlatmaya çalıştı. Hz. Peygamber (sav) arkadaki Hz. Ömer'e bakıp: “Nedir bu hal Ömer! Neden engel oldun?” diye sorunca, Hz. Ömer kendini şöyle savundu: “Ey Allah'ın Resulü! İnsanlar bu müjdeyi duyarlarsa buna güvenip rahatlarlar. Ben bundan korktum. Bırakınız ibadet yapmaya devam etsinler. Ey Allah'ın Elçisi, benim söylemeye çalıştığım budur işte.” Hz. Peygamber (sav) biraz duraksadı, tebessüm etti ve sonra usulca şöyle fısıldadı: “Peki, bırakın ibadet etsinler.”
Bu tavrıyla Hz. Peygamber (sav) Hz. Ömer'in endişesine kısmen hak veriyor ve müjdeyi bir an için erteliyordu. Bu müjde farklı kanallardan yine de bize ulaştı. Bu bilgiyi aldık ve kabul ettik. Bu olaydaki Hz. Ömer'in sertliğinin sebebi Müslümanların ‘daha ihtiyatlı' davranmaları endişesidir. Halkın özdeyişiyle her yiğidin yoğurt yiyişi başkadır. Hz. Ebu Bekir daha orta çizgide. Hz. Ömer; “Ben yokuş olmazsa yürüyüşü sevmem. Sağımda çakmasa, şimşeği sevmem” diyen bir karakter. İslami davetin tabir yerindeyse ‘şahinlerinden'. Hz. Peygamber (sav) ise her zamanki gibi mutedil olanı.
Ama bir nokta var ki, bütün çizgiler orada kesişiyor: Oda ‘iman' konusudur. Allah'ın birliğine, ortağının olmadığına ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun elçisi olduğuna iman etmek. Burası işin kırmızı çizgisi. Burada tolerans yok. İman meselesi pazarlık konusu edilemiyor. Ameldeki yetersizlik, eksiklik, azlık-çokluk, bütün bunlar olabilir şeylerdir. Ama iman olmak koşuluyla. İman olmayınca bunların hiçbirinin kıymeti yok. İmansız bir amel -ibadet- veya iyilik Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle ahirette havaya saçıp savrulacak, yani bir sonuç devşiremeyecektir. Günahlar, ibadetten uzaklık, hatalar, bütün bunlar ne kadar çok olursa olsun kişiyi İslam'ın dışına çıkarmıyor. Müslüman kimliğini kaybettirmiyor. Bir kişi defalarca zina etse de, namazdan tamamen uzaklaşsa da yaptıklarını meşru saymadıkça- Müslümandır, tevhit ehlidir.
Fakat diyelim ki her an elinde tespih olsa yüzlerce kez hacca gitse, alnı secdeden kalkmasa bütün bunların yanı başında imanın bu iki temelinden birini ret ederse, çizginin dışına taşmış olur. İslamı terk etmiş olur. Büyük günahlar kişiyi dinden çıkarmaz ama asi ve günahkâr yapar. Günah ne kadar büyük olursa olsun.
Hz. Peygamberin (sav) dostu Ebu Hureyre'nin (ra) kulağına fısıldadığı işte bu noktaydı.
Evet, Allah'ın birliğine ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun son elçisi olduğuna iman etmek ahiretteki kurtuluş için yeterlidir. Bu prensibe iman eden kişi ebedi azaptan kurtulur. Ama manen ve vicdanen ben cenneti ve kurtuluşu doyasıya hak ettim diyebilecek mi? Bunun cevabını sizlere bırakıyorum.
Nihat HATİPOĞLU
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Similar topics
» Ebedi Nar Olma Ebedi Nur Ol...
» İYİLİKLER DE KÖTÜLÜKLER DE KARŞILIKSIZ KALMAZ
» MüMiN OLMaYı ÖĞReNiRKeN
» İYİLİKLER DE KÖTÜLÜKLER DE KARŞILIKSIZ KALMAZ
» MüMiN OLMaYı ÖĞReNiRKeN
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: HZ. MUHAMMED ( SALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ) :._.·´¯) :: SİYER-İ NEBİ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN