Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 81 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 81 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
TAHMÎD (Hamd)
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: İSLAMİ KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
1 sayfadaki 1 sayfası
TAHMÎD (Hamd)
Övmek, razı olmak, hakkını ödemek ve teşekkür etmek anlamındaki "h-m-d" kökünden gelen tahmîd kavramı sözlükte; tekrar tekrar övmek, "el-hamdü lillah" demek, Allah'ı çok övmek demektir.
"el-Hamdü lillah", her türlü övgü Allah'a özgüdür, anlamına gelir. Arap dilinde hamd, medh ve şükür kelimeleri eş anlamlı kelimeler olmakla birlikte aralarında az da olsa fark vardır. Hamd, medhden daha özel, şükürden daha geneldir. Her şükür hamddir, ancak her hamd şükür değildir. Her hamd medhtir, ancak her medh hamd değildir.
Hamd, bir nimet verilsin verilmesin, övüleni sahip olduğu nitelikleriyle övmek; şükür, verilen nimet sebebiyle şükredileni övmek; medh ise kişiyi cömertliği veya güzelliği veya becerisi, yeteneği vb. sebeplerle övmektir.
Kur'ân, besmeleden sonra el-hamdü li'llah cümlesi ile başlamakta ve değişik sûrelerde 21 defa tekrarlanmaktadır. Yüce Allah, bu cümle ile hem her türlü övgünün kendisine ait olduğunu haber vermekte, hem de kullarından bu cümle ile kendisini övmelerini istemektedir.
"el-Hamdü" kelimesindeki tarif lamı olan "el" istiğrak için olup, "her türlü övgü, bütün övgü" anlamını "li'llâh" kelimesindeki "lam" ise istihkâk yani her türlü övgünün Allah'a mahsus olduğunu ifade eder.
Kur'ân'da, yerde ve gökte (Rûm, 30/18), dünya ve âhirette (Kasas, 28/70) her türlü övgünün Allah'a ait olduğu bildirilmiştir. el-Hamdü lillah cümlesinin ifade ettiği anlam lehû'l-hamd, (her türlü övgü O'na aittir) (Sebe', 34/1) fe-lillâhi'l-hamd (her türlü övgü O'na aittir) (Casiye, 45/36) cümleleriyle de ifade edilmiştir.
el-Hamdü lillah; medh, zikir, şükür, nimeti ikrar, minnet ve dua cümlesidir. el-Hamdü lillah diyen insan, yaratan, yaşatan, bütün nimetleri var eden ve kemal sıfatlarıyla muttasıf olan Allah'ı anmış, övmüş, nimetlerini ikrar etmiş, minnet duymuş, O'na dua ve şükretmiş olur.
Peygamberimiz (a.s.); "el-Hamdü lillah dediğin zaman Allah'a şükretmiş olursun." (Taberî, I/60), "Duanın en efdali el-Hamdü lillah diye dua etmektir" demiştir (Tirmizî, Dua, 9).
Îmân edip sâlih amel işleyen cennet ashabının âhiretteki duaları da, "el-Hamdü lillahi Rabb'il-âlemîn" (her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur) şeklindedir (Yûnus, 10/10).
Hamd, nimet mukabilinde yapılır. Allah'ın insanlara olan nimetleri sayılmayacak kadar çoktur (İbrâhim 14/34). Bütün kâinât güzelliklerle ve nimetlerle dolu olup bütün bunlar övgüye değer mahiyettedir. Bütün bu güzellikler, nimetler ve övgüler, gerçekte Allah'a yöneliktir. Çünkü bunları var eden O'dur. İnsan, neyi ve kimi överse övsün neticede Allah'ı övmüş olur.
el-Hamdü lillah cümlesi Allah'ın hayat, ilim, irade ve kudret sıfatlarıyla muttasıf olduğuna delalet eder. "el-Hamdü lillah" cümlesinde "lâ ilâhe illallâh" anlamı da vardır. Bu sebeple bazı İslâm bilginleri el-Hamdü lillah cümlesi, lâ ilâhe illa'llah cümlesinden daha fazîletlidir. Çünkü "el-hamdü lillah" cümlesi tevhîd ve hamd, "lâ ilâhe illallah" cümlesi ise sadece tevhîd cümlesidir demişlerdir.
"el-Hamdü lillah" cümlesi ile Allah övüldüğü ve anıldığı gibi varlığı, birliği, ilmi, iradesi, gücü ve nimetleri ikrar edilmiş olmaktadır. Dolayısıyla hamd ile Allah'ın kemal sıfatları dile getirilmektedir.
Meleklerin (Bakara, 2/30), müminlerin (Secde, 32/15) ve kâinatta bulunan her şeyin (İsrâ, 17/44) hamd ile Allah'ı tesbih ettikleri bildirilmiştir. Yüce Allah, "Rabbini hamd ile tesbih et." (Hicr, 15/98) âyetinde insanlara hamd etmeyi emretmektedir. Müminler, hem namazlarında hem de hayatlarının her fırsatında Allah'a hamd ederler. Hamd görevini yapan müminler, Kur'ân'da "el-hâmidûn" olarak nitelenmiştir (Tevbe, 9/112). Bazı insanlar, dünyada hamd görevini ifa etmeseler de kıyamet koptuktan sonra mahşer yerinde toplanmak üzere çağrıldıklarında Allah'ı överek bu çağrıya uyacaklardır (İsrâ, 17/52).
İnsanların; kendilerini yarattığı (Bakara, 2/21), yeri, göğü, geceyi, gündüzü, ayı, güneşi kısaca her şeyi hizmetlerine sunduğu (Bakara, 2/29) ve sayısız nimetler verdiği için (İbrâhim, 14/32-34) Allah'a hamd ettikleri gibi bela, hastalık, üzüntü, zülüm vb bir musibetten kurtuldukları (Mü'minûn, 23/28) ve bir nimet elde ettikleri zaman da Allah'a hamd etmeleri gerekir.
Peygamberimiz (a.s.), bir şey yiyip içtiği zaman; "Bizi yediren, içiren ve bizi Müslümanlardan yapan Allah'a hamd olsun." diye dua etmiş (Tirmizi, Deavat, 56) ve "Bir şey yiyip içip de o nimet sebebiyle Allah'a hamd eden kuldan Allah razı olur." buyurmuştur (Müslim, Zikir, 89.)
Allah'a hamd edebilmek için, O'nun varlığına, birliğine peygamber ve kitaplarına, Kur'ân'da bildirdiklerine îmân etmek, sâlih ameller işlemek, emir ve yasaklarına uymak, Allah'ın, insanların ve diğer varlıkların haklarına riâyet etmek gerekir. (İ.K.)
"el-Hamdü lillah", her türlü övgü Allah'a özgüdür, anlamına gelir. Arap dilinde hamd, medh ve şükür kelimeleri eş anlamlı kelimeler olmakla birlikte aralarında az da olsa fark vardır. Hamd, medhden daha özel, şükürden daha geneldir. Her şükür hamddir, ancak her hamd şükür değildir. Her hamd medhtir, ancak her medh hamd değildir.
Hamd, bir nimet verilsin verilmesin, övüleni sahip olduğu nitelikleriyle övmek; şükür, verilen nimet sebebiyle şükredileni övmek; medh ise kişiyi cömertliği veya güzelliği veya becerisi, yeteneği vb. sebeplerle övmektir.
Kur'ân, besmeleden sonra el-hamdü li'llah cümlesi ile başlamakta ve değişik sûrelerde 21 defa tekrarlanmaktadır. Yüce Allah, bu cümle ile hem her türlü övgünün kendisine ait olduğunu haber vermekte, hem de kullarından bu cümle ile kendisini övmelerini istemektedir.
"el-Hamdü" kelimesindeki tarif lamı olan "el" istiğrak için olup, "her türlü övgü, bütün övgü" anlamını "li'llâh" kelimesindeki "lam" ise istihkâk yani her türlü övgünün Allah'a mahsus olduğunu ifade eder.
Kur'ân'da, yerde ve gökte (Rûm, 30/18), dünya ve âhirette (Kasas, 28/70) her türlü övgünün Allah'a ait olduğu bildirilmiştir. el-Hamdü lillah cümlesinin ifade ettiği anlam lehû'l-hamd, (her türlü övgü O'na aittir) (Sebe', 34/1) fe-lillâhi'l-hamd (her türlü övgü O'na aittir) (Casiye, 45/36) cümleleriyle de ifade edilmiştir.
el-Hamdü lillah; medh, zikir, şükür, nimeti ikrar, minnet ve dua cümlesidir. el-Hamdü lillah diyen insan, yaratan, yaşatan, bütün nimetleri var eden ve kemal sıfatlarıyla muttasıf olan Allah'ı anmış, övmüş, nimetlerini ikrar etmiş, minnet duymuş, O'na dua ve şükretmiş olur.
Peygamberimiz (a.s.); "el-Hamdü lillah dediğin zaman Allah'a şükretmiş olursun." (Taberî, I/60), "Duanın en efdali el-Hamdü lillah diye dua etmektir" demiştir (Tirmizî, Dua, 9).
Îmân edip sâlih amel işleyen cennet ashabının âhiretteki duaları da, "el-Hamdü lillahi Rabb'il-âlemîn" (her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur) şeklindedir (Yûnus, 10/10).
Hamd, nimet mukabilinde yapılır. Allah'ın insanlara olan nimetleri sayılmayacak kadar çoktur (İbrâhim 14/34). Bütün kâinât güzelliklerle ve nimetlerle dolu olup bütün bunlar övgüye değer mahiyettedir. Bütün bu güzellikler, nimetler ve övgüler, gerçekte Allah'a yöneliktir. Çünkü bunları var eden O'dur. İnsan, neyi ve kimi överse övsün neticede Allah'ı övmüş olur.
el-Hamdü lillah cümlesi Allah'ın hayat, ilim, irade ve kudret sıfatlarıyla muttasıf olduğuna delalet eder. "el-Hamdü lillah" cümlesinde "lâ ilâhe illallâh" anlamı da vardır. Bu sebeple bazı İslâm bilginleri el-Hamdü lillah cümlesi, lâ ilâhe illa'llah cümlesinden daha fazîletlidir. Çünkü "el-hamdü lillah" cümlesi tevhîd ve hamd, "lâ ilâhe illallah" cümlesi ise sadece tevhîd cümlesidir demişlerdir.
"el-Hamdü lillah" cümlesi ile Allah övüldüğü ve anıldığı gibi varlığı, birliği, ilmi, iradesi, gücü ve nimetleri ikrar edilmiş olmaktadır. Dolayısıyla hamd ile Allah'ın kemal sıfatları dile getirilmektedir.
Meleklerin (Bakara, 2/30), müminlerin (Secde, 32/15) ve kâinatta bulunan her şeyin (İsrâ, 17/44) hamd ile Allah'ı tesbih ettikleri bildirilmiştir. Yüce Allah, "Rabbini hamd ile tesbih et." (Hicr, 15/98) âyetinde insanlara hamd etmeyi emretmektedir. Müminler, hem namazlarında hem de hayatlarının her fırsatında Allah'a hamd ederler. Hamd görevini yapan müminler, Kur'ân'da "el-hâmidûn" olarak nitelenmiştir (Tevbe, 9/112). Bazı insanlar, dünyada hamd görevini ifa etmeseler de kıyamet koptuktan sonra mahşer yerinde toplanmak üzere çağrıldıklarında Allah'ı överek bu çağrıya uyacaklardır (İsrâ, 17/52).
İnsanların; kendilerini yarattığı (Bakara, 2/21), yeri, göğü, geceyi, gündüzü, ayı, güneşi kısaca her şeyi hizmetlerine sunduğu (Bakara, 2/29) ve sayısız nimetler verdiği için (İbrâhim, 14/32-34) Allah'a hamd ettikleri gibi bela, hastalık, üzüntü, zülüm vb bir musibetten kurtuldukları (Mü'minûn, 23/28) ve bir nimet elde ettikleri zaman da Allah'a hamd etmeleri gerekir.
Peygamberimiz (a.s.), bir şey yiyip içtiği zaman; "Bizi yediren, içiren ve bizi Müslümanlardan yapan Allah'a hamd olsun." diye dua etmiş (Tirmizi, Deavat, 56) ve "Bir şey yiyip içip de o nimet sebebiyle Allah'a hamd eden kuldan Allah razı olur." buyurmuştur (Müslim, Zikir, 89.)
Allah'a hamd edebilmek için, O'nun varlığına, birliğine peygamber ve kitaplarına, Kur'ân'da bildirdiklerine îmân etmek, sâlih ameller işlemek, emir ve yasaklarına uymak, Allah'ın, insanların ve diğer varlıkların haklarına riâyet etmek gerekir. (İ.K.)
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Similar topics
» HAMD KÖŞKÜ
» HER TESBİH, HAMD, TEKBİR VE TEHLİL'İN SADAKA OLUŞU
» Sonsuz hamd ü sena âlemlerin Rabbi Allah’a للهم إنا نسألك قلباً سليماً
» HER TESBİH, HAMD, TEKBİR VE TEHLİL'İN SADAKA OLUŞU
» Sonsuz hamd ü sena âlemlerin Rabbi Allah’a للهم إنا نسألك قلباً سليماً
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: İSLAMİ KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN