.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Hz. SAFİYYE (R.A.) Salava10


Join the forum, it's quick and easy

.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Hz. SAFİYYE (R.A.) Salava10
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Kimler hatta?
Toplam 21 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 21 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
» Kutsalınıza Hakaret Edilmesi İncitiyormuş Değil mi?
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime122.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN

» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime112.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN

» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime112.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN

» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime117.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN

» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN

» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN

» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN

» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN

» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN

» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN

» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN

» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN

» Ne NeDiR?
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime120.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN

» ÖĞÜT VEREN AYETLER
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime120.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN

» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime122.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN

» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN

» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN

» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
Hz. SAFİYYE (R.A.) Icon_minitime111.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN

Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN

Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Anket

İRFaN MeCLiSi & RaH-ı AŞK FoRMuMuZa NaSıL ULaŞTıNıZ?

Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_lcap67%Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_rcap 67% [ 4 ]
Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_lcap0%Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_rcap 0% [ 0 ]
Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_lcap0%Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_rcap 0% [ 0 ]
Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_lcap0%Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_rcap 0% [ 0 ]
Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_lcap33%Hz. SAFİYYE (R.A.) Vote_rcap 33% [ 2 ]

Toplam Oylar : 6

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Takvim Takvim


Hz. SAFİYYE (R.A.)

Aşağa gitmek

Hz. SAFİYYE (R.A.) Empty Hz. SAFİYYE (R.A.)

Mesaj tarafından Berzah 10.04.10 0:05

Hz. SAFİYYE (R.A.)
Hazret-i Safiyye radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin sevgili halası... Hazret-i Hamza (r.a.)'ın kızkardeşi... Zübeyr İbni Avvam (r.a.)'ın anneciği... İlk müslümanlardan... Cesâret ve şecâat sâhibi bir hanım sahâbî... Elinde kılıcıyla savaşa katılan ilk İslâm kadını...
O, Abdülmuttalib'in kızıdır. Annesi, Hâle binti Vehb'dir. Resûl-i Ekrem (s.a.)'in teyzesi, Hazret-i Âmine'nin de kızkardeşidir. Cahiliyye devrinde Hâris İbni Harb ile evlendi. Bir oğlu oldu. Hâris öldükten sonra Hz. Hatice annemizin kardeşi Avvam İbni Huveylid ile hayat kurdu. Bu evlilikten üç oğlu oldu. Zübeyr, Sâib ve Abdülkâbe.
Hazret-i Safiyye yeğeni Sevgili Peygamberimizi çok seviyordu. Onu küçük yaşından beri bir anne şefkatiyle bağrına basdı. Ona annesizliğini hissettirmemek için elinden gelen fedakârlığı yaptı. Onun ileride insanlar arasında mühim bir hizmet göreceğini tahmin ediyor ve sabırsızlıkla büyümesini bekliyordu. Mekke'de dost düşman herkes yeğeni Muhammed'i seviyor ve ona tereddütsüz güveniyordu. Kureyşli'ler tarafından Ona "Muhammedü'l-Emîn" lâkabını vermişlerdi.
Aradan yıllar geçti. Sevgili yeğeni peygamberlikle vazifelendirildi. İnsanları İslâm'a davete başladı. Allah Teâlâ "Önce en yakın akrabanı uyar. Sana uyan müminlere merhamet kanadını indir (yumuşak davran)." (Şuâra Sûresi 214-215) âyetini indirdi.
Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz akrabalarını topladı ve:
"Ey Kureyş topluluğu! Kendinizi ateşten kurtarınız. Ey Haşimoğulları! Ey Abdülmuttalib oğulları! Kendinizi ateşten kurtarınız. Ey Muhammed'in Kızı Fâtıma! Ey Abdulmuttalib'in kızı Safiyye! Kendini ateşten kurtar. Ben size Allah'tan gelecek bir zararı önleyemem. Ama benim malımdan dilediğinizi isteyin." buyurdu.
Hz. Safiyye ile oğlu Zübeyr birlikte İslâm'la şereflendiler. İmana gelmekte hiç tereddüt göstermediler. Sevgili Peygamberimize büyük destek verdiler. İslâm'ın yayılması için canla başla çalıştılar. Hz. Safiyye, kardeşi Ebû Leheb'in müslüman olması için de çok gayret etti. Fakat kaderin garib bir tecellisidir ki, Ebû Leheb sevgili yeğenine düşmanlık etmekte başı çekti. Müslümanlara işkence yaptı. Rasûlullah (s.a.) efendimize engel olmak istedi. Hakaretler, eziyetler yaptı. Hatta zorbalığa kalkıştı. Hz. Safiyye (r.anhâ) yeğenini devamlı müşrik kardeşlerine karşı korumağa çalıştı. Birgün Ebû Leheb'in sevgili yeğenine hakaret ettiğini, gönlünü incittiğini duydu. Doğru onun yanına vardı. Akrabalık, amcalık gururunu okşayarak:
"Ebû Leheb!... Kardeşinin oğlunu ve onun dinini yardımsız bırakmak sana yakışır mı? Ehl-i kitab âlimleri Abdülmuttalib'in soyundan bir peygamber çıkacağını bildiriyorlar. İşte o peygamber yeğenimiz Muhammed'dir" dedi. Ebû leheb'in akrabalık damarlarını harekete geçirerek onu İslâm'a kazanmak istedi. Fakat her şey nasîb meselesiydi. Ebû Leheb'in gözünü kin ve öfke kaplamıştı. Kardeşinin bu yaklaşımına: "Zâten kadınların sözleri erkeklere ayak bağıdır." diyerek aşağılayıcı bir tavır sergiledi. İnadından kibir ve gururundan imana gelemedi. Herkesin sevgilisi yeğenini sevemedi. Üstelik onun karşısında cephe aldı. Ebu Leheb'e laf anlatmanın, hak ve hakikatı kabul ettirmenin mümkün olmadığını anlayan Hz. Safiyye mahzun bir şekilde oradan ayrıldı.
Hz. Safiyye kardeşini Rasûlullah (s.a.) efendimize yardımcı olmaya ikna edemedi. Fakat oğlu Zübeyr ibni Avvam'ı onun bir fedâisi olacak tarzda yetişmesi için özel gayret gösterdi.
O, disiplinli bir anneydi. Çocuğunun eğitimini sıkı takip ederdi. Sevgisini şefkatini her fırsatta ona hissettirirdi. Fakat yetişmesi için gerekirse kulağını çeker ve hafifçe kaşlarını çatıverirdi. Zira eğitim; disiplin, titizlik ve ciddiyet isterdi. Sevgili hala Zübeyr'i bu özelliklere sahib olarak yetiştirmek için çırpındı durdu.
Gerçekten de Zübeyr genç yaşta İslâm'ın kahraman bir fedâisi oldu. Fahr-i Kâinat (s.a.) efendimizin: "Her peygamberin havârisi, yardımcısı vardır. Benim de havârim Zübeyr'dir." iltifatına mazhar oldu. Sağlığında Cennetle müjdelendi. Sevgili hala Hz. Safiyye (r.anhâ) gayretlerinin neticesi olarak hayatta iken cennetle müjdelenen on sahâbîden birine anne olma şerefini elde etmiş oldu.
O, Allah ve Resûlû yolunda hiçbir fedakârlıktan geri durmadı. Canıyla malıyla İslâm'ın yayılması için çalıştı. Mekke'de müşriklerin zulmü artınca oğlu Zübeyr ile birlikte Medine'ye hicret etti. Sevgili yeğeni Resûl-i Ekrem (s.a) efendimizi orada da yalnız bırakmadı.
O, gözü pek, cesûr ve korkusuz bir İslâm hanımıydı. Müthiş bir şecâat ve metânete sahibdi. Hanım sahâbîler arasında harbe iştirak eden ilk İslâm kadını idi. O, müşrik bir erkeği öldüren ilk müslüman hanım olarak tarihe geçmiştir.
Olay şöyle nakledilir: İki Cihan Güneşi Efendimiz Uhud harbine çıkacağı zaman ailelerini ve akrabası bulunan kadınları, kızları, çocukları toplayıp Medine'deki köşklerin en sağlamı ve en yükseği bulunan Hassan İbni Sâbit'in evine yerleştirmişti. Yaşlı ve sakat olduğu için de Hassan'ı savaşa götürmeyip evde bırakmıştı.
Uhud harbinin kızıştığı sırada bir yahudi fırsat bilip kadınların bulunduğu eve yaklaştı. Savunmasız insanları öldürmek istedi. Bunu farkeden Hz. Safiyye (r.anhâ) derhal Hassan'a durumu bildirdi. "-Şu yahûdinin yanına var da onu gebert" dedi. Hassan hem yaşlı hem de rahatsızdı. Bana:
"Ey Abdülmuttalib'in kızı, Allah seni esirgesin. Ben onun yanına inecek kadar kuvveti kendimde bulsaydım Resûl-i Ekrem (s.a.) ile Uhud'a gider ve müşriklere karşı savaşırdım." dedi. Bunun üzerine vazife kendisine kalan Hz. Safiyye (r.anhâ) bir çadır direğini veya bir sırığı alıp aşağıya indi. Adamın kaçmaması için kapıyı yavaşça araladı. Birden sırığı başına indirdi. Yahûdi yediği darbe sonucu bir daha kalkamadı ve öldü.
Hz. Safiyye (r.anhâ) böylece büyük bir tehlikeyi önledi. Sonra evin en yüksek yerine çıktı ve harb meydanını gözetlemeye başladı. Müslümanların gevşediğini gördü. Hatta mağlubiyet haberleri gelmeğe başladı. Kalbine bir sızı düştü. Sevgili yeğenine müşriklerin bir zarar vermesinden endişelendi. Nihayet dayanamayıp eline bir kılıç aldı ve birkaç kadınla Uhud yolunu tuttu.
Karşılaştığı ilk mücâhide Rasûlullah (s.a.)'in sağlığını, sıhhatini sordu. Sağ olduğunu fakat kardeşi Hamza'nın şehid edildiğini öğrendi. O bir elinde kılıç öbür elinde mızrağı ile ve intikam alma hırsıyla savaş meydanına doğru koşmağa başladı. Şehid kardeşinin cesedini görmek istiyordu.
Resûl-i Ekrem (s.a.) efendimiz sevgili halasının elinde kılıç ve mızrağıyla geldiğini görünce oğlu Zübeyr'e:
"Anneni geri çevir. Kardeşi Hamza'nın cesedini görmesin" buyurdu. Zübeyr (r.a.) koşup annesini karşıladı ve:
"Anne, anneciğim!.. Rasûlullah (s.a.) senin geri çekilmeni söylüyor." dedi. Fakat Hz. Safiyye (r.anhâ) hiç olmazsa kardeşinin cesedini görmek istiyordu. Büyük bir teslimiyet ve sabır içerisinde oğluna:
"Şayet kardeşime yapılanı görmeyeyim diye geri döneceksem, ben onun kesilip parçalandığını öğrenmiş bulunuyorum. Kardeşim bu felâkete Allah yolunda uğradı. Bundan daha büyük bir makam var mı? Biz Allah yolunda bundan daha fazlasına uğramaya da rıza gösteririz. İnşaallah sabredecek ve sevâbını Allah'tan bekleyeceğim." dedi.
Hz. Zübeyr (r.a.), annesinin ısrarını ve söylediklerini gidip İki Cihan Güneşi efendimize haber verdi. Sevgili halasının metânetine ve samimiyetine inanan Efendimiz: "O halde bırakın görsün." buyurdu.
Hz. Safiyye (r.anhâ) elinde kılıç ve mızrağıyla, dehşet saçan bakışlarla Rasûl-i ekrem (s.a.) efendimizi görünce: "Ya Rasûlallah! Anamın oğlu Hamza nerde? diye sordu. Efendimiz de: "O, şehidler arasında." buyurdu. Halasını gözleri yuvasından dışarı fırlamış bir vaziyette intikam hırsıyla dopdolu gören Efendimiz aklî dengesinin bozulmaması ve bir zarar gelmemesi için elini sevgili halasının göğsüne koyarak ona duâ etti.
Hz. Safiyye (r.anhâ) Resûl-i Ekrem Efendimizin duâsıyla biraz sâkinleşti. Kardeşi Hz. Hamza'nın cesedi başına geldi. Âzâları kesilmiş, paramparça vücûdu yanına çöktü. Dehşet verici hâdise karşısında için için ağlamağa başladı. Sessiz sessiz gözyaşlarını gönlüne akıttı. Büyük bir sabır, sükünet ve tevekkül içerisinde metin bir tavırla: "İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn = Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz." meâlindeki Bakara Sûresi 156. âyet-i kerîmeyi okudu. Kadere boyun eğmenin enginliğinde sükûnet buldu. Takdire rıza ve teslimiyet gösterdi. Oradan sabır ve hüznün canlı bir örneği olarak ayrıldı.
İki Cihan güneşi Efendimiz sevgili halasının göstermiş olduğu sabır ve metânete pek sevindi. Ona şu müjdeyi verdi.
"Bana Cebrâil aleyhisselâm geldi Melekler katında Hamza'nın "Allah'ın ve Rasûlünün arslanıdır" diye yazıldığını haber verdi"dedi.
* * *
Hz. Safiyye (r.anhâ) metâneti ve kahramanlığı yanında şâirliği ile de tanınmıştı. O korkusuz bir yüreğe sahip olduğu kadar, ince ruhlu ve şiir söylemeye kabiliyetli bir İslâm hanımı idi. Resûl-i Ekrem (s.a.)'in irtihali üzerine söylediği mersiyesi meşhurdur. O şöyle söylemiştir:
"Ey Allah'ın Rasûlü, sen bizim ümit kaynağımızdın,
Sen bize karşı iyilik yapandın, cefa eden olmadın.
Sen esirgeyen, yol gösteren ve öğreten olmuştun,
Allah'ın Resûlüne anam, teyzem ve amcam
Dayım sonra kendi nefsim fedâdır.
Şayet insanların Rabbi, seni bize bıraksaydı
Mes'ud olurduk. Fakat Allah'ın emri geçerlidir.
Allah'ın selâmı sana olsun ya Rasûlallah!
Senden râzı olarak Adn Cennetlerine koysun.
Hz. Safiyye (r.anhâ) Peygamberimizin vefatından sonra on sene daha yaşadı. 20 h. yılda Hz. Ömer (r.a.)'ın hilafeti zamanında 640 m. senede 73 yaşlarında iken dâr-ı bekâya uçtu. Medine'de Baki kabristanlığına defnedildi.
Cenâb-ı Hak'tan şefaatlerini niyaz ederiz. Amin.
Berzah
Berzah
VEFALI ÜYEMİZ
VEFALI ÜYEMİZ


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz