Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 180 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 180 Misafir :: 2 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Kalpler ancak ALLAH'ı anmakla yatışır
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Kalpler ancak ALLAH'ı anmakla yatışır
Kalpler ancak ALLAH Teâlâ’yı anmakla yatışır
İlgili âyet-i kerime ile bize çok hassas bir konu hatırlatılıyor veya öğretiliyor. Şöyle ki: İnkârcı kimseler, mal, makam ve servetle gönül yatışkanlığına kavuşmaya çalışırlar. Kadından başka dünyası olmayan kimseler, kadınlarla teselli bulup huzur ararlar. Makam hastası olanlar, daha yüksek makamlara erişmekle rahat edeceklerini, huzur bulacaklarını sanırlar. Dinlerini dünyalarına alet edinenler, erişmek istedikleri nesnelere kavuşmakla iç rahatlığına kavuşacaklarını zannederler. Oysa bunların hiç biri gönülleri dolduracak, kalbe huzur ve yatışkanlık verecek değerler değillerdir. Hepsi de sabun köpüğü misali gelip geçicidir ve bir süre sonra sönüp belirsiz olmaya mahkûmdur.
Günümüzde birçok kimseler, bir sıkıntı, üzüntü, felâket, başarısızlık ve musîbet, ya da hastalık ile karşılaştıkları zaman, içki veya uyuşturucu kullanmakta teselli ararlar. Oysa bunlarda deva yok dert var; huzur ve sükûn yok, sahte bir oyalanma ve geçici bir içki sersemliği söz konusudur. Hiç biri ruhta meydana gelen boşluğu doldurmaya, kalpte açılan gediği kapatmaya elverişli değildir. Sonu tedrici intihar ve karanlık bir ölümdür.
Ruhun boşluğunu dolduran, gıdasını sağlayan; kalbe neşe ve huzuru, gönüllere yatışkanlık ve ferahlığı dolduran ve insanın önünü aydınlatan, geleceğine umut ışığı tutan ve ebedîyen mutlu olmayı gerçekleştiren en büyük dayanak ve en üstün teselli ve güven, ALLAH Teâlâ'ya dosdoğru inanmak, O'nu severek, sayarak, umut besleyerek anmaktır. Kur'ân-ı Kerim, bilhassa bundan başka gönül yatışkanlığı veren ikinci bir iksirin bulunmadığını belirterek bizi uyarıyor.
Kur'ân-ı Kerim, umut kaynağıdır...
Kur'ân-ı Kerim; bütünüyle umut kaynağı, hayat nizamı, huzur ve güven anahtarıdır. O bakımdan ALLAH Teâlâ'ya, Kur'ân-ı Kerim'e ve tek kelimeyle İslâm'a inanan mü'minlerdir ki, yeryüzüne huzur ve güvenlik havası estirirler; insanlardan aynı şekilde imân edenleri kardeş edinip bulundukları bölgeye sulh ve selâmet getirirler.
Bunun için diyebiliriz ki: İmân, kalp yatışkanlığı sağlar, umut ve huzur havasını iç âlemimize doldurur ve bizi bahtiyar kılar. İnkâr ise, umutsuzluk doğurur, ruhu sıkar, kalbe yük olur, zihni bulandırır, toplum yapısında onarılması zor gedikler meydana getirir.
O halde fert, aile ve toplum için İslâm'ın tanımladığı imân şarttır. Bunu ancak Kur'ân-ı Kerim'i tanıtıp öğretmekle kişilerin kalbine ve kafasına enjekte edebiliriz. Bunun için Kur'ân-ı Kerim, imânı besleyip geliştirmenin gerçek kaynağı, ruhu doyurmanın gıdası, vicdanı serinletmenin mayasıdır.
ALLAH Teâlâ'yı sık sık, her konuda ve her işte anmak ise, içimizdeki manevî boşluğu doldurur; açılan gedikleri kapatır, ümitleri artırır, sıkıntıları giderir ve tek kelimeyle Kur'ân-ı Kerim ve zikir, kalp gözünü açar, ruhu cilalar.
Onun için: İnanan kimse hep mutludur ve umutludur. İnanmayan kimse hep kararsız ve şüphecidir; aynı zamanda umutsuzdur, İnanan kanaatkârdır; inanmayan aç gözlü ve ihtiraslıdır. İnanan kadere teslimiyet, kazaya rıza gösterir; inanmayan ise başına gelen bir dert veya sıkıntı sebebiyle inkâr ve tuğyanını artırır.
Mehmet Talu
İlgili âyet-i kerime ile bize çok hassas bir konu hatırlatılıyor veya öğretiliyor. Şöyle ki: İnkârcı kimseler, mal, makam ve servetle gönül yatışkanlığına kavuşmaya çalışırlar. Kadından başka dünyası olmayan kimseler, kadınlarla teselli bulup huzur ararlar. Makam hastası olanlar, daha yüksek makamlara erişmekle rahat edeceklerini, huzur bulacaklarını sanırlar. Dinlerini dünyalarına alet edinenler, erişmek istedikleri nesnelere kavuşmakla iç rahatlığına kavuşacaklarını zannederler. Oysa bunların hiç biri gönülleri dolduracak, kalbe huzur ve yatışkanlık verecek değerler değillerdir. Hepsi de sabun köpüğü misali gelip geçicidir ve bir süre sonra sönüp belirsiz olmaya mahkûmdur.
Günümüzde birçok kimseler, bir sıkıntı, üzüntü, felâket, başarısızlık ve musîbet, ya da hastalık ile karşılaştıkları zaman, içki veya uyuşturucu kullanmakta teselli ararlar. Oysa bunlarda deva yok dert var; huzur ve sükûn yok, sahte bir oyalanma ve geçici bir içki sersemliği söz konusudur. Hiç biri ruhta meydana gelen boşluğu doldurmaya, kalpte açılan gediği kapatmaya elverişli değildir. Sonu tedrici intihar ve karanlık bir ölümdür.
Ruhun boşluğunu dolduran, gıdasını sağlayan; kalbe neşe ve huzuru, gönüllere yatışkanlık ve ferahlığı dolduran ve insanın önünü aydınlatan, geleceğine umut ışığı tutan ve ebedîyen mutlu olmayı gerçekleştiren en büyük dayanak ve en üstün teselli ve güven, ALLAH Teâlâ'ya dosdoğru inanmak, O'nu severek, sayarak, umut besleyerek anmaktır. Kur'ân-ı Kerim, bilhassa bundan başka gönül yatışkanlığı veren ikinci bir iksirin bulunmadığını belirterek bizi uyarıyor.
Kur'ân-ı Kerim, umut kaynağıdır...
Kur'ân-ı Kerim; bütünüyle umut kaynağı, hayat nizamı, huzur ve güven anahtarıdır. O bakımdan ALLAH Teâlâ'ya, Kur'ân-ı Kerim'e ve tek kelimeyle İslâm'a inanan mü'minlerdir ki, yeryüzüne huzur ve güvenlik havası estirirler; insanlardan aynı şekilde imân edenleri kardeş edinip bulundukları bölgeye sulh ve selâmet getirirler.
Bunun için diyebiliriz ki: İmân, kalp yatışkanlığı sağlar, umut ve huzur havasını iç âlemimize doldurur ve bizi bahtiyar kılar. İnkâr ise, umutsuzluk doğurur, ruhu sıkar, kalbe yük olur, zihni bulandırır, toplum yapısında onarılması zor gedikler meydana getirir.
O halde fert, aile ve toplum için İslâm'ın tanımladığı imân şarttır. Bunu ancak Kur'ân-ı Kerim'i tanıtıp öğretmekle kişilerin kalbine ve kafasına enjekte edebiliriz. Bunun için Kur'ân-ı Kerim, imânı besleyip geliştirmenin gerçek kaynağı, ruhu doyurmanın gıdası, vicdanı serinletmenin mayasıdır.
ALLAH Teâlâ'yı sık sık, her konuda ve her işte anmak ise, içimizdeki manevî boşluğu doldurur; açılan gedikleri kapatır, ümitleri artırır, sıkıntıları giderir ve tek kelimeyle Kur'ân-ı Kerim ve zikir, kalp gözünü açar, ruhu cilalar.
Onun için: İnanan kimse hep mutludur ve umutludur. İnanmayan kimse hep kararsız ve şüphecidir; aynı zamanda umutsuzdur, İnanan kanaatkârdır; inanmayan aç gözlü ve ihtiraslıdır. İnanan kadere teslimiyet, kazaya rıza gösterir; inanmayan ise başına gelen bir dert veya sıkıntı sebebiyle inkâr ve tuğyanını artırır.
Mehmet Talu
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: Kalpler ancak ALLAH'ı anmakla yatışır
Allah cc. razı olsun.
Allah diyen,Allah'a cc. kul olan hiç birşeye boyun eğmez.
Bir siyasetçinin dediği gibi:Dik dururuz ama diklenmeyiz.
İslam'ın içinde zerre kadar kötülük yoktur,dışındada zerre kadar iyilik yoktur.
Bu dışında zerre kadar iyilik yoktur sözü,insanlığın gereği yapılan iyiliklerin iman olmadan bir işe yaramamasındandır.
Allah cc. nefislerimizin şerrinden,şeytanların vesveselerinden muhafaza eylesin.
Kalbler ancak Allah cc. zikretmekle mutmain olur.
Bu ayeti kerime bize mutsuzluğumuzun nasıl gideceğini ve mutmain olarak huzur içinde bir Dünya hayatı sürmemizin nasıl gerçekleşeciğini bize bildiriyor.
Allah cc. emanet olunuz selam ve dua ile.
Allah diyen,Allah'a cc. kul olan hiç birşeye boyun eğmez.
Bir siyasetçinin dediği gibi:Dik dururuz ama diklenmeyiz.
İslam'ın içinde zerre kadar kötülük yoktur,dışındada zerre kadar iyilik yoktur.
Bu dışında zerre kadar iyilik yoktur sözü,insanlığın gereği yapılan iyiliklerin iman olmadan bir işe yaramamasındandır.
Allah cc. nefislerimizin şerrinden,şeytanların vesveselerinden muhafaza eylesin.
Kalbler ancak Allah cc. zikretmekle mutmain olur.
Bu ayeti kerime bize mutsuzluğumuzun nasıl gideceğini ve mutmain olarak huzur içinde bir Dünya hayatı sürmemizin nasıl gerçekleşeciğini bize bildiriyor.
Allah cc. emanet olunuz selam ve dua ile.
demirci mustafa- SADIK ÜYEMİZ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN