Giriş yap
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 257 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 257 Misafir :: 2 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
VELÂYET
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: İSLAMİ KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
1 sayfadaki 1 sayfası
VELÂYET
Sözlükte "idare etmek, düzenlemek, yaklaşmak, işini üzerine almak, yardım etmek, sevmek, salâhiyet" gibi anlamlara gelen velâyet, dinî bir kavram olarak, velîlik, ermişlik, Allah dostu olmak, dostluk, sadakat, başkası üzerinde söz ve tasarruf hakkı manalarını ifade etmektedir.
Fıkıh alanında velâyet, başkası üzerindeki tasarruf ve söz hakkını ifade etmekte olup, başkaları adına onların rızaları aranmaksızın hukukî işlemde bulunma yetkisi anlamına gelmektedir. Bu yetkiye sahip kimseye velî denir. Bu manada velâyet genel olarak velâyet-i âmme ve velâyet-i hâssa olarak ikiye ayrılır. Ayrıca bu iki kısımdan biri içerisinde olmakla birlikte, yetki alanına veya konusuna göre de velâyet çeşitli isimler almıştır. Meselâ, velâyet-i cerâim, velâyet-i kazâ, velâyet-i kısas, velâyet-i nikâh, velâyet-i zatiyye bunlardandır.
Velâyet-i âmme; umum mallara ve fertlere şamil olan velâyettir. Devlet başkanı, onu temsil eden, onun adına iş gören vali, hâkim gibi genel olarak velâyet hakkına sahip kişilerdir. Velâyet-i hâssa ise, kâsır olan kişinin mâlî ve şahsî işlerini yürütmek üzere, kanunla veya mahkeme kararıyla tayin edilen velînin velâyet hakkını ifade eder. Babanın, dedenin, amcanın velâyeti böyledir. Velâyet-i hâssa, velâyet-i icbâr ve velâyet-i ihtiyar olmak üzere ikiye ayrılır. Velâyet-i icbâr, velâyeti altında bulunan kimsenin rızasını almadan hakkında tasarrufta bulunma yetkisini, velâyet-i ihtiyâr ise, zorlayıcı olmayan, velâyeti altında bulunan kimsenin rızasıyla onun hakkında tasarrufta bulunabilme yetkisini ifade etmektedir.
Vesâyet sadece malî tasarruflarda söz konusu iken, velâyet kâsırın, yani çocuk, deli, bunak ve diğer mahcûr kişilerin mallarında ve şahsî işlerinde tasarruf yetkisine sahip olmaktır. Velâyette öncelik hakkı babaya aittir. Bundan sonra babanın belirlemiş olduğu vasî gelir. Daha sonra sırasıyla dede, dedenin belirlediği vasî, hâkim, hâkimin atamış olduğu vâsi gelir. (İ.P.)
Tasavvufta velâyet ise, Hakk'ın kulunu, kulun da Mevlâsını dost edinmesi, Allah ile kulu arasındaki karşılıklı sevgi ve dostluk; Allah'ın kulun, kulun da Allah'ın velisi (vekili) olması demektir. Kur'ân'da, Allah'ın müminlerin velisi (dostu), takvâ sahibi müminlerin de Allah'ın velisi olduğu belirtilmektedir (Bakara, 2/227; Enfâl, 8/34). Allah'ın kulunu dost edinmesi, kulun tüm işlerini yönetmesi, kulun Allah'ı dost edinmesi ise yalnız O'na kulluk etmesi ve boyun eğmesidir. Bir âyette Allah'ın dostlarına korku olmadığı ve onların üzülmeyecekleri bildirilmiştir (Yûnus, 10/62). Hemen peşinden gelen âyette ise Allah dostlarının nitelikleri sıralanmıştır. Bunlar inanmak ve takva sahibi olmaktır (Yûnus, 10/63).
Mutasavvıflara göre dört türlü velâyet vardır; velâyet-i uzma; son Peygamber'in velâyeti, velâyet-i kübrâ, diğer Peygamberlerin velâyeti, velâyet-i vüstâ; Evliyanın velâyeti, velâyet-i suğrâ; müminlerin velâyeti. (M.C.)
Fıkıh alanında velâyet, başkası üzerindeki tasarruf ve söz hakkını ifade etmekte olup, başkaları adına onların rızaları aranmaksızın hukukî işlemde bulunma yetkisi anlamına gelmektedir. Bu yetkiye sahip kimseye velî denir. Bu manada velâyet genel olarak velâyet-i âmme ve velâyet-i hâssa olarak ikiye ayrılır. Ayrıca bu iki kısımdan biri içerisinde olmakla birlikte, yetki alanına veya konusuna göre de velâyet çeşitli isimler almıştır. Meselâ, velâyet-i cerâim, velâyet-i kazâ, velâyet-i kısas, velâyet-i nikâh, velâyet-i zatiyye bunlardandır.
Velâyet-i âmme; umum mallara ve fertlere şamil olan velâyettir. Devlet başkanı, onu temsil eden, onun adına iş gören vali, hâkim gibi genel olarak velâyet hakkına sahip kişilerdir. Velâyet-i hâssa ise, kâsır olan kişinin mâlî ve şahsî işlerini yürütmek üzere, kanunla veya mahkeme kararıyla tayin edilen velînin velâyet hakkını ifade eder. Babanın, dedenin, amcanın velâyeti böyledir. Velâyet-i hâssa, velâyet-i icbâr ve velâyet-i ihtiyar olmak üzere ikiye ayrılır. Velâyet-i icbâr, velâyeti altında bulunan kimsenin rızasını almadan hakkında tasarrufta bulunma yetkisini, velâyet-i ihtiyâr ise, zorlayıcı olmayan, velâyeti altında bulunan kimsenin rızasıyla onun hakkında tasarrufta bulunabilme yetkisini ifade etmektedir.
Vesâyet sadece malî tasarruflarda söz konusu iken, velâyet kâsırın, yani çocuk, deli, bunak ve diğer mahcûr kişilerin mallarında ve şahsî işlerinde tasarruf yetkisine sahip olmaktır. Velâyette öncelik hakkı babaya aittir. Bundan sonra babanın belirlemiş olduğu vasî gelir. Daha sonra sırasıyla dede, dedenin belirlediği vasî, hâkim, hâkimin atamış olduğu vâsi gelir. (İ.P.)
Tasavvufta velâyet ise, Hakk'ın kulunu, kulun da Mevlâsını dost edinmesi, Allah ile kulu arasındaki karşılıklı sevgi ve dostluk; Allah'ın kulun, kulun da Allah'ın velisi (vekili) olması demektir. Kur'ân'da, Allah'ın müminlerin velisi (dostu), takvâ sahibi müminlerin de Allah'ın velisi olduğu belirtilmektedir (Bakara, 2/227; Enfâl, 8/34). Allah'ın kulunu dost edinmesi, kulun tüm işlerini yönetmesi, kulun Allah'ı dost edinmesi ise yalnız O'na kulluk etmesi ve boyun eğmesidir. Bir âyette Allah'ın dostlarına korku olmadığı ve onların üzülmeyecekleri bildirilmiştir (Yûnus, 10/62). Hemen peşinden gelen âyette ise Allah dostlarının nitelikleri sıralanmıştır. Bunlar inanmak ve takva sahibi olmaktır (Yûnus, 10/63).
Mutasavvıflara göre dört türlü velâyet vardır; velâyet-i uzma; son Peygamber'in velâyeti, velâyet-i kübrâ, diğer Peygamberlerin velâyeti, velâyet-i vüstâ; Evliyanın velâyeti, velâyet-i suğrâ; müminlerin velâyeti. (M.C.)
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: İSLAMİ KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN