.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Vuslat Salava10


Join the forum, it's quick and easy

.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Vuslat Salava10
.:. i R F @ N _ M E C L i S i .:. R @ H - i _ @ S K .:.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Kimler hatta?
Toplam 27 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 27 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 206 kişi 31.07.17 12:04 tarihinde online oldu.
En son konular
» Kutsalınıza Hakaret Edilmesi İncitiyormuş Değil mi?
Vuslat Icon_minitime122.09.23 10:37 tarafından RıZa BeRKaN

» Namazı terk eden adam dinini bitirmiştir!
Vuslat Icon_minitime112.01.23 12:26 tarafından RıZa BeRKaN

» Muhammed sen canımın cananısın Muhammed sen gözümün ışığısın Muhammed
Vuslat Icon_minitime112.01.23 10:10 tarafından RıZa BeRKaN

» ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI : ACELECİLİK …!!!
Vuslat Icon_minitime117.11.22 17:23 tarafından RıZa BeRKaN

» i M a N i L e G ö N D e R B i Z i
Vuslat Icon_minitime111.10.22 18:29 tarafından RıZa BeRKaN

» Hazreti Ömer'den (r.a) birbirinden kıymetli 18 nasihat...
Vuslat Icon_minitime111.10.22 18:22 tarafından RıZa BeRKaN

» EN BÜYÜK KABADAYI'LIK EFENDİLİK'TİR
Vuslat Icon_minitime111.10.22 18:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz. Dünya senin vatanın mı yurdun mu?
Vuslat Icon_minitime111.10.22 12:00 tarafından RıZa BeRKaN

» Sadece Kur’an Yeter mi ? KUR'AN YETER DİYENLERE
Vuslat Icon_minitime111.10.22 10:35 tarafından RıZa BeRKaN

» İNCEDEN İNCEYE GİYDİRİYORLAR SİZE MÜSLÜMANLAR
Vuslat Icon_minitime111.10.22 8:35 tarafından RıZa BeRKaN

» Recep Tayyip Erdoğan EVET O bir #DünyaLideri
Vuslat Icon_minitime111.10.22 8:11 tarafından RıZa BeRKaN

» Zordur kurban zordur, ayrılık zordur...
Vuslat Icon_minitime111.10.22 8:03 tarafından RıZa BeRKaN

» Allah ve Rasulü için göz yaşı dökenlere selâm olsun.
Vuslat Icon_minitime111.10.22 7:57 tarafından RıZa BeRKaN

» 2 MiLYaR TaKiPÇiSi VaR
Vuslat Icon_minitime111.10.22 7:34 tarafından RıZa BeRKaN

» Ne NeDiR?
Vuslat Icon_minitime120.01.22 11:54 tarafından RıZa BeRKaN

» ÖĞÜT VEREN AYETLER
Vuslat Icon_minitime120.01.22 10:58 tarafından RıZa BeRKaN

» Faizcileri deşifre edeceğiz.. Takip edeceğiz..
Vuslat Icon_minitime122.10.21 13:26 tarafından RıZa BeRKaN

» ANLAMSIZLIK HASTALIĞI: ANoMİ ‼
Vuslat Icon_minitime111.10.21 11:49 tarafından RıZa BeRKaN

» Mustafa Özcan Güneşdoğdu Rabbim Sana Sığınırım
Vuslat Icon_minitime111.10.21 11:46 tarafından RıZa BeRKaN

» Zengin Tüccar ve 4 eşi hikayesi.
Vuslat Icon_minitime111.10.21 11:41 tarafından RıZa BeRKaN

Istatistikler
Toplam 278 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: CANAN CAN

Kullanıcılarımız toplam 14129 mesaj attılar bunda 6601 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Anket

İRFaN MeCLiSi & RaH-ı AŞK FoRMuMuZa NaSıL ULaŞTıNıZ?

Vuslat Vote_lcap67%Vuslat Vote_rcap 67% [ 4 ]
Vuslat Vote_lcap0%Vuslat Vote_rcap 0% [ 0 ]
Vuslat Vote_lcap0%Vuslat Vote_rcap 0% [ 0 ]
Vuslat Vote_lcap0%Vuslat Vote_rcap 0% [ 0 ]
Vuslat Vote_lcap33%Vuslat Vote_rcap 33% [ 2 ]

Toplam Oylar : 6

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Mart 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031

Takvim Takvim


Vuslat

Aşağa gitmek

Vuslat Empty Vuslat

Mesaj tarafından RüveYde 20.11.11 8:00

O gün Hatice Hanıma erken bir ağırlık çöktü. Akşam karanlığı yoğun bir
sis gibi pencereden içeri akıyordu. Birkaç yıldız kırıntısının cama
vuran görüntüsünde televizyon seyreden kocasının siluetini gördü.
Erkenden istirahate çekilip düşünceleriyle baş başa kalmak istiyordu.
Göz ucuyla kocasını süzdü. Haberlere kendini kaptırmış, Hatice Hanımın
farkında bile değildi.
Kutsal topraklar için müftülüğe yazıldıkları günden beri endişeli, tedirgin ve
huzursuz bir bekleyişin içine girmiş, kalbine tanıdığı bir acı
çöreklenmişti. Yıllar önce, hava alanında 15 gün gece gündüz bekledikten
sonra, bütün umutları yıkılarak, gözyaşlarını bir ırmak gibi yüreğine
akıtarak, evine geri döndüğü günden beri, yüreğinin bir yerine sinsice
yerleşen o bildik yara yeniden kanamaya başlamış, kimsenin görmediği
yerlerde, saatlerce gözlerindeki mevsimsiz yağmuru akıtıp durmuştu.
Korkuyordu...
Yıllardır özlemini çektiği sevgilisine kavuşamamaktan, O’nun yanına
gidememekten korkuyordu. Yıllar önce diyanete yaptıkları hac
müracaatları kurada çıkmadığı için özel bir şirkete başvurmuşlar, ama ne
yazık ki bir yığın bürokratik engeller yüzünden Esenboğa’da günlerce
bekletildikten sonra geri gönderilmişlerdi. Daha sonraki yıllarda
Diyanet isteklerini kabul etmiş, bütün hazırlıkları bitmiş, tam
gidecekleri gün senelerdir muzdarip olduğu şeker hastalığı yüzünden
komaya girdiği için, kocası o saadet yolculuğuna tek başına çıkmak
zorunda kalmıştı. Oğulları onu acil olarak hastahaneye yatırmışlar,
fakat o yoğun bakımdayken bile devamlı o büyük sevgilinin adını
sayıklamıştı. İyileştikten sonra yüreğinde buruk bir ukde ile yıllarca
çocuklarına ve kocasına kendisini tekrar götürmeleri için yalvarmış ama
doktorlar yüksek tansiyonu, şeker ve kalp hastalığı yüzünden yorgunluğa
gelemeyeceğini ve sıcak iklimde yaşamasının mümkün olmadığını
belirtmişlerdi. Ama Hatice Hanım yenilmemiş, içinde kor gibi yanan
Resulullah aşkı ile kocasına devamlı baskı yapmış ve sonunda onu ikna
etmeyi başarmıştı.
Dünyada
hiçbir sevgi ile mukayese edilemeyecek ölçüde seviyordu Hz. Muhammed’i
(s.a.s). Bu sevginin getirdiği erişilmez mutlulukla bulmuştu 63 yaşını.
Yıllarca hep "Yarabbi içime Resulullah’ın (s.a.s) sevgisini öylesine
yerleştir öylesine yerleştir ki, yüreğimde başka hiçbir sevgiye yer
kalmasın" diye dua etmişti. Müftülükçe çekilen kurada isimlerinin
çıkmasına rağmen, içinde hâlâ hastalığından kaynaklanan bir tedirginlik
ve huzursuzluk vardı.
Saatler
ilerledikçe dışarının uğultusu eriyor, gecenin sessizliğini televizyon
seyrederken uyuklayan kocasının horultuları bozuyordu. Kalkıp
televizyonu kapattı. Yatsı Namazından sonra dakikalarca dua etti.
"Yarabbi bu sefer O’na kavuşmayı nasip eyle, sevgili Habibinle benim
arama hastalığı sokma. Ravza’yı dünya gözü ile görmeme ve O’nun beytinde
namaz kılmama müsaade et. Sonra da ruhumu al ve O’nun yanında kalayım.
Dünyada ve ahirette beni o büyük sevgilime komşu et. Yarabbi senden
oğullarımı istemiyorum, torunlarımı da istemiyorum. Sadece sevgililer
sevgilisine kavuşmayı istiyorum. Bu duamı da geri çevirme Yarabbi."
Odanın içinde avuçlarına düşen yağmur taneleriyle kendine geldi. Islak
gözlerle saatlerce kaldı seccadesinin başında. Uyku, ipek kanatlı bir
kelebek yumuşaklığı ile kirpiklerini okşuyordu. Sessizce yerinden
kalktı. Kocasını yatırdıktan sonra kendisi de yavaşça yanına sokuldu.
* * *
Kendini
kızgın çöllerde uzay aracına benzeyen bir otonun içinde buldu. Arabada
ne bir yolcu, ne de bir sürücü vardı. Yüreği, heyecandan yaralı bir
güvercin gibi titriyordu. Masal kaçkını devler gibi bir karartı şeklinde
uyuyan dağlar, araç ilerledikçe canlanıyor, uyanıyordu. Dağların
altındaki tünellerden, alt geçitlerden hızla geçti. Tünellerin bitiminde
sonsuz bir ışık huzmesinin içinde Beytullah ve Ravza bütün muhteşemliği
ile gözlerinin önündeydi. Uzay aracı kuşlarla yarışırcasına tavaf etti
siyah örtülü mabedi. Sonra bir yıldız kayması gibi uzayın derinliklerine
doğru akıp gitti.
Bir
ebabil kanadının vuruşuyla uyandı gördüğü sırlı rüyadan. Gözlerinin içi
özlenen bir sevgiliye kavuşmanın sevecenliği ile ışıl ışıldı. Gökyüzünün
erişilmez maviliğinden kopan sonsuz bir huzur, berrak bir bulut gibi
doldu gönlüne. Sevinçle kocasına seslendi.

- Uyan Hacı Efendi, uyan. Ekrem Bey tatlı uykusundan güçlükle uyandı. Sabah namazından sonra zor uyumuştu. Kısık gözlerle saatine baktı.


- Sabahın köründe hayrola hanım dedi.
- Bu sefer iki cihan güneşine kavuşuyorum Hacı Efendi. Gidiyoruz.
- Yahu zaten gidiyoruz, kurada çıktı ya.
- Evet ama içimde hâlâ yine gidemeyecekmişim gibi bir korku, bir endişe vardı. Rabbime çok şükür bu gece o korku bitti.
Ekrem Bey merakla karısının yüzüne baktı. Mutluluktan gözleri parlıyordu. Hayrola, bir rüya falan mı gördün. Hatice
Hanım gece gördüğü rüyayı kocasına anlattı. Ekrem Beyin dudaklarında
küçük bir gülücük belirdi. Gayr-i ihtiyari ak sakalını sıvazladı.
Karısına belirtmiyordu ama Hatice Hanımın sağlığından kendisi de
endişeleniyordu. Götürdüğü bütün doktorlar o meşakkatli yolculuğa
dayanamayacağını söylemişlerdi. Ama bu durumu oğulları bir taraftan,
kendisi bir taraftan ne kadar anlatmaya çalıştılarsa da bir türlü
kabullendirememişlerdi karısına. Kadere teslimiyetin getirdiği bir
ifadeyle:- Hayırlısı olur inşallah, dedi. Sonra da yorganı kafasına çekip uyumak için tekrar yattı. Bir
hafta sonra, hava alanında yolcu etmeye gelen çocuklarına sarılırken,
Hatice Hanımın sevinçten içi içine sığmıyordu. Doya doya torunlarını
öptü, oğullarıyla helâlleşti. Nemli gözlerle:- Oğlum, benim için dua edin ve ne olur kusuruma bakmayın, çünkü O’nu sizden çok seviyorum, dedi. * * * Mekke’de
doktor gözetiminde, dört iri kıyım zencinin taşıdığı tahteravanlarla
tavaf etti Kâbe’yi. Türk hacılarının kaldığı Mesfele Mahallesinden
Harem-i Şerif’e giderken, dağların altındaki tünellerden geçtikçe
rüyasını hatırladı. Allah’a bir kez daha sonsuz şükretti. Ekrem Bey,
Hatice Hanımın sağlığına azami titizlik gösteriyor, mecbur kalmadıkça
güneşe çıkarmıyordu. Sık sık Türkiye’yi arayarak, çocuklarını
annelerinin sağlığından haberdar ediyor, müjdeler veriyordu. Sağlık
durumundaki morâl düzeltici haberler ilk günler Medine’de sürdü. Hatice
Hanım her gün beş vakit namazını Mescid-i Nebevi de kılıyor, Kurban
Caddesinden sevgilisinin yanına her sabah servislerle gidiyor, akşama
kadar bir daha da dönmüyordu. Mescid-i Nebevi’nin hanımlara ayrıldığı
bir günde aşırı izdihamdan fenalaşmasına rağmen, büyük vuslatı daha
fazla geciktirmek istememiş ve Hz. Muhammed (s.a.s)’in beytiyle minberi
arasında ağlayarak namaz kılmış, saatlerce secdede kalmıştı. Hanımlara
ayrılan saatin bitiminde görevliler geldiğinde hâlâ secdedeydi. Onu
sevgilisinin yanından, eller üstünde zorla ayırdılar. O gün öğle
namazından sonra birkaç Türk hacısının eşliğinde, sessizce Cennetül Baki’de o çok sevdiği insanın yanına komşu ettiler.
Ekrem
Bey acı haberi Türkiye’ye bildirememişti. Buna rağmen hava alanına
karşılamaya gelen çocukları, gördükleri rüyadan dolayı babalarına;
"annem nerede" diye sorma cesaretini bir türlü gösterememişlerdi.



Ü.F.SORGUNLU

RüveYde
RüveYde
KuRuCu / YöNeTiCi
KuRuCu / YöNeTiCi


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz