Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 199 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 199 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Aile İçi Eğitim
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: AİLE HAYATI VE YAŞAM :._.·´¯) :: İSLAM'DA AİLE
1 sayfadaki 1 sayfası
Aile İçi Eğitim
Aile İçi Eğitim
Çocuğun anne-babadan aldığı iki şey vardır: Sevgi ve Eğitim. Sevgi; kabullenme, koruma ve sevecenlik gibi bütün olumlu duyguları içerir. Eğitim ise; öğretilen her şeyi, verilen bilgileri, becerileri, yasakları, kuralları, inançları, değer yargılarını, görgü kurallarını ve insanın sosyalleşmesi için gerekli olan tüm toplumsal değerleri kapsar. Bir çocuğun eğitime ilk adım attığı yer aile ortamıdır. Kendisine ve çevresine değer veren, yaptıklarının sorumluluğunu alabilen, olumlu benlik algısına sahip bireylerin yetişmesinde ailenin rolü yadsınamaz. Sevgi ve şefkat insan ruhunun üretebildiği en gönül okşayıcı duygulardır. Sevgi, övgü ve takdir insana değerli olduğu duygusunu verir; değerli olduğunu hisseden insan da çevresine değer verir. Çocuğun kişiliğine saygı duyan, onu anlamaya çalışarak dinleyen ve kendini yönlendirmesi yolunda fırsat veren anne-baba, çocuğun gelişimine önemli katkıda bulunmuş olur.
Anne-babanın ve ailenin diğer bireylerinin çocukla olan iletişim şekli ve etkileşimi, çocuğun aile içindeki yerini belirler. Çocuğa yöneltilen davranış ve ona karşı takınılan tavır, ilk yaşantıların örülmesinde büyük önem taşır. Çünkü çocuğa karşı takılan her tavır, söylenen her söz, onun oluşmakta olan kişiliğine bir tuğla daha koymak demektir. Dünyaya saf ve temiz bir fıtrat üzere, emanet olarak gelen çocuğun kişiliğinin şekillenmesi, öncellikle, anne ve babanın eliyledir.
Çocuk, sosyal birey olmayı öğrenirken aynı zamanda özdeşim kuracağı bir modele gereksinim duyar. Kişilik oluşumu için gerekli olan özdeşim, büyük olasılıkla aile içindeki yakın bir üye ile gerçekleşir. Bu dönemde çocuk için, kullanılan hal dili çok önemlidir. Çünkü, çocuklar anne babanın ne söylediğinden ziyade, nasıl söylediğine odaklanırlar. Çocukta istendik davranışın yerleşmesi isteniyorsa öncellikle çocuğa o davranış sergilenmelidir. Bir gönül insanının dediği gibi, "Doğru sözün yanında doğru hareket çok mühimdir. Sözlerinin çocukları üzerinde nüfuzunu arzu eden bütün babalar ve anneler, söylemek istedikleri şeyleri evvela kendileri kemal-i hassasiyetle yaşamalı sonra onu başkalarından istemelidirler." Burada hemen akla, İmam-ı Azam ile ilgili herkesin de çok iyi bildiği bir menkıbe gelir. Menkıbe kısaca şöyledir: Bal yemesi kendisine zararlı olan bir çocuk, ailesi tarafından İmam-ı Azam Hazretlerine getirilir ve bal yememesi konusunda çocuğa nasihat etmesi istenir, imam-ı Azam çocuğu şimdi götürmelerini kırk gün sonra getirmelerini tavsiye eder. Kırk gün sonra çocuk getirildiğinde İmam-ı Azam çocuğa bir daha bal yememesini tavsiye eder. Aile, çocuk ilk getirildiği gün neden bunu söylemediğini sorunca, İmam-ı Azam çocuğun ilk getirildiği gün kendisinin de bal yediğini, bu nedenle yaptığı bir şeyin yapılmamasını istemenin çocuk üzerinde tesir etmeyeceğini belirtmiştir. Anlaşıldığı üzere eğitim, doğrulan söyleyerek davranış oluşturma değil, istenen davranışın yerleşmesi için o doğrulan yapmaktır. Peki aile içerisinde çocuğa karşı takınılan tutumlarda dikkat edilmesi gereken hususlar neler olmalıdır?
Anne-Baba Arasındaki Tutarlılığın Sürekli Olması:
]Anne ve baba kendi aralarında ve kendi içlerinde tutarlı olmalı, ortak kararlar çerçevesinde hareket etmeli ve bunun sürekliliğini sağlamalıdırlar. Aksi durumda çocukta iki davranıştan birisini gösterme eğilimi oluşur. Çocuk ya anne baba arasında bocalar, kararsızlık yaşar, ya da kendisi de aynı tutarsızlıkları sergileyen bir birey olur.
Çocuğa Verilen Eğitimin ile Sevginin Dozunun İyi Ayarlanması:
Sevginin aşırısı, eğitimin ise gevşekliği yani 'Çocuğu hoş gör, yaptıklarını boş ver; çocuktur her şeyi yapar; onun her dediğini yapın; ona sevgi verin yeterlidir" şeklinde yüzeysel ve asılsız Öğretilerden oluşan bir anlayış çocuğun, aileye bağımlı, kendi başına kararlar alamayan, sorumluluk duygusundan yoksun bireyler olarak yetişmesine neden olur. Bunun tam aksi durumda ise yani, sıkı eğitimin ve yetersiz sevginin olduğu ortamda yetişen çocuklar ilerde ya pasif, içine kapanık ya da agresif ve saldırgan davranışlar gösterirler. En olumlu tutum, temel gereksinimleri en uygun biçimde karşılayan, kişide kendi kendisini doyurabilme yetisi geliştiren, özdenetimi ve özgüveni artıran sevgi ve eğitim gibi iki temel öğeyi en sağlıklı biçimde ve oranda içinde bulundurandır. Anne-babaların çocuklarına yönelik tutumlarının sağlıklı olması, büyük ölçüde onların kendi içlerinde barışık, dengeli, huzurlu ve birbirlerine karşı sevgi dolu ve saygılı olmalarına bağlıdır.
Çocuğun Eğitiminden Sorumlu Olan Diğer Kişilerle Fikir Alışverişinde Bulunulması:
Çocukların iyi bir kişilik yapısına kavuşmaları, toplumların güveni ve güçlü olan genç kuşakların toplumların gelecekte vereceği sorumluluklara umutla hazırlanabilmeleri için ailenin çocuğun eğitiminden sorumlu olan kişilerle de bağlantı içinde olması ve aynı çizgide yol alması gerekir. Çocuğun eğitiminde aileden sonra en önemli kişiler öğretmenlerdir. Bu doğrultuda ailenin çocuğun öğretmenleri ile sürekli diyalog halinde olması gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki; dünün çocukları bugününün gençliğine, yarının ebeveynliğine adaydırlar. Çocuğa dün ve bugün verilen eğitim, yarının eğitimcisinin eğitim modeli olacaktır
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: AİLE HAYATI VE YAŞAM :._.·´¯) :: İSLAM'DA AİLE
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN