Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 16 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 16 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Sevgi Konuşulmaz Yaşanır...
3 posters
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: KÜLTÜR SARAYI :._.·´¯) :: EDEBİ/YAD
1 sayfadaki 1 sayfası
Sevgi Konuşulmaz Yaşanır...
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sevgi ışık gibidir, sevgisizlik karanlık. Karanlığın kaynağı olmaz.
Karanlık ışığın yokluğu halidir. Fakat ışığın bir kaynağı olmak zorundadır. Kaynaksız ışık olmayacağı gibi, kaynaksız sevgi de olmaz. Sevginin kaynağı sevgiyi insanda var edendir.. Sevgi ırmağı da O'ndan çağlar.
Sevgi, varlık ağacının tohumudur ve varlık ağacının en soylu meyvesi olan insan da, sevgi tohumunu içinde taşıyan varlık ağacının, en güzel meyvesidir.Sevgi özü gürleştirdiği için insanı özgürleştirir.
Sevgiyi sebil etmek, onun, harcandıkça çoğalan bir sermaye olduğunu fark etmekten geçer. Sebil "yol" demektir. Su, kim olduğuna bakılmaksızın, yol üzerinde, gelen,geçene ,tanıdık,tanımadık her yolcuya sunulduğu zaman "sebil" olur. Sebil olan sevgi, "yol" olur.
Sevgi, tıpkı yağmur gibidir, yürek tarlasına düşen sevgi tanesi muhabbet ağacının çiçeklerini sular. İşte bundan sonra ortaya sevginin "taneleri" çıkar. Bire sonsuz veren tohum "sevgi" tohumudur..
Eğer akıllı tercihler ve bilinçli programlar yapılabilirse, sevgiye dair hayat okuyuşuyla,bütün zamanlar, bir eğitim seferberliğine dönüştürülebilir.
Hangi mekanda olursa olsun, her yer zihninin ve ruhunun açlığını fark edenler için bir okul, haline getirilebilir. Yeter ki isteyin. Bu güzel sevgi yürüyüşüne emeği geçenlerin ve emek verecek olanların şimdiden ellerine ve gönüllerine sağlık.Neden mi? Nedeni gayet açık. Çünkü İnsan da çiçek gibi; bilgiyle sulanmayınca soluveriyor. İnsan gönül dünyasını ancak böyle doyurur. Bu anlamda bilginin en sadık taşıyıcısı, hâlâ kitaplardır kanaatimce. Evet,o halde daha okunacak çok şey var...…
Şefkat ve merhamet pınarından bir yudum içmeyip de kendini tamam olmuş sayanların yüreklerinde, kardeşlerine dahi yer yoksa, bu nasıl bir hayat okuyuşudur? İnsana hak ettiği değeri gösterenler, akla da hak ettiği hürmeti gösterirler. Aklının sınırlarını sadece arzularına çizdirenler ise, içgüdülerini gerçeğin tek adresi zannedenlerdir.
Evet“Söze karnım tok” demeyin, söz.İnsanı kelimelerin doyurduğu kadar hiçbir şeyin doyurmadığına inanırım. Zaten yürek açlığını, zihin açlığını hangi sofra doyurur ki? Sorun bizim kelimelerin gücünü keşfedip etmediğimizde. Dahası, onların gücüne inanıp inanmadığımızda dır.
O halde sözün gücü mü yoksa , gücün sözü mü? Şu halde aktif iyi olmaya koşalım.Fakat aktif iyi olmak için sorumluluk gerekir, öyle değil mi?
Doğrudur: Yatan iyi aktif kötünün teşvikçisidir. Bu da şu demektir: Üretmeyen iyilerin varlığından iyilikten daha çok kötülük kazançlı çıkmaktadır. Yani onlar, istemeden de olsa, çalışan kötülerin teşvik primi olmaktadırlar. Sonuçta pasif iyi, iyiliği çoğaltacağı yerde, dolaylı yoldan kötülüğü çoğaltmaktadır. Bunu önlemenin en iyi yolu, yatan,uyuyan,etkisiz iyileri faal,uyanık,üreten ve paylaşan iyiler haline getirmektir.
Soru şu: Peki,bu nasıl olacak ? Cevap kısa: Sorumluluk ahlakıyla olacak.
İyi birinden bahsedildiğinde “İyi, ama iyiliği kendine” demekle, “İyi, ama sorumsuz” demek aynı kapıya çıkmaktadır. Diğer tüm varlıklara karşı duyulan sorumluluk , temelde O'na karşı duyulan sorumluluğun uzantısıdır.
Dünyanın her yanında iyiler kıt değil. Aksine iyilerin sayısı küçümsenmeyecek kadar çoktur. Çünkü insan özünde iyi bir varlıktır. “Yapacaktım ama kimse yoktu” deme. “Yürüyeceğim ama kim gelecek”deme,sadece yürü ve iz bırak.Unutma ki iz bırakanlar mutlaka izlenirler.Değer bilenlerin varlığı ve hala bir şeyler yapıyor olmaları,değeri takdir eden birilerinin her zaman mutlaka var olacağının en güzel ispatıdır.O halde potansiyelimizde var olan iyiliklerimizi, maksimum manada kinetize etmemiz ümidiyle, hayat yolculuğunda hep sevgi üretenlere muhabbet olsun ve kolay gelsin….
Hani ne demişler?’ “Her şey görene; Köre ne”!!!!!!...
Muhabbetle ve sevgiyle herkese selam olsun efendim…
Hüseyin GÜLER
Sevgi ışık gibidir, sevgisizlik karanlık. Karanlığın kaynağı olmaz.
Karanlık ışığın yokluğu halidir. Fakat ışığın bir kaynağı olmak zorundadır. Kaynaksız ışık olmayacağı gibi, kaynaksız sevgi de olmaz. Sevginin kaynağı sevgiyi insanda var edendir.. Sevgi ırmağı da O'ndan çağlar.
Sevgi, varlık ağacının tohumudur ve varlık ağacının en soylu meyvesi olan insan da, sevgi tohumunu içinde taşıyan varlık ağacının, en güzel meyvesidir.Sevgi özü gürleştirdiği için insanı özgürleştirir.
Sevgiyi sebil etmek, onun, harcandıkça çoğalan bir sermaye olduğunu fark etmekten geçer. Sebil "yol" demektir. Su, kim olduğuna bakılmaksızın, yol üzerinde, gelen,geçene ,tanıdık,tanımadık her yolcuya sunulduğu zaman "sebil" olur. Sebil olan sevgi, "yol" olur.
Sevgi, tıpkı yağmur gibidir, yürek tarlasına düşen sevgi tanesi muhabbet ağacının çiçeklerini sular. İşte bundan sonra ortaya sevginin "taneleri" çıkar. Bire sonsuz veren tohum "sevgi" tohumudur..
Eğer akıllı tercihler ve bilinçli programlar yapılabilirse, sevgiye dair hayat okuyuşuyla,bütün zamanlar, bir eğitim seferberliğine dönüştürülebilir.
Hangi mekanda olursa olsun, her yer zihninin ve ruhunun açlığını fark edenler için bir okul, haline getirilebilir. Yeter ki isteyin. Bu güzel sevgi yürüyüşüne emeği geçenlerin ve emek verecek olanların şimdiden ellerine ve gönüllerine sağlık.Neden mi? Nedeni gayet açık. Çünkü İnsan da çiçek gibi; bilgiyle sulanmayınca soluveriyor. İnsan gönül dünyasını ancak böyle doyurur. Bu anlamda bilginin en sadık taşıyıcısı, hâlâ kitaplardır kanaatimce. Evet,o halde daha okunacak çok şey var...…
Şefkat ve merhamet pınarından bir yudum içmeyip de kendini tamam olmuş sayanların yüreklerinde, kardeşlerine dahi yer yoksa, bu nasıl bir hayat okuyuşudur? İnsana hak ettiği değeri gösterenler, akla da hak ettiği hürmeti gösterirler. Aklının sınırlarını sadece arzularına çizdirenler ise, içgüdülerini gerçeğin tek adresi zannedenlerdir.
Evet“Söze karnım tok” demeyin, söz.İnsanı kelimelerin doyurduğu kadar hiçbir şeyin doyurmadığına inanırım. Zaten yürek açlığını, zihin açlığını hangi sofra doyurur ki? Sorun bizim kelimelerin gücünü keşfedip etmediğimizde. Dahası, onların gücüne inanıp inanmadığımızda dır.
O halde sözün gücü mü yoksa , gücün sözü mü? Şu halde aktif iyi olmaya koşalım.Fakat aktif iyi olmak için sorumluluk gerekir, öyle değil mi?
Doğrudur: Yatan iyi aktif kötünün teşvikçisidir. Bu da şu demektir: Üretmeyen iyilerin varlığından iyilikten daha çok kötülük kazançlı çıkmaktadır. Yani onlar, istemeden de olsa, çalışan kötülerin teşvik primi olmaktadırlar. Sonuçta pasif iyi, iyiliği çoğaltacağı yerde, dolaylı yoldan kötülüğü çoğaltmaktadır. Bunu önlemenin en iyi yolu, yatan,uyuyan,etkisiz iyileri faal,uyanık,üreten ve paylaşan iyiler haline getirmektir.
Soru şu: Peki,bu nasıl olacak ? Cevap kısa: Sorumluluk ahlakıyla olacak.
İyi birinden bahsedildiğinde “İyi, ama iyiliği kendine” demekle, “İyi, ama sorumsuz” demek aynı kapıya çıkmaktadır. Diğer tüm varlıklara karşı duyulan sorumluluk , temelde O'na karşı duyulan sorumluluğun uzantısıdır.
Dünyanın her yanında iyiler kıt değil. Aksine iyilerin sayısı küçümsenmeyecek kadar çoktur. Çünkü insan özünde iyi bir varlıktır. “Yapacaktım ama kimse yoktu” deme. “Yürüyeceğim ama kim gelecek”deme,sadece yürü ve iz bırak.Unutma ki iz bırakanlar mutlaka izlenirler.Değer bilenlerin varlığı ve hala bir şeyler yapıyor olmaları,değeri takdir eden birilerinin her zaman mutlaka var olacağının en güzel ispatıdır.O halde potansiyelimizde var olan iyiliklerimizi, maksimum manada kinetize etmemiz ümidiyle, hayat yolculuğunda hep sevgi üretenlere muhabbet olsun ve kolay gelsin….
Hani ne demişler?’ “Her şey görene; Köre ne”!!!!!!...
Muhabbetle ve sevgiyle herkese selam olsun efendim…
Hüseyin GÜLER
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: Sevgi Konuşulmaz Yaşanır...
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sevmek… Riyasız, gösterişsiz, kusurları görmeden sevmek.
Sevmek… Menfaat ummadan, karşılık beklemeden, inanarak sevmek.
Sevmek… Mahlûkatı, Yaradan’dan ötürü sevmek.
Sevmek, sevebilmek ne güzel.
Hangi güzel şeyi araştırsanız sonunda mutlaka sevgiyi bulursunuz.
Sevgi, insanları birbirine bağlayan en sağlam bağ. Sevgi; gönülleri fakirlikten kurtaran, aç ruhları doyuran, boş kalpleri dolduran yüce his.
Sevgi; mutluluğun zirvesine çıkan aile binasının temel taşı.
Sevgi; merhametin neticesi olarak gözpınarlarından süzülen gözyaşı.
Sevgi; iyiye, güzele ve doğruluğa giden yolun ilk durağı. Kurumaya yüz tutan nebat için yağmur ne ise, gözlerini adavet bürüyen insanlık için de sevgi odur. Hiç kin ile bakan bir gözle, sevgi ile tebessüm eden gözbir olabilir mi? Çiçeği koklamayan, çocuğu okşamayan, güldeki güzelliği göremeyen sevgiden ne anlar? Sevgiden mahrum bir zavallı saadeti ne bilir? Gönül bahçesine kin ve nefret tohumları eken biri, saksılarda
rengârenk çiçek yetiştirse neye yarar?
Bütün meselelerin kökünde, bütün anlaşmazlıkların başında, bütün savaşların temelinde sevgisizlik vardır. Aslında sevgisizliğin sebebi, iman eksikliğidir. Allah’a inanan ve O’ndan ötürü yaradılanı seven bir kimse zulmeder mi?
Sevdiklerine kıyabilir mi? Hüsn-ü zan ile etrafı temâşâ eden bir çift göz, mahlûkatta sevilecek bir taraf mutlaka bulacaktır.
Yeter ki kaoslu düşüncelerden uzaklaşıp, güzelliği görmeyi bilsin. Kin kaçar, nefret gizlenir, her işi sevgiyle yapsak, her şeye sevgi gözlüğü ile baksak ne güzel olur.
Sevmek… Riyasız, gösterişsiz, kusurları görmeden sevmek.
Sevmek… Menfaat ummadan, karşılık beklemeden, inanarak sevmek.
Sevmek… Mahlûkatı, Yaradan’dan ötürü sevmek.
Sevmek, sevebilmek ne güzel.
Hangi güzel şeyi araştırsanız sonunda mutlaka sevgiyi bulursunuz.
Sevgi, insanları birbirine bağlayan en sağlam bağ. Sevgi; gönülleri fakirlikten kurtaran, aç ruhları doyuran, boş kalpleri dolduran yüce his.
Sevgi; mutluluğun zirvesine çıkan aile binasının temel taşı.
Sevgi; merhametin neticesi olarak gözpınarlarından süzülen gözyaşı.
Sevgi; iyiye, güzele ve doğruluğa giden yolun ilk durağı. Kurumaya yüz tutan nebat için yağmur ne ise, gözlerini adavet bürüyen insanlık için de sevgi odur. Hiç kin ile bakan bir gözle, sevgi ile tebessüm eden gözbir olabilir mi? Çiçeği koklamayan, çocuğu okşamayan, güldeki güzelliği göremeyen sevgiden ne anlar? Sevgiden mahrum bir zavallı saadeti ne bilir? Gönül bahçesine kin ve nefret tohumları eken biri, saksılarda
rengârenk çiçek yetiştirse neye yarar?
Bütün meselelerin kökünde, bütün anlaşmazlıkların başında, bütün savaşların temelinde sevgisizlik vardır. Aslında sevgisizliğin sebebi, iman eksikliğidir. Allah’a inanan ve O’ndan ötürü yaradılanı seven bir kimse zulmeder mi?
Sevdiklerine kıyabilir mi? Hüsn-ü zan ile etrafı temâşâ eden bir çift göz, mahlûkatta sevilecek bir taraf mutlaka bulacaktır.
Yeter ki kaoslu düşüncelerden uzaklaşıp, güzelliği görmeyi bilsin. Kin kaçar, nefret gizlenir, her işi sevgiyle yapsak, her şeye sevgi gözlüğü ile baksak ne güzel olur.
RıZa BeRKaN- KuRuCu / YöNeTiCi
Geri: Sevgi Konuşulmaz Yaşanır...
Sevgi konuşulmaz, yaşanır.
Sevgiyi konuşmak, sözün bittiği yerden konuşmaktır. İnsan ancak sevgiye dair konuşabilir.
Ey sevgili okur! Bu yazıyı “sevgiye dair” bir yazı olarak !
Sevgi ışık gibidir, sevgisizlik karanlık.
Karanlığın kaynağı olmaz. Karanlık ışığın yokluğu halidir.Kaynakwh: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Fakat ışığın bir kaynağı olmak zorundadır. Kaynaksız ışık olmayacağı gibi, kaynaksız sevgi de olmaz.
Sevginin kaynağı Allah’tır. Sevgi ırmağı Allah’tan çağlar. Zira o el-Vedud olandır. Vedûd ismi, fe’ûl veznindendir. Bu veznin özelliği, hem fail hem mef’ul, hem etken hem edilgen olmasıdır. Bu yüzden Vedud ismi, hem “En çok seven”, hem de “En çok sevilen” anlamına gelir. Bir başka ifadeyle, hem “sonsuzca seven”, hem de “sevilmeyi isteyen” anlamını verir. Vedud ismini diğer birçok isimden ayıran fark da budur.
Allah Rezzak ismiyle “rızık verir”, Hallak ismiyle “yaratır”, Ğaffar ismiyle “bağışlar”, Rahman ismiyle “rahmet eder”. Bu ve bunun gibi isimler hep tek taraflıdır. Fakat Vedud’a gelince iş değişir, çift taraflı bir ilişki başlar: Hem sever, hem de sevgi ister. İşte bu, sevgi farkıdır.
Allah isminin mücerret hali “e-l-h”dir(elif-lam-ha). Bu harflerin yer değiştirmesinden ancak 7 kompozisyon oluşturulabilir. Bunların tümü tek bir manaya delalet eder: Sevgi. Onun el-Esmau’l-Husna’sı, ondan neşet eden sevginin esma prizmasındaki yansımalarıdır. Besmele ile Müslüman diline pelesenk olan Rahman ve Rahîm, O’nun özünde ve işinde sevgiyle dolu olduğunu gösterir.Kaynakwh: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Allah’a nisbet edilen sevgi “hubb” ve “vudd” kelimeleriyle ifade edilir. Kur’an ve sünnet edebiyatında ‘aşk kelimesi ilahi sevgi için hiç kullanılmaz. Zira “sarmaşık”, “sarmaşık gibi sevdiğine sarılan ve onu esir alan” anlamına gelen ‘aşk, beşeri sevgiyi ifade eder. Hubb ise “tohum, çekirdek, öz” manasına gelir. “Hububat” buradan gelir. Sevgiye “muhabbet” denmesinin hikmeti bellidir: Sevgi, mahlûkat ağacının tohumudur. Mahlûkat ağacının en soylu meyvesi olan insan da, sevgi tohumunun kendi tohumunu içinde taşıyan meyvesidir.
Meyve, köküne olan sadakatini sevgiyle isbat eder. İnsanın Allah sevgisi de böyledir. Bu yüzden vahiy sevgide en büyük payın Allah’a ayrılmasını şart koşar: “İman edenler her şeyden daha çok Allah’ı severler”. Ve Hz. Peygamber’e şöyle söylemesi emredilir: “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız beni izleyin ki, Allah da sizi sevsin.” Allah kul arasındaki bu karşılıklı sevgi, daha başka ayetlerde de vurgulanır: “O (hakiki müminler) Allah’ı severler, Allah da onları sever”.
Vudd, sevginin çok özel bir türünü ifade eder. Bu tür bir sevgi, bahşedilen bir sevgidir. Veren kaynaktan bir öz taşıdığı için de ölümsüzdür. Okuyun şu ayeti: “İman eden ve salih amel işleyenler için Rahmân (ölümsüz) bir sevgi (vudd) bahşedecek”. Bu yüzden olsa gerek ki, vahiy ilk yıllarda muhataplarını Cennetle müjdeleyip Cehennemle korkuturken, onların olgunlaştığı ileriki yıllarda “Allah sever-Allah sevmez” diye müjdeler ve uyarır. Bu, Allah-kul ilişkisinde sevginin nasıl yüksek bir mertebeyi ihraz ettiğini gösterir.
Her şeyin sahtesi olduğu gibi, sevginin de sahtesi olur. Sahih sevgi düzeltir, kalp sevgi bozar. Kaynağında Allah’ın bulunmadığı bir sevgi sahte sevgidir, bunu pazarlayan da sevgi kalpazanıdır. Kaynağını kutsaldan almayan sevgi, sevgi değil tutkudur. Sevgi özü gürleştirdiği için insanı özgürleştirir, tutku ise tutuklar ve köleleştirir. Tutkunun adını sevgi koyanlar, iki kişilik yalnızlığı sevgi sanmakla sevgiye de haksızlık yapmaktadırlar.
EyLüL- BAĞIMLI ÜYEMİZ
Similar topics
» Sevgi Üzerine Ne Varsa! Sevgi kaynağınız ısıtır sizi...
» HaFTaNıN KoNuSu: İslami Hayat Nedir, Nasıl Yaşanır ?
» SeVGi
» HaFTaNıN KoNuSu: İslami Hayat Nedir, Nasıl Yaşanır ?
» SeVGi
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: KÜLTÜR SARAYI :._.·´¯) :: EDEBİ/YAD
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN