Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 304 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 304 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Dipsiz Kuyu Gibi Yiyip Yiyip Doymayan İnsanlar
2 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: GENEL :._.·´¯) :: HAYATIN İÇİNDEN
1 sayfadaki 1 sayfası
Dipsiz Kuyu Gibi Yiyip Yiyip Doymayan İnsanlar
ANLAMI:
Ebû Saîd el-Hudrî’den (r.a) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Resûlullah sallALLAHu aleyhi ve selem bir gün ayağa kalktı ve bir hutbe irad ederek şöyle buyurdu:
-“Hayır, vALLAHi ey insanlar! Sizin hakkınızda sadece ALLAH’ın dünya zinetlerini önünüze sermesinden korkuyorum.” Birisi:
-“Ya ResûlALLAH! Hayırdan şer çıkar mı?” dedi. Resûlullah bir müddet sükût buyurup bir şey söylemedi. Sonra soruyu soran kişiye “Sen ne dedin?” diye sordu. O zat:
-“Ya ResûlALLAH! Hayırdan şer çıkar mı?” dedim, cevabını verdi. Bunun üzerine Resûlullah ona şunları söyledi:
-“Şüphesiz hayırdan ancak hayır çıkar. Ama hayır bu mudur? Baharın bitirdiği bitkiler ya öldürür ya da (aşırı yemeden ötürü) ölümcül hastalığa sebep olur. Ancak (zehirsiz yeşillikleri ölçülü olarak) yiyen hayvanlar kursaklarını dolduruncaya kadar yemeye devam ederler. Sonra idrar ve dışkılarını yaptıktan sonra güneşe karşı yatıp geviş getirirler. Tekrar kursaklarını doldurmaya başlarlar. Kim bir malı hak ederek elde ederse o malın hayrını görür, kim de bir malı hak etmeden alırsa o kişi, yiyip yiyip doymayan insan gibidir.”
(Kaynak: Müslim, Zekât 121).
Ebû Said el-Hudrî (r.a) kanalıyla gelen başka bir rivayetin sonunda Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz şu mal çekici ve tatlıdır. Kim hak ederek elde eder ve hayır cihetine sarf ederse o ne güzel bir rızıktır. Kim de hak etmediği bir mala sahip olursa o kişi yiyip yiyip doymayan obur gibidir.”
AÇIKLAMA:
Resûl-i Ekrem sallALLAHu aleyhi ve sellem’in önemli hutbelerinden birini ihtiva eden bu hadis, ekonomik değerlerin toplamı olan dünya malına karşı müminlerin temkinli olmaları gerektiğine, dünyaya dört elle sarılmalarının başlarına getireceği felaketlere işaret etmektedir. Yoksa dünyanın tamamen çirkin ve zararlı görülüp de tümüyle ondan yüz çevrilmesi ve terk edilmesi gerektiğini ortaya koymuyor. Çünkü dünya bir imtihan alanı ve ahiretin tarlasıdır. Ebedî olan ahiret hayatımızı burada yapacağımız güzel işlerle kazanacağız. Dünyanın din ile uzlaşmadığı, dinin dünyadan hoşlanmadığı anlayışı ise İslâm inancıyla bağdaşmaz. Her şeye bir ölçü getirmiş olan dinimiz, din-dünya; dünya-ahiret arasında da bir denge sağlayıp, dünyaya dünya kadar; ahirete de ahiret kadar değer vermemizi öğütlemiştir. Kur’an-ı Kerim’de “dünya” kelimesi 115 defa, “ahiret” kelimesi de ilâhî bir tevafuk ve denge işareti olarak yine 115 defa geçmektedir.
İslam’ın ve diğer semâvî din mensuplarının dünyaya bakışlarını şu şekilde ortaya koyabiliriz: Museviler “Benim memleketim yalnız bu dünyadır” derken Hıristiyanlar da “Bu dünya benim memleketim değildir” demektedirler. Ancak bugün Hıristiyanlar da ötekiler gibi materyalist olmuşlardır. İslam’ın dünya görüşünü tek cümle ile “Ahiret yurdunu ara; dünyadan da nasibini unutma!” ayetiyle ifade edebiliriz. Bu değerlendirmeye göre dünya müminin yıldızı; kâfirin yaldızıdır. Diğer bir ifade ile dünya fanilik cehennemi üzerine çekilmiş bir köprü; ahiretin temsilî bir sıratıdır. Bu temsilî sırat köprüsü ancak iman ve amel-i salih ile geçilebilir. Çünkü dünya malı, Hz. Peygamberimizin “Şüphesiz her ümmetin bir fitnesi vardır. Ümmetimin fitnesi (imtihan vesilesi) de maldır.” (Tirmizî, Zühd 26) buyurduğu gibi İslâm toplumunun en büyük imtihan vesilesidir. Bu imtihanı yüz akıyla verebilmemiz dünya ile aramızdaki mesafeyi korumamızla mümkün olabilir. Bu mesafeyi koruyamayanlar, yukarıdaki hadiste ifade edildiği üzere aç gözlü sığırların zehirli otlara saldırıp nalları dikmesi gibi, helâl-haram demeden büyük bir hırsla her şeye sahip olma hayaliyle her şeyi kaybedebilirler.
Tabiînin büyüklerinden olan Vehb İbni Münebbih son derece manidar olan bir sözünde şöyle demiştir: “Her şeyin iki ucu; bir de ortası vardır. Bir ucundan tutarsanız diğer ucunu yere düşürürsünüz. Öteki ucundan tutarsanız beriki ucunu düşürürsünüz. Ortasından tutarsanız dengelersiniz.”
Diğer bir güzel sözünde ise şöyle demiştir: “Hevaya uymak dünyaya rağbeti artırır. Dünyaya rağbet mal ve makam sevgisini artırır. Mal ve makam sevgisi ise haramları helâl saymaya götürür.”
Şairin şu mısraları da Vehb İbni Münebbih’in sözlerini desteklemektedir:
Yamadık dünyamızı yırtarak dinimizden
Dinde gitti dünyada gitti elimizden
selam ve dua ile kalınınz... [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
Ebû Saîd el-Hudrî’den (r.a) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Resûlullah sallALLAHu aleyhi ve selem bir gün ayağa kalktı ve bir hutbe irad ederek şöyle buyurdu:
-“Hayır, vALLAHi ey insanlar! Sizin hakkınızda sadece ALLAH’ın dünya zinetlerini önünüze sermesinden korkuyorum.” Birisi:
-“Ya ResûlALLAH! Hayırdan şer çıkar mı?” dedi. Resûlullah bir müddet sükût buyurup bir şey söylemedi. Sonra soruyu soran kişiye “Sen ne dedin?” diye sordu. O zat:
-“Ya ResûlALLAH! Hayırdan şer çıkar mı?” dedim, cevabını verdi. Bunun üzerine Resûlullah ona şunları söyledi:
-“Şüphesiz hayırdan ancak hayır çıkar. Ama hayır bu mudur? Baharın bitirdiği bitkiler ya öldürür ya da (aşırı yemeden ötürü) ölümcül hastalığa sebep olur. Ancak (zehirsiz yeşillikleri ölçülü olarak) yiyen hayvanlar kursaklarını dolduruncaya kadar yemeye devam ederler. Sonra idrar ve dışkılarını yaptıktan sonra güneşe karşı yatıp geviş getirirler. Tekrar kursaklarını doldurmaya başlarlar. Kim bir malı hak ederek elde ederse o malın hayrını görür, kim de bir malı hak etmeden alırsa o kişi, yiyip yiyip doymayan insan gibidir.”
(Kaynak: Müslim, Zekât 121).
Ebû Said el-Hudrî (r.a) kanalıyla gelen başka bir rivayetin sonunda Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz şu mal çekici ve tatlıdır. Kim hak ederek elde eder ve hayır cihetine sarf ederse o ne güzel bir rızıktır. Kim de hak etmediği bir mala sahip olursa o kişi yiyip yiyip doymayan obur gibidir.”
AÇIKLAMA:
Resûl-i Ekrem sallALLAHu aleyhi ve sellem’in önemli hutbelerinden birini ihtiva eden bu hadis, ekonomik değerlerin toplamı olan dünya malına karşı müminlerin temkinli olmaları gerektiğine, dünyaya dört elle sarılmalarının başlarına getireceği felaketlere işaret etmektedir. Yoksa dünyanın tamamen çirkin ve zararlı görülüp de tümüyle ondan yüz çevrilmesi ve terk edilmesi gerektiğini ortaya koymuyor. Çünkü dünya bir imtihan alanı ve ahiretin tarlasıdır. Ebedî olan ahiret hayatımızı burada yapacağımız güzel işlerle kazanacağız. Dünyanın din ile uzlaşmadığı, dinin dünyadan hoşlanmadığı anlayışı ise İslâm inancıyla bağdaşmaz. Her şeye bir ölçü getirmiş olan dinimiz, din-dünya; dünya-ahiret arasında da bir denge sağlayıp, dünyaya dünya kadar; ahirete de ahiret kadar değer vermemizi öğütlemiştir. Kur’an-ı Kerim’de “dünya” kelimesi 115 defa, “ahiret” kelimesi de ilâhî bir tevafuk ve denge işareti olarak yine 115 defa geçmektedir.
İslam’ın ve diğer semâvî din mensuplarının dünyaya bakışlarını şu şekilde ortaya koyabiliriz: Museviler “Benim memleketim yalnız bu dünyadır” derken Hıristiyanlar da “Bu dünya benim memleketim değildir” demektedirler. Ancak bugün Hıristiyanlar da ötekiler gibi materyalist olmuşlardır. İslam’ın dünya görüşünü tek cümle ile “Ahiret yurdunu ara; dünyadan da nasibini unutma!” ayetiyle ifade edebiliriz. Bu değerlendirmeye göre dünya müminin yıldızı; kâfirin yaldızıdır. Diğer bir ifade ile dünya fanilik cehennemi üzerine çekilmiş bir köprü; ahiretin temsilî bir sıratıdır. Bu temsilî sırat köprüsü ancak iman ve amel-i salih ile geçilebilir. Çünkü dünya malı, Hz. Peygamberimizin “Şüphesiz her ümmetin bir fitnesi vardır. Ümmetimin fitnesi (imtihan vesilesi) de maldır.” (Tirmizî, Zühd 26) buyurduğu gibi İslâm toplumunun en büyük imtihan vesilesidir. Bu imtihanı yüz akıyla verebilmemiz dünya ile aramızdaki mesafeyi korumamızla mümkün olabilir. Bu mesafeyi koruyamayanlar, yukarıdaki hadiste ifade edildiği üzere aç gözlü sığırların zehirli otlara saldırıp nalları dikmesi gibi, helâl-haram demeden büyük bir hırsla her şeye sahip olma hayaliyle her şeyi kaybedebilirler.
Tabiînin büyüklerinden olan Vehb İbni Münebbih son derece manidar olan bir sözünde şöyle demiştir: “Her şeyin iki ucu; bir de ortası vardır. Bir ucundan tutarsanız diğer ucunu yere düşürürsünüz. Öteki ucundan tutarsanız beriki ucunu düşürürsünüz. Ortasından tutarsanız dengelersiniz.”
Diğer bir güzel sözünde ise şöyle demiştir: “Hevaya uymak dünyaya rağbeti artırır. Dünyaya rağbet mal ve makam sevgisini artırır. Mal ve makam sevgisi ise haramları helâl saymaya götürür.”
Şairin şu mısraları da Vehb İbni Münebbih’in sözlerini desteklemektedir:
Yamadık dünyamızı yırtarak dinimizden
Dinde gitti dünyada gitti elimizden
selam ve dua ile kalınınz... [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: Dipsiz Kuyu Gibi Yiyip Yiyip Doymayan İnsanlar
Dünyaya rağbet mal ve makam sevgisini artırır. Mal ve makam sevgisi ise haramları helâl saymaya götürür.”
* * * *
ALLAH RAZI OLSUN , TEŞEKKÜRLER. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] YAŞADIĞIMIZ YÜZYILDA KANAYAN YARALARIN BAŞINDA GELİYOR DÜNYA SEVGİSİ. RABBİM BU SEVGİ İLE BİZİ MÜPTELA ETMESİN . AMİN !
* * * *
ALLAH RAZI OLSUN , TEŞEKKÜRLER. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] YAŞADIĞIMIZ YÜZYILDA KANAYAN YARALARIN BAŞINDA GELİYOR DÜNYA SEVGİSİ. RABBİM BU SEVGİ İLE BİZİ MÜPTELA ETMESİN . AMİN !
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
Similar topics
» Elif Gibi Başladığımız Hayatta Ye Gibi Yumrulduk
» KUYU KAZARSAN
» BiR KuYu, BiR YuSuF, BiR eL ve BiR Dua...
» KUYU KAZARSAN
» BiR KuYu, BiR YuSuF, BiR eL ve BiR Dua...
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: GENEL :._.·´¯) :: HAYATIN İÇİNDEN
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN