Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 280 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 280 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Nafile İbadetler RABBİMİZin Sevgisine Yakınlaşmaya Vesiledir
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DİNİ BİLGİLER ve İSLAMİ YAZILAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Nafile İbadetler RABBİMİZin Sevgisine Yakınlaşmaya Vesiledir
ONUNCU VASİYET
Ey Aziz!..
Bu vasiyet, farzlar ve ALLAH'a yakın olmaya vesile olan ibâdetlerin fazileti
hakkındadır:
Allah Tealâ'nın sana emrettiği üzere farzları kesintisiz olarak eda et!.
Farzların hakkıyla edasını tamamla!..
Zira, onların, gereğini yerine getirerek ikmâli de senin üzerine farz kılınmıştır.
Farzların ikmaliyle de yetinme!.
İki farz'ın vakitleri arasında hangi nafile olursa olsun nafile ibâdetlere vakit
ayır!.
-
Sakın ha!!!...
Amellerini, az görerek de hor görme!.
Zira, Allah Tealâ, onları, yaratttığında hakir olarak horlamamıştır.
Yani sen, o amellerini Allah'ın icâd etmesinden dolayı, abes görme.,
Allah, ziyâde ehemmiyet verdiği ve senin faideni İrâde ettiği şeylerden başka
şeyle, seni mükellef kılmamıştır.
ALLAH'ın indinde, kadrin, o teklif kıldığı emir ve yasaklardan daha yüce olmasına
rağmen, ALLAH, seni o emir ve yasaklarla mükellef kıldı...
Niçin?..
Sen teklif edilen emir ve yasaklara zuhur mahalli olduğundan dolayı, Allah İndinde,
kadrin onlara nisbeten daha yücedir. Zira, teklifler senin varlığınla var olurlar.,
Dolayısıyla, teklif edilen emir ve yasaklar, mükellefin fiillerine bağlıdır.. Yani, teklifler,
fiilleri itibariyle mükellefi bağlar. Mükellefin zatına nazaren değil.
Ey Aziz!..
Farzların edasına kesintisiz olarak devam ettiğinde - Allah'ın rızasına vesile olan
ibâdetler içinde - Allah'a, "O"nun en çok sevdiği ibâdetle yakın olursun..
Bu sıfat sahibi olduğunda da, sen artık Hakk'ın işitmesi ve görmesi olursun,..
Öyleyse, Hak seninle işitir seninle duyar ve senin elin «Yedullah» olur... Çünkü;
"Gerçek; sana biat edenler ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların
elleri üstündedir."
(Feth Sûresi, Âyet: 10) buyrulmuştur..
Onların elleri, Allah'ın eli olması cihetiyle ellerinin üstündedir.,, Kendi elleri olması
cihetiyle biat edici ismi fail siğasi itibariyle kendi elleridir. Burada Fâili hakiki; Allah
Tealâ'dır.
Öyle ise..
Onların eli; YEDULLLAH'dır. Allah onların elleriyle biat etmiştir, onlar ise, biat
edicidirler.
Musebeblerin gerçekleşmesinde sebeblere güç verildiğinden dolayı sebeblerin
tamamı Yedullah'dır. İşte muhabbet-i uzma budur. (*)
Amma, nafilelerin kurbunu ifade eden açık nass, (delil) bu muhabbeti uzma hakkında
varid değildir.
Not: Sebeb, araç ve vasıtadır. Hangi şeye araç ve vasıta oluyorsa o şeye
musebbeb denir. Mesela; tâlimde muallim, öğretmeye araç ve vasıtadır. Öğrenmek ise,
musebbebdir,
Sufüer maddi alemde sebeb!ere yapışmakta bir mahzur görmezler.. Zira, sebeblere
yapışmak Allah emridir,
HAK, tecelli edince her işi asan eder.,
Halk eder esbabını bir lahzada ihsan eder.
(Mütercim)
Nafile ibadetlere devam etmekle ilâhi sevginin oluşacağını açıklayan delil vardır. Ve o
iiâhi sevgi iie kul. Hak ile işitir ve görür.
Bu da, farzların edasından hasıl olan ilâhi sevginin aksidir. Zira farzların edasında
HAK, kulla işitir ve görür...
Yani..
Farz ibâdetlerde ise, HAK kulla işitir ve görür.
Nafile ibadetlerde, kul, Hak ile işitir ve görür..
Burada..
"Farzları işlemekten dolayı olan ilâhi sevgi niçin nafileleri işlemekten hasıl olan
ilâhi sevginin ters orantısıdır?.." diye sual edilirse... Deriz ki;
- Farzların edası, zorunlu kulluk vazifesidir... Ki, buda asıl olandır. Nafilenin
edası ise, ihtiyarıdır, bu da ferîdir.
Onun için Hak, nafileyi mudavemet ettiğinde, senin işitmen ve görmen oluyor.
Peki..
Nafile ibadetler niçin nafile diye isimlendirilmiştir?..
Nafile ibâdetler, farz kılınan ibâdetlerden, fazlalık olduğu için nafile ismiyle
isimlenmiştir.
Niye fazlalık?..
Hak Tealâ mevcûd iken sen yoktun, Sen, Hadis varlığınla fazlalık oldun...
Dolayısıyla, sen de asıl olan ziyadeliğinin gereği, nafile ibâdetler meşru kılınmıştır.
İşte, Hakk'ın, asıl olan varlığı gereği, farzlar emir edilmiştir.
Dolayısıyla, farzların edasında; sen HAK için, ve nafilelerin edasında ise, kendin
için olursun.
Ey Aziz!. Bil ki!..
Allah, senin, "O"nun için olmandan dolayı olan muhabbeti, senin, senin için
olmandan dolayı olan sevgisinden daha yüce ve şiddetlidir.
Buraya kadar anlattıklarımız yazacağımız sahih olan Hadisin de mânâsıdır.
— Kulum Bana, kendine farz kıldığım amellerden daha sevimli bir amelle
yaklaşamaz,
Kulum nafile amellerle bana yaklaşmaya devam ederse, Ben onu severim.
Onu sevdiğim zaman da, onun duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen
ayağı olurum.
Benden birşey istediği zaman, kendisini korurum, mü'min bir kulumun canını
almakta tereddüt ettiğim kadar hiçbir şeyde tereddüt etmiş değilim. O ölümü
istemezken, Ben de fazla yaşlanarak fena duruma düşmesini arzulamam." (Buharı)
Ey Allah dostu!,
Allah'ın sevgisinin neticesine bak!..
O halde.. Sen, İlâhi muhabbetin oluşmasına vesile olacak amellerin edasına
kesintisiz olarak devam et!.. (*)
Zaten farzları edâ etmeksizin nafilelerin edası mümkün değildir...
Nafile ibâdetlerin bizzat kendilerinde farzlar vardır.. Ki, nafilelerde olan farzlarla farz
kılınan ibâdetlerdeki noksanlıklar da tamamlanır.
(*) Not: Dikkatle nazar edilmesi gereken bir cümle.. Allah sevgisini elde etmek için başta farzları ondan
sonra da, nafileleri edaya gayret gösterilmesi vasiyet olunmakta.. Yani ibâdetlerin mecmunda oluşacak olan
Allah sevgisinin yüceliğini Hazreti Şeyh'in anlatmlarıyla tefekkür edip ve ona göre kulluk görevlerini önce
farzlar olmak sonra nafileler olarak ifâ etmeye gayret göstermek gerekir.. Zira, Farzları edâ etmeksizin Allah
sevgisinin oluşmayacağı Hazreti Şeyh'in açıklamalarından açıkça anlaşılmaktadır. Farzdan; ibâdet,
muamelat, miras ve ukubat'ta Allah'ın kesin olarak emrettikleri kasd edilmektedir. Yani sadece namaz, oruç,
zekat ve hac farz değildir. (Mütercim)
Sahih oian bir Hadis-i kudsi'de Allah, şöyle buyuruyor:
"Kulumun eksik katan farzlarını işlediği nafilelerle tamamlarım."
(Sünen-i Ebu Davud)
Öyle ise, kulun bütün amelleri bu minval üzere hesaba al ınır.
Ey Aziz!..
Nafile, farzlarda benzeri ve asit bulunan ibâdetlere denir.
Dolayısıyla, nafilede, farzların yerine geçecek kuvvet bulunmadığından bizzat
nafilenin içinde bir takım şeyler farz kılındı, ki o farzlarla, farz olan ibâdetlerdeki eksiklikler
cebir edilebilsin.
Nafile namazlarda olduğu gibi..
Aslolan farz namazda edanın şart ve rukunları ne ise, nafile namazda da onlar
vardır. Onlara riayet etmeksizin nafile namaz namaz sayılmaz.
Yani, nafile namazlarda da farz namazlarda yapılan zikir, secde, rüku ve benzeri
şeylerden her birisi farz'dır.
Ey Aziz!..
Ulema-ı rüsum. Farzlar da benzeri ve aslı bulunmayan ibâdetler için; "Nafile
ibâdetler hiçbir dayanağı olmayan mustekil ibâdetlerdir. Böyle müstakil ibâdetler
ise, bid'atdır. Kuran ve sünnete dayalı değildir." derler ve bu sözlerine delil olarak da;
«Onların (yeni bir âdet olmak üzere) ihdas ettikleri rehbanlığa (gelince) onu
üzerlerine farz etmedik."
Hadid Suresi 27. âyetini zikrederler.,
Halbuki Resul-ı Ekrem Aleyhisselâm Efendimiz;
«Her kim müslümanlıkta bir güzel çığır açarsa kendisinden sonra bununla amel
olunursa kendisi için de bununla amel edenin sevabı misli sevab yazılır, bunların
sevaplarından bir şey noksan edilmez.» (Riyaz'us salihin, Müslim)
buyurarak bu tür amellerin, Sünnet-i hasene olduğunu bildirmiştir.
Öyle ise; bu ibâdetleri yapmayı da vasiyet etmiştir.
KİTABUL VASAYA
Ey Aziz!..
Bu vasiyet, farzlar ve ALLAH'a yakın olmaya vesile olan ibâdetlerin fazileti
hakkındadır:
Allah Tealâ'nın sana emrettiği üzere farzları kesintisiz olarak eda et!.
Farzların hakkıyla edasını tamamla!..
Zira, onların, gereğini yerine getirerek ikmâli de senin üzerine farz kılınmıştır.
Farzların ikmaliyle de yetinme!.
İki farz'ın vakitleri arasında hangi nafile olursa olsun nafile ibâdetlere vakit
ayır!.
-
Sakın ha!!!...
Amellerini, az görerek de hor görme!.
Zira, Allah Tealâ, onları, yaratttığında hakir olarak horlamamıştır.
Yani sen, o amellerini Allah'ın icâd etmesinden dolayı, abes görme.,
Allah, ziyâde ehemmiyet verdiği ve senin faideni İrâde ettiği şeylerden başka
şeyle, seni mükellef kılmamıştır.
ALLAH'ın indinde, kadrin, o teklif kıldığı emir ve yasaklardan daha yüce olmasına
rağmen, ALLAH, seni o emir ve yasaklarla mükellef kıldı...
Niçin?..
Sen teklif edilen emir ve yasaklara zuhur mahalli olduğundan dolayı, Allah İndinde,
kadrin onlara nisbeten daha yücedir. Zira, teklifler senin varlığınla var olurlar.,
Dolayısıyla, teklif edilen emir ve yasaklar, mükellefin fiillerine bağlıdır.. Yani, teklifler,
fiilleri itibariyle mükellefi bağlar. Mükellefin zatına nazaren değil.
Ey Aziz!..
Farzların edasına kesintisiz olarak devam ettiğinde - Allah'ın rızasına vesile olan
ibâdetler içinde - Allah'a, "O"nun en çok sevdiği ibâdetle yakın olursun..
Bu sıfat sahibi olduğunda da, sen artık Hakk'ın işitmesi ve görmesi olursun,..
Öyleyse, Hak seninle işitir seninle duyar ve senin elin «Yedullah» olur... Çünkü;
"Gerçek; sana biat edenler ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların
elleri üstündedir."
(Feth Sûresi, Âyet: 10) buyrulmuştur..
Onların elleri, Allah'ın eli olması cihetiyle ellerinin üstündedir.,, Kendi elleri olması
cihetiyle biat edici ismi fail siğasi itibariyle kendi elleridir. Burada Fâili hakiki; Allah
Tealâ'dır.
Öyle ise..
Onların eli; YEDULLLAH'dır. Allah onların elleriyle biat etmiştir, onlar ise, biat
edicidirler.
Musebeblerin gerçekleşmesinde sebeblere güç verildiğinden dolayı sebeblerin
tamamı Yedullah'dır. İşte muhabbet-i uzma budur. (*)
Amma, nafilelerin kurbunu ifade eden açık nass, (delil) bu muhabbeti uzma hakkında
varid değildir.
Not: Sebeb, araç ve vasıtadır. Hangi şeye araç ve vasıta oluyorsa o şeye
musebbeb denir. Mesela; tâlimde muallim, öğretmeye araç ve vasıtadır. Öğrenmek ise,
musebbebdir,
Sufüer maddi alemde sebeb!ere yapışmakta bir mahzur görmezler.. Zira, sebeblere
yapışmak Allah emridir,
HAK, tecelli edince her işi asan eder.,
Halk eder esbabını bir lahzada ihsan eder.
(Mütercim)
Nafile ibadetlere devam etmekle ilâhi sevginin oluşacağını açıklayan delil vardır. Ve o
iiâhi sevgi iie kul. Hak ile işitir ve görür.
Bu da, farzların edasından hasıl olan ilâhi sevginin aksidir. Zira farzların edasında
HAK, kulla işitir ve görür...
Yani..
Farz ibâdetlerde ise, HAK kulla işitir ve görür.
Nafile ibadetlerde, kul, Hak ile işitir ve görür..
Burada..
"Farzları işlemekten dolayı olan ilâhi sevgi niçin nafileleri işlemekten hasıl olan
ilâhi sevginin ters orantısıdır?.." diye sual edilirse... Deriz ki;
- Farzların edası, zorunlu kulluk vazifesidir... Ki, buda asıl olandır. Nafilenin
edası ise, ihtiyarıdır, bu da ferîdir.
Onun için Hak, nafileyi mudavemet ettiğinde, senin işitmen ve görmen oluyor.
Peki..
Nafile ibadetler niçin nafile diye isimlendirilmiştir?..
Nafile ibâdetler, farz kılınan ibâdetlerden, fazlalık olduğu için nafile ismiyle
isimlenmiştir.
Niye fazlalık?..
Hak Tealâ mevcûd iken sen yoktun, Sen, Hadis varlığınla fazlalık oldun...
Dolayısıyla, sen de asıl olan ziyadeliğinin gereği, nafile ibâdetler meşru kılınmıştır.
İşte, Hakk'ın, asıl olan varlığı gereği, farzlar emir edilmiştir.
Dolayısıyla, farzların edasında; sen HAK için, ve nafilelerin edasında ise, kendin
için olursun.
Ey Aziz!. Bil ki!..
Allah, senin, "O"nun için olmandan dolayı olan muhabbeti, senin, senin için
olmandan dolayı olan sevgisinden daha yüce ve şiddetlidir.
Buraya kadar anlattıklarımız yazacağımız sahih olan Hadisin de mânâsıdır.
— Kulum Bana, kendine farz kıldığım amellerden daha sevimli bir amelle
yaklaşamaz,
Kulum nafile amellerle bana yaklaşmaya devam ederse, Ben onu severim.
Onu sevdiğim zaman da, onun duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen
ayağı olurum.
Benden birşey istediği zaman, kendisini korurum, mü'min bir kulumun canını
almakta tereddüt ettiğim kadar hiçbir şeyde tereddüt etmiş değilim. O ölümü
istemezken, Ben de fazla yaşlanarak fena duruma düşmesini arzulamam." (Buharı)
Ey Allah dostu!,
Allah'ın sevgisinin neticesine bak!..
O halde.. Sen, İlâhi muhabbetin oluşmasına vesile olacak amellerin edasına
kesintisiz olarak devam et!.. (*)
Zaten farzları edâ etmeksizin nafilelerin edası mümkün değildir...
Nafile ibâdetlerin bizzat kendilerinde farzlar vardır.. Ki, nafilelerde olan farzlarla farz
kılınan ibâdetlerdeki noksanlıklar da tamamlanır.
(*) Not: Dikkatle nazar edilmesi gereken bir cümle.. Allah sevgisini elde etmek için başta farzları ondan
sonra da, nafileleri edaya gayret gösterilmesi vasiyet olunmakta.. Yani ibâdetlerin mecmunda oluşacak olan
Allah sevgisinin yüceliğini Hazreti Şeyh'in anlatmlarıyla tefekkür edip ve ona göre kulluk görevlerini önce
farzlar olmak sonra nafileler olarak ifâ etmeye gayret göstermek gerekir.. Zira, Farzları edâ etmeksizin Allah
sevgisinin oluşmayacağı Hazreti Şeyh'in açıklamalarından açıkça anlaşılmaktadır. Farzdan; ibâdet,
muamelat, miras ve ukubat'ta Allah'ın kesin olarak emrettikleri kasd edilmektedir. Yani sadece namaz, oruç,
zekat ve hac farz değildir. (Mütercim)
Sahih oian bir Hadis-i kudsi'de Allah, şöyle buyuruyor:
"Kulumun eksik katan farzlarını işlediği nafilelerle tamamlarım."
(Sünen-i Ebu Davud)
Öyle ise, kulun bütün amelleri bu minval üzere hesaba al ınır.
Ey Aziz!..
Nafile, farzlarda benzeri ve asit bulunan ibâdetlere denir.
Dolayısıyla, nafilede, farzların yerine geçecek kuvvet bulunmadığından bizzat
nafilenin içinde bir takım şeyler farz kılındı, ki o farzlarla, farz olan ibâdetlerdeki eksiklikler
cebir edilebilsin.
Nafile namazlarda olduğu gibi..
Aslolan farz namazda edanın şart ve rukunları ne ise, nafile namazda da onlar
vardır. Onlara riayet etmeksizin nafile namaz namaz sayılmaz.
Yani, nafile namazlarda da farz namazlarda yapılan zikir, secde, rüku ve benzeri
şeylerden her birisi farz'dır.
Ey Aziz!..
Ulema-ı rüsum. Farzlar da benzeri ve aslı bulunmayan ibâdetler için; "Nafile
ibâdetler hiçbir dayanağı olmayan mustekil ibâdetlerdir. Böyle müstakil ibâdetler
ise, bid'atdır. Kuran ve sünnete dayalı değildir." derler ve bu sözlerine delil olarak da;
«Onların (yeni bir âdet olmak üzere) ihdas ettikleri rehbanlığa (gelince) onu
üzerlerine farz etmedik."
Hadid Suresi 27. âyetini zikrederler.,
Halbuki Resul-ı Ekrem Aleyhisselâm Efendimiz;
«Her kim müslümanlıkta bir güzel çığır açarsa kendisinden sonra bununla amel
olunursa kendisi için de bununla amel edenin sevabı misli sevab yazılır, bunların
sevaplarından bir şey noksan edilmez.» (Riyaz'us salihin, Müslim)
buyurarak bu tür amellerin, Sünnet-i hasene olduğunu bildirmiştir.
Öyle ise; bu ibâdetleri yapmayı da vasiyet etmiştir.
KİTABUL VASAYA
Berzah- VEFALI ÜYEMİZ
Similar topics
» Rabbimizin hediyesi
» KUR'AN- KERİM OKUMAK RABBİMİZİN EN ÖNEMLİ EMİRLERİNDENDİR
» Kaza Namazı Borcu Olan Nafile veya Sünnet Kılamaz mı?
» KUR'AN- KERİM OKUMAK RABBİMİZİN EN ÖNEMLİ EMİRLERİNDENDİR
» Kaza Namazı Borcu Olan Nafile veya Sünnet Kılamaz mı?
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: DİNİ KONULAR VE BİLGİLER :._.·´¯) :: DİNİ BİLGİLER ve İSLAMİ YAZILAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN