.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Fil Vakası Salava10


Join the forum, it's quick and easy

.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Fil Vakası Salava10
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Kimler hatta?
Toplam 268 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 268 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
» Kutsalınıza Hakaret Edilmesi İncitiyormuş Değil mi?
Fil Vakası Icon_minitime122.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN

» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
Fil Vakası Icon_minitime112.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN

» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
Fil Vakası Icon_minitime112.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN

» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
Fil Vakası Icon_minitime117.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN

» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN

» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN

» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN

» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN

» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN

» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN

» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN

» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
Fil Vakası Icon_minitime111.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN

» Ne NeDiR?
Fil Vakası Icon_minitime120.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN

» ÖĞÜT VEREN AYETLER
Fil Vakası Icon_minitime120.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN

» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
Fil Vakası Icon_minitime122.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN

» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
Fil Vakası Icon_minitime111.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN

» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
Fil Vakası Icon_minitime111.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN

» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
Fil Vakası Icon_minitime111.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN

Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN

Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Anket

İRFaN MeCLiSi & RaH-ı AŞK FoRMuMuZa NaSıL ULaŞTıNıZ?

Fil Vakası Vote_lcap67%Fil Vakası Vote_rcap 67% [ 4 ]
Fil Vakası Vote_lcap0%Fil Vakası Vote_rcap 0% [ 0 ]
Fil Vakası Vote_lcap0%Fil Vakası Vote_rcap 0% [ 0 ]
Fil Vakası Vote_lcap0%Fil Vakası Vote_rcap 0% [ 0 ]
Fil Vakası Vote_lcap33%Fil Vakası Vote_rcap 33% [ 2 ]

Toplam Oylar : 6

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Takvim Takvim


Fil Vakası

2 posters

Aşağa gitmek

Fil Vakası Empty Fil Vakası

Mesaj tarafından RüveYde 31.03.10 9:58

Fil Vakası- Ebabil Kuşları
Kâbe'yi yıkmak üzere büyük bir orduyla gelen Yemen valisi Ebrehe'nin ordusuna saldıran kuslar.
Ebâbil, Arapça'da "bölükler, sürü, sürüler" demektir. Kelime, Kur'ân-i Kerim'de Fil sûresinin üçüncü âyetinde geçmektedir. Fil sûresinde olay söyle anlatilmaktadir: "Görmedin mi Rabbin fil sahiplerine ne yapti? Onlarin tuzaklarini bosa çikarmadi mi? Üstlerine sürü sürü kuslar gönderdi. Onlara çamurdan sertlesmis taslar atiyorlardi. Nihâyet onlari yenilmis ekin yapragi gibi yapti." (el-Fil, 1I5/1-5).
Bu olay Hz. Peygamber'in dogdugu yil olmus ve orduda bulunan fil/fillerden dolayı Araplar arasinda "Fil Vak'ası", geçtigi yil ise "Fil Yılı" olarak meshur olmustur. Olay kaynaklarda söyle zikredilmektedir:
Habesistan Krali Necâsi Ashame'nin, Yemen'e hükümdar tâyin ettigi Ebrehe b. Sabbah el-Esrem, Mekke'ye giden kervan ve Kâbe ziyaretçilerini çekmek ve San'a sehrini ticaret merkezi haline getirmek üzere burada Kulleys veya Kalis denilen bir tapinak (kilise) yaptırdı. Ancak tapinaga gelen olmadigi gibi Fukaym kabilesine mensup bir Arap veya bir grup Arap kiliseye girerek pislediler. Bunu ögrenen Ebrehe çok kızdı ve Kâbe'yi yikacagina yemin etti. Büyük bir ordu ve gayet iri cüsseli "Mamud" adli fili önde oldugu halde Mekke'ye yöneldi. M.S. 57I veya 571 yilinda altmis bin asker ve on yahut dokuz fille yola çikti. (Ibnü'l-Esir, el-Kâmil fi't Târih, Nsr: Tornberg, Beyrut 1965, I, 442).
Ebrehe yolda Yemen krali Zû Neferi bozguna ugratti, ardindan Has'amlilari yendi ve bunlarin Nufeyl b. Nubeyb adindaki liderinin hayatini bagislayarak kendisine Mekke'ye gidiste rehber yapti. Taif'teyken Sakif'liler tanrilari Lât'i korumak ugruna Ebrehe ile isbirligine yanasip Ebû Regal'i ona rehber olarak verdiler. Ebrehe'nin fillerin destegindeki muazzam ordusunun karsisinda hiçbir ordu dayanamadi ve Kureys'liler bu gelise bakarak Kâbe'nin yikilacagina kesin olarak inanmaya basladilar.

Abdülmuttalibin Ebrehe ile Görüşmesi

Mekke yakınında Mugammes denilen yerde Ebrehe ordusu çadirlarini kurdu ve çevredeki Mekke'lilere âit develeri yagmaladilar. Burada, Ebû Regal öldü. Develerin içinde Abdülmuttalib'in de iki yüz devesi vardi. Ebrehe'nin elçisi Hinata el-Himyeri Mekke'ye giderek Kureys'lilerin ileri gelenleriyle görüstü ve "Kâbe'yi tavaf etmeyi biraktiklari takdirde onlara saldirmayacaklarini" söyledi. Onlara sadece Kâbe'yi yikmak için geldiklerini, kendileri ile savasmayacaklarini bildirdi (Ibnü'l-Esir, a.g.e., s.443).
Abdülmuttalib, "Biz onunla savasmak istemiyoruz, buna gücümüz de yetmez. Orasi Beytullah'tir, eger korursa O (Allah) Harem'i korur" dedi; develerini görüsmek üzere Ebrehe'nin yanina vardi. Abdülmuttalib'e iyi davranan ve önce onu takdirle karsilayan Ebrehe, Abdülmuttalib develerini isteyince söyle dedi: "Seni ilk gördügümde gözüme büyük bir sahsiyet olarak görünmüstün. Ama sen Kâbe'nin korunmasini isteyecegin yerde develerinin pesine düsünce gözümden düstün." Abdülmuttalib, "Ben develerin sahibiyim. Kâbe'nin de sahibi var, O onu korur" dedi.
Abdülmuttalib develerini alip Kureys'lilerin yanina döndü, onlara olup biteni anlatti ve hepsi, muhtemel bir katliâma karsi Mekke'den ayrilip daglara çekildiler
.
Fillerin Yere Cökmesi

Sabaha karşı Ebrehe, Mekke'ye ilerledi. Mamud denilen büyük fil, sehre yaklâsinca yere çöküverdi; kalkmasi için çok ugrastiklari halde kalkmadi. Öteki fillerin de, Kâbe yönünde sürüldüklerinde yere çöktükleri, baska bir yöne yöneltildiklerinde kosarak kaçmaya çalistiklari görüldü. Bu mucizeyi olayin sihhati Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Kusva adli devesinin Mekke yakinlarinda çökmesi olayinda, Nebi (s.a.s.)'in söyledigi sözlerle sâbit olmustur: Devesi çökünce Rasûlullah'in ashâbi, "Deve çöktü" dediginde, Rasûlullah; "Hayir, Kusva çökmedi, yalniz onu 'Fili engelleyen' engelledi" buyurmustur. Buhâri ve Müslim'de, Rasûlullah (s.a.s.)'in Mekke'nin fethi günü söyle dedigi nakledilmektedir: "Yüce Allah filleri Mekke'ye girmekten alikoydu. Ama Rasûlünü ve mü'minleri oraya gönderdi. Dün oldugu gibi bugün de oranin hürmeti iâde olmustur. Dikkat edin, hazir olan olmayana bildirsin. "

Kusşarn Ebrehe Ordusuna Saldırması

Ebrehe ordusu Mekke'ye girerken deniz tarafından, dahâ önce o bölgede hiç görülmemis, kırlangıca benzer kus sürüleri bir anda ortaya çikarak Ebrehe ordusuna saldirdilar. Gaga ve pençelerinde tasidiklari taslari ve çamurdan balçiklari askerlerin üzerine biraktiklarinda onlar, kurumus, paramparça olmus agaç yapraklari gibi dagildilar. Rehberleri Nufeyl kaçti, askerler kus saldirisinda telef olup feci sekilde öldüler; yolda kalanlar, geriye dönenler de helâk oldular. Mekke'liler bu mucizeyi daglardan seyrederken Allah'in irâdesi karsisinda hayret ve dehset içindeydiler. Ebrehe, bu saldirida etleri parçalanmıs, çürümüs halde San'aya dönerken, Hasm kabilesinin yasadigi bölgede gögsü ikiye yarilarak acikli sekilde öldü (Kadi Beydâvî, Envârü't-Tenzil, Fil Sûresi tefsiri).
Kuslar ve attiklari taslar hakkinda çesitli rivâyetler vardır. Bu olay Rasûlullah'in dünyaya geldigi yilda vukû buldugundan, Peygamberimizin ilk mucizelerinden sayilmistir. Muhammed b. Ishak ve Ikrime o yil çiçek hastaliginin Mekke'de yayginlastigini söylemislerdir. Muhammed Abduh (v. 19I5) bu rivâyetlerden hareketle Kur'ân'da geçen "Tayran Ebâbile" ifâdesiyle kastedilenin "sinekler" oldugunu ayaklarinda salgin hastalik mikrobu tasiyan sinek sürülerini Allah'in, Ebrehe ordusuna musallat kildigini belirtmektedir. Yeryüzünün en ihtisamli ordusu ve hayvanlari (filleri) ile gelen Ebrehe ve ordusunu Allah, bir ibret olsun diye gözle görülemeyen küçük canlilarla mikroplarla helâk etmistir. Bu görüsü yukarida zikrettigimiz gibi daha önce ilk siyercilerden Muhammed b. Ishak da kaydetmistir.
Bu tefsirde önemli olan husus; Muhammed Abduh, Resid Riza, ve diger bazi müfessirlerin, Allah'in, olaganüstü, fevkalâde, harikulâde mucizesi ile bu Allah düsmani orduyu helâk edisini dile getirmeleridir. Tefsirlerde kuslarin mâhiyeti hakkinda degisik görüsler bulunmaktadir. Ibn Abbas ile Dahhak, Ebâbil'i "birbiri arkasindan gelenler" diye yorumlamislardir. Hasan-i Basri ile Katâde, "çok" mânâsina; Ibn Zeyd "çesitli, sagdan soldan gelenler" mânâsina; Mücâhid, "toplu halde arka arkaya gelen" mânâsina geldigini söylemislerdir. Kuslarin, bölük bölük, karisik türde olduklari anlasilmaktadir. Rivâyetlerde kuslar; kirlangica, keklige, sigirciga, yarasaya, hatta "zümrüdü anka"ya benzetilmektedir .
"Siccil" kelimesi, tas ve çamur demektir. Yahut, çamurla sivanmis tas anlamina gelir. "Asf" kelimesi, agaç yapragi anlamina gelir. Haserelerin agaç yapragini yiyip ufalttiklarinda yaprak yenik yenik hale gelir ki, sûrede anlatilmak istenen budur.
Sûrenin anlami; Allah'in, Kâbe'nin müdafaasini müsriklere birakmadigini, saldirganlari alisilmadik sekilde helâk ettigini bize anlatmaktadir.

Olayın Gerçeklestiği Yer

Fil olayı, Müzdelife ve Mina arasindaki Muhassab vadisi arasinda bulunan Muassib'da meydana gelmistir. Müslim ile Ebû Dâvûd, Câbir'den rivâyetle onun söyle dedigini yazarlar: "Rasûlullah Müzdelife'den Mina'ya hareket ettigi zaman Muassib vadisin de hizlanmisti." Imam Nevevî bunu söyle izah etmistir: "Ashâb-i Fil olayi burada cereyan etmistir. Onun için, sünnet olan, hacilarin buradan hizla geçmesidir" (Mevdûdî, Tefhimul Kur'an Trc: Muhammed Han Kayani ve digerleri, Istanbul 1988, VII, 238)
Imam Mâlik de Hz. Peygamber'den, "Müzdelife durma yeridir, ama Muassib vadisinde durulmamalidir" hadisini nakleder.
Müsrik Kureyslileri bu olay o kadar etkilemistir ki, üç yüz altmistan fazla Kâbe putunu unutup yedi yahut on sene Allah'a tapmislardir. Fil sûresin de Allah, Ashâb-i Fil'in aci âkibetinin fecâatine sadece ana hatlariyla deginmis ve müsriklere, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in dâvetine karsi çiktiklarinda, onlarin baslarina gelebilecek acikli azabı hatırlatmıştır.

Kaynak: Islam tarihi
RüveYde
RüveYde
KuRuCu / YöNeTiCi
KuRuCu / YöNeTiCi


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Fil Vakası Empty FİL VAKASI (EBABİL KUŞLARI)

Mesaj tarafından *GüLer* 29.04.10 13:15

FİL VAKASI (EBABİL KUŞLARI)

Kâbe'yi yıkmak üzere büyük bir orduyla gelen
Yemen valisi Ebrehe'nin ordusuna saldıran kuşlar.

Ebâbil, Arapça'da "bölükler, sürü, sürüler"
demektir. Kelime, Kur'ân-ı Kerim'de Fil sûresinin üçüncü âyetinde geçmektedir.
Fil sûresinde olay şöyle anlatılmaktadır: "Görmedin mi Rabbin fil sahiplerine ne
yaptı? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üstlerine sürü sürü kuşlar
gönderdi. Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı. Nihâyet onları yenilmiş
ekin yaprağı gibi yaptı." (el-Fil, 105/1-5).

Bu olay Hz. Peygamber'in doğduğu yıl olmuş
ve orduda bulunan fil/fillerden dolayı Araplar arasında "Fil Vak'ası", geçtiği
yıl ise "Fil Yılı" olarak meşhur olmuştur. Olay kaynaklarda şöyle
zikredilmektedir:

Habeşistan Kralı Necâşi Ashame'nin, Yemen'e
hükümdar tâyin ettiği Ebrehe b. Sabbah el-Eşrem, Mekke'ye giden kervan ve Kâbe
ziyaretçilerini çekmek ve San'a şehrini ticaret merkezi haline getirmek üzere
burada Kulleys veya Kalis denilen bir tapınak (kilise) yaptırdı. Ancak tapınağa
gelen olmadığı gibi Fukaym kabilesine mensup bir Arap veya bir grup Arap
kiliseye girerek pislediler. Bunu öğrenen Ebrehe çok kızdı ve Kâbe'yi yıkacağına
yemin etti. Büyük bir ordu ve gayet iri cüsseli "Mamud" adlı fili önde olduğu
halde Mekke'ye yöneldi. M.S. 570 veya 571 yılında altmış bin asker ve on yahut
dokuz fille yola çıktı. (İbnü'l-Esir, el-Kâmil fi't Târih, Nşr: Tornberg, Beyrut
1965, I, 442).

Ebrehe yolda Yemen kralı Zû Neferi bozguna
uğrattı, ardından Has'amlıları yendi ve bunların Nufeyl b. Nubeyb adındaki
liderinin hayatını bağışlayarak kendisine Mekke'ye gidişte rehber yaptı.
Taif'teyken Sakif'liler tanrıları Lât'ı korumak uğruna Ebrehe ile işbirliğine
yanaşıp Ebû Regal'i ona rehber olarak verdiler. Ebrehe'nin fillerin desteğindeki
muazzam ordusunun karşısında hiçbir ordu dayanamadı ve Kureyş'liler bu gelişe
bakarak Kâbe'nin yıkılacağına kesin olarak inanmaya başladılar.


Abdülmuttalibin Ebrehe ile Görüsmesi


Mekke yakınında Mugammes denilen yerde
Ebrehe ordusu çadırlarını kurdu ve çevredeki Mekke'lilere âit develeri
yağmaladılar. Burada, Ebû Regal öldü. Develerin içinde Abdülmuttalib'in de iki
yüz devesi vardı. Ebrehe'nin elçisi Hınata el-Himyeri Mekke'ye giderek
Kureyş'lilerin ileri gelenleriyle görüştü ve "Kâbe'yi tavaf etmeyi bıraktıkları
takdirde onlara saldırmayacaklarını" söyledi. Onlara sadece Kâbe'yi yıkmak için
geldiklerini, kendileri ile savaşmayacaklarını bildirdi (İbnü'l-Esir, a.g.e.,
s.443).

Abdülmuttalib, "Biz onunla savaşmak
istemiyoruz, buna gücümüz de yetmez. Orası Beytullah'tır, eğer korursa O (Allah)
Harem'i korur" dedi; develerini görüşmek üzere Ebrehe'nin yanına vardı.
Abdülmuttalib'e iyi davranan ve önce onu takdirle karşılayan Ebrehe,
Abdülmuttalib develerini isteyince şöyle dedi: "Seni ilk gördüğümde gözüme büyük
bir şahsiyet olarak görünmüştün. Ama sen Kâbe'nin korunmasını isteyeceğin yerde
develerinin peşine düşünce gözümden düştün." Abdülmuttalib, "Ben develerin
sahibiyim. Kâbe'nin de sahibi var, O onu korur" dedi.

Abdülmuttalib develerini alıp
Kureyş'lilerin yanına döndü, onlara olup biteni anlattı ve hepsi, muhtemel bir
katliâma karşı Mekke'den ayrılıp dağlara çekildiler.


Fillerin Yere Cökmesi


Sabaha karşı Ebrehe, Mekke'ye ilerledi.
Mamud denilen büyük fil, şehre yaklâşınca yere çöküverdi; kalkması için çok
uğraştıkları halde kalkmadı. Öteki fillerin de, Kâbe yönünde sürüldüklerinde
yere çöktükleri, başka bir yöne yöneltildiklerinde koşarak kaçmaya çalıştıkları
görüldü. Bu mucizeyi olayın sıhhati Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Kusva adlı
devesinin Mekke yakınlarında çökmesi olayında, Nebi (s.a.s.)'in söylediği
sözlerle sâbit olmuştur: Devesi çökünce Rasûlullah'ın ashâbı, "Deve çöktü"
dediğinde, Rasûlullah; "Hayır, Kusva çökmedi, yalnız onu 'Fili engelleyen'
engelledi" buyurmuştur. Buhâri ve Müslim'de, Rasûlullah (s.a.s.)'in Mekke'nin
fethi günü şöyle dediği nakledilmektedir: "Yüce Allah filleri Mekke'ye girmekten
alıkoydu. Ama Rasûlünü ve mü'minleri oraya gönderdi. Dün olduğu gibi bugün de
oranın hürmeti iâde olmuştur. Dikkat edin, hazır olan olmayana bildirsin. "

Kuşlarn Ebrehe Ordusuna Saldirmasi


Ebrehe ordusu Mekke'ye girerken deniz
tarafından, dahâ önce o bölgede hiç görülmemiş, kırlangıca benzer kuş sürüleri
bir anda ortaya çıkarak Ebrehe ordusuna saldırdılar. Gaga ve pençelerinde
taşıdıkları taşları ve çamurdan balçıkları askerlerin üzerine bıraktıklarında
onlar, kurumuş, paramparça olmuş ağaç yaprakları gibi dağıldılar. Rehberleri
Nufeyl kaçtı, askerler kuş saldırısında telef olup feci şekilde öldüler; yolda
kalanlar, geriye dönenler de helâk oldular. Mekke'liler bu mucizeyi dağlardan
seyrederken Allah'ın irâdesi karşısında hayret ve dehşet içindeydiler. Ebrehe,
bu saldırıda etleri parçalanmış, çürümüş halde San'aya dönerken, Hasm
kabilesinin yaşadığı bölgede göğsü ikiye yarılarak acıklı şekilde öldü (Kadı
Beydâvî, Envârü't-Tenzil, Fil Sûresi tefsiri).

Kuşlar ve attıkları taşlar hakkında çeşitli
rivâyetler vardır. Bu olay Rasûlullah'ın dünyaya geldiği yılda vukû bulduğundan,
Peygamberimizin ilk mucizelerinden sayılmıştır. Muhammed b. İshak ve İkrime o
yıl çiçek hastalığının Mekke'de yaygınlaştığını söylemişlerdir. Muhammed Abduh
(v. 1905) bu rivâyetlerden hareketle Kur'ân'da geçen "Tayran Ebâbile" ifâdesiyle
kastedilenin "sinekler" olduğunu ayaklarında salgın hastalık mikrobu taşıyan
sinek sürülerini Allah'ın, Ebrehe ordusuna musallat kıldığını belirtmektedir.
Yeryüzünün en ihtişamlı ordusu ve hayvanları (filleri) ile gelen Ebrehe ve
ordusunu Allah, bir ibret olsun diye gözle görülemeyen küçük canlılarla
mikroplarla helâk etmiştir. Bu görüşü yukarıda zikrettiğimiz gibi daha önce ilk
siyercilerden Muhammed b. İshak da kaydetmiştir.

Bu tefsirde önemli olan husus; Muhammed
Abduh, Reşid Rıza, ve diğer bazı müfessirlerin, Allah'ın, olağanüstü, fevkalâde,
harikulâde mucizesi ile bu Allah düşmanı orduyu helâk edişini dile
getirmeleridir. Tefsirlerde kuşların mâhiyeti hakkında değişik görüşler
bulunmaktadır. İbn Abbas ile Dahhak, Ebâbil'i "birbiri arkasından gelenler" diye
yorumlamışlardır. Hasan-ı Basri ile Katâde, "çok" mânâsına; İbn Zeyd "çeşitli,
sağdan soldan gelenler" mânâsına; Mücâhid, "toplu halde arka arkaya gelen"
mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Kuşların, bölük bölük, karışık türde
oldukları anlaşılmaktadır. Rivâyetlerde kuşlar; kırlangıca, kekliğe, sığırcığa,
yarasaya, hatta "zümrüdü anka"ya benzetilmektedir .

"Siccil" kelimesi, taş ve çamur demektir.
Yahut, çamurla sıvanmış taş anlamına gelir. "Asf" kelimesi, ağaç yaprağı
anlamına gelir. Haşerelerin ağaç yaprağını yiyip ufalttıklarında yaprak yenik
yenik hale gelir ki, sûrede anlatılmak istenen budur.

Sûrenin anlamı; Allah'ın, Kâbe'nin
müdafaasını müşriklere bırakmadığını, saldırganları alışılmadık şekilde helâk
ettiğini bize anlatmaktadır.


Olayın Gerceklestigi Yer


Fil olayı, Müzdelife ve Mina arasındaki
Muhassab vadisi arasında bulunan Muassıb'da meydana gelmiştir. Müslim ile Ebû
Dâvûd, Câbir'den rivâyetle onun şöyle dediğini yazarlar: "Rasûlullah
Müzdelife'den Mina'ya hareket ettiği zaman Muassıb vadisin de hızlanmıştı." İmam
Nevevî bunu şöyle izah etmiştir: "Ashâb-ı Fil olayı burada cereyan etmiştir.
Onun için, sünnet olan, hacıların buradan hızla geçmesidir" (Mevdûdî, Tefhimul
Kur'an Trc: Muhammed Han Kayanı ve diğerleri, İstanbul 1988, VII, 238)

İmam Mâlik de Hz. Peygamber'den, "Müzdelife
durma yeridir, ama Muassıb vadisinde durulmamalıdır" hadisini nakleder.

Müşrik Kureyşlileri bu olay o kadar
etkilemiştir ki, üç yüz altmıştan fazla Kâbe putunu unutup yedi yahut on sene
Allah'a tapmışlardır. Fil sûresin de Allah, Ashâb-ı Fil'in acı âkıbetinin
fecâatine sadece ana hatlarıyla değinmiş ve müşriklere, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in
dâvetine karşı çıktıklarında, onların başlarına gelebilecek acıklı azabı
hatırlatmıştır.




selam ve dua ile kalınız... [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
*GüLer*
*GüLer*
VEFALI ÜYEMİZ
VEFALI ÜYEMİZ


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz