Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 86 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 86 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
BEHÂEDDÎN KIŞLAKÎ Hazretleri
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: ALLAH DOSTLARI, ALiM ve EVLİYALAR
1 sayfadaki 1 sayfası
BEHÂEDDÎN KIŞLAKÎ Hazretleri
BEHÂEDDÎN KIŞLAKÎ Hazretleri
Buhârâ'da yetişen hadîs âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. Buhârâ yakınlarında bulunan Kışlak köyünde doğdu. Buraya nisbetle Kışlakî denilmiştir. Doğum ve vefât târihleri tespit edilemeyen Kışlakî, sekizinci asırda yaşadı. Dokuzuncu asrın başlarında vefât ettiği bilinmektedir.
Çevresinde bulunan büyük âlimlerin sohbetlerinde bulunarak yetişen Kışlakî, ilimde yükselerek, zamânındaki âlimlerin önde gelenlerinden oldu. Bundan sonra, talebe okutmak, ders vermek sûretiyle hizmete başlayan Kışlakî hazretleri, Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin hocalarındandır.
Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, tasavvuf yolunun daha başında iken, Nesef beldesinde tesâdüfen Mevlânâ Behâeddîn Kışlakî'yi gördü. Bundan sonra onun sohbet ve hizmetine can atar oldu.
Kışlakî hazretleri, Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî'yi daha ilk gördüğünde; "Sen öyle yükseklerde uçacak bir kuşsun ki, bu yolda senin arkadaşın ve uçuş yoldaşın Ârif Dikgerânî olsa gerektir." dedi. Bu söz üzerine Şâh-ı Nakşibend, Mevlânâ Ârif'i bir an evvel görmek iştiyâk ve arzûsuyla yanmaya başladı. Onun bu hâlini anlayan Kışlakî, Behâüddîn-i Buhârî'ye; "Gönlün Mevlânâ Ârif'i çok çekiyorsa, çağırayım gelsin." buyurdu. Vakit öğle vakti idi. Bu sırada Ârif-i Dikgerânî hazretleri oraya iki buçuk günlük mesâfede bulunan köyünde çiftini sürmüş öğle namazını da edâ ettikten sonra talebeleri ile sohbet etmekte idi. Behâeddîn Kışlakî evinin damına çıkarak; "Ârif, Ârif, Ârif!" diye üç defâ seslendi. Sesi Allahü teâlânın izni ile mekân duvarını aşıp Ârif-i Dikgerânî hazretlerine ulaştı. Mevlânâ Ârif derhâl sohbeti kesip yanındakilere; "Beni Mevlânâ Behâeddîn Kışlakî çağırıyor. Hemen gitmeliyim. Sizler evlerinize dönebilirsiniz." dedi. Acele ile yola çıktı. Aralarında bulunan mesâfeyi bir anda aldı. Kışlakî ile Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bulundukları yere geldi. Behâeddîn-i Buhârî ile Ârif Dikgerânî'nin ilk karşılaşmaları, Kışlakî hazretlerinin vâsıtası ile bu şekilde oldu.
Behâeddîn Kışlakî hazretlerinin dergâhı, talebelerle dolar taşardı. Dergâhına gelenlere, eğer feyz ve bereketlere kavuşmak, Allahü teâlâ katında makbul bir zât olmak istiyorlarsa öncelikle nefsin arzularını terkedip tam bir ihlâs ve samîmiyetle hocasının hizmetinde olmanın ehemmiyetini anlatırdı. Bir defâsında, yeni gelen bir talebesine bu durumu îzâh etmek için; "Mutfakta bir derviş var. Git onu gör." buyurdu. Bu yeni talebe mutfağa gittiğinde, sırtına odun yüklenip mutfağa taşıyan birisini gördü. Bu yeni talebe, böylece hafif ve ağır demeden, ne hizmet varsa hemen el atmak îcâb ettiğini, büyüklere hizmetin insana neler kazandıracağını anladı.
Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri bir gün talebeleri ile sohbet ederken onlara Behâeddîn Kışlakî hazretlerinin bu hâllerinden bahsettikten sonra buyurdular ki: "İhlâs ile sırf Allahü teâlânın rızâsı için bunca hizmetler edip, bu yolda nefislerini hiçe indirmiş nice insanlar vardır. Onların eriştikleri devlet başka hiç bir devletle mukâyese kabûl etmez. Siz hizmette bu dereceye ulaşamazsanız bile kabûl ve takdir ediniz ki, böyleleri mevcuttur.
Behâeddîn Kışlakî hazretleri pekçok talebe yetiştirdikten sonra dokuzuncu asrın başlarında Rahmet-i Rahmâna kavuştu.
1) Reşehât Ayn-ül-Hayât (Arabî); s.49
2) Reşehât Ayn-ül-Hayât (Osmanlıca); s.78
3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.12, s.269
Buhârâ'da yetişen hadîs âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. Buhârâ yakınlarında bulunan Kışlak köyünde doğdu. Buraya nisbetle Kışlakî denilmiştir. Doğum ve vefât târihleri tespit edilemeyen Kışlakî, sekizinci asırda yaşadı. Dokuzuncu asrın başlarında vefât ettiği bilinmektedir.
Çevresinde bulunan büyük âlimlerin sohbetlerinde bulunarak yetişen Kışlakî, ilimde yükselerek, zamânındaki âlimlerin önde gelenlerinden oldu. Bundan sonra, talebe okutmak, ders vermek sûretiyle hizmete başlayan Kışlakî hazretleri, Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin hocalarındandır.
Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, tasavvuf yolunun daha başında iken, Nesef beldesinde tesâdüfen Mevlânâ Behâeddîn Kışlakî'yi gördü. Bundan sonra onun sohbet ve hizmetine can atar oldu.
Kışlakî hazretleri, Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî'yi daha ilk gördüğünde; "Sen öyle yükseklerde uçacak bir kuşsun ki, bu yolda senin arkadaşın ve uçuş yoldaşın Ârif Dikgerânî olsa gerektir." dedi. Bu söz üzerine Şâh-ı Nakşibend, Mevlânâ Ârif'i bir an evvel görmek iştiyâk ve arzûsuyla yanmaya başladı. Onun bu hâlini anlayan Kışlakî, Behâüddîn-i Buhârî'ye; "Gönlün Mevlânâ Ârif'i çok çekiyorsa, çağırayım gelsin." buyurdu. Vakit öğle vakti idi. Bu sırada Ârif-i Dikgerânî hazretleri oraya iki buçuk günlük mesâfede bulunan köyünde çiftini sürmüş öğle namazını da edâ ettikten sonra talebeleri ile sohbet etmekte idi. Behâeddîn Kışlakî evinin damına çıkarak; "Ârif, Ârif, Ârif!" diye üç defâ seslendi. Sesi Allahü teâlânın izni ile mekân duvarını aşıp Ârif-i Dikgerânî hazretlerine ulaştı. Mevlânâ Ârif derhâl sohbeti kesip yanındakilere; "Beni Mevlânâ Behâeddîn Kışlakî çağırıyor. Hemen gitmeliyim. Sizler evlerinize dönebilirsiniz." dedi. Acele ile yola çıktı. Aralarında bulunan mesâfeyi bir anda aldı. Kışlakî ile Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bulundukları yere geldi. Behâeddîn-i Buhârî ile Ârif Dikgerânî'nin ilk karşılaşmaları, Kışlakî hazretlerinin vâsıtası ile bu şekilde oldu.
Behâeddîn Kışlakî hazretlerinin dergâhı, talebelerle dolar taşardı. Dergâhına gelenlere, eğer feyz ve bereketlere kavuşmak, Allahü teâlâ katında makbul bir zât olmak istiyorlarsa öncelikle nefsin arzularını terkedip tam bir ihlâs ve samîmiyetle hocasının hizmetinde olmanın ehemmiyetini anlatırdı. Bir defâsında, yeni gelen bir talebesine bu durumu îzâh etmek için; "Mutfakta bir derviş var. Git onu gör." buyurdu. Bu yeni talebe mutfağa gittiğinde, sırtına odun yüklenip mutfağa taşıyan birisini gördü. Bu yeni talebe, böylece hafif ve ağır demeden, ne hizmet varsa hemen el atmak îcâb ettiğini, büyüklere hizmetin insana neler kazandıracağını anladı.
Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri bir gün talebeleri ile sohbet ederken onlara Behâeddîn Kışlakî hazretlerinin bu hâllerinden bahsettikten sonra buyurdular ki: "İhlâs ile sırf Allahü teâlânın rızâsı için bunca hizmetler edip, bu yolda nefislerini hiçe indirmiş nice insanlar vardır. Onların eriştikleri devlet başka hiç bir devletle mukâyese kabûl etmez. Siz hizmette bu dereceye ulaşamazsanız bile kabûl ve takdir ediniz ki, böyleleri mevcuttur.
Behâeddîn Kışlakî hazretleri pekçok talebe yetiştirdikten sonra dokuzuncu asrın başlarında Rahmet-i Rahmâna kavuştu.
1) Reşehât Ayn-ül-Hayât (Arabî); s.49
2) Reşehât Ayn-ül-Hayât (Osmanlıca); s.78
3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.12, s.269
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
Similar topics
» BEHÂEDDÎN BİN LÜTFULLAH Hazretleri
» BEHÂEDDÎN MECZÛB EL-KÂDİRÎ Hazretleri
» BEHÂEDDÎNZÂDE (Muhyiddîn Muhammed bin Behâeddîn) Hazretleri
» BEHÂEDDÎN MECZÛB EL-KÂDİRÎ Hazretleri
» BEHÂEDDÎNZÂDE (Muhyiddîn Muhammed bin Behâeddîn) Hazretleri
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: ALLAH DOSTLARI, ALiM ve EVLİYALAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN