Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 242 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 242 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: ALLAH (CELLE CELALUH) :._.·´¯) :: ALLAH'IN (C.C) GÜZEL İSİMLERİ
2 sayfadaki 4 sayfası
2 sayfadaki 4 sayfası • 1, 2, 3, 4
ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
Konunun ilk mesajı :
selam ve da ile kalınız... [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
1. Allah | Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Bu isim, Allah'tan başkasına ne hakikaten ve ne de mecazen verilemez. Diğer isimlerin ise, Allah'tan başkasına isim olarak verilmesinde bir mahzur yoktur. İnsanlara Kadir, Celâl ismini vermek gibi. Yalnız bu isimlerin başına, insanlara izafe edildiklerinde, "kul" mânâsına gelen "abd" kelimesinin ilâvesi güzeldir. Abdülkadir ismi gibi... |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الله | Kendisinden başka ilah olmayan "O" ilah. El-İlah'dan türemiştir.Diğer isimleri kapsar. |
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
26. el-Müzill | Zillete düşüren, hor ve hakîr eden... İzzet ve zillet, birbirine zıd mânalardır. İzzet kelimesinde "şeref ve haysiyet", Zillet kelimesinde ise "alçaklık" mânası vardır. Bunlar hep Allah Teâlâ'nın, mahlûkatı üzerindeki tasarrufları cümlesindendir. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | المذل | Lâyık olanları zillete düşüren, zelîl kılan, onları hor ve hakîr eden |
“...Bilin ki, Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. Gerçekten Allah,
inkâr edenleri hor ve aşağı kılıcıdır.” (Tövbe, 9/2)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
27. es-Semi' | İyi işiten... Allah Teâlâ işitir. Kalblerimizdeki sözleri ve işitilmek şânından olan her şey'i işitir. Mesafeler, onun işitmesine perde olamaz. Birini işitmesi, ötekilerini işitmesine mâni olmaz. Her hâdiseyi aynı derece açık olarak işitir. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | السميع | İşiten, işitme kuvvetine sâhip olan ve işitme gücünü veren |
Semi’: “Gizli aşikâr her şeyi işiten.”
“...Allah’ın âyetleri hakkında münakaşa edenlerin sinelerinde, ancak, yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen Allah’a sığın. Şüphesiz O, Semi’dir,
Basîr’dir.” (Mü’min, 40/56)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
28. el-Basîr | İyi gören... Allah Teâlâ herkesin gizli açık yaptığını ve yapacağını görüp durmaktadır. Karanlıklar O'nun görmesine mâni olamaz. Karanlık gibi, yakınlık - uzaklık, büyüklük - küçüklük gibi insanların görmelerine engel olan şeyler de O'nun görmesine mâni olmaz. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Basir | البصير | Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da görme duyusunu veren. |
Basîr: “Aydınlık karanlık, uzak yakın, büyük küçük her şeyi gören,
müşahede eden.”
“...Allah’ın âyetleri hakkında münakaşa edenlerin sinelerinde, ancak, yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen Allah’a sığın. Şüphesiz O, Semi’dir,
Basîr’dir.” (Mü’min, 40/56)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
29. el-Hakem | Hükmeden, hakkı yerine getiren... Allah Teâlâ Hâkim'dir, her şey'in hükmünü O verir ve hükmünü eksiksiz icra eder. Hâkimlerin hâkimliğine, hükümdarların hükümdarlığına hüküm veren de ancak O'dur. O'nun hükmü olmadan hiçbir şey, hiçbir hâdise meydana gelemediği gibi, O'nun hükmünü bozacak, geri bıraktıracak, infazına mâni olacak hiçbir kuvvet, hiçbir hükûmet, hiçbir makam da yoktur. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Hakem | الحكم | Hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden |
“Hükmeden, hakkı yerine getiren.”
“Hükümlerinde zulüm bulunmayan.”
“(De ki:) Allah’tan başka bir hakem mi arayayım?
Oysa O, size Kitabı tafsilatlı olarak indirmiştir.” (En’âm Sûresi, 6/114)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
30. el-Adl | Tam adâletli... Adalet, zulmün zıddıdır. Zulüm kelimesinde; incitme, can yakma mânası vardır. Zulmetmiyerek herkese hakkını vermek ve her şey'i akıl ve mantığa, hikmet ve maslahata uygun olarak yapmak da adalet demektir. Allah Teâlâ Âdil'dir. Zâlimleri sevmez. Zâlimlerle düşüp kalkanları ve hattâ sadece uzaktan onlara imrenenleri ve sevenleri de sevmez. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | العدل | Herkese hakkını veren, |
“Bütün icraatları hak ve adalet üzere olan.”
“Her hak sahibine hakkını veren ve haksızları cezalandıran.”
“Ey iman edenler, âdil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın.” (Mâide Sûresi, 5/8)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
31. el-Lâtîf | En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri yapan; İnce ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran... Allah Teâlâ Lâtîf'dir. En ince şeyleri bilir. Çünkü onları yaratan O'dur. Nasıl yapıldığı bilinmiyen, gizli olan en ince şeyleri yapar. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Latîf | اللطيف | En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nûfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan |
“En ince ve gizli işleri, bütün incelikleriyle bilen
ve onlara çok kolay nüfuz eden.”
“Kullarına, sezilmez yollardan faydalar ulaştıran.”
“Lütufla muamele eden.”
“Allah, kullarına karşı lütuf sahibidir; dilediğini rızıklandırır.
O, kuvvetlidir, Azîz’dir.”( Şûrâ Sûresi, 42/19)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
32. el-Habîr | Her şey'in iç yüzünden, gizli taraflarından haberdar olan... En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün eşya ve hâdiselerden Allah haberdardır. Onun haberi olmadan hiçbir hâdise cereyan etmez. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الخبير | Her şeyden haberdâr olan, herşeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle bilen |
“Eşyanın hakikatlerini ve gizliliklerini bilen.”
“Batınî haberler kendisinden saklanamayan.”
“Ey iman edenler, Allah’tan korkun.
Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah’tan korkun.
Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”(Haşr Sûresi, 59/18)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
33. el-Halîm | Hilm, suçluların cezasını vermeye gücü yetip dururken bunu yapmamak, onlar hakkında yumuşak davranmak ve cezalarını geriye bırakmaktır. Suçluyu cezalandırmağa iktidarı olmayana halîm denmez. Halîm, kudreti yettiği halde, bir hikmete binaen cezalandırmayana denir. Allah Teâlâ Halîm'dir. Her günah işleyeni hemen cezalandırmaz. Hışım ve gazabda acele etmez, mühlet verir. Bu mühlet içinde yaptıklarına pişman olup tevbe edenleri afveder. Israr edenler hakkında, hüküm artık kendisine kalmıştır. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Halîm | الحليم | Acele etmeyen, günahkârların cezâsını vermeye güç yetirdiği onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakan, hilmi çok olan |
“Cezalandırmaya gücü yettiği halde, hemen ceza vermeyen.”
“Kullarının isyanlarına karşı, hemen öfkeye kapılmayan.”
“Şüphesiz Allah, Ğafur’dur, Halîm’dir.” (Âl-i İmran Sûresi, 3/155)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
34. el-Azîm | Bütün büyüklüklerin sâhibi... Azamet, büyüklük mânasınadır. Hakikî büyüklük Allah'a mahsustur. Yerde, gökte, bütün varlık içinde mutlak ve ekmel büyüklük, ancak O'nundur ve herşey O'nun büyüklüğüne şâhiddir. Bu sıfatta da Allah'a herhangi bir denk bulunması muhaldir. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Azîm | العظيم | Çok yüce ve sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sâhibi, pek azametli olan, yüce. |
“Hem zâtı hem de sıfatları sonsuz kemâlde olan.”
“Büyüklüğü akıl ve fehmin ihatasından münezzeh bulunan.”
“Göklerde ve yerde olanlar O’nundur.
O, Aliyy’dir (yücedir), Azîm’dir.” (Şûrâ Sûresi, 42/4)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
35. el-Ğafûr | Mağfireti çok... Allah Teâlâ'nın mağfireti çoktur. Bir kulun kusuru ne kadar büyük ve çok olursa olsun onları örter, meydana çıkarıp da sâhibini rezîl etmez. Kusurları insanların gözünden gizlediği gibi, melekût âlemi sâkinlerinin gözünden de gizler. İnsanların görmediği bâzı şeyleri melekût âlemi sâkinleri görürler. Gafûr ism-i şerîfi, kusurların onların gözünden de gizlenmesini ifade eder. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الغفور | Mağfiret eden, suçları bağışlayan, affeden. |
“Kulların kusurlarını melaike ve ruhanîlere karşı örten.”
“... Muhakkak ki, Allah bütün günahları bağışlar.
O Ğafur ve Rahîm’dir.” (Zümer Sûresi, 39/53)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
36. eş-Şekûr | Kendi rızâsı için yapılan iyi işleri, daha ziyadesiyle karşılayan... Şükür, iyiliği, iyilikle karşılamak demektir. Şükür, Allah Teâlâ'ya karşı kulun yapması gereken bir vazifesidir. Şekûr ise, az tâat karşılığında çok büyük dereceler veren, sayılı günlerde yapılan amel karşılığında âhiret âleminde sonsuz nimetler lûtfeden demektir. Bu mânaya Allah'dan başka hakikî sâhip yoktur. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الشكور | Çok şükre lâyık olan, kendi rızâsı için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara nimetlerini artırarak şükür muâmelesi yapan |
“Kendisine yapılan şükre, çok ecirle mukabele eden.”
“Cüz’î ibadetlere karşı küllî mükâfatlar, yüksek dereceler ve çok sevaplar veren.”
“Eğer Allah’a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat artırır ve sizi bağışlar. Allah Şekûr’dur, Halîm’dir.” (Teğâbün Sûresi, 64/17)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
37. el-Aliyy | Her hususta, herşeyden yüce olan... Allah Teâlâ yücedir, yüksektir. Yüksekliğin hakikî mânası şudur: 1. Allah'tan daha üstün bir varlık düşünülmesi imkânsızdır. 2. Bir benzeri veya ortağı veya yardımcısı yoktur. 3. Şânına yaraşmayan her şeyden uzaktır. 4. Kudrette, bilgide, hükümde, iradede ve diğer bütün kemâl sıfatlarında üstündür. Şu halde Aliyy, her şey kendisinin dûnunda, emrinde ve hükmü altında olan Zât demektir. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | العلي | Yüksek, büyük ve yüce, güçte, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan |
“Kemâl derecelerinin en yücesinde bulunan.”
“Allah bir insanla ancak bir vahy yoluyla ya da perde arkasından konuşur veya bir elçi gönderir de izniyle ona dilediğini vahyeder.
Gerçekten O, Aliyy’dir, Hakîm’dir.” (Şûrâ Sûresi, 42/51)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
38. el-Kebîr | Büyüklükte kendisinden daha büyüğü düşünülemeyen... Allah Teâlâ kibriyâ sâhibidir. Kibriyâ, zâtın kemâli demektir. Her bakımdan büyük, varlığının kemâline hudut yoktur. Bütün büyüklükler O'na mahsustur. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الكبير | Çok büyük |
“Büyüklükte kendisinden daha üstünü düşünülemeyen.”
“Celâli ve şânı pek yüce.”
“O, gaybı da, müşahede edileni de bilendir, Kebîr’dir, Müteâl’dir.” (Ra’d, 13/9)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
39. el-Hafîz | Yapılan işleri bütün tafsilâtıyla tutan, her şey'i belli vaktine kadar âfât ve belâlardan saklıyan... Hıfz, korumak, demektir. Bu koruma iki şekilde olur. Birincisi, varlıkların devamını sağlamak, muhafaza etmektir. İkincisi, birbirlerine zıd olan şeylerin, yekdiğerlerine saldırmasını önlemek, birbirlerinin şerrinden onları korumaktır. Allah her mahlûkuna, kendine zararlı olan şeyleri bilecek bir his ilham buyurmuştur. Bu Hafîz ism-i şerîfinin tecelliyatındandır. Bir hayvan kimyevî tahlil raporuna muhtaç olmadan kendine zararlı otları bilir ve onları yemez. Kulların amellerinin yazılması, zâyi olmaktan korunması da Hafîz isminin iktizasıdır. Bu bakımdan âhirette yeniden dirilme ve yaptıklarından hesaba çekilme ile Hafîz isminin yakından alâkası vardır. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Hafîz | الحفيظ | Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün ayrıntılarıyla saklayıp, herşeyi belli vaktinde âfet ve belâlardan koruyan. |
“Koruyan, muhafaza eden.”
“Varlıkları, kaderle tayin edilmiş bir ecele kadar,
zevale uğramaktan koruyan.”
“…Hem Rabbim sizin yerinize başka bir kavmi geçirir de siz O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Doğrusu benim Rabbim, her şeyi gözetleyip koruyandır, Hafîz’dir.” (Hûd Sûresi, 11/57)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
40. el-Mukît | Her yaratılmışın azığını ve gıdasını tayin eden, azıkları beden ve kalblere gönderen... Bu mânaya göre Mukît, Rezzak mânasınadır. Yalnız Mukît, Rezzâk'tan daha hususîdir. Rezzak, azık olanı da olmayanı da içine alır. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | المقيت | Rızıkları yaratan, bilen, tâyin eden, her yaratılmışın rızkını veren. |
“Ölümü yaratan.”
“Canlılara ölümü tattıran.”
“O, diriltir ve öldürür. Ve O’na döndürüleceksiniz.” (Yunus Sûresi, 10/56)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
41. el-Hasîb | Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin, bütün tafsilât ve teferruatiyle hesabını iyi bilen; Her şey'e ve herkese her ihtiyacı için kâfi gelen... Allah Teâlâ, neticesi hesapla bilinecek ne kadar miktar ve kemmiyet varsa hepsinin neticelerini hiçbir ameliyeye (işleme) muhtaç olmadan doğrudan doğruya ve apaçık bilir. Allah Teâlâ, herkese her ihtiyacı için kâfidir. Bu kifâyet, O'nun varlığının devam ve kemâlini gösterir. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الحسيب | Herkesin yaptıklarını tâkdir eden, yapılanları bütün ayrıntılarıyla bilip her insanı hesâba çekerek yaptığının karşılığını veren |
“Kulların yaptıklarını muhasebeye tâbi tutan.”
“Amellerin karşılığını verme hususunda kâfi olan.”
“Onlar (peygamberler) Allah’ın gönderdiklerini tebliğ edenler, O’ndan korkanlar ve Allah’tan başka hiç kimseden korkmayanlardır. Hasîb olarak Allah yeter.”( Ahzâb33/, 39)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
42. el-Celîl | Celâdet, ululuk ve heybet sâhibi, celâl sıfatları ile muttasıf... Celâdet ve ululuk, Allah'a mahsustur. Onun zâtı da büyük, sıfatları da büyüktür. Fakat bu büyüklük, cisimlerdeki gibi hacim veya yaşlılık itibarı ile değildir. Zamanla ölçülmez, mekânlara sığmaz. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الجليل | Büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır.Güzeller güzeli. |
“Sıfatları sonsuz kemâlde bulunan.”
“Mâlikiyet, hâkimiyet, kudret, azamet gibi bütün celâl sıfatlarına sahip olan.”
“Heybeti, akılları dehşette bırakan.”
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
43. el-Kerîm | Keremi, lütuf ve ihsânı bol... Allah vaad ettiği zaman sözünü yerine getirir, verdiği zaman son derece bol verir, muktedirken afveder. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Kerîm | الكريم | Cömert, kerem sâhibi; muktedirken affeden, cömertlik duygusunu veren, va'dini yerine getiren, çok ikrâm edici |
“Keremi ve bağışı bol olan.”
“Cömertliği daimî olan.”
“Bir karşılık gözetmeden inayetiyle ihsan eden.”
“...Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Ğani‘dir (hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır), Kerîm’dir.” (Neml, 27/40)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
44. er-Rakîb | Bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murakabesi altında bulunan... Bir şey'i koruyan ve devamlı kontrol altında bulundurana rakîb derler; bu da bilgi ve muhafaza ile olur. Allah Teâlâ, bütün varlıkları her lâhza gözetip duran bir şâhid, bir nâzırdır. Hiçbir şey'i kaçırmaz. Her birini görür ve herkesin yaptığına göre karşılığını verir. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Rakîb | الرقيب | Görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alan |
“Kullarının her şeylerini gözeten, müşahedesi altında tutan.”
“Her şey, ilmi, nazarı ve murakabesi altında bulunan.”
“Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde Rakîb’dir.” (Nisâ, 4/1)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
45. el-Mücîb | Kendine dua edip yalvaranların isteklerini işitip cevab veren, onları cevabsız bırakmayan... Burada bir hususu iyi bilmek gerekir: Cevab vermek ayrıdır, kabûl etmek ayrıdır. Âyet-i kerîmede, Allah tarafından her duaya cevab verileceği va'dedilmiştir. Fakat kabûl edileceği va'dedilmemiştir. Zira kabûl edip etmemek Cenâb-ı Hakk'ın hikmetine bağlıdır. Hikmeti iktiza ederse istenenin aynını, aynı zamanda kabûl eder. Dilerse istenenin daha iyisini verir. Dilerse o duâyı âhiret için kabûl eder, dünyada neticesi görülmez. Dilerse de kulun menfaatine uygun olmadığı için hiç kabûl etmez. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | المجيب | O'na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık verendir, teklifleri bilen |
“Dua ve isteklere cevap veren.”
“Rabbiniz buyurdu: Bana dua edin. Size cevap vereyim.”(Mü’min, 40/60)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
46. el-Vâsi' | Geniş ve müsaadekâr... Allah'ın ilmi, rahmeti, kudreti, afv ve mağfireti geniştir ve her şey'i kaplamıştır. Allah'ın ilminden hiçbir şey gizlenemez, ikram ve ihsanına bir nihayet yoktur. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Vâsi | الواسع | Bağışlaması bol ve rahmeti çok olan |
“Bütün sıfatları sonsuz ve sınırsız olan.”
“Geniş rahmetiyle bütün varlıkları kuşatan.”
“Sınırsız ilmi, olmuş ve olacak her şeyi içine alan.”
“Bu, Allah’ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah, Vasi’dir, Alîm’dir.” (Mâide, 5/54)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
47. el-Hakîm | Bütün işleri hikmetli... Allah Hakîm'dir. Faydasız, boş ve tesadüfî bir işi yoktur. Her emir ve filinin her yönüyle sonsuz fayda ve maslahatları vardır. Her yarattığı mahlûk, her yaptığı iş bütün kâinat nizamı ile alâkalıdır. Kâinatın umumî nizamı ile tenâkuz teşkil eden hiçbir hâdise, bir mahlûk, bir iş yoktur. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Hakîm | الحكيم | Herşeyi inceliğiyle bilip buna göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olan |
“Her şeyi olduğu gibi bilen.”
“Gerekeni en güzel ve en faydalı şekilde yapan.”
“...En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Azîz’dir, Hakîm’dir.” (Haşr Sûresi, 59/24)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
48. el-Vedûd | İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan... Vedûd'un iki mânası vardır: 1. Seven, 2. Sevilen. Allah Teâlâ, kullarını çok sever, onları lütuf ve ihsanına garkeder. Sevilmeye lâyık ve müstehak olan da ancak O'dur. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الودود | Çok şefkatli, muhabbetli, sâlih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızâsına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olan |
“Sonsuz muhabbete, yegâne lâyık olan.”
“Mahlukatını seven ve onların hayrını isteyen.”
“İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren.”
“(Rabbin), ilk olarak yaratan ve tekrar diriltendir.O, Ğafur ve Vedûd’dur.” (Bürûc Sûresi, 85/14)
En son *GüLer* tarafından 07.04.10 17:56 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
50. el-Bâis | Ölüleri diriltip kabirlerinden kaldıran; gönüllerde saklı olanları meydana çıkaran... Allah Teâlâ insanları, onlar ölüp toprak olduktan sonra âhiret günü dirilterek kabirlerinden kaldıracak ve ruhları ile cesedleri birlikte olarak hesaplarını görecek, sonra da yine ruh ve cesedleri birlikte olarak mükâfat veya cezalarını verecektir. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | الباعث | Ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten. |
"Kıyametten sonra ölüleri tekrar dirilten.”
“Peygamber gönderen; ölü kalpleri hidayetle dirilten.”
“Nasıl oluyor da Allah’ı inkâr ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O’na döndürüleceksiniz.” (Bakara Sûresi, 2/28)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
Geri: ESMA-Ü'L HÜSNA - ALLAH'IN 99 İSMİ
51. eş-Şehîd | Her zamanda hâdiselerin dış yüzünü bilen ve her yerde hâzır ve nâzır olan... Allah, mutlak surette herşey'i bilmesi bakımından Alîm'dir. Hâdiselerin esrarını, iç yüzünü bilmesi yönünden Habîr'dir. Dış yüzünü bilmesi yönünden de Şehîd'dir. |
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] |
Şehîd | الشهيد | Herşeye şâhit olan, herşeyi hakkıyla gören, bilen ve muâmelesini de buna göre yapan |
“Bilinenin ve bilinmeyenin şahidi.”
“Her mekân ve zamanda hâzır ve nâzır.”
"De ki: “Benimle aranızda Şehîd (şahid) olarak Allah yeter; şüphesiz O, Habîr’dir, Basîr’dir.” (İsrâ Sûresi, 17/96)
*GüLer*- VEFALI ÜYEMİZ
2 sayfadaki 4 sayfası • 1, 2, 3, 4
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·. _.: ALLAH (CELLE CELALUH) :._.·´¯) :: ALLAH'IN (C.C) GÜZEL İSİMLERİ
2 sayfadaki 4 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN