Giriş yap
Similar topics
Üye Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Kimler hatta?
Toplam 313 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 313 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 392 kişi 10.10.24 17:51 tarihinde online oldu.
En son konular
En bakılan konular
Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN
Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Fedakâr Ailenin Son Anı
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: KISSADAN HİSSE
1 sayfadaki 1 sayfası
Fedakâr Ailenin Son Anı
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Fedakâr Ailenin Son Anı
Her vakit camiye gelir, farza durur, imam selâm verir vermez, son sünneti kılmadan, tesbih çekmeye kalmadan hemen camiden çıkar giderdi.
Bir, iki, üç ay derken bu, altı ay kadar devam etti.
Bu adam neden sünneti kılmıyordu, üstelik cemaatle birlikte tesbihe ve duaya da kalmıyordu? Kimdi bu adam, neden böyle yapıyordu?
Yoksa bir bildiği mi vardı? Neden herkesten ayrı hareket ediyordu? İyi, güzeldi ve her vakit camiye geliyordu da neden böyle yapıyordu?
böyle yapıyordu?
Fedakâr Ailenin Son Anı
Her vakit camiye gelir, farza durur, imam selâm verir vermez, son sünneti kılmadan, tesbih çekmeye kalmadan hemen camiden çıkar giderdi.
Bir, iki, üç ay derken bu, altı ay kadar devam etti.
Bu adam neden sünneti kılmıyordu, üstelik cemaatle birlikte tesbihe ve duaya da kalmıyordu? Kimdi bu adam, neden böyle yapıyordu?
Yoksa bir bildiği mi vardı? Neden herkesten ayrı hareket ediyordu? İyi, güzeldi ve her vakit camiye geliyordu da neden böyle yapıyordu?
böyle yapıyordu?
Hakkında pek de iyi düşünmüyordu. Bir sebebi varsa da öğrenmeliydi. Belki yardıma olurdu. Sonunda bir namaz vakti mihrabı müezzine terk etti, kendisi arkada cemaatle katılarak farzı kıldı.
Maksadı bu adamı camiden çıkmadan önce yakalamak ve bir şekilde böyle davranmasının sebebini sormaktı.
Adam yine tam vaktinde camiye geldi, cemaatle farzı eda etti, imam selâm verir vermez de her zaman olduğu gibi hemen kapıya yöneldi. Tam çıkacakken peşinden yetişti imam ve durdurdu:
"Allah kabul etsin kardeşim" dedikten sonra merakını dile getirdi. "Aylardır merak ediyorum.
Adam yine tam vaktinde camiye geldi, cemaatle farzı eda etti, imam selâm verir vermez de her zaman olduğu gibi hemen kapıya yöneldi. Tam çıkacakken peşinden yetişti imam ve durdurdu:
"Allah kabul etsin kardeşim" dedikten sonra merakını dile getirdi. "Aylardır merak ediyorum.
Geliyorsun, farzı cemaatle kılıyorsun, son sünneti kılmaya kalmadan ve tesbih çekmeden, duaya katılmadan aceleyle çıkıp gidiyorsun. Sizce bir sakıncası yoksa sebebini öğrenebilir miyim?"
Adam düşünceliydi. Dertli olduğu, bir sıkıntı içinde kıvrandığı bakışlarından, yüz hatlarından belliydi.
İmam efendiye derdini anlatmaya başladı:
"Hocam, evde hasta bir hanımım var, felçli, on üç yıldır, ne ayağa kalkabiliyor, ne kendi işini görebiliyor, ne de konuşabiliyor. Çocuklarımız da olmadı, başka kimsemiz de yok. Bütün ihtiyaçlarını ben görüyorum. Ben indirip kaldırıyorum , ben yedirip içiriyorum. Ezan okunur okunmaz da hemen camiye koşuyorum, eşimin bir ihtiyacı olur diye farzı kılar kılmaz çabucak kalkıyorum, eve dönüyorum."
Mahcup olmuştu. Adam hakkında kendisi neler düşünüyordu adamcağızın hali neydi? Sadece teşekkür etmekle yetindi .
"Hocam," dedi, "isterseniz eve buyurun, bir çayımızı, kahvemizi içersiniz."
"Olur inşaallah, müsait bir günde geliriz" dedi.
Daveti kabul etti. Birgün kalktı, müezzinle birlikte hasta ziyaretine gittiler. Durum açıktı ve gözler önündeydi.Yılların ıstırabı sonucu kadıncağız erimiş, küçülmüş, bir yumak olmuştu. Sessiz sedasız yatıyor, sadece gözleri parlıyordu.
Sohbet esnasında evin sahibi bir sırrını paylaştı misafirlerle:
"Bir evim, bir de dükkanım var. Kimsemiz de yok. Düşündüm, taşındım, ben ölürsem bu kadına kim bakar? Aklıma bir çare geldi. Tapu dairesine gittim, evi de, dükkanı da eşimin üzerine tapu ettirdim. Ben öldükten sonra birisi çıkar da, evin ve dükkanın kendisine kalacağı düşüncesiyle belki bu kadına bakar. Ne dersiniz doğru yapmış mıyım?"
Evet doğru yapmıştı, hem de ne doğru. Bu sefer hayreti
bir kat daha arttı. Takdir duygularını dile getirmekten başka bir şey yapamadı.
Hayatta ne insanlar vardı, Allah'ın ne güzel kullar yaşı­yordu? Ne müthiş bir aileydi bu? Aralarındaki nasıl bir aşktı , nasıl bir sevgiydi? Hayır, hayır bu aşk falan değildi, bütünüyle bir şefkatti, hiçbir dünyevî karşılık beklemeden yapılan bir insanlıktı.
Aradan fazla bir zaman geçmedi. Komşulardan birisi acı bir haberle camiye damladı:
"Hocam," dedi, "sizlere ömür, hacı amcayı kaybettik. Bir cenaze salası verir misiniz?"
Şimdi üzülme sırası kendisine geldi. "Hacı efendi Allah ın rahmetine kavuştu, ama bu felçli kadın ne yapacaktı, ona kim bakacaktı? Bir hayır sahibi çıkar mıydı acaba? En azından geride kalan eve ve dükkana sahip olmak için birisi bulunur muydu?"
Bu düşüncelerle gitti, salayı okudu. Namaz saatini bekliyordu. Yarım saat sonra bir haber daha geldi. "Hocam, Hacı amcanın eşi de rahmetli oldu."
Günlerden Cuma'ydı. Gitti, ikinci salayı da verdi. İki hak dostu, Allah'ın iki sevgili kulu mübarek bir günde birlikte yolculuğa çıkmışlardı, ebedler ülkesine...
Dünyada beraberlerdi, hayatları aynı yastıkta geçmişti. Biri gidince, geride kalan da dayanamadı ayrılığa, o da peşinden yola çıktı. Aynı âlemde buluştular.
Bu mutlu ve umutlu, bu nurlu ve huzurlu, bu sevdalı ve müşfik aileyi ne komşular unutabildi ondan sonra, ne de hoca efendi...
Mehmet Paksu
Adam düşünceliydi. Dertli olduğu, bir sıkıntı içinde kıvrandığı bakışlarından, yüz hatlarından belliydi.
İmam efendiye derdini anlatmaya başladı:
"Hocam, evde hasta bir hanımım var, felçli, on üç yıldır, ne ayağa kalkabiliyor, ne kendi işini görebiliyor, ne de konuşabiliyor. Çocuklarımız da olmadı, başka kimsemiz de yok. Bütün ihtiyaçlarını ben görüyorum. Ben indirip kaldırıyorum , ben yedirip içiriyorum. Ezan okunur okunmaz da hemen camiye koşuyorum, eşimin bir ihtiyacı olur diye farzı kılar kılmaz çabucak kalkıyorum, eve dönüyorum."
Mahcup olmuştu. Adam hakkında kendisi neler düşünüyordu adamcağızın hali neydi? Sadece teşekkür etmekle yetindi .
"Hocam," dedi, "isterseniz eve buyurun, bir çayımızı, kahvemizi içersiniz."
"Olur inşaallah, müsait bir günde geliriz" dedi.
Daveti kabul etti. Birgün kalktı, müezzinle birlikte hasta ziyaretine gittiler. Durum açıktı ve gözler önündeydi.Yılların ıstırabı sonucu kadıncağız erimiş, küçülmüş, bir yumak olmuştu. Sessiz sedasız yatıyor, sadece gözleri parlıyordu.
Sohbet esnasında evin sahibi bir sırrını paylaştı misafirlerle:
"Bir evim, bir de dükkanım var. Kimsemiz de yok. Düşündüm, taşındım, ben ölürsem bu kadına kim bakar? Aklıma bir çare geldi. Tapu dairesine gittim, evi de, dükkanı da eşimin üzerine tapu ettirdim. Ben öldükten sonra birisi çıkar da, evin ve dükkanın kendisine kalacağı düşüncesiyle belki bu kadına bakar. Ne dersiniz doğru yapmış mıyım?"
Evet doğru yapmıştı, hem de ne doğru. Bu sefer hayreti
bir kat daha arttı. Takdir duygularını dile getirmekten başka bir şey yapamadı.
Hayatta ne insanlar vardı, Allah'ın ne güzel kullar yaşı­yordu? Ne müthiş bir aileydi bu? Aralarındaki nasıl bir aşktı , nasıl bir sevgiydi? Hayır, hayır bu aşk falan değildi, bütünüyle bir şefkatti, hiçbir dünyevî karşılık beklemeden yapılan bir insanlıktı.
Aradan fazla bir zaman geçmedi. Komşulardan birisi acı bir haberle camiye damladı:
"Hocam," dedi, "sizlere ömür, hacı amcayı kaybettik. Bir cenaze salası verir misiniz?"
Şimdi üzülme sırası kendisine geldi. "Hacı efendi Allah ın rahmetine kavuştu, ama bu felçli kadın ne yapacaktı, ona kim bakacaktı? Bir hayır sahibi çıkar mıydı acaba? En azından geride kalan eve ve dükkana sahip olmak için birisi bulunur muydu?"
Bu düşüncelerle gitti, salayı okudu. Namaz saatini bekliyordu. Yarım saat sonra bir haber daha geldi. "Hocam, Hacı amcanın eşi de rahmetli oldu."
Günlerden Cuma'ydı. Gitti, ikinci salayı da verdi. İki hak dostu, Allah'ın iki sevgili kulu mübarek bir günde birlikte yolculuğa çıkmışlardı, ebedler ülkesine...
Dünyada beraberlerdi, hayatları aynı yastıkta geçmişti. Biri gidince, geride kalan da dayanamadı ayrılığa, o da peşinden yola çıktı. Aynı âlemde buluştular.
Bu mutlu ve umutlu, bu nurlu ve huzurlu, bu sevdalı ve müşfik aileyi ne komşular unutabildi ondan sonra, ne de hoca efendi...
Mehmet Paksu
RüveYde- KuRuCu / YöNeTiCi
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:. :: (¯`·._.: İZ BIRAKANLAR & GÖNÜL YAPANLAR :._.·´¯) :: KISSADAN HİSSE
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
22.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN
» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
12.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN
» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
12.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN
» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
17.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN
» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
11.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN
» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
11.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN
» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
11.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
11.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN
» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
11.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN
» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
11.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN
» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
11.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN
» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
11.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN
» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
11.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN
» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
11.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN
» Ne NeDiR?
20.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN
» ÖĞÜT VEREN AYETLER
20.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN
» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
22.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN
» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
11.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN
» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
11.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN
» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
11.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN