Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 343 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 343 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
ÖLEN BİR MÜSLÜMANIN NAMAZ VE ORUÇ BORCU NASIL ÖDENİR ?
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DiNi SORULAR ve CEVAPLAR
1 sayfadaki 1 sayfası
ÖLEN BİR MÜSLÜMANIN NAMAZ VE ORUÇ BORCU NASIL ÖDENİR ?
ÖLEN BİR MÜSLÜMANIN NAMAZ VE ORUÇ BORCU NASIL ÖDENİR ?
Oruç ve namaz gibi ibadetler mükellef olan her Müslümanın yapması gereken şahsi farzlardır. Bunun için her Müslüman bizzat namazı kılmak, Ramazan orucunu tutmak sûretiyle ancak borcunu eda etmiş olur. Ölmeden önce hayatta iken bu ibadetlerini kendi yerine yakını veya bir başkası yapamaz. Öldükten sonra da durum aynıdır.
Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz bu hususu şöyle ifade ederler:
“Hiç kimse başkası adına oruç tutamaz, kimse de başka biri adına namaz kılamaz; ancak onun adına yemek yedirebilir.”(1)
“Yemek yedirme” meselesi ise Bakara Sûresinin 184. ayet-i kerimesinde ve bazı hadislerde beyan edildiği gibi, tutulamayan her oruç için her gün bir fakiri doyuracak şekilde yemek yedirmektir.
İbni Ömer’in rivayet ettiği bir hadiste Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyururlar:
“Bir Müslüman ölür de, üzerinde bir aylık oruç borcu kalırsa, her gün bir fakiri doyurmak üzere onun yerine yakınları yemek yedirsin.” (2)
Yine İbni Abbas’ın bir rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyururlar:
“Bir kimse Ramazan’da hastalanır, sonra ölürse, oruçlarını tutamamış olursa, onun adına yemek yedirilir, kaza edilmez. Fakat adarsa velisi onun yerine kaza eder.”(3)
Bu hadis-i şerifler, hayatta iken oruç tutamayanların mirasçılarının onun malından her orucu için fidye verebileceklerini bildirmektedir. Bunun için mirasçılarına vasiyette bulunur.Bu bir ibadet olduğu için ancak kendisinin vasiyet etmesi halinde yapılması gerekir. Kendisi bir vasiyette bulunmamışsa, mirasçı durumunda olan evlat ve yakınları onun adına fidye vermek mecburiyetinde değildir. Fakat kendiliklerinden fidye verirlerse bu caizdir ve sevabı kendisine ulaşır. Bu ihtiyaridir, yakınlarının onun adına bir ikramı sayılır.(4)
Ölen Müslümanın tutamadığı Ramazan gibi farz oruçları, adayıp da tutamadığı nezir oruçları ve nafile olarak başlayıp bozduğu, daha sonra tutamadığı vacip oruçlar için birer fidye ayrılır. “Fidye” yukarıda da belirtildiği gibi bir fakiri bir gün doyuracak şekilde yemek yedirmek veya onun bedelini vermektir. Bu da Ramazan’da verdiğimiz “fitre” miktarıdır.Hanefi, Şafii ve Maliki alimlerinin görüşleri bu istikamettedir. Oruç şahsi bir ibadet olduğu için bir başkasının onun yerine oruç tutması caiz olmaz. Üç mezhebin alimleri, içtihatlarına yukarıdaki mealini verdiğimiz hadisleri delil olarak zikrederler.
Başta Ahmed bin Hanbel olmak üzere Hanbeli mezhebi alimleri ve tabiin ve bazı Sahabiler ise Buhari ve Müslim gibi hadis kitaplarında geçen şu hadis-i şerifi zikrederler.
Resulullahın huzuruna bir Sahabi geldi ve şöyle dedi:
“Ya Resulullah, annem öldü, üzerinde bir aylık oruç borcu var. Onun yerine kaza edebilir miyim?”Resulullah (a.s.m.) sordu: “Annenin borcu olsaydı, onu öder miydin?”
Sahabi, “Evet” diye cevap verdi.Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurdu: “Allah, borcu ödenmeye daha layıktır.”(5)
Fakat bu meselede, içinde Hanefi alimlerinin de bulunduğu mezhep alimlerinin çoğunun içtihadına göre amel etmek daha isabetli olacaktır.Oruç için “fidye” vermek, hususunda ayet ve hadisler delil olarak getirilirken, namaz için de kıyas yoluyla aynı şekilde kılınamayan her namaz için bir fidye verilmesi bazı Hanefi alimlerince uygun görülmüştür. Yani ölen kimse kılamadığı namazlar için malından fidye verilmesini vasiyet etmişse, mirasçıları bu arzusunu yerine getirirler. Her namaz için bir fidye verirler.(6)
1. Nesei
2. et-Tac, 2:78
3.A.g.e.
4. el-İhtiyar, 1:135
5. et-Tac, 2:78
6. Nimet-i İslam, s. 964
Oruç ve namaz gibi ibadetler mükellef olan her Müslümanın yapması gereken şahsi farzlardır. Bunun için her Müslüman bizzat namazı kılmak, Ramazan orucunu tutmak sûretiyle ancak borcunu eda etmiş olur. Ölmeden önce hayatta iken bu ibadetlerini kendi yerine yakını veya bir başkası yapamaz. Öldükten sonra da durum aynıdır.
Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz bu hususu şöyle ifade ederler:
“Hiç kimse başkası adına oruç tutamaz, kimse de başka biri adına namaz kılamaz; ancak onun adına yemek yedirebilir.”(1)
“Yemek yedirme” meselesi ise Bakara Sûresinin 184. ayet-i kerimesinde ve bazı hadislerde beyan edildiği gibi, tutulamayan her oruç için her gün bir fakiri doyuracak şekilde yemek yedirmektir.
İbni Ömer’in rivayet ettiği bir hadiste Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyururlar:
“Bir Müslüman ölür de, üzerinde bir aylık oruç borcu kalırsa, her gün bir fakiri doyurmak üzere onun yerine yakınları yemek yedirsin.” (2)
Yine İbni Abbas’ın bir rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyururlar:
“Bir kimse Ramazan’da hastalanır, sonra ölürse, oruçlarını tutamamış olursa, onun adına yemek yedirilir, kaza edilmez. Fakat adarsa velisi onun yerine kaza eder.”(3)
Bu hadis-i şerifler, hayatta iken oruç tutamayanların mirasçılarının onun malından her orucu için fidye verebileceklerini bildirmektedir. Bunun için mirasçılarına vasiyette bulunur.Bu bir ibadet olduğu için ancak kendisinin vasiyet etmesi halinde yapılması gerekir. Kendisi bir vasiyette bulunmamışsa, mirasçı durumunda olan evlat ve yakınları onun adına fidye vermek mecburiyetinde değildir. Fakat kendiliklerinden fidye verirlerse bu caizdir ve sevabı kendisine ulaşır. Bu ihtiyaridir, yakınlarının onun adına bir ikramı sayılır.(4)
Ölen Müslümanın tutamadığı Ramazan gibi farz oruçları, adayıp da tutamadığı nezir oruçları ve nafile olarak başlayıp bozduğu, daha sonra tutamadığı vacip oruçlar için birer fidye ayrılır. “Fidye” yukarıda da belirtildiği gibi bir fakiri bir gün doyuracak şekilde yemek yedirmek veya onun bedelini vermektir. Bu da Ramazan’da verdiğimiz “fitre” miktarıdır.Hanefi, Şafii ve Maliki alimlerinin görüşleri bu istikamettedir. Oruç şahsi bir ibadet olduğu için bir başkasının onun yerine oruç tutması caiz olmaz. Üç mezhebin alimleri, içtihatlarına yukarıdaki mealini verdiğimiz hadisleri delil olarak zikrederler.
Başta Ahmed bin Hanbel olmak üzere Hanbeli mezhebi alimleri ve tabiin ve bazı Sahabiler ise Buhari ve Müslim gibi hadis kitaplarında geçen şu hadis-i şerifi zikrederler.
Resulullahın huzuruna bir Sahabi geldi ve şöyle dedi:
“Ya Resulullah, annem öldü, üzerinde bir aylık oruç borcu var. Onun yerine kaza edebilir miyim?”Resulullah (a.s.m.) sordu: “Annenin borcu olsaydı, onu öder miydin?”
Sahabi, “Evet” diye cevap verdi.Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurdu: “Allah, borcu ödenmeye daha layıktır.”(5)
Fakat bu meselede, içinde Hanefi alimlerinin de bulunduğu mezhep alimlerinin çoğunun içtihadına göre amel etmek daha isabetli olacaktır.Oruç için “fidye” vermek, hususunda ayet ve hadisler delil olarak getirilirken, namaz için de kıyas yoluyla aynı şekilde kılınamayan her namaz için bir fidye verilmesi bazı Hanefi alimlerince uygun görülmüştür. Yani ölen kimse kılamadığı namazlar için malından fidye verilmesini vasiyet etmişse, mirasçıları bu arzusunu yerine getirirler. Her namaz için bir fidye verirler.(6)
1. Nesei
2. et-Tac, 2:78
3.A.g.e.
4. el-İhtiyar, 1:135
5. et-Tac, 2:78
6. Nimet-i İslam, s. 964
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
Similar topics
» Bu sene son Ramazanınız olduğunu bilseniz nasıl bir oruç tutmayı isterdiniz?
» Alınan borcu geciktirmek uygun mudur?
» İslâm'a hizmet her Müslümanın görevidir.
» Alınan borcu geciktirmek uygun mudur?
» İslâm'a hizmet her Müslümanın görevidir.
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DiNi SORULAR ve CEVAPLAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN